Salı, Kasım 29, 2011

Hani bir fil vardi ya fil...

Lara PS3 kullanmayi iyice ogrendi. PS3'de Netflix uygulamasi var. Onun uzerinden cizgi filmlerini izliyor. Once  Dora, sonra Diego ve en son da The Backyardigans'in tum sezonlarini izledi. Her biri yaklasik 24dk. dolayisiyla aksam genelde bir en cok iki tane izlemesine izin var.

Arada bir yeni cizgi filmleri de deniyor ama hala bu ucu ama en cok da The backyardigans'i seviyor. Bugun eve geldik bana dondu ve hizli hizli....

"Baba, baba, hani ben bir Dora ve Diego izlemistim. Bir elephant (fil) vardi. Bir de "mean magician" (kotu buyucu), Afrika, Afrika..."

Ben tabii alik alik bakiyorum Lara'nin yuzune cunku neresinden baksan 150 bolum filan var Dora ve Diego'da ve ben onunla hepsini izlemedim. Bizim ki cok heyecanli, Turkce, Ingilizce karisik devam ediyor:

"Baba, mean magician turned elephants into rock! Ama hatirlamiyorum o Dora'miydi, yoksa Diego'muydu. Ben 3.5 yasindaydim..."

Hangisi oldugunu da hatirlamiyor. Dora'nin kimi bolumlerinde Diego, Diego'nun kimi bolumlerinde de Dora var.

"Kizim, baska bir bolum izlesen, bilmiyorum ki hangi bolum" demem para etmiyor tabii, dudaklar buzuluyor hemen, agladi aglayacak titrek bir sesle "ama ben onu istiyovum" diyor. Gel cik isin icinden...

Velhasil baba'ya dusen ogrendigi keywordlerle Google'dan taramak. Biraz sonra Amazon'da Diego'nun Lara'nin tanimina uyan bir bolumune denk geliyorum "Diego's African Safari", ancak orda 6. sezon 1. bolum diyor.

Ancak Netflix'de sadece 4 sezon var. Wikipedia'dan Diego'nun bolumlerini tariyorum, 5 sezon var. Isin ilginci "Diego's African Safari" orda da var ama 2. sezon'da. Netflix'e tekrar bakiyorum ve teker teker 2. sezonun bolum basliklarina bakiyorum derken 19.ve son bolumun basligi tutuyor.

Bizim ki bir mutlu bir mutlu! Bolumu yeniden izlerken bir heyecan bir heyecan, hop oturup hop kalkti.  Surda telefonla cektigim 20-30 sn.lik bir kesit var endisesini yuzune yansitan :)


Cuma, Kasım 11, 2011

Bu Elmalar Niye Cift Gorunuyor?

Her sonbahar elma toplamaya gidiyoruz. Cilek, blueberry, seftali vs de toplamak istiyor gonul ama nedense bir tek elma toplamaya gitmeyi basarabildik su ana dek. Bu yilki istikamet Warwick Valley Winery & Distillery. Ilk duydugumuzda winery mi hani elma toplayacaktik diye biraz sasirdik ama cok isabetli bir secimmis.

Bir gun once bayagi yagmur yagmisti, yerlerin camur olma ihtimali kabilemizin bir kisminda ertelesek mi diye bir dusunceye yol acsa da elbirligiyle o fikri savusturup yola koyulduk. Yol iyiydi de winery'e girmek biraz uzun surdu. Cok kalabalikti ve sadece otoparktan cikan araba oldugunda o sayida araba aliyorlardi iceriye. Hatta ilk durdugumuzda oyle alakasiz bir yerdeydik ki yolda kaza vs oldu da trafik kitlendi sandim. Meger iceri giris sirasiymis:)

Gittigimiz en eglenceli elma toplama oldu. Saraplar gayet hizli tuketildi, bittikce yenileri alindi gelindi (ben elma suyuna talim ettim bohuu), haliyle geyigin de dibine vuruldu. Sarhos olanlar bile oldu, onlari corbaciya goturduk donuste:)  Elmalarla hic alakamiz yoktu. Onu birak cocuklar bile saldim cayira mevlam kayira seklindeydi:) Cocuk gorecek halimiz mi vardi gulmekten. Bir gordugumuzde elma torbasini ellerine tutusturduk cucelerin, yere dusenlerden toplayip getirdiler. Onlar da bolca kostular, iyice yoruldular.

Onceki gun yagmur yagdigi icin bazi yerler tam kurumamisti, camurluydu. Kede dustu kosarken ve camura bulandi. Surati asik bir halde geldi. Biz Adille fotograf makinasini ayarlamaya calisirken hep beraber kedenin o haline gulunce cok bozuldu agladi bir sure. Cimlere sur elini gecer dedik ama islak mendilde israr etti. Eskiden islak mendil mi varmis, dogadasin evladim onunla halledicen isini. Bir ara baktigimda islak mendil kutusunu ele gecirmis pantalonunu da silmekle mesguldu. Birak daginik kalsin dediysem de dinletemedim.

Kucugunden buyugune cocuklar ingilizce konusuyorlar aralarinda maalesef. Mecbur kalmadikca Turkceye donmuyor hicbiri. Bir ara kedeyle adasi konus konusa onumde yuruyuyorlardi. Kedeye neden ingilizce konusuyorsunuz, ikiniz de Turkce biliyorsunuz diye sordum. Cevap: 'because we know each othev'  :)) Haa tamam o zaman.

Her yil buraya gelelim dedik, sarapli elma toplama pek eglenceli oluyormus.

Salı, Kasım 08, 2011

Bir Okul Gezisinden...


Kede ve 2. silahsorun gundelik hallerinden bir parca. Okul otobusuyle 'pumpkin picking'e giderlerken...

Pazartesi, Kasım 07, 2011

4. Ay

Aylin dort aylik oldu. Bu aralar sesini mi kesfediyor nedir ciglik atip duruyor. Ablasina nazaran sessiz ve sakin oldugunu dusunuyorduk ama onlar reklamdi sanirim. Kizdigi zaman da bagirmaya basliyor hemen. Istedigi sey yapilsa/verilse bile kizginligi gecene kadar bagirmaya devam ediyor. Hadi o tamam ama onun disinda da aklina estikce bagiriyor. Eve birileri gelmisse bagirmiyor ama, gulucukler sacip bakiyor sakince. Simdiden tribunlere oynamayi biliyor olamaz di mi? 

Formulaya basladik maalesef. Sozde tecrubeliyim ya bu sefer, ilk gunden itibaren biberon ve memeyi beraber goturmustuk ikisine alismisti. Lara'da formulaya geciste sorun yasamamistik. Ilk denedigimizi sevmemisti ama ikinciyi sorunsuz kabul etmisti, onunla devam etmistik. Ilkinden oyle bir deneyimim olmayinca sut bitmeden arada formula verip alistirmak hic aklima gelmedi. Buzluk stogum iki haftada eriyince apar topar formulaya gectik veeee nefret etti hatun. Ortaligi ayaga kaldirmis avaz avaz aglayip. Dort farkli marka formula denedik, en sonunda birini lutfen almaya basladi da bir oh cektik. Icmek isteyecegi formulayi bulmak birkac gun surdu ne yazik ki. Bolca bagirdi o arada.  

Evde oldugum zaman da sutum o her istediginde olmuyor. Bazen sut istedigi gibi gelmezse hic ugrasmayip aglamaya basliyor, bi kosu mama hazirliyoruz. Bazen de deniyor, memnun kalmazsa durup uzuun uzuuun yuzume bakiyor 'saka yapiyor olmalisin. bi bak bakalim ben guluyor muyum' ciddiyetiyle. Yaptigim sevimliliklere hic karsilik gelmiyor o anlarda, ters ters bakmaya devam ediyor. Sonra da kizip bagiriyor zaten.

Her firsatini buldugunda donuyor. Otomatige takilmis gibi:) Donuyor, altta kalan kolunu genelde kurtaramiyor, biraz debelendikten sonra bagirmaya basliyor. Kolunu kurtarsa da biraz cevreye bakinip geri donemedigi icin yine bagiriyor.

Kafasinda konak var. Zeytinyagi surup duruyoruz ama henuz bir ise yaramadi. Umarim birseye alerjisinin oldugunun gostergesi degildir bu. Nefret ediyor kafasina yag surulmesinden, hic hoslanmiyor.

Gece uykulari kotuye gidiyor. hic olmazsa 2.5-3 saatte bir uyaniyordu yakin zamana kadar. Simdilerde 1.5-2 saatte bir uyaniyor. Meme istiyor. Bazen emzige de tav oluyor ama emzik agzindan duser dusmez uyaniyor. Saatte bir uandigi da oluyor. Uyandiginda hemen gitmiyorum yanina, biraz debelenmesine izin veriyorum, aglamak uzere oldugunda gidiyorum. Onceden arada ise yaradigi oluyordu bunun, biraz ugrasip sonra uyuyordu (hala kundakliyoruz). Simdi kalmadi oyle birsey, her seferinde aglama noktasina geliyor. Daha iyiye gidiyor olmasi gerekmiyor muydu bu isin. Nerede hata yaptim da kotuye gidiyoruz? Dusunuyorum ama bulamiyorum. Emzik-uyku baglantisini kesmem gerekecek. Tabi gecenin bir korunde kendi gozumu zor acik tutarken burada tikidi tikidi yazdigim gibi olmuyor o is:) Biz cozum bulmam lazim ama, uykusuzluga fazla dayanikli bir model degilim ben.

Cuma, Kasım 04, 2011

Dogumgunleri

Baba kizin dogumgunleri 2 gun arayla olunca ikisini de ayni gun kutladik bu yil. Lara'ya buyuk bir kutlama yapmadik bu sefer. Uc silahsorlerin kalan ikisinin geldigi, playdate havasinda bir dogumgunu oldu. Bolca kudurdular evin icinde, cizgi film seyrettiler, kostular, gidip gelip birseyler yediler, arada beraber ve solo aglayip biriken basinclarini dusurduler...eglendiler.

Arkadaslarindan bir tanesi uzaktan kumandali araba getirmis hediye olarak, ben gordugumde zavalli arabanin oynanma sekli soyleydi: arabanin arkasindaki antenimsi seyden tutulur, araba sallanir sallanir firlatilir. Pile filan ihtiyaci yoktur, o arabanin gitme sekli oyledir. [Hala da oyle oynuyor o arabayla, kafamiza yiyip de poh yoluna gitmeden yok ettim dun aksam].

Saat 2'de halloween parade olacakti sozde, bizden cikip oraya gidecektik. Hatta Zeliha kostumleri evde unuttugu icin Adille bi kosu gidip alip geldiler ama tam kizlari giydirme asamasinda ogrendik ki parade iptal edilmis kar nedeniyle. Site icindekini iptal etmeye bence hic gerek yoktu. Tamam ara ara devrilen dallar vs vardi kaldirimlarda ama zaten yoldan yuruyor cocuklar, zaten kucuk bir alanda turluyorlar, zaten yanlarinda buyukler oluyor. Hava yumusakti yapilabilirdi gayeten. Cocuklar hic ustunde durmadilar, asagi inip kaldiklari yerden kosmaya devam ettiler. Biz taze sarj edilmis makinalarimizla daha bi 'ama ama' vaziyetindeydik.

Gecen yil dogumgununde happy birthday sarkisinin soylenmesini hic istememisti Lara. Kimse dinlememisti ve soylenmisti, bizimki de sarki boyunca arkaya donup oturmustu. Kalabalik bir ortamda tum ilginin odagi olmak hic hosuna gitmiyor. Bana oncesinde soylemesinler dedigi icin sonrasinda da fircayi bana atmisti, neden soylediler diye:) Bu sefer soylemedik. Soylememekle kalmayip mum uflerken foto da cekmemisiz, aksam fotograflara bakarken farkettik :( [Bizde boyle: ya hep ya hic diyip uste cikasim var].

Parti bitti, ortaligi topladik, cok gecmeden Adilin kutlamasi icin Brazilian restaurantina dogru yollara dustuk. Gunduz soyleyemedigimiz happy birthdayi kabilece aksam soyledik:) Proteinin gozune vurduk. Lara bile her gelen etin tadina bakarak beni cok sasirtti. Masaya mutemadiyen gelip giden sangrialara ic cekerek baktim alkolsuz birami yudumlarken. En mutlusu Laraydi tabi, sabah pasta aksam pasta. Bi de salata masasinda duran krakerlerin nerdeyse tamamini ic etti masaya tasiyip durarak.

Iyi ki dogdunuz asklarim:))

Perşembe, Kasım 03, 2011

Bizim Cadilar