Cumartesi, Eylül 07, 2013

Ben Cookie Sevee


Eylul'le birlikte cocuklarin hayatinda yeni bir donem basladi. Lara, ilkokulu okuyacagi okulun Kindergarten sinifina basladi, Aylin ise yuvaya. Bilin bakalim hangisi icin zor oldu...

1. Gun
Lara gayeten rahat, "hadi" denince "bye" dedi ve cocuklarin arasina katilip ogretmeninin sinifina dogru yollandi. Biz daha dramatik bir sey mi bekliyorduk ne, ooyle baktik arkasindan biraz...

Sonra geldik isin asil zor kismina. Biz ogretmeni ile sohbet ederken Aylin oyuncaklarla ilgilendi, diger cocuklarla bakisti, degisiklik ilgisini cekti, oyalanmaya basladi. Biz ogretmenine onlar icin onemli kelime hazinesini doktuk: Hos Aylin'in kimi sozlerini once Turkce'ye cevirmek gerekiyor

Sidi = Su (cok su icer, sasirmayin dedik; alirken "COOOK su iciyormus!" dediler)
Mama = Yemek
disi aciyo = bunu
meme = emzik
seve = seviyorum ("Seni seviyorum kizim" diyince mesela "Ben Baba Sevee" ya da kisaca "Ben Sevee" diyor)

Okuyucuya ek:
Kuki = Biskuvi cesiti her sey 'cookie' sinifina giriyor (bunu soylemedik ama tahmin ettiler sanirim).

Yol boyunca, ve bir kac gundur hazirliyorduk Aylin'ce konusarak:

"Baba ise gidecek"
"Anne ise gidecek"
"Lara okula gidecek"
"Aylin okula gidecek"

Artik o da ezberlemisti. Aylin nereye gidecek diye sorunca "okula" diyordu, ne demek oldugunu bilmeden :)

Velhasil, ogretmenle kas goz yapip, "bye Aylin" dedik, oyuncaklara daldigi icin cok kaale almadi bizi. Farkettiginde ne kadar aglayacagi dusuncesiyle kalplerimiz pir pir atarak ciktik odadan.

Lara'nin okulu yarim gundu. Yalniz "after-care"e yazdirmistik.Okul 3.30'da bitiyor, ama bizim gibi calisan anne babalarin o saate yetismesi mumkun degil, after-care programi sayesinde 5'de cikip cocugu almak mumkun oluyor. Ayni sekilde "before-care" programi 7:30'da basliyor. Ikisini biraktiktan sonra otobusle sehre inip (Manhattan adasina 'city' - sehir dendigi icin guzel uydu bu.) ise varmak 1.5-2 saat suruyor.

Aylin'in yuvasina beraber gittik Lara'yla. Odaya girdigimizde biraktigimiz masada idi. Yanindan ayirmadigi Sidisi ve kenari isirilmis biskuvi ile. Lara'yi yuvadan almaya gittigimiz gunleri animsayarak kosup bize gelecegini dusunmustum, oysa oylece bakti ve aglamaya basladi :(

Ogretmeninden gunun notlarini alip ciktik o hala aglarken, bir yandan da
- "Anneh, anne nerde?" diye soruyordu.
- "Ise gitti kizim, Anne iste" dememiz pek ise yaramadi.

Arabada biraz kendine geldi, konusmaya basladi:
- "Aba cookie verdi" dedi.
- "Aylin okulu sevdi mi?" diye sordum (3. tekil sahis konusuyoruz hanimefendi ile)
- "Ben cookie sevee" dedi :)

2. Gun
Aylin ikinci gune zor basladi. Anne'sine yapisti, birakmak istemedi. Sonucta Anne cikti ama sikayetler bitmedi. Neyse, onca Lara'yi okula biraktik, yol boyunca yine artik kafasina yerlesen tekerlemeye devam ettik:

Anne ise gitti
Lara okula gitti
Aylin okula gideceeek
Baba ise gideceeek

Okulu (bir kilisenin altinda) gorunce sikayetler ve goz yasi basladi . Kucagimdan inmek istemedi. 15-20 dk sinifinda ogretmeni ile konustum ama bizimkinin benden ayrilmaya niyeti yok, ayaklarini sarmis omzuma yaslanmis duruyor oyle. Velhasil acili bir ayrilik daha yasadik.

Aksam almaya gittigimde 'gym' salonundaydilar. Farkli bir ogretmen vardi. 2 ogretmenleri var, yaslica olani 7:30'da aliyor cocuklari ve 3.30'da cikiyor. Genc olan daha gec gelip daha gec cikiyor ama bugun ikisi de yoktu. Bizimki ogretmenleri gidince onlarin ardindan gitmek istemis, izin verilmeyince aglamaya baslamis ve biz gelinceye kadar da (4'e kadar) goz yaslari dinmemis...

Zaten cookie'de vermemisler, bayagi bozuktu.

3. Gun
Okullar Carsamba gunu basladi, dolayisiyla kisa bir hafta oldu. Sabah tek fark, once Aylin'i biraktik sonra Lara'yi. Ikisinin okullari bir birine cok yakin ama farkli yollari deneyerek sabah trafigini nasil minimuma indirebilecegini gormek gerekiyor.

Alis bu sefer daha 'acisiz' oldu. Lara'yla gittik, Aylin'i disarda oynarken bulduk. Bu kez aglamadi ama yine annesini sordu. "Okul bitti hadi doma almaya gidelim dedim". Okula yakin bir dondurmaciya gittik ve iyice keyfi yerine geldi. Onumuzdeki hafta yine acili olacak gibi gorunuyor ama galiba Lara'nin 1 aylik alisma doneminden daha kolay olacak gibi gorunuyor. Goriciiz.


Perşembe, Mayıs 23, 2013

Gule Gule Babacigim



Huzur icinde yat...

Kedeye uzun sure soylemedik. Okulda arkadaslariyla olum konusu gundemlerindeydi bir ara. Her kafadan bir ses cikiyordu tabi, hergun ayri bir seyle geliyordu: dilimiz yilan dili olacakmis, bebek olacakmisiz, burnumuzu birseyler yiyecekmis (tam adini soylediydi ama hatirlamiyorum), wizardlar gelecekmis, bunun gibi bir suru sey. Her gun ayri bir sey. Dehset icinde geldiler bir gun arkadasiyla, birisi demis ki olunce konusamayacaklarmis, yuruyemeyeceklermis nasil olurmus. Agladilar biz yurumek istiyoruz ama diye. Tam anlamiyor da hepsini, birinde geldi 'when you die you'll be fired' dedi. Yanacaksin dediler bizimkine muhtemelen. Varolus da konusuluyor. "Gun made us" diye geldi bir gun. O kim tatlim? dedim "I don't know" dedi, konu kapandi. O ara kankasiyla arabada ve bizimle evde tek konustugu konu buydu. Olecek miymis, kac yasinda olecekmis, neymis ne degilmis, bin tane soru. Belli bir seye inandirmak da istemiyoruz, genel cevaplar vere vere bir hal olduk. Kac soruya bilmiyorum dedim bilmiyorum. Uyanip uyanip aglamalar falan. Biraz surdu bu donem ve bize de afakanlar basti ama neyse gecti.

Dedenin vefatini soylesek bir turlu soylemesek bir turlu. Yeniden o doneme girsin istemiyoruz ama babaannelerin donusu yaklasmis, onlar gidince anneanne ve dede gelecek demistik, e simdi gelemiyorlar, bin tane soru geliyor tabi.

Bir aksam soyleyiverdim. Dedem gelsin de balik ve tost yapsin diye bekliyordu. Dedenin baligi ve tostu meshurdur bizim evde. O benimle oynuyordu diye agladi. Simdi kim bana balik yapacak, tost yapacak diye agladi, en cok onunkileri seviyormus biz yapalim istemiyormus. Cennete gitti demistim bir suru soru geldi tabi calismadigim yerlerden. Nerden biliyormusuz, kim gormus, doktor nasil gormus, nasil gidiliyormus, kapisi var miymis, madem giden geri gelmiyormus nasil bir yer oldugundan nasil emin oluyormusuz, hem orada tirnak makasi yokmus tirnagi uzayinca ne olacakmis. Bir posta da bu sonuncu icin agladi.

Ertesi gun okulul arayip ogretmenine anlattim konusmamizi, 'ha ondan bugun bu kadar sessiz lara' dedi o da. Onlar da konustular ettiler, normale dondu 1-2 gun icinde.

Perşembe, Şubat 14, 2013

Kar

Bilisim konseyi
2 Subat burada Groundhog Day. Rivayete gore, bu groundhog denilen bir-tur-sican kardesimiz kisin ilk kez o gun yuvasindan cikarmis. Golgesini gorurse korkup tekrar iceri kacarmis, o zaman kis 6 hafta daha devam edermis. Yok gormezse o yil erken bahar gelecegi dusunulurmus. Bu yil okulda da konusmuslar bunun ustunde, kede pek heyecanliydi. Bir hafta oncesinden basladi cikti mi gordu mu bahar geldi mi demeye. Ne oldugunu da tam anlamamis. Biri varmis disari cikacakmis diye anlatti bana:) Groundhog golgesini gormedi, kede havalara uctu. Hatta o gun disari cikarken sort giymek istedi, golgesini gormezse o an bahar gelir diye anlamis olayi cunku:)  

Biz bahari bekleyeduralim haftasi dolmadan 30 cm kar yedik tepemize. Aman ne velveleye verdiler ortaligi oncesinde. Bilmem kac yilin en fazla kar yagisi geliyor da, siddetli ruzgar da cabasi da, sudur da budur da...Son iki gun sadece nereyi acsak 'yaklasan kar firtinasi' konusuluyordu. Icimiz bayildi kar haberi gormekten. Hani sanki ekvatordayiz da ilk kez kar yagacak. 30 cm ne ki, gecen yil haric, her yil yagiyor en az o kadar zaten. Massachusetts'de en az 60-70 cm bekliyorlardi gerci, 1 tam gun arabalarin trafige cikmasini yasakladilar orada.

Pek guzel yagdi bu sefer. Cuma aksamustu basladi, Cumartesi sabahi bitti. Bu sefer kedenin disari cikacagina cok eminim ya, heyecanliyim karla oynayacagiz diye. Sonuc: husran. Yine yeni yeniden hayir dedi hatun. 5 yasinda kar sevmeyenini ilk kez goruyorum. Mamuna yanastim, kar botlarina trip atti o da. Giymeyecekmis. Bir botlara bir kapiya dayanmis karlara bakti iih-iih diye hayir anlaminda salladi kafasini. No diye ekleyerek. Basim onde ic cekerek karlara bakmak dustu bana. 

Perşembe, Ocak 31, 2013

Kis Daha Bitmedi Mi?

Bu kis degisik mikroplar dolaniyor etrafta. NY, NJ ve birkac eyalet daha acil durum ilan etti. Grip asisi yetistiremez oldular. Biz de nasibimizi aldik evcek. Daha once hic bir ay icinde 2 kez antibiyotik kullanmam gerekmemisti. 3 hafta arayla once faranjit sonra strep oldum. Grip asisi olmus halim bu. Adil ve kede strep oldu. Dedeyle babaanne paylarina duseni aldilar, kah yatarak kah ayakta atlattilar ilaclarla. Mamunyus da kendi capinda surundu, araya serpistirilen atesle beraber yaklasik 2 ay burunsuz yasadi. Nefes almaya yaramiyordu zira o burun, ya tikaliydi ya akiyordu. Gidip gelip ustumuze siliyordu burnunu. Hastalikla gelen huysuzluk cabasi.

Bir de pisik sorunumuz oldu. Ne denediysek fayda etmedi, azalir gibi oluyor daha beter geri geliyordu. Cok da uzun surdu, cocuk agliyordu artik alti degisilirken. Doktora bile goturduk sonuc alamadik. Zeytinyagi dediler, o da bir ise yaramadi. Gugilin omzunda agladigim bir aksam cozumu buldum: kavrulmus un. Keske kedede de bilseydim bunu. Evdeyken krem kullanmiyorum artik. Popoyu yikiyorum, once azicik zeytinyagi surup sonra kavrulmus un serpiyorum. Ardindan cirpilmis yumurtaya batirma gudusunu bastirip bezliyorum:) Cok ise yariyor.

Yanindaki kiz diz cokunce o da atti kendini yere. Ayni boydalar ya. Artik masayi zor goruyor olmasi hic onemli degil.
Gelelim bizimkilere. Mamunyus kedenin bir parcasi olarak goruyor kendini. Evde surekli yaninda. Gozunun onunden ayirmiyor hic. Kede nereye o oraya. Karateye goturduk 1-2 kere ablasini izlesin diyerek, kiyameti kopardi yanina gidemiyor diye. Her buldugu firsatta calisma alanina kostu. Cekinmesi de yok, geciveriyor milletin bacaginin arasindan. Devekusu ben gecemiyorum tabi, dolanip onu yakalayana kadar minderlere varmis oluyordu. Geri gotururken tepinmeler, bagirmalar vs. En son yere oturmus avaz avaz agliyordu. Ablanin aktivitelerini izleme gunleri orada son buldu.

Kede de pek merakli degil boyle seylere zaten. Karateyi birakti. Yuzmeye gidiyorduk simdi onu da istemiyor. Su anda gittigi birsey kalmadi. Bu sogukta hic sikayetim yok valla bu durumdan, disarida dolanmaktansa sicacik eve donuveriyoruz okul cikisi. Mis.

Elmoyu seviyor evet
Mamunyus ayni zamanda kedeyle bir goruyor kendini. Abla ne yaparsa o da yapacak, neyi alirsa hemen onu alacak. Kede bir koltuktan digerine mi zipliyor, o da yapacak. Ve kimse tutmayacak. Cok kiziyor. Tutuyoruz tabi, kiyamet kopuyor. Kede yatakta mi zipliyor, kosup o da cikiyor. Kede corabini mi cikardi, hoop o da cikariyor. Kede kitap mi okuyor, o anda ayni kitabi okumasi lazim. Kede genelde kiyamayip veriyor elindekini ama yer cucesi isin bokunu cikardigi icin bir yerden sonra yetti gari diyor cocuk haliyle. O herseyi alacak ama abla onun elinden almaya tesebbus dahi etmeyecek. Kede sarilmak icin yaklastiginda bile elinde birsey varsa onu alacak sanip bagiriyor zilli.

Kede oyuncakla cok oynamaz, kudurmayi sever. Kudururken de bagirmayi. Ozellilkle kankasi geldiginde bunlarin ciglik cigliga kosturmalari konserde hoparlor yaninda durma etkisi yapiyor kulakta. Mamunyus geri durur mu? Bir suredir san dersleri aliyordu ablasindan. Onceleri kedenin arkasinda yanki olarak gorev yapiyordu, simdilerde sik sik solo calismalarla da cikiyor karsimiza. Pisti artik.

Çarşamba, Ocak 16, 2013

Son Aylar

Her firsatta parka gidildi.

Yemeklere gidildi
Bugun hareket eder miyiz haci?

Oyun hamuru ile oynandi/tadina bakildi

Deney - Kofte yagi saci gurlestirir mi?
Bu karede gorunmeyen yer cucesi yerde oturmus, uygulamali koltuk tepelerinde
akrobasi dersini dikkatle izlemekte.
Duvarda ihlamur konulu sanatsal calisma
Halloween - her yil ugurbocegi mi olacagim ben?

Halloween - cekmesene kardesim!
Ilk kar - postmodern kardanadam/kede kari hic sevmezdi, bu yila kadar karla oynamaya cikmadi.
mamunyus bu da ne diye duraklamadi bile
Pizza isteyen?
Ramazan davulcusu
Santaya el sallandi, hatta bizzat sohbet edildi
Dusuceeemm
(oburu de bacaktan cekistiriyor ben de diye)

Karincayiyen

Fotooo

Perşembe, Ocak 03, 2013

Fotoroman: Bi Alisveris Bi Fis

Alisverise baslayalim
Ne alsam ne alsam...

Bu guzelmis, hem de 36 parca isir isir bitmez.
Hoopp tamam

Bunu da alayim
Upps

Kac inch ki bu?

Hem yola bakip hem araba itemem ki canim
Ayyy kiz bak ne buldum
Bi de arabayi bulsam tam super olacak.
Aaa valla yok.

Yoruldum aramayacagim artik. Taksi cagirayim: Aaannneeee!


Salı, Aralık 18, 2012

Bu nedir?


Evin haritasiymis. Yuvarlak icine aldigim o bidik sey de 'booby trap'mis. 'If yo go there you'll be gone' dedi bi de. Bi sure bulasmayayim en iyisi:))

Salı, Aralık 11, 2012

Bir Sandy Gecti Buralardan

Manhattan'da bir metro istasyonu
Gecen yil Irene geliyor, tam ustumuze geliyor diye ortaligi ayaga kaldirmislardi. Biraz umursamaz bi yapimiz var ya 'bisey olmaaaz' demis, cok abarttiklarini dusunmustuk. Yine bayagi bir yere zarar vermisti tabi, bir arkadasimizin evini camur basmisti mesela, ama oyle korkuldugu kadar da olmamisti. 6 saat kadar elektrigimiz kesilmisti, o kadar. Ki Irene kasirga idi. Bu sefer de Sandy geliyor diye ayaklanma baslayinca 'yaw amma panik bunlar' diye dusunmustuk. Kasirga bile degildi gelen, firtina kategorisine dusmustu ilerlerken. Ne kadar zarar verebilirdi? Aksam Adil'in dogumgununu kutlamaya yemege gittik kabilece. Eve donerken daha yeni yeni basliyordu ruzgar.

Avenue C ve 14. sokak - Manhattan
Ne Sandy'mis arkadas, dagitti ortaligi. Ustunden bir ay gecti, az da olsa, hala elektrigi olmayan yerler var. Pazar aksami basladi, hop gitti bizim elektrik. No elekrik no isi demek, atesleyici ona bagli. Neyse ki kara kis degildi henuz, cocuklari birkac kat giydirince idare ettiler geceleri. Sabah gelir mi elektrik acep diye tahminler yuruturken buyuk bir gumburtuyle disasisi aydinlandi. Trafo patlamis. Derken sitenin obur ucunda oturan arkadaslardan mesaj geldi, sitenin yanindaki okulda yangin cikmis. Itfaiye daha basinda halletti neyse ki, disaridan belli bile olmuyor yangin ciktigi.

bizim on yoldaki henuz tutmekte olan direk
Bir ara baktik bizim kaydirak bahcenin diger ucundaki agaclarin altina gitmis. Karsi bahcedeki muze evin catisindan bayagi tahta uctu bir de bizim bahceye. O karanlikta baska birsey gorunmuyordu zaten. Sabah baktik ki sitenin cevresindeki elektrik direklerinin durumu pek vahim. Kimisi ikiye kirilmis, biri ona bagli elektrik tellerini araba seviyesine indirmis, biri hala yaniyor (2 gun yandi o kendi kendine, ondan sonra mudahale ettiler). Telefon ve internet de gitti.

La Guardia Havaalani
Sonucta bizim elektrik (ve isi) 5 gun sonra geldi. Sitede bir arkadasin elektrigi hic kesilmedi, iki tanesinin de ertesi gun gelmisti. Kapilarini actilar, asevi ve sarj istasyonu olarak hizmet verdiler biz elektriksizlere. Her aksam birinde toplanip yemek yedik, biz muhabbet ettik cocuklar kudurdu. 12 gun sonra elektrigi gelen arkadaslarimiz var NJ'de. Bizim suyumuz akiyordu neyse ki, pek cok yerde sular da kesilmis.

Port Authority - NY/NJ ana otobus terminali - otobuslerin kalkis yeri bir kat yukarida bu arada
Buzdolabindan atilan yiyecekler haricinde bir zararimiz olmadi cok sukur. Evini kaybeden cok insan var ne yazik ki. NY'da metro istasyonlari agzina kadar su doldugu icin metrolar iptal edildi. Tuneller de ayni sekilde sular altindaydi, otobusler durdu. 3 gun NJ'den NY'a araba haricinde gitmek mumkun olmadi. Bir arabada en az 3 kisi olmasi zorunlulugu getirildi o yuzden. Her arabayi tek tek durdurup kontrol ettikleri icin 4 saatte gidenler olmus. Adilin calistigi tam nehir kenarinda olup hastanenin bazi katlari, server odalari vs sular altinda kaldigi icin bir hafta falan gidemedi o. Tren yaklasik 3 hafta kadar calismadi, otobus kuyruklari inanilmazdi o arada. Hala kapali olan bolumler varmis.

Bir de benzin kuyruklari. Burada benzin sikintisi yasanacagi hic aklima gelmezdi. Sorsan Amerika'nin gobeendeyiz. Cogu yerde elektrik yok, cogu istasyon kapali, dagitim yerleri kapali, NY ve NJ'e buyuk olcude ulasim yok veee tabi benzin yok. Hic aklimiza gelmemisti onceden benzin almak. Kasirga mi gorduk ne bilelim. 3 saate varan benzin kuyruklari olustu. Tek cift uygulamasi getirildi, tek gunlerde plakasi tek olan arabalar cift gunlerde cift olan arabalar dendi. 2 hafta sonra benzin isi normale dondu.

Tuckerton, NJ
Ozellikle okyanus kiyisindaki plaj kasabalari buyuk zarar gordu. Tamamen su altinda kalmis kasabalar var, ana caddenin ortasina kadar kum dolmus kasabalar var.