Cuma, Ağustos 24, 2007

Hamilenin Seyir Defteri


Uc gundur sonbahara girmis gibiydik burda, gayet serinlemisti hava. Super rahat bir uc gundu benim icin, sicaklamak yok, ayak sismesi yok..havanin surekli kapali olmasi, yagmur yagmasi bile keyfimi kacirmadi. Bugun eskiye donduk. Gunes var disarida daha mutluyum tabi ama o bogucu nem de yaninda gelmis. Yine eski sicakligimiza donuyormusuz haftasonuna. Yarin icin acikhava planimiz var, bizi bogmaz umarim hava.

Gidisati guncel tutmak adina yazalim, 29. haftadayim su an. Gecen hafta seker yuklemesi yapildi, hamilelige bagli seker hastaligi var mi yok mu diye bakmak icin bu haftalarda seker testi yapiyorlar. Ilk testte birsey yok. Ac kalmak gerekmiyor, gidip verdikleri siviyi icip 1 saat bekliyorsun, sonra kan alip bakiyorlar. Yuksek cikarsa bu sefer ikinci testi yapiyorlar. Ikinci test biraz bela. 12 saat ac kalip sonrasinda gidip verdikleri cok sekerli siviyi icip bu sefer 3 saat bekliyorsun, saat basi kan aliniyor. Tansiyon dusmesi, mide bulanmasi falan cok oluyormus bunda. Gecen gun aradim sonuclari ogrenmek icin. Tekrar test yapmamiz gerekecek dediler. Eyvah dedim yuksek cikti, o bela teste kaldik. Dusuk cikmis megerse, ilk testi tekrar yapip birkac seye daha bakacaklarmis. Ohh tatlilarimi elimden almayacaklar yani henuz, korkuttular beni bir an:)

Gun boyu gozumun onunden cesit cesit tatli gecmekte zira, onu da yapayim bunu da yiyeyim diyerekten. Allahtan cogunlukla fikrimde kaliyor bunlar. Gun icinde kesin bu tatliyi yapiyorum gidince diyerek malzeme listesini bile cikariyorum kafamda bazen. Sonra aksam eve gidince cok useniyorum. Koltuga yayilip film seyretmek, dergi karistirmak, kitap okumak daha cazip geliyor, tembellik var serde:) Neyse diyorum kalsin bu aksam yarin yaparim. Yarin ayni senaryo tekrarlaniyor. Cok gozum donmusse biraz cikolata yiyorum ya da gidip pastaneden aliveriyorum o aksam icin, gitmeye usenmezsem tabi. Ama evde yapmayi tercih ettigimden pastaneye gitmek son care benim icin. Yemek bloglarindan bir suru tatli kestirmisim gozume, onlari denemek varken disaridan almak olur mu. Adili hic isin icine karistirmiyorum bu arada. Istesem gidip alacak cunku, benim de tek otokontrol silahim olan usengecligim bir ise yaramamis olacak. Tatli isini haftasonuna birakiyorum. Haftasonu da o plan bu plan derken genelde gene kaliyor. Obelix olmustum yoksa simdiye:)

Karnimi kim gorse erkek bu diyor. Gittigim bir magazada kasiyer kadin mumkun degil bunun kiz olmasi, emin misin falan dedi bana. O cok emindi kendinden:) Jay'lerde de Jay ve Gina bizimkine de kiz demislerdi ama erkek dogdu, bu erkek karni dediler. Ben hic anlamam nasil oluyor bu karna bakip soyleme islemi. Hani labden gelen amniyo sonuclarina gore ogrenmemis olsak cinsiyeti icimize kurt dusurecekler hakkaten. Ama mesela bugun de isyerinde biri yok canim hic mi erkek gobegi gormedik basbayagi kiz bu dedi:) Ben cozemeyecegim bu isi.

Perşembe, Ağustos 23, 2007

Jay'de BBQ

Haftasonu Jay'lerdeydik. Bu onlarin her yil yaptiklari yaz barbekusune ucuncu katilisimiz. Iyi oluyor hos oluyor da yol cok uzun, cok useniyoruz gitmeye. Long Island'in ortasinda bir yerde oturuyorlar. LI'de tek ana yol var, tikandi mi yapacagin hicbirsey yok. Genelde de tikaniyor. Manhattan'dan Linda'yi alip oyle gececektik, Linda daha erken giden birilerini bulup onlara takilmaya karar verince bari Manhattan trafigini es gecelim dedik. Yol gene de gozumuzde buyudugu icin sallana sallana bayagi gec ciktik evden. George Washington koprusune yoneldik, yol gayet acik, ooo super muper derkeeenn baktik biraz ileride trafik durmus.

Dag tas araba, milim ilerlemiyor. Kopruye dunyanin yolu var daha. Buraya girersek anca kahvaltiya yetisiriz diyip ilk exitten cikip geri donduk, mecburen Manhattan ustunden gitmek icin. Bu bize yaklasik 45 dakika kaybettirdi. LI yolu da klasik olarak tikali olunca nerdeyse 3 saat surdu varmamiz. Oflaya puflaya bu son bir daha gelmek yok diyerek tamamladik son milleri. Oldukca sonra gelen bir kiz New Jersey'in guneyinden geldigini ve yolun 4 saat surdugunu soyledi. Bir baskasi ben de 3.5 saatte geldim diyince bizim 3 saat cok kotu gorunmedi gozumuze. 4 saatte New Jersey'den Washington DC'e gidiliyor yahu.

Hava cok guzeldi, acikmisiz da. Bize yiyecek kalmamistir herhalde diyorduk, saat 5'ti cunku aslinda 1'de baslayan partiye geldigimizde ama barbeku daha yeni yakilmisti. Tam vaktinde gitmisiz yani hehe:) Iyice acikmistik zaten, saldirdik masaya. Yemek sonrasi cekismeli langirt maclari oldu yine. Bu yil bonfire yakmak icin fire pit (Turkesi ne bunun) almislar, cevresine toplanilip marshmellowlar uzatildi atese. Hayatimiz bogaz valla:))

Salı, Ağustos 21, 2007

Lion King

Lion King cizgi filmine ilk gittigimde gunduz seansi secmek gibi bir keklik yapmistim. Cizgi filme gunduz gidilir mi hic? Insan bi dusunur di mi oncesinde. Sinemayi secerken de bakmamisim, dublajmis meger. Eh bu kadar da kasinilmaz ki ama. Icerisi anaokulu gibiydi haliyle, cocuktan gecilmiyordu. Film seyrederken gurultu olmasina tahammul edemem ben, sessiz olunacak. Cizgi film de olsa bu boyle. Tam bir kabustu benim icin. Yarisinda cikip gitmemek icin cok direnmis, tamamlamistim filmi ama aci cekmistim resmen. Sonra gece gec bir seansa orjinal seslendirmeli bir salona gitmis tekrar izlemistim. Cok da sevmistim.

Broadway'de sahneleniyor Lion King muzikali, bu yil 10. yili. Ne zamandir gormeyi istedigim bir showdu. Baslayali 10 yil oldugunu ogrenince ne olur ne olmaz biter gider simdi diye hemen toplandik ve gecen aksam izlemeye gittik. Tam buraya tasindigimiz sene gene 10 yildir sahnelenen Cats bitmisti, cok uzulmustuk goremedik diye. Bunu burnumuzun dibindeyken kacirmak olmazdi.

Hayvanlarin cogunu kostum giymis oyuncular canlandirmis, bazilari ise kuklaydi. Kostumler cok guzeldi, rengarenk. Araya cizgi filmde olmayan bazi sahneler ve sarkilar da eklenmisti ama yine de cok guzeldi. 1998 yilinda 11 dalda Tony odulune aday gosterilmis, en iyi muzikal, en iyi kostum, en iyi koreografi dahil olmak uzere 6'sini almis. Bu yil ilk kez Guney Afrika'da da sahnelenmeye baslamis. Biz kizlar bayildik gosteriye. Adil ve Ilkay pek basarili bulmadilar, sikildilar hatta biraz. Murat begendi ama.

Cuma, Ağustos 17, 2007

Ekip Mangali


Bitti mi bitecek mi derken deadline’imiz sona erdi dun aksam, bir ohh cektik. Hafta basindan beridir 16 Agustos gecsin oyle diye kenara attigimiz islere sonunda el attik bugun. Ama sanki Cumartesiymis gibi de bir rehavet var hepimizde. Neyse, oyle ya da boyle bitti ya mutluyuz.

Haftasonu bizim isyerindeki ekip bizdeydi, onu yazmak da anca bugune kaldi iste. Yaz basindan beri gelecekler aslinda, ya onun isi cikiyor ya bunun. En sonunda cogunluga razi oldum ve bu haftasonuna ayarlayabildik. Iki fire verdik gene ama naapalim artik, bunu denk getirene kadar gobegim catladi.

Turk yemeklerini cok seviyorlar, bu yuzden onlara hamburger sosis gibi klasik Amerikan barbekusunden uzak bir menu hazirladik. Hava da cok guzeldi sansimiza, nem yok, asiri sicak degil, disarida oturmak icin ideal bir havaydi. Herkes toplandiktan sonra baktik ki en cok mangal sayiklayan Mike yok ortalarda. Telefonlarimiza da cevap vermedi, kendisini ilk gordugum yerde vuracagimi belirten cok kibar bir mesaj biraktim ona en son. Bu eve tasindigimizdan beri yapicaz di mi, ne zaman, hadi ayarlayalim diye diye basimin etini yiyordu ama gelmedi. Daha sonra ailevi bir problem ciktigini ve orda olmasi gerektigini soyledi, affettik el mecbur. En cok o istiyordu, gelememesine uzuldum cidden.

Sikilirlar mi acaba diye endiseleniyordum biraz ama vaktin nasil gectigini anlamadik bile. Hava kararmaya baslayip da sineklerin saldirisina ugrayana kadar disarida oturduk. Daha once Mina’lara gittigimizde onlarin kullandigi ve acaip ise yaradigini hayretle gorup o gun bugundur hevesle herkese tavsiye ettigim sinek kovucu mumlari cikardim heyecanla. Mina gondermisti onlari ama daha once kullanmamiz gerekmemisti hic. Bizim sinekler fazla arsiz cikti yalniz hicbiri tinmadi mumlari. Ortalama beser isirik alip da haldir huldur kasinmaya baslayinca mumlarin bir ise yaramadigi gercegini kabul edip (ben hala nayir nolamaz, gitmeyiin ise yarayacaklar biliyorum seklinde - bir yandan kasinirken- mumlari savunmaya calisiyordum o ayri) iceri kactik. Iceride muhabbete kaldigimiz yerden kasintilar arasinda devam edip biraz da Wii oynadik. Wii turnuvalarini noolur noolmaz yarin birgun kafami bozarlarsa (iyi zam alamazsam mesela:)) youtube'a falan gondeririz diyerek kamerayla kaydettik, sonra oyunculara izletip eglendik. 11'e geliyordu kalktiklarinda. Daha da otururlardi aslinda ama son otobusu kacirmak istemediler. Bir dahakini kisin kar ustunde yapacagiz:)

Pazartesi, Ağustos 13, 2007

Topluma Hizmet Gunu - 2007


Sevgili blogumuzu daha bir guncel tuttugumuz gunlerde (WoW Oncesi) 2005 yilinda Javits Center'da topluma hizmet icin katildigim bir aktiviteden bahsetmistim.

Yilda bir sirkette hemen herkes bir gun ise gelmek yerine, cesitli toplum projelerinden birinde yer aliyor. Gecen yil, Paterson Habitat for Humanity projesinde calismistim. Yeniden yapilandirilan eski bir evin icinde calismistik...

Bu yil yine ayni projede calismaya karar verdim. Sirkette bu is cok ciddiye aliniyor. Tum isi bu olan bir kac kisi var ve bu is icin duzenlenmis cok guzel bir web sitemiz var. Paterson Habitat organizasyonu 3 haftada bir gonullu kabul ediyordu. 31 Temmuz bana uygun geldi. 10 kisilik takima 4 kisi gonullu 1 kisi de takim kaptani olarak adini yazdirmis benden once. Ben de diger takim kaptani pozisyonunu aldim.

Takim kaptanlari icin 1 saatlik egitim var. Gonullulere hosgeldin mesaji yazmak, Outlook'tan tum takima bir toplanti istegi gondermek, bulusma yerleri, proje hakkinda bilgi vermek, sirketin proje icin bastirdigi t-shirtleri alip takima dagitmak, yol kagitlarini ayarlamak vs. gibi bir dolu ekstra is biniyor takim kaptanina. Diger takim kaptani ile temasa gectim, is bolumu yaptik.

Paterson, bizim yasadigimiz yere yakin bir yer. Proje 8'de basliyordu ama takim kaptani olarak daha erken orda olmak lazim diyerek 7:45'de vardim. Hindistan'da ise baslayan bazi genc cocuklari 3 ayligina egitime gondermisler buraya. 4 tanesi projeye katilmak istedi. Ekledim ama son dakika da ikisi gelemedi. Sehirden gelenlerin gelmesi de biraz uzun surdu. 9 kisilik ekip 9'a dogru ancak ise koyulabildik.

Bu yil hakikaten cok yorucu oldu. Yilin en sicak gununde (35 derece), kizgin gunesin altinda korunaksiz ve araliksiz malzeme tasidik, civi caktik. Vardigimizda bir evin bir dis duvari dikilmis, ikincisi de hazirlanmisti. Once onu diktik. Sonra ikiye ayrildik ve iki ayri evde calismaya basladik. Malzemelerini tasiyip diger iki duvari hazirlayip diktik.

Bu evi diktigimiz yer galiba epey bir siyahin yasadigi bir yer. Bir ara kimisi sivil bir suru polis bitiverdi 50m ilerimizdeki bir evin onunde. Once bir arabayi kistirip icindeki adami kelepcelediler. Kucuk bir cocugun (belki de adamin oglu) gozu onunde olmasi uzucu geldi bana. Sonra 10larca polis hizla bir eve dogru kostular. Tam su filmlerde gordugunuz kapiya polislerin dizilip birinin elindeki 'koc' (ya da artik ne diyorlarsa ona) ile kapiyi kirip acmasi ve ardindan polislerin iceri girisini canli izledik. Boole ilginc bir gundu.

Resimlerin devamini surdan gorebilirsiniz...

Cuma, Ağustos 10, 2007

Mahir II Yolda: Kebap Ye

Google News'da okudugum bir haberi geceyim size: Dort yildir Fransa'da donercilik yapan 27 yasindaki gocmen Mehmet Yilmaz adinda (takma adi Lil'Maaz imis) bir Turk, yaptigi hip hop /rap tarzi "kebab ye" (Mange du Kebab) klibi ile meshur olmus ve EMI ile anlasma imzalamis.

Daily Motion sitesinde (YouTube'un Fransiz versiyonu) yayinlanan klip 400.000in uzerinde hit almis ve EMI ile anlasma yapip 'single' olarak piyasaya cikartmis. Bir "My Space" alani bile varmis Lil'Maaz'in. Alkis, alkis!

Perşembe, Ağustos 09, 2007

Deep Purple ve Yagmur

Sali aksami Deep Purple konserindeydik. Nutmegi de ilk hard rock konserine goturmus olduk. Geliyorlar diye heyecanla aylar oncesinden almistik biletlerimizi. Bu sefer isi sansa birakmayip yemegimizi hizla yiyip konserin baslamasina 15 dakika kala Radio City onundeki kuyruga karistik. On grup ciktiginda biz kim ki bunlar diye bakarken salonun bir kismi oldukca coskulu tezahurat yapti. Vanilla Fudge diye bir grup. 40 yilliklarmis, New York grubularmis, Deep Purple New York konserlerindeki acilisi ozellikle onlarin yapmasini istemismis. Adlarini hic duymamistik biz. Kayip da degilmis, biz pek begenmedik kendilerini. Kendi parcalarinin yanisira Led Zeppelin caldilar birkac tane. Pek de guzel oldu, kendi parcalarini hic tutmadik zira.

Neyse, sonunda Deep Purple ciktiginda tum salon cildirdi zaten. Grup 70lerin grubu olunca seyirci yas ortalamasi da 35 falandi. Grup uyelerinde yas almis basini gitmis ama is kesinlikle bitmemis. Sahne performanslarindan hicbirsey kaybetmemisler. Ian Gillan hala muhtesem soyluyor. 1.5 saat sahnede kalmislar, ne zaman o kadar oldu anlamadim bile. Ciktigimizda hala 'ama cok az kaldilar yaa, daha soylenecek bir suru sarki vardi' diye soyleniyordum ben:)

Yerimiz tam koridor kenarindaydi. Koridor hic bos kalmadi desem yeridir. Surekli birileri gidip geliyordu. Amma kurtlu bu seyirci yaw diye de eglendik kendi kendimize. Bir yerlerinde duramadilar hakkaten, surekli bara, tuvalete tasindi durdu millet.

Birkac gundur bekledigimiz yagmur Sali gecesi nihayet yagdi. Nem tavana vurmustu artik. Ama ne yagmak! Gece 1-2 kere kovayla bosaltilircasina yagan yagmurun ve cakan simseklerin sesine uyandim ama sabah yagmur dinmis, ortalik durgun gorunuyordu. Neme zerre kadar katkisi olmamisti yagmurun, hala cooook sicak ve nemliydi. Otobus vaktinde geldi sabah, biraz uzun surdu yol ama zirt pirt otobusun biri bozuldugu ya da bir sebepten trafik tikandigi icin cok onemsemedim. Megersem New York felc olmus. Sokaklarda acaip bir kalabalik vardi. Toplamda yagan yagmur oyle cok asiri degil aslinda ama bunun cogu sabaha karsi 1 saat icinde yaginca dagitmis ortaligi.

Raylara erisen sular otomatik sinyal sistemini durdurdugu icin subwaylerin nerdeyse tamami durmus calismiyor, trenlerde ve otobuslerde gecikmeler var, LIRR trenleri iptal (raylara agac devrilmis), tunellerin bazilarini su basmis...Brooklyn'de iyice vahimmis durum, ufak bir kasirga olusmus bazi evlerin catisini ucurmus, agaclari devirmis. Ben 10'da ise geldigimde en erken gelenlerden biriydim, saat 12'de hala yolda olup da gelmeye calisanlar vardi, bir suru insan da cabalamaktan vazgecip eve donmus. Normalde de Allah dusurmesin dedigimiz Manhattan trafigi tam arapsaci olmus herkes otobuslere ve taksilere hucum edince.

Aksam saatlerinde hala bazi calismayan subwayler vardi, bugun oldukca yoluna girmis hersey. Aksayarak calisan birkac tren vardi sabah sadece, simdi onlar da normale donmustur herhalde. Sehrin altyapisinin ciddi bir elden gecmesi gerektigini gosteriyor bu da. Dun aksamustu de yagmur bekleniyordu mesela yagmadi. Ustune bir de o yagsaydi tam senlik olacakti.

Salı, Ağustos 07, 2007

Bridgeport Yollari Tastan...

Ne zamandir Mina'yi, Charles'i ve nar tanesi Maya'yi ziyaret etmek vardi aklimizda. Isler, tasinma, benim bulantilar, Charles'in sinavlari vs derken bu zamana kadar sarkti kavusabilmemiz. Sonunda gecen haftasonunu ayarlayip biraraya gelebildik. Maya'cik kocaman olmus gormeyeli, nerdeyse 7 aylik. Onlarda son barbeku yaptigimizda Mina hamileydi, o zaman cektigimiz fotografin aynisini bu sefer onun yerine beni koyarak cektik.

Birkac gun oncesinde siddetli yagmur yagmisti, o yagmur ve firtina sirasinda yan komsularinin bahcesindeki agacin buyuk ve oldukca kalin dallarindan birkaci kirilmis ve Mina'larin bahcesine dusmus. Iki bahceyi birbirinden ayiran cam agaclarinin ikisini bicip, Mina'nin gun icinde golu seyrederek dinlenmek icin oturdugu koltugu kirip, cocuklarin ters olarak kenarda duran kayiklarini tam ortasindan delerek inmis yere. Koltuk taninmayacak halde, kayigin tamir edilmesi pek olasi gorunmuyor, agaclarin da yenilenmesi gerekiyor. O derece zarar vermis dallar. O tarafa degil de obur tarafa dusselerdi yatak odasinin ustune gelen catiyi delip evi mahvedeceklerdi sanirim. Oyle dusununce ucuz kurtulmussunuz dedik. Dalin kirildigi yere bakinca gorduk ki ici bos hakkaten, agacin kalani da korku uyandiriyor simdi insanda.

Sigortalarla ugrasiyorlar su ara, o da cok bela bir is, tum masraflarini alamayacaklar cok buyuk ihtimalle. Sigortalarin masraf anlayisi oldukca farkli bu ulkede cunku :( Charles bu evi ilk aldiginda evin onundeki buyuk agaci kestirtmis sigorta evin ustune dusebilir diye. Her agaci da onceden tahmin etmek mumkun olmuyor tabi.

Sos canavari Charles nefis soslu sisler yapti bize. Tam biz onlar ve masadaki bilimum yiyecekle tikabasa doymus durumdayken, gecen sefer de doyduk diyip etleri yemediniz bu sefer kacis yok, bunlar sadece appetizerdi, ana yemek simdi geliyor dedi:) Adille dehset icinde baktik birbirimize. Mumkun degil bir catal daha yememiz. Valla catlamak uzereyiz, billa doyduk diye uzun ugraslar sonucu Charles'i etleri pisirmemeye razi edebildik. Kendisi hic hoslanmadi bu durumdan ama yeterince acikli bakabildik saniyorum ikna oldu.

7 aylik tecrubeli anne-babanin onerilerini uyarilarini dinledik, bolca Maya'yi mincikladik ve bir sonraki mangali bizde yapmak uzere sozlesip donus yoluna koyulduk. Donuste GW koprusunu es gecmek adina yolu yaklasik 15 mil uzatmamiza ragmen 2 saat olmadan eve vardik (gidis 2.5 saat surmustu gecen seferki gibi).

Perşembe, Ağustos 02, 2007

Domuscuk

Onbilgi:
Gecen hafta Bezen'le stroller bakmaya ciktik Lara Su hanim icin. Konusurken Bezen,

- "Cin takvimine gore sen "domuz yili"nda dogmussun. Kizimiz da hem senin gibi Akrep olacak, hem de bu yil "domuz yili" imis yine." dedi...

Giris:
Benim eski mudurlerden Jay her yaz evinde bbq partisi veriyor. 2006 ve 2005'de gitmis ve gayet eglenmistik. Bu yil biraz kararsiz kaldik. Davetiye'nin uzerinden 1.5 ay gecti. Neyse dun artik Jay'de bir e-mail atip, plan yapicaz bir karar verin gari deyince e peki dedik.

Gelisme:
Arkasindan bir telefon. Hala Jay ile calisan eski takim arkadasimlarimdan unix dunyasindan Linda. Linda hanim Cin'li. Dunya tatlisi bir kizi var. 8 Agustos'da 6sina basacak. Manhattan'da oturduklarindan arabalari yok. Jay'de 2 saat uzakta Long Island'da oturuyor.

- "Sizinle gelebilir miyiz yine?" diye sordu. Bezen'in hamile oldugunu ogrenmis tebrik etti ve dedi ki

- "Biliyor musun cok sevindim, bu yil bizim takvimimizde sadece domuz degil 'altin domuz yili" (year of the Golden Pig) yili. Bu yil dogan cocuklarin gelecegi cok parlak olacak (Cinlilerin Allahi para olduguna gore cok zengin olcek filan demek istedi herhalde).

O anda dank etti, tanidigim diger bir kac Cin'li diger arkadaslarin bu yil bebek bekliyor. Sonra google'ladim baktim ilk gelen yazida diyor ki G.Kore'de nufusun %10 artmasi bekleniyormus bu yil. Ayrica bu olay 600 yilda bir olan bir sey....

Yalniz galiba bir 0 fazla atmislar. Hergun ise gidip gelirken dinledigim National Public Radio (NPR)'in sitesinde yer alan "Cin, Altin Domuz yilina hazirlaniyor" baslikli mesajda, 60 yilda geldiginden bahsediliyor bu yilin ve Cin'in "tek cocuk" politikasi yuzunden pek cok ciftin bu yil bebek sahibi olmayi planladigini yaziyor.

Cin'den bir siteye baktim, 600 degil 60 yil demis... Cin takviminde her yil 12 burc ve 5 elementten biri ile eslestirilmis: "Altin, Odun (Cem Yilmaz'in filmi geldi aklima simdi), Su, Ates ve Toprak". Dolayisiyla Golden Pig 60 yilda bir denk geliyor.

Gel gor ki Kore'den The Seoul Times'da 600 yil demis ve "domuz" yilinda doganlari (ornek 1971) soyle tarif etmis (vallahi bildi):

"Domuz yilinda doganlar, cesur, sadik ve dusunceli olurlar. Bilgiye actirlar. Kolay sinirlenir ve sakinlesirler; kolay kolay arkadas edinemezler ama dostluklari kalicidir. Bazen fazlaca durust (bosbogaz mi demek istedi acep?) davranip kendilerini zora sokarlar. Is dunyasinda iyi degildirler ve edebiyat, sanata daha yatkindirlar."

Sonuc:
Bilmiyom valla ben WoW'a donuyorum.

Çarşamba, Ağustos 01, 2007

Guncelleme

Bir haftadan fazla olmus son postu gondereli. Agustosa girmisiz bir de bugun, nereye gitti bu yilin ilk yarisi diye saskin saskin bakmaktayim. Iyi ki yeniyilda resolution listesi cikarmamisim bu sefer, nasilsa yapamaycakmisim:)) Birikti tabi yazacak seyler ama yapilacak isler (ozellikle isyerinde) daha hizli birikiyor su gunlerde. Cok vaktim yok simdi de, biraz geyik yapip gidecegim:)

Once isten baslayalim. Green card skandalini yazmistim gecenlerde, AILA class-action dava acmaya hazirlaniyordu. Birkac senator de girdi isin icine, buyuk sirketler itiraz etti, Microsoft'un bu vize rezaletinden bikip Kanada'da ofis aciyorum demesi iyice tuzbiber oldu. Tam AILA'nin davayi acacagi gun USCIS geri adim atti ve 17 Agustos'a kadar basvurularin kabul edilecegini bildirdi. Tabi bizim rafa kalkan acil durum plani tekrar devreye girdi.

Dun doktora gittim. 26. haftadayim su an. Kendimi kocaman hissediyorum. Karnim buyudukce boyum kisaliyormus gibi geliyor bir de:) Bugun belim agridi bayagi, hic hosuma gitmedi bu. Kalan donemde de agriyacagi anlamina gelmiyordur umarim bu. 2 hafta sonra seker testi yapilacakmis. Ac gel seker yukleyecegiz dediler. Ne kadar yuklenecekse ben yuklerdim siz zahmet etmeyin dedim kahvaltida cheesecake hayalleri kurarak ama yemediler:) Bir de ikinci rhogam ignemizi olacakmisiz, kan uyusmazligi icin olan. Acitiyor meret yahu.

Yuzmeye tekrar basladim gecen hafta. Farkettim ki surekli bahane bulup gitmemeye calismamin nedeni kulvar paylasiyor olmaktan hic hoslanmamak. Gittigim gymin havuzunda iki kulvar var. Pek buyuk bir havuz degil, sadece 4 kisi yuzebiliyor ayni anda. Bir kulvari iki kisi paylasiyor yani. Tamam iki kisinin yuzebilecegi kadar genis bir kulvar ama ben hoslanmiyorum yine de. Ender de olsa kolu bacagi carpabiliyor insanin yanindakine. 5 dakika daha fazla yurumeyi goze alip (ogle tatilinde gidiyorum ya her dakika kiymetli malum) bizim gymin daha yukaridaki bir subesine gitmeye basladim. Burda herkesin kendi kulvari var. Bir de hamile mayosu aldim kendime, biricik mayomun lastikleri iyice sunmesin diye. Allahim ne kadar komikmis bu hamile mayolari, yok boyle birsey. 2 parcadan olusuyor. Ust kisim oldukca bol haliyle. Alt kisim ise belinize kadar cikan bir babaanne donu:) Tam olsun diyip kirmizi beyaz potikare bir tane sectim, masa ortusu tadinda dolaniyorum artik gymde:)

Haftasonu Tolga burdaydi. Evet, biz de inanamadik. Gelmesiyle gitmesi bir oldugu icin hicbirsey anlamadik. Cumartesi sabah Adil, Tolga cok kisa sureligine buraya gelecekmis galiba dedi. Daha once de boyle oldugu, ha geliyor ha geldi diye heyecanla beklesirken onun planlari degisip bir turlu gelemedigi icin artik kanit istiyorum:) Bileti gormeden inanmam dedim onun icin. Hemen ardindan Tolganin onu aramamizi isteyen mesajini gorduk. Bir aradik ki aaa Connecticut'daymis, dun gelmis. Ve aaa yarin donuyormus. Aksam geldi Hoboken'a gittik, sabah da Eliflerle Edalar kahvaltiya gelecekti zaten onlara da hos bir surpriz oldu, hep beraber kahvalti ettik. Biraz alisveris derken ucak saati geldi ne yazik ki, havaalanina goturduk, gitti:(