Pazartesi, Temmuz 23, 2007

Latitude ve Seoul Garden

Biricik organizatorumuz Gilda duzenledigi yaz partisi icin Latitude'i secti. Hatundaki yetenek super, 100 kisiye yaklasabilen katilimci grubu icin ozel yer ayirabilecek bar bulmada ustune yok. Latitude'un da ust katini bize ayirmislar bu sefer. Birkac ayda bir biraraya gelip uzun sure gorusulemeyenlere merhaba diyip son havadisleri almak iyi geliyor. Aslinda hem baglari koparmamak hem de networking olusturma amacli bu toplantilar, ama biz bu vesileyle tanidik cevresini genisletmek kisminda oldukca basarisiziz. Zaten tanidigimiz ya da birlikte gittigimiz arkadaslarimiza takilip yeni birileriyle tanismak icin hic caba gostermiyoruz. Ben zaten cok cekingenimdir boyle seylerde, su yasa geldim asamadim hala bunu. Hayranimdir tanimadigi bir ortama pat diye girip muhabbet baslatabilenlere. Bunda da oyle oldu tabi, zaten tanisilan kisilerle bir sure ne var ne yok muhabbeti yaptiktan ve birseyler ictikten sonra zil calan midelerimizi daha fazla gozardi edemeyerek gecenin ikinci programina gectik.

Onceden Kore yemegi diye kararlastirmistik. Bir ara duzenli yapiyorduk bunu, ayda bir daha once pek denemedigimiz ulke mutfaklarini deniyorduk. Iyi de gidiyordu ama onun is gezisi bunun tatili kari kisi derken cok aksatir olmustuk bu isi. Uzakdogu yemekleri uzmani Numan'a biraktik yer secimini - hos Numan'in bilmedigi, denemedigi restaurant yok gibi zaten New York'da, sen mutfagi soyle onun birkac yer onerisi vardir mutlaka:)) Pek de guzel yerler sectigi icin bize arkamiza yaslanip onerdigi yemekleri ismarlamak ve yenilerini denemek kaliyor, bu da canimiza minnet:) Bu sefer Korean Town'daki Seoul Garden'a gittik. Daha once Kyoko ile oglen yemegi icin gitmistim ben oraya, muhtesem tofulu yemekleri var. Tofu tofu olali boyle guzel yemek haline getirilmemistir, bu kadar da iddialiyim orasi icin:) Kore restaurantlarinin en sevdigim yanlarindan biri de aperatifleri. Ne soylersen soyle 7-8 cesit aperatiften olusan minik tabaklar geliyor once onune. Bir cesit tursu olan kimchi de onlarin arasinda, genelde lahanadan yapiliyor. Catallar elimizde, saldirmaya hazir, kimchi sayikladik tabaklar gelene kadar. Bir tursu bu kadar mi guzel olur. Yemekler gelene kadar hep birden konusmaya calisan 8 agiz yemekler gelince sessizlige gomulup ne var ne yok silip supurduk masada. Sadece aperatiflerin fotografi var, ana yemekleri cekmeyi unutmusuz hapur hupur yerken.

Boyle keyifli bir yemegin arkadasindan ne yapilir? Tam karsidaki Kore pastanesinde tatli ve cay molasi verilir. Yorulduk ya yemekten, o bakimdan. Koryodang o mahalledeki en elit pastane. Pek cok pastaneye gore de elit bir pastane aslinda. Uzakdogu tatlilarini cok seviyorum ben, fazla sekerli degil (oyle geliyor tadi en azindan) ama hem gozu hem mideyi tatmin ediyor.

Cumartesi, Temmuz 21, 2007

Bir resim, bir oyku, bir film...

Efendim, yukaridaki resim, Kanadali Edward Burtynsky tarafindan 1996'da Sudbury, Ontario'da cekilmis. Resim, "Nickel Tailings #34" adi altinda yayinlanmis...

Nerde gordum bu resmi? Amazon.com'a bir ugradim, Harry Potter serisinin son kitabi audio book olarak yarin satisa sunulacak mi acaba diye bakmak icin. Jim Dale'in sesi ile dinledik daha onceki kitaplarin hepsini, netekim bu son kitabin audiobook'unu bugunden siparis vermek mumkunmus ama 2 gun sonra gelecekmis.


Iyi de Amerikan halki durmaz kardesim. Daha simdiden "kitap yorumu" basligi altinda agzindan baklayi cikartmis bir kac kisi :( Nasil Sopranos delisi oldugumu yazmistim. Gecen ay son bolumunun yayinlanmasinin ardindan, gunlerce radyo dinlerken, televizyon izlerken, internette haber okurken sonunu ogrenmeyeyim diye epey ugrastim. Hala da antenler acik, "Sopranos..." denince kulaklarimi kapatiyor, gozlerimi kaciriyorum :) Ama dedim ya "spoiler" kulturu var burda. Illa sonunu soyleyecek birileri, catlarlar yoksa.


Gecen sene yasanan bir olay geliyor aklima. Guya komiklik olsun diye adamin biri geceden Harry Potter sirasina girenlerin yanina yaklasip "sonunda.... oluyor" diye bagirip kacmisti.


Velhasil, 2 gunde audiobook bana gelinceye kadar neler olur neler. Ben en iyisi yarin gece yarisindan itibaren, Audiobook Newsgroup'larini taramaya baslayayim diyorum...Bakalim ne kadar surecek birinin son kitabi oralara upload etmesi...
Harry Potter'dan Nickel Tailings resmine nasil mi gectik? Soyle oldu.... Amazon.com'a kullanici adimla girince, sag ustte "Amazon Blog for Adil Hindistan (13 blogs)" diye bir link gordum.


Amazon, benim ilgilenecegimi varsaydigi blog yazilarini gosteriyor. Bir tanesinin basligi "Cow Emissions: An Inconvenient Reality" ('Uygunsuz Gercek'). Efendim, bu Japonlar et icin beslenene ineklerin yellenme ve gegirme marifetiyle urettigi metan gazini olcmusler ve "2.2 pound et uretmek icin cevreye verilen zarar ile 3 saat otomobil kullanmanin cevreye verdigi zarar birbirine esit" gibi bir sonuc cikartmislar.


Yukarida linkini verdigim blog yazisinda bu durum dile getirilip, yaptigi "An Inconvenient Truth" ('Uygunsuz Dogru') adli dokumanter ile cevre sorunlarina dikkat cekmeye calisan ve hibrid otomobilleri promote eden Al Gore'a verip veristirilmis. Hybrid arabalarin uretildigi Sudbury ile ilgili bir resim olarak da konumuz olan resim konulmus oraya.


O yaziyi yazan adami Sibel Kazakci'ya havale edip, 1996'da cekilmis resmi kullanarak, simdi o bolgede uretilen hybrid arabalara laf ettigi icin dunyanin kac bucak oldugunu gostermek de var ama asil ilgilendigim konu "resim". Tarifi zor bir buyuleyiciligi var. Carpici bir cekicilik. Dogaya verdigimiz zarari gosteriyor, bir cirkinlik aslinda anlatilan ama o 'cirkinlik' ne kadar 'guzel' anlatilmis. Di mi ama?

Cuma, Temmuz 20, 2007

Kelin ilaci olsa...

Hani su Garanti'li Ayip yazisinin ardindan bu isin pesini birakmayacagim demistim ya. Usenmedim gittim http://www.sikayetvar.com/ a uye oldum ve sikayetimi yazdim.

Yalniz, uye olurken sorulan bir soruya ne cevap verecegim bilemedim: "Sehir". Baktim Turkiye'deki tum sehirler siralanmis ve birini secmem mecburi, memleketimi seceyim bari dedim ve Trabzon'u isaretledim. Ev, is vs. telefonlari girerken de bir tek kutu var, dolayisiyla 12011234567 seklinde ulke kodu ile birlikte yazdim.

Neyse, aksam Bezen'e siteyi gosteriyordum. Girdik baktik ki sikayetimiz yayinlanmaya uygun gorulmemis. Sebep?

"Şikayetiniz üye bilgilerinizde telefon numaralarınız olmadığı için şikayetiniz yayımlanmamıştır. Gerekli düzenlemeleri yapıp tekrar gönderebilirsiniz. "

Dedim herhalde, sehire baktilar Trabzon, telefon numarasina baktilar 462li degil, hatali telefon varsaydilar...

E olmazsa Turkiye'den ailelerin birinin telefonunu yazariz dedik. Ekrana bakiyoruz ikimizde ama kayit bilgilerimizi degistirmek icin bir link goremiyoruz. Olur mu canim, biz goremiyoruzdur diye sitedeki tum linklere tikladik bir 15 dk. boyunca. Yok kardesim, kayit bilgilerini nerden degistirecegimizi bulamiyoruz.

Sonunda pes ettik, on sayfadaki "Iletisim" linkine basip, "Telefon numaralarimiz dogru! Kayitta bir yanlis bilgi girmisligimiz filan yok, biz yurtdisinda yasiyoruz. Olsa bile degistirmek icin bir link goremiyoruz, nasil is?" deyu sikayet sitesine kendileri ile ilgili sikayetimizi bildirdik :)

Ha bu arada, sitede kor gozum barmagina der gibi Musteri Dostu sirketler siralamasinda Garanti Bankasi 5 yildiz almis %100 yaziyor yanina. Ama sikayetlere bakiyorsunuz, 100lerce sayfa tutuyor.

Bana yaptiklari gibi "Kusura bakmayin yardimci olamiyoruz" turunden cevaplari "cevap" sayiyorlar galiba.

Dun aksam postalamistik, ne zaman http://www.sikayetvar.com/ dan cevap gelecek bilmiyorum. Bugun "Sizi kime sikayet edecegiz?" baslikli bir mesaj daha biraktim onlara. Eger onlari kayit bilgilerimizin dogruluguna inandirabilirsek, belki sikayetimizi yayinlanacak. Breh, breh...

[Guncelleme 19 Temmuz 2007]
Kimden kismi bos bir e-mail gelmis Sikayetvar.com'dan ve spam filtrelerine takilmis. Soyle diyorlar:

Sayın Üyemiz; Sitemiz yeni bir yapılanma içerisindedir.Bu süre.te belirttiğiniz eksiklik de mutlaka giderilecektir. Adınızı, soyadınızı ve telefon numaralarınızı açık ve doğru olarak belirttiğiniz taktirde şikayetiniz en kısa sürede yayımlanacaktır. Saygılarımızla Sikayetvar.com

Ama hala gonderdigim sikayet yayinlanmamis. Ne is bilemedim.

[Guncelleme - 26 Temmuz 2007]
Iki kere daha mesaj biraktik. Mesaj birakmak icin bile ugrasmak zorunda kaldik. Uzun uzun, guzel guzel yazdik aciklamamizi tekrar ve gonderdik.

Aaa! Ekranda bir mesaj "Hata". O kadar. Ne hatasi, ne oldu belli degil. O kadar ugrasip yazdigimiz yazi gidiverdi. Oturduk, bir daha yazdik. Gondermeden bir kenara kaydettik ne olur ne olmaz diye. Yine ayni sey oldu...

Belki de sistemlerinde gonderilen mesajin buyuklugu ile ilgili bir sinir vardir ve biz onu asiyoruzdur diye mesaji 2ye bolduk. Bu sefer hata gelmedi.

Ama SikayetVar.com'dan bize bir cevap da gelmedi. Sikayetimiz de hala yayinlanmadi. Kusura bakmasinlar ama igneyi kendilerine batirmayi unutmuslar.

Çarşamba, Temmuz 18, 2007

Garanti'li Ayip!

Garanti Bankasi sayesinde bugun yine burnumdan soluyorum :( Sabah bir telefon,
"Garanti Hakli Musteri Hatti'ndan ariyorum, ben Nil"...

Yillardir Garanti Bankasi'ni kullaniyorum. Internet Subesi kullanima acilir acilmaz kullanmaya baslamistim. Gayette memnundum. ABD'ye yerlesince, internet subesini kullanmaya devam ettim ama tabii cok seyrek.

3-4 yil onceydi. Internet sifremi unuttum. Canim cikti yeniden sifre alana kadar. Illa da subemize geleceksiniz. ODTU-MD listesine yazmistim o zaman. Birileri Garanti'nin icinde yetkili baskalarina iletmis ve onlar da benimle temasa gecip 3 dk. da yeni sifre vermislerdi.

Iki ay once filandi, acil bir durumda internet subesini kullanmam gerekti. 3 kez yanlis sifre girince kilitleniyor. 1.yi girdim, yanlis dedi. Herhalde yanlis bir tusa bastim diye yavas yavas dikkatlice tekrar girdim, yine yanlis. Aaaa, galiba suna degistirmistim deyip guya dogru sifreyi girdim ve kilitlendi.

Hadii al basina belayi. Normalde Turkiye'de elinde envay cesit Garanti kartlarindan biri olan icin cozumu basit. Ama yurt disinda Garanti kartlarina ihtiyacim olmadigi icin kullanmiyorum, hic bir kartim yok. Sorunda bu noktada basliyor.

Efendim, 444 0 333'u aradim (Hatirlarim bir sure bu numarayi nasil cevirecegimi anlamaya calistim, sonradan kesfettim basina 212 gelecekmis).
- Bir suru guvenlik sorusu, ardindan baska birine bagladilar...
- Yine bir suru guvenlik sorusu, ardindan "subenizle halletmeniz lazim"...
- Verdikleri numarayi aradim, "yanlis numara, siz surayi aramalisiniz"...
Sonunda Subenin telefonunu buldum (Garanti Ankara Yenisehir subesi)
- "Bizim boyle bir islemimiz yok, gorusmeleri kaydetemiyoruz zaten, siz en iyisi hakli musteri hatti ile gorusun"
- Hakli Musteri hattindan "Burcu" hanim'la gorustum. "Sube'ye gitmeniz lazim".

Anlatmaya calisiyorum, "Yurt disinda yasiyorum, subeye gitmem mumkun degil. Bakin benim basima iki uc once de bu durum geldi, biliyorum ki bir islem mumkun, subeye gitmeden de halledilebiliyor"...
- "Yardimci olamayacagim, kusura bakmayin" diyor.

Iki saat telefonlardayim artik sinir filan kalmamis. Ortalikta bir sacmalik var anlamak istemiyorlar. "Sizin guvenliginiz icin" diyorlar surekli "guvenlik dediginiz uygulama, benim bankayi kullanamaz hale gelmeme sebep oluyor, bana bir cozum onerin" diyorum. Yok.

Lanet olsun dedim, biraktim pesini. Gel gor ki guvenligimi acisindan sirket e-mail adresim, telefonlarim vs. ellerinde kayitli tum bilgileri dogrulamamin yeterli olmayacagina kanaat getiren Garanti Bankasi, surekli promosyon e-mailleri gondermeye devam ediyor. Dun "Garanti Sifreninizi unutursaniz"... diye bir e-mail gelince dayanamadim yine...

Gittim bilmem kacinci kere Hakli Musteri hatti e-mailine bir mesaj gonderdim. Ozetle durumu anlattim ve ek olarak dedim ki,
"Bakin, yurt disinda yasayan musterilerinizi hic goz onune almiyorsunuz. Surda size telefon numarasi birakacagim, onda bile (alan kodu)+(telefon numarasi) icin 2 alan var ama (Ulke kodu) yok. Ulke kodunu veremezsem, nasil arayacaksiniz beni? Cok mu zor [+90] diye bir kutucuk daha eklemek?"

"Hakli musteri hatti diyorsunuz kendinize, ama haklisysam niye sorunumu cozmuyorsunuz?"

Sabah bir telefon,
"Garanti Hakli Musteri Hatti'ndan ariyorum, ben Nil. Sikayetinizi aldik, sorulariniza cevap verecegim ama once guvenliginiz icin bir iki sorum olacak"...

Yanitliyorum sorularini, benim ben olduguma kanaat getiriyor ve soyle diyor:

- "Sorununuzu daha once de iletmissiniz, ancak maalesef bir cozumu yok. Farkli bir sey soyleyemeyecegim".

- "E niye aradiniz o zaman? Ben de size mesajimda, bir cozum oneremediginizi yazdim. Biri boyle bir karar vermis ama sorun yaratiyor. Yok mu bu konuyu iletebilecegimiz ust merci? Sorunu cozecek biri yok mu Garanti'de?" diye soruyorum

- "Daha once bir suru sikayet geldi ama maalesef yapacak bir seyimiz yok. Sizin guvenliginiz icin bu"...

Tam anlamiyla bir komedi. Guvenligim icin kendi parama erisemiyorum :)

[GUNCELLEME - 23 Temmuz 2007]
Gecen hafta 2 tane hakli musteri hattina iki tane mesaj gonderip, "durumum bu, bankanizi kullanamiyorum ama ha bire istemedigim promosyon e-mailleri gonderiyorsunuz. Nasil cikilacagina dair bir bilgi de yok. Artik bu "spam"! benim gozumde, cikartin e-maillerimi..." demistim.

Bugun cevap gelmis:
*************************************************************

From: Haklı Müşteri Hattı [mailto:HakliMusteri@garanti.com.tr]
Sent: Monday, July 23, 2007 8:04 AM
Subject: Mesajınız Hakkında

Sayin Adil Hindistan,

Hakli Musteri Hatti formumuzu kullanarak 1576933 numarali mesajinizi bize ulastirdiginiz icin tesekkur ederiz.

Mesajınızda belirtmiş oldugunuz e mail adresinizi kredi kartlari ile ilgili reklam maillerinin gelmemesi icin listemizden cikartmis bulunuyoruz.

Saygilarimizla,

T.GARANTİ BANKASI A.S

HAKLI MUSTERİ HATTI

444 0 338


[GUNCELLEME - 26 Temmuz 2007]

Garanti Bankasi - Hakli Musteri Hatti Sikayet#2886296
Bir kac kez bu kanaldan size ilettigim uzere, ABD'de yasadigim icin sadece internet bankaciligini kullaniyordum ve hesabim kilitlendigi icin su anda onu da kullanamiyorum. Defalarca belirttigim uzere, Garanti Bankasindan hic bir kartim yok, tum kartlarimi yillar once iade ettim, kapattirdim.

Ancak anliyorum ki benim bir istegim, basvurum olmadigi halde Turkiye'deki akrabalarima giden extreden anliyorum ki Garanti Bankasi Shop & miles gold cardim varmis gibi bana hesabima borc yazmis (son odeme tarihi 4 Haziran). Benim Shop and miles kartim yok. Boyle bir karti istemedim, elime ulasmis da degil.

Bir kac kez Turkiye'deki adresime Garanti Bankasindan icinde ne oldugunu bilemedigimiz paketler gelmis ancak yurt disinda yasadigim aktarilinca paket akrabalarima verilmemis. Bunlari teyid edebilirsiniz.

Internet bankaciligini kullanamadigim icin benim kontrol etme imkanim yok ancak daha once de belirttigim gibi Garanti Bankasindan hic bir kredi kartim yok. Dolayisiyla, hesabimdan kart uyeligi bedeli adi altinda 24 Mayis 2007 tarihinde kesilen 40 YTL ve varsa diger ucretlerin iptal edilmesi ve kesilen meblaglarin hesabima aktarilmasini rica ediyorum.

Saygilarimla,
Adil Hindistan

Bu mesaji gonderdikten bir gun sonra is telefonumdan aradilar ve "Shop and miles kartinizdan o para kesildikten sonra odeme yapmissiniz (otomatik cekiliyor hesabimdan). Ekstreye baska bir kayit girdigi icin (ev sigortasi) paranizi size geri odeyemiyoruz ancak isterseniz kartinizi iptal edelim, seneye odemek zorunda kalmazsiniz." dediler.

Mecbur razi olduk.

*************************************************

Garanti Bankasi - Hakli Musteri Hatti Sikayet #2909291
Cok kisa bir sure once, Sifremin kilitlenmesi sonucu Internet Bankaciligini kullanmadigimi, hesabima erisemedigimi, e-mail adresim ve dahi diger bilgileri degistiremedigimi ancak, turlu turlu icinde nasil bu tur e-mailleri almayacagimi belirtmeyen Garanti Bankasi menseili spam e-maillerler aldigimi yazmistim.

Is telefonumdan aranmis ve bu tur e-mailleri artik almayacagim, e-mail listelerinden cikartildigim belirtilmisti.
Ancak goruyorum durum bu degil. Bugun, "Yatırım Denince Akla paragaranti.com Gelir!" baslikli bir e-mail geldi.

Daha ne kadar acik yazabilirim bilemiyorum, ben ekstre disinda e-mailler almak istemiyorum. Yurt disinda yasadigim icin promosyonlarinizla ilgilenmiyorum. Lutfen e-mail adresimi tum bu promosyon listelerinden cikartin.

Bu e-mailleri gonderenlere anlatin lutfen, mesajin icerisinde e-maili almak istemeyenler icin unsubscribe olabilecekleri bir link olmali. Spamcilerle Garanti Bankasi arasinda bir fark olsun, degil mi?

Saygilarimla,
Adil Hindistan

Pazartesi, Temmuz 09, 2007

Fazla Barbeku Goz Cikarir Mi?


Cikarmaz di mi? Bence de:)) Kilolari cikarabilir tabi ama o da gulun dikeni oluversin artik, bakariz caresine bi ara:) Son 5 gune 3 barbeku sigdirdik. 4 Temmuz bagimsizlik gunumuz ya, tatiliz. Barbeku gunu olarak da bilinir. Alismisim tatillerin ya Cuma ya Pazartesi olmasina, bu Carsamba'ya denk gelince garip geldi. Uzun haftasonu olamadi bu sefer. Ama tatil tatildir canim soylenecek degilim:) 4 Temmuz'da barbeku mutlaka yapilir, yapilmamasi ayiptir, olacak sey degildir, dusunulemez. Super bowl'dan sonra ulke genelinde en cok bira tuketilen ikinci gun oldugunu dusunuyorum ayni zamanda. Ogleden sonra barbeku yapilir, aksam da gidilip havai fisekler seyredilir. Kasabalar bir hafta oncesinden deneme atislarina basliyorlar zaten.

Bu gun ayni zamanda can arkadaslarimiz Eda ve Murat'in evlilik yildonumu. Dalya dediler bu yil. Kutlama barbekusu duzenlediler hatta, hep beraber kutladik. Tam ortasinda yagmurun yagacaginin tutmasi gunun tek hadi yaa dedirten seyi oldu. Semsiye altinda mangalin yanmaya devam etmesine engel olamadi ama bu, kimsenin keyfini kacirmaya da yetmedi. Yagmur aksam iyice siddetlenerek yagdigindan havai fisekleri seyretmeye gidemedik. Klasik olarak butun gun yedik. Ilkay'in kofteleri pek meshurdur kabilede ama Murat'in da asagi kalir yani yokmus. Oyle bir yukselttiler ki citayi, kofte sunarken iki kere dusunmemiz gerekecek artik:) Kofteler enfesti. Hersey nefisti aslinda. Hep birlikte kutlayacagimiz nice on yillar diliyoruz arkadaslarimiza (kendimizi de sokusturuverdim hemen araya:)))

Cumartesi gunu Figenlere gittik. Erin kizimizin gelmesi icin geri sayima basladik artik, ay sonu katilacak aramiza kismetse. Artun abi olmaya hazir gorunuyor. Neden doneminde su anda. Hemen tum cumleleri neden'le basliyor ve verilen her cevaba yeni bir 'neden'li sorusu var:)) Ikinci mangalimizi da orda yaptik. Burak sagolsun yemedi yedirdi valla, o sicakta hersey pisene kadar ayrilmadi mangalin basindan.

Pazar gunu Adil'in isten arkadasi Mathieu ve esi Kara geldi. Brooklyn'de oturuyorlar. Iceri girer girmez ilk soyledikleri 'bir daha gelmeyecegiz' oldu:) 1 saat 40 dakika surmus bize ulasmalari. Heheh dedik biliyoruz biz bu duyguyu. Hepi topu 22 mil yol ama arada Manhattan'i gecmek gerekince cidden cok uzun suruyor ve cildirtiyor. Karsiya gectigimiz her seferinde biz de aynen boyle diyoruz:)) Omuz ve bira verdik arkadaslara, yatistilar. Eda ve Murat da gelince yeme fasli icin hazirdik artik. Mathieu Fransiz ve super bir ahci. Tatli isini direk ona atmistik ve onceki gun acaba ne yapacak diye diye kulaklarini cinlatmistik bol bol. Maalesef gec kalkmis arkadasimiz, vakit kalmamis. Pastane tartlariyla idare ettik. Onlar da cok lezzetliydi gerci. Mathieu'nun hanesine yazdik ama, bize komple yemek yapacak simdi:)

Mangal calisacak mi calismayacak mi diye ufak bir stress icindeydik. Ben kosup firini yakmak icin hazir bekliyordum gecen seferki gibi sorun cikarirsa diye. Disaridaki prizin calismadigindan eminiz artik. Uzatma kablosu (surge protector) ile icerideki bir prize taktik ama onu da attirip durdu. Klimayi kapattik belki olur diye. Hatta ben radyoyu da kapatalim, cep telefonunu sarjdan cekelim gibi uc oneriler dahi getirmeye baslamistim. Hani damlaya damlaya gol olur belki diyerekten. Fakirin ekmegi umut iste. Yine mezeye mi talim ettirecegiz milleti diye moralimiz iyice bozulmaya baslamisti ki daha guclu bir surge protectorla belki olur, bu yetmiyor galiba dedi Murat. Bilgisayarlarinkini soktuk getirdik ve sonrasinda tik demeden calisti hakkaten. Derdi oymus meger (yani umarim sadece odur), hemen bir tane ona ozel alacagim. Bu sefer mahcup etmedi bizi, tekrar sevgiyle bakmaya basladim ona:)

Soyle yanyana kapi onlerinde fotograf cekip oyle yazalim diyorduk ama biz fotograf cekene kadar haberin haber degeri kalmayacak, boyle fotosuz yazayim bari:) Balcalar komsumuz oldu sonunda:) Aylar suren beklemeden sonra nihayet yan evimize yerlesti Bolunmez uclusu. Komsuculuk oynuyoruz artik:)

Perşembe, Temmuz 05, 2007

Hoop! Nereye Hemserim?

Gocmen lafini duyunca tuyleri diken diken oluyor burdakilerin bu ara. Kalsinlar mi gelsinler mi gitsinler mi zaten gelmis olanlara noolsun her kafadan bir ses cikiyor. Iyice arapsacina cevirdikleri bir kacak gocmen durumu var nicedir. 12 milyon kacak gocmen var ulkede, ne yapacaklarini bilmiyorlar. Amerikayi Amerika yapan gocmenler degilmis gibi yasalina da kacagina da bir itiraz bir itiraz. Son reform tasarisi (ki gayet ise yaramayacak, gocmenleri sefil edecek bir tasariydi bence) da Senato tarafindan reddedildi. Bazi senatorler boyle bir reform af niteligi tasir, yasal yollardan gelmeye calisanlara haksizlik olur diye karsi cikti tasariya. Benim asil bahsedecegim bu yasal yollarla gelmeye calisan ama uzun ve cetrefilli bir sistemle resmen cezalandirilanlar.

Yasal yollardan gelmek isteyenler sacini basini yoluyor bu ara. Simdi uzun uzun anlatamayacagim ama cesitli vize kategorileri var hem is hem de es/aile yoluyla gelmek isteyenler icin. Her kategori icin de yillik bir kota belirlenmis. Cok yetersiz kaliyor kotalar talepler karsisinda, zaman icinde uzuuuun bir bekleme suresi olusmus. Ornek olarak su ara amerikan vatandasi olarak kardesinize green card almaniz 10-12 yil suruyor diyeyim, artik nerenizle gulersiniz onu size birakayim. Is yoluyla green card almak isteyenlerin durumu da pek parlak degil. Oncelikle sponsor olacak bir isveren bulup calisma vizesi almasi gerekiyor nitelikli calisanlarin. Bunun en yaygini H-1B vizesi. Onu da 195 binden 65 bine indirdiler, bu yil daha acildigi gun doldu kota, agzimiz acik bakakaldik.

Bu tur calisma vizesi ile gelip de green card almak isteyenlerin gecmesi gereken bazi asamalar var. Son asamada uzuuun zamandir bir bekleme suresi vardi. Ilk asamalari daha hizli sonuclandiriyor USCIS (US Citizenship & Immigration Services) ama son asama aksine iyice uzadigi icin - ulusal guvenlik adina yapilan sicil kontrol islemleri bitmek bilmiyor - ilk asamalari gecenler burda kapiya yigilmaya basladi. Sonucta pek birsey degismemis oldu aslinda. Talebin en cok oldugu Cin, Hint, Meksika ve Filipin asilli calisanlarin kotalari daha cabuk doluyordu. Zaten bu dordu bir de digerleri var diger tum ulke vatandaslarini kapsayan. O dordune acilan kapilar uzun zamandir kapaliydi, digerleri de bir sure sonra katilmisti yanlarina, kota yeniden acilsa da basvursak diye bekliyordu millet. Tabi bu arada mevcut calisma vizelerinin kaybedilmemesi yani isten cikarilmamak, onlari duzenli olarak uzatmak yani bir ton para ve stress harcamak gerekiyor.

1-2 hafta once Department of State cikip tamam tum kategoriler icin kotalar aciktir, Temmuz ayi boyunca, hatta belki biraz da Agustos'da acik kalacak buyurdu. Hadiii tum bekleyenler, avukatlar vs ayaklandi, deli gibi dokuman hazirlanmaya, belge toplanmaya basladi, sira bekleyenler doktor raporu almak icin kosturmaya basladi, ilk basvurularin kabul edilecegi 2 Temmuza yetisme derdine dustuk. Bizim ofiste izinler kaldirildi, gecici eleman mi alsak hesaplari yapildi, sabahlamaya ne zaman basliycaz konulu emailler ortada dolanirken hop yeni bir bulten yayinlandi: eeee biz kota acildi mi dedik, yok canim hemen inandiniz mi, oyle demek istemedik aslinda, kota dolmus bak bu ise, Ekimde yeniden goruselim o zaman bakariz gibi ultra abuk bir suru laf. Saka gibi. Herkes sok. Bulteni hazirlayan Department of State (DOS), ona o bilgileri veren USCIS. Ikisi de sorumluluk kabul etmiyor. Biri diyor onlar var dedi oburu diyor hayir demedik. AILA (American Immigration Lawyers Association) ayaga kalkti tabi, dalga mi geciyorsunuz siz bizim muvekillerimizle, bu ne ciddiyetsizlik diyerek. Simdi toplu dava acmaya hazirlaniliyor. Kotanin acilamadan dolmasinin bir sebebinin de Temmuz sonunda tum vize vs gocmenlik islemlerinde uygulanmaya baslanacak yaklasik %66'lik zam oldugunu dusunuyoruz, cok mu fesadiz?

Salı, Temmuz 03, 2007

Presidential "Ayip"

Bush kendisinden beklendigi uzere, Scooter Libby’nin hapis cezasini agir bulup affetti dun aksam. I. Lewis “Scooter” Libby, Vice President Dick Cheney’in Ulusal Guvenlik konusunda danismanlarindan biri idi. Irak savasi ile ilgili Bush hukumetinin skandallarindan biri federal suc olmasina ragmen gizli servis ajani Valerie Plame’nin kimligini basina sizdirmasi idi.

Sebep? 6 Haziran 2003’de New York Times da “What I did not find in Africa” adinda bir yazisi yayinlanan yazida Valerie Plame’in kocasi Bush hukumetinin Irak, Nijerya baglantisi hakkindaki istihbarati bilincli olarak savas icin bahane ettigini yazmisti…

NY Times yazarlarindan ve savas lehine yazilari ile bilinen Judith Miller onceleri kimden bu bilgiyi aldigini aciklamamis, hatta bu yuzden hapis yatmisti. O donem Bush, “sorumlusu her kim ise cezalandirilacak” filan diyordu. Ancak diger gazeteciler Scooter Libby’I isaret edince is cetrefillesti. Konu ile ilgili detayli bir dokuman var wikipedia’da.

Libby hapis cezasina carptirilinca, pek cok ‘unlu’ republican yargica “soyle iyidir boyle buyuk hizmet vermistir” turu yazilar gonderip hapis cezasina carptirilmamasini istemislerdi. Temyiz mahkemesi de “gecikmeden hapse gitmesi” kararina varinca, gozler Bush’a cevrilmisti. Sonucta Bush, bu islerin icinde. 2006’da 8 yargici politik sebeplerle isten atmasi uzerine medyada komik durumlara dusen Alberto Gonzales’I de cikmis savunmustu. Kendi ekibi soz konusu olunca tum yetkilerini kullandigi icin acaba “Presidential pardon” yetkisini kullanip onu da affeder mi diye soranlara hapis cezasinin kesinlesmesinden 5 saat sonra cevap geldi.

Digg’de gelen yorumlarda milletin nasil ofkeli oldugunu gorebilirsiniz. Yahu gelmedi su 2008, bir kurtulsak su adamdan. Yetti be!