Bezen'in 4 yil onc post ettigi bir yaziya bir yorum gelmis:
"Tsk"
http://www.bilmemneelektrik.com/
Reklam yapiyor uyanik vatandas akli sira. Gicik oldum haliyle ve 30 gunden eski yazilara yorumlari moderated hale cevirdim. Eski bir yaziya yorum birakiyorsaniz, yorumunuz aninda cikmayacak, bilginize.
Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Teknoloji etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Pazar, Mayıs 16, 2010
Cuma, Temmuz 10, 2009
Ankara Ankara Guzel Ankara...
Boyle baslayan bir Ankara marsimiz mi vardi di mi? Konumuz o degil :)
Gecen Persembe'den beri tatildeyim = Evdeyim. Ilk iki gun zaten donusumde bitirmis olmam gereken bir programi kodlamakla gecti. Gerisinde de Lara ile oynarken zaman yavas ve guzel geciyor; sonrasinda birden hizla akip gidiyor. Netekim, Cuma oglen olmus. Ama konumuz bu da degil :)
Ben gunluk teknoloji haberlerimi Digg.com'dan alirdim. Artik pek oyle taze firindan cikmis haber bulmak zor. En hizli haber alma yontemi Twitter; ama onda da trendleri takip et; dogru adamlari bul takip et* vs derken, soyle sabah bir cay icip haberlere bakayim dediginizde gormek isteyeceginiz teknoloji haberlerini gormek mumkun olmayabiliyor. O yuzden oncelikle Techmeme, Mashable, Google Technoloji Haberleri , Hacker News vs gibi yerlere bakiyorum. Bildiniz, konumuz bu da degil ama yaklastik...
Microsoft Live Search'u degistirdi "Bing" cikti ortaya. Simdi Google Search'in uzerine gul koklamak gibi olmasin ama arada bir Google'da aradigim seyi bulamayinca; bir de Bing'de deneyeyim dedigim oluyor; eminim Bing'i denedikten sonra ayni sekilde dusunen bir suru insan vardir ki bu da Microsoft'un basarisidir. Arama motoru konusundaki en buyuk atilimlarini yaptilar. Ama iste sanssizlik; gecen hafta sonu Seattle'da bir yangin cikti ve Bing'in "Gezi" bolumu ile ilgili bilgileri tutan sunuculari devre disi kaldi.
Techmeme.com'da cikan habere gore Google'in arama motorlari'da bunu bulmus ve indexlemis; Bing diye aratinca cikan ikinci link'de "Su an ulasilamiyor" yaziyor. Gel gor ki sorun hemen ertesi gun cozuldu; ustunden 5 gun gecti. Google'un sanina yakisir bir durum degil ortadaki. Cunku normalde Google saatte bir guncelliyor Bing'den daha da az erisilen siteleri...
Twitter'da hem bir Bing hesabi hem de Google Search hesabi varmis meger. Microsoft'cular Google'culara laf atmislar ordan; "kardisim su indeksinizi arada bir guncelleyin" deyu...
Onlarin kavgasi beni ilgilendirmiyor. Asil ilgilendiren, ha evet konumus buydu, Twitter'da az once cikan bir nota gore Google cok guzel bir ozellik katmis arama motoruna. Bir sehir adi yaziyorsunuz, o sehri gosteren Google Maps'den bir haritanin yanisira; sheirle ilgili resimler cikiveriyor.
Google Maps'e "Ankara" yazip baktim; yuzlerce fotograf var. PicasaWeb'i kullaniyorsaniz; biliyorsunuz cektiginiz resimleri nerde cektiginizi yazabiliyorsunuz oraya. Acaba ordan mi aliyorlar resimleri diye baktim; degilmis. http://www.panoramio.com/ projesinden geliyormus resimler.... Nerden nereye demeyin! Geldigin yer degil; yolculuktur onemli olan ;-)
Çarşamba, Eylül 05, 2007
Oneriyoruz: Facebook
Bir kac gun once yan tarafa Facebook profil linklerimizi ekledik. O zaman yazacaktim bu yaziyi ama bugune kaldi...
Gunluk takip ettigim teknoloji bloglarinda artik iyiden iyiye, sosyal baglanti kurmaya yarayan siteler icerisinde Facebook 1 numara olarak bahsedilmeye baslaninca, bir hesap acip bakayim dedim.
Internet araciligi ile sosyal iliskileri gelistirme, yeni insanlarla tanismak, arkadaslar arasi iletisimi ve paylasimi artirma amacli kurulan pek cok networku denedim iki yildir. En cok Google'un Orkut'undan umitli idim ama bir arpa boyu yol gidemedi, bir turlu bir sonraki adimi atamadi google. Microsoft Wallop , Yahoo'da 360 ile benzer yatirimlara gittiler.
Orkut'un "Tartisma Listesi" gibi kullanilabilmesi yonu cok ilgi gordu ve daha cok bu yonuyla kullanildi. Herhangi iki kisinin ortak arkadaslari varsa, bir kac derece uzak bile olsa, o iliskiyi gosterebiliyordu. Mesaj birakildiginda e-mail gondermesi guzel bir ozellik idi ama kisiye birakilmis bir kontrol yoktu.
Wallop, Flash tabanli bir site kurmustu, uzun sure yavas yavas gitti, modern gorunumlu ama islevsel olmaktan uzak, amacsiz bir goruntusu vardi. Spaces ile butunlestirme cabalari genis tabanli kabul gormedi. Resim upload edip resimdeki kisileri isaretleme, su Adil, su Bezen demek mumkundu ("tagging").
360'da MS gibi Yahoo servislerini baglamaya calisti ama o da yarim yamalak bir servis olarak kaldi, pek ilgo gormedi.
Hi5 daha cok Avrupa'da kullanici buldu. Ben cok takilmadim acikcasi. LinkedIn, profesyonellerin resumelerini koyabilecegi, is baglantilarini kurma amaci oldugu icin biraz 'resmi' bir tarafi var.
Facebook, simdiye kadar denedigim tum sitelerdeki iyi ozellikleri birlestirmis ama en guzel tarafi, herkese 'facebook yazilimi' yazma imkani veriyor. Diyelim bir yazilimcisiniz, facebook'un programlama arayuzlerini (API - Application Programmin Interface" kullanarak gelistirdigini yazilimi siteye entegre ediyorsunuz ve "Marketplace" denilen bir bolumde yayinlaniyor bu yazilim. Isteyenle, kendi profillerine ekliyor ve o programin kullanicisi oluyorsunuz.
Bir kac ilginc ornek vereyim. Mesela filmelere oy veriyorsunuz, sevdiklerinizi siraya koyuyorsunuz. Arkadaslariniz da ayni seyi yapiyor ve program size bir sayfada kiminle benzer zevkleri paylasiyorsunuz, hangi filmi arkadaslariniz tavsiye ediyor vs. gibi bilgiler sunuyor.
Facebook'u mesajlasma platformu olarak kullanabiliyorsunuz. Mesela hafta sonu bir yerlere gitmeyi planliyorsunuz, bir 'event' yaratip arkadaslarinizi haberdar edebiliyorsunuz. Birilerini aramayi dusunuyorsunuz, "status" bolumune bakiyorsunuz.
Bu acaip kullanisli bir bilgi aslinda. Ornegin, dun aksam gym'e gittim, sonrasinda is cikti tekrar ver saat 8:30 gibi ayrildim isten. Cikmadan once, facebook'da "status updates" bolumune gidip "ev yolunda" diye not dustum. Oraya bakan biri, benim kac dk./saat once bu bilgiyi guncelledigimi de goruyor. Netekim, eve geldigimde, Bezen "gecikince facebook'a baktim, yola ciktigini gordum" dedi :)
Ikna olmadiniz mi? Cok eglenceli web oyunlari da yazmislar! Bu ara gozde oyunumuz "Pirates". Anlatmaya calismayacagim, katilin deneyin :) Facebook'u denemnizi tavsiye ediyoruz.
Gunluk takip ettigim teknoloji bloglarinda artik iyiden iyiye, sosyal baglanti kurmaya yarayan siteler icerisinde Facebook 1 numara olarak bahsedilmeye baslaninca, bir hesap acip bakayim dedim.
Internet araciligi ile sosyal iliskileri gelistirme, yeni insanlarla tanismak, arkadaslar arasi iletisimi ve paylasimi artirma amacli kurulan pek cok networku denedim iki yildir. En cok Google'un Orkut'undan umitli idim ama bir arpa boyu yol gidemedi, bir turlu bir sonraki adimi atamadi google. Microsoft Wallop , Yahoo'da 360 ile benzer yatirimlara gittiler.
Orkut'un "Tartisma Listesi" gibi kullanilabilmesi yonu cok ilgi gordu ve daha cok bu yonuyla kullanildi. Herhangi iki kisinin ortak arkadaslari varsa, bir kac derece uzak bile olsa, o iliskiyi gosterebiliyordu. Mesaj birakildiginda e-mail gondermesi guzel bir ozellik idi ama kisiye birakilmis bir kontrol yoktu.
Wallop, Flash tabanli bir site kurmustu, uzun sure yavas yavas gitti, modern gorunumlu ama islevsel olmaktan uzak, amacsiz bir goruntusu vardi. Spaces ile butunlestirme cabalari genis tabanli kabul gormedi. Resim upload edip resimdeki kisileri isaretleme, su Adil, su Bezen demek mumkundu ("tagging").
360'da MS gibi Yahoo servislerini baglamaya calisti ama o da yarim yamalak bir servis olarak kaldi, pek ilgo gormedi.
Hi5 daha cok Avrupa'da kullanici buldu. Ben cok takilmadim acikcasi. LinkedIn, profesyonellerin resumelerini koyabilecegi, is baglantilarini kurma amaci oldugu icin biraz 'resmi' bir tarafi var.
Facebook, simdiye kadar denedigim tum sitelerdeki iyi ozellikleri birlestirmis ama en guzel tarafi, herkese 'facebook yazilimi' yazma imkani veriyor. Diyelim bir yazilimcisiniz, facebook'un programlama arayuzlerini (API - Application Programmin Interface" kullanarak gelistirdigini yazilimi siteye entegre ediyorsunuz ve "Marketplace" denilen bir bolumde yayinlaniyor bu yazilim. Isteyenle, kendi profillerine ekliyor ve o programin kullanicisi oluyorsunuz.
Bir kac ilginc ornek vereyim. Mesela filmelere oy veriyorsunuz, sevdiklerinizi siraya koyuyorsunuz. Arkadaslariniz da ayni seyi yapiyor ve program size bir sayfada kiminle benzer zevkleri paylasiyorsunuz, hangi filmi arkadaslariniz tavsiye ediyor vs. gibi bilgiler sunuyor.
Facebook'u mesajlasma platformu olarak kullanabiliyorsunuz. Mesela hafta sonu bir yerlere gitmeyi planliyorsunuz, bir 'event' yaratip arkadaslarinizi haberdar edebiliyorsunuz. Birilerini aramayi dusunuyorsunuz, "status" bolumune bakiyorsunuz.
Bu acaip kullanisli bir bilgi aslinda. Ornegin, dun aksam gym'e gittim, sonrasinda is cikti tekrar ver saat 8:30 gibi ayrildim isten. Cikmadan once, facebook'da "status updates" bolumune gidip "ev yolunda" diye not dustum. Oraya bakan biri, benim kac dk./saat once bu bilgiyi guncelledigimi de goruyor. Netekim, eve geldigimde, Bezen "gecikince facebook'a baktim, yola ciktigini gordum" dedi :)
Ikna olmadiniz mi? Cok eglenceli web oyunlari da yazmislar! Bu ara gozde oyunumuz "Pirates". Anlatmaya calismayacagim, katilin deneyin :) Facebook'u denemnizi tavsiye ediyoruz.
Salı, Haziran 19, 2007
Sevd'm ve Turk Tarihi hakkinda bir yazi
Su digg.com ne guzel bir dusunce, keske Turkce'si olsa diyordum. Bizim komsu, Murat Kilic, benim gibi biri yapsada kullansak dememis, oturmus ugrasmis, sevdm.com'u cikartmis ortaya.
Digg mantigiyla calisiyor. Guc kullanicilarda. 2 tusa basip bir kullanici adi yaratiyorsunuz, sonra hosunuza giden, baskalarinin da ilgisini cekebilecek yazi linklerini siteye geciyorsunuz. Diger kullanicilar begenirse 'sevdm', begenmezlerse 'batir' tusuna basiyor. En cok oy alanlar en on sayfada yer aliyor.
Bugun soyle guzel bir yazi gordum:
Efsaneler küçük bir parçasıyla gerçek, büyük parçasıyla hayaldir. Eski Türkler, dişi bir kurdun oğulları ve kızları olarak doğduklarına inanmıştı. Kolsuz ve bacaksız kalan tek bir oğulun çoğalmasıyla. Demir bir dağın ardına saklanıp kalabalıklaşmasıyla. Sonra o dağı eritip çıkmasıyla. Atlas dergisi, Hun, Göktürk, hatta Moğolların türeyiş efsanelerinde geçen demir dağı aradı. Temir Tav adıyla bir kasabayı, Altay Dağları'nın kuzey yüzünde buldu. Ergenekon efsanesinin coğrafyasında yaşayan demirci Türk halkı Şorlarla tanıştı...
Devami: http://www.kesfetmekicinbak.com/kultur/tarih/03355/
Digg mantigiyla calisiyor. Guc kullanicilarda. 2 tusa basip bir kullanici adi yaratiyorsunuz, sonra hosunuza giden, baskalarinin da ilgisini cekebilecek yazi linklerini siteye geciyorsunuz. Diger kullanicilar begenirse 'sevdm', begenmezlerse 'batir' tusuna basiyor. En cok oy alanlar en on sayfada yer aliyor.
Bugun soyle guzel bir yazi gordum:
Efsaneler küçük bir parçasıyla gerçek, büyük parçasıyla hayaldir. Eski Türkler, dişi bir kurdun oğulları ve kızları olarak doğduklarına inanmıştı. Kolsuz ve bacaksız kalan tek bir oğulun çoğalmasıyla. Demir bir dağın ardına saklanıp kalabalıklaşmasıyla. Sonra o dağı eritip çıkmasıyla. Atlas dergisi, Hun, Göktürk, hatta Moğolların türeyiş efsanelerinde geçen demir dağı aradı. Temir Tav adıyla bir kasabayı, Altay Dağları'nın kuzey yüzünde buldu. Ergenekon efsanesinin coğrafyasında yaşayan demirci Türk halkı Şorlarla tanıştı...
Devami: http://www.kesfetmekicinbak.com/kultur/tarih/03355/
Pazartesi, Mayıs 07, 2007
Alis veris ve Wiiiiiiiii
Havalar guzellesti, artik bir barbeku alalim, disarinin masa sandalyesini halledelim dedik. Pazar sabahi once eski mekanimiz Rutherford'daki "Supreme Bagel" a ugradik kahvalti icin. Ardindan disariya masa-sandalye secmek icin "State Fair" adinda bir magazaya gittik...
MASA,SANDALYE...
Onun surasi bunun burasi derken bir tane begendim. Oturdum, bunu alalim dedim. Bezen, "hade hadee..." diye kovaladi beni. Fiyatina dikkat etmemisim, 3500$. Her zamanki gibi gidip en pahalisini bulmusum :)
Neyse bir set begendik. Alti ustu plastik bir masa, 4 sandalyesi, semsiyesi su bu derken yine 500$ tuttu. Sonra ben gidip sooyle istedigimde uzanip guneslenebilecegim, katlanip acilabilen guzel bir sandalye buldum. Onu arabaya attik, digerleri icin 25$ verdik, Cuma'ya getirecekler...
Bizim sitede komurlu, tuplu barbeku yasak. Her evin gaz baglantisi yok (bizimkinin de) dolayisiyla tek alternatifimiz elektrikli barbeku. Gel gor ki bulmasi cok zor. "State Fair"de sohbet ettigimiz eleman "P.C. Richards'da varmis" dedi. P.C. Richards & Son her cesit elektronik cihaz satan bir magaza zinciri. Bizi 4 sene idare eden klimayi onlardan almistik. Yola koyulduk...
Bezen arabayi kullaniyor, ben de Blackberry'den mailleri okuyordum. Bir ara kafami kaldirinca, benim cok sevdigim bir dukkana yaklastigimizi farkettim "CD/DVD World". Bu elemanlarin kucuk bir dukkani var ama inanilmaz cesit tasiyorlar. Genellikle arayipta bulamadigim bir film varsa bunlara gidiyorum. Birden aklima uzun zaman once gordugum bir DVD geldi: "Tarkan".
WII
"Gel bir bakalim, hala duruyorsa alalim" dedim Bezen'e. Iceri girerken kapida bir ilan gozume carpti " We have Wii & PS3". Gozlerim parladi tabii! Wii, nintendo'nun en son cikarttigi oyun konsolu.
Konsolun devrim niteliginde bir kac ozelligi var. En cok ilgi cekeni "telsiz uzaktan kumandasi". Bir sensor araciligi ile vucudunuzun hareketlerine tepki veriyor konsol. YouTube'da aratirsaniz yuzlerce video var.
DVD & BBQ
Turkce'ye "evli ve cocuklu" (Married With Children) diye cevrilen cok sevdigim bir komedi dizisinin ilk iki serisiyle birlikte bir de Wii aldim. "En azindan oturup oynamak yerine egzersiz yapmis olursun" diyerek destekledi Bezen :)
Ardindan, mutlu mesut barbekumuzu aldik P.C. Richards'dan. Bizim komsular da (Ilkay - Sibel Kazakci ve Eda - Murat Kilic) aynisini kullaniyor zaten.
KOSU AYAKKABISI
Eve donmeden Montclair'de daha once kosu ayakkabilarimi aldigim magazaya ugradik. Bu aralar pek kostugum yok ama bir cifti is yerinde tutuyorum, gym'e gittigimde giymek icin. Cok iyi bir magaza orasi, n tane ayakkabi deneyip, kosup test ederek en son benim ayak yapima ve stilime en uygununun "Brooks Adrenaline GTS 6" olduguna karar vermistik.
Bir ay sonra, gecen seneki gibi Corporate Challenge kosusuna katilacagim. Bari bu sefer durmadan bitireyim diyorum. E onun icin de hazirlanmak lazim. O yuzden bir cift kosu ayakkabisi daha alayim dedim. Magazadaki bayan ayakkabilarima bakip, "aa Brooks upgrade etti, simdi Adrenaline GTS 7 var elimizde" dedi. 11.5" varmis, iki dakikada alip ciktik. Haa arada ben bir maymun istahlilik yapip kalp atisi vs. hesaplayan bir de saat aldim ama sonra mesafeyi olcmedigini farkedince iade ettik.
Velhasil, 4 saat alisveris yapmisiz. Beni disari cikartmak biraz pahaliya patladi Bezen hanima :)
MASA,SANDALYE...
Onun surasi bunun burasi derken bir tane begendim. Oturdum, bunu alalim dedim. Bezen, "hade hadee..." diye kovaladi beni. Fiyatina dikkat etmemisim, 3500$. Her zamanki gibi gidip en pahalisini bulmusum :)
Neyse bir set begendik. Alti ustu plastik bir masa, 4 sandalyesi, semsiyesi su bu derken yine 500$ tuttu. Sonra ben gidip sooyle istedigimde uzanip guneslenebilecegim, katlanip acilabilen guzel bir sandalye buldum. Onu arabaya attik, digerleri icin 25$ verdik, Cuma'ya getirecekler...
Bizim sitede komurlu, tuplu barbeku yasak. Her evin gaz baglantisi yok (bizimkinin de) dolayisiyla tek alternatifimiz elektrikli barbeku. Gel gor ki bulmasi cok zor. "State Fair"de sohbet ettigimiz eleman "P.C. Richards'da varmis" dedi. P.C. Richards & Son her cesit elektronik cihaz satan bir magaza zinciri. Bizi 4 sene idare eden klimayi onlardan almistik. Yola koyulduk...
Bezen arabayi kullaniyor, ben de Blackberry'den mailleri okuyordum. Bir ara kafami kaldirinca, benim cok sevdigim bir dukkana yaklastigimizi farkettim "CD/DVD World". Bu elemanlarin kucuk bir dukkani var ama inanilmaz cesit tasiyorlar. Genellikle arayipta bulamadigim bir film varsa bunlara gidiyorum. Birden aklima uzun zaman once gordugum bir DVD geldi: "Tarkan".
WII

Konsolun devrim niteliginde bir kac ozelligi var. En cok ilgi cekeni "telsiz uzaktan kumandasi". Bir sensor araciligi ile vucudunuzun hareketlerine tepki veriyor konsol. YouTube'da aratirsaniz yuzlerce video var.
DVD & BBQ
Turkce'ye "evli ve cocuklu" (Married With Children) diye cevrilen cok sevdigim bir komedi dizisinin ilk iki serisiyle birlikte bir de Wii aldim. "En azindan oturup oynamak yerine egzersiz yapmis olursun" diyerek destekledi Bezen :)
Ardindan, mutlu mesut barbekumuzu aldik P.C. Richards'dan. Bizim komsular da (Ilkay - Sibel Kazakci ve Eda - Murat Kilic) aynisini kullaniyor zaten.
KOSU AYAKKABISI

Bir ay sonra, gecen seneki gibi Corporate Challenge kosusuna katilacagim. Bari bu sefer durmadan bitireyim diyorum. E onun icin de hazirlanmak lazim. O yuzden bir cift kosu ayakkabisi daha alayim dedim. Magazadaki bayan ayakkabilarima bakip, "aa Brooks upgrade etti, simdi Adrenaline GTS 7 var elimizde" dedi. 11.5" varmis, iki dakikada alip ciktik. Haa arada ben bir maymun istahlilik yapip kalp atisi vs. hesaplayan bir de saat aldim ama sonra mesafeyi olcmedigini farkedince iade ettik.
Velhasil, 4 saat alisveris yapmisiz. Beni disari cikartmak biraz pahaliya patladi Bezen hanima :)
Cumartesi, Ocak 20, 2007
Neymis?
World of Warcraft tutkumu iyice asikar ettikten sonra, artik nerde bir haber gorse mutlaka gonderiyor bana dostlarim. Gecen hafta oyuna yeni ozellikler katan genisletme paketi (Expansion Pack) cikti piyasaya ve tum dunyada haber oldu haliyle.
Sabah 4:26'da bir e-mail gelmis Murat Uygur kardesimden. Alp uyutmadi herhalde :) Radikal'de "40 bin kisinin akli bu oyunda" basligi altinda bir yazi varmis. Tum dunyada 8 milyonun uzerinde kullanicisi var oyunun, demek ki Turkiye'den de epey bir oyuncu varmis. Haber, oyunu tanitmis ama klasik laubali, abartili Turk gazeteciligi kendini gostermis kimi yerlerinde...
Yok efendim Blizzard hangi saatte oyunun nerde piyasaya cikacagini kontrol ediyormus, yoksa internet cokermis. Cahillik olduklarindan midir, yoksa "cahillere yaziyoruz" kafasinda olduklarindan midir (bence 1.si) bilmem, boyle sacma sapan laflar ediveriyorlar ve kizdiriyorlar beni iste.
Oyun birbiri ile baglantisi olmayan bir suru "dunya" da oynaniyor. Ornek vereyim, ben oyuna basladigimda "Durotan" diye bir dunya ("realm") secmistim. Diyelim ki Durotan realmini ayakta tutan 5 tane sunucu bilgisayar olsun, toplam bir kapasitesi var bu sunucularin. Atiyorum ayni anda 20,000 kisi oynayabilir. 20,001. kisi Durotan'a katilmak istediginde, giremiyor ve kuyruga giriyor. Birileri cikinca baskalari katilabiliyor.
Durotan acaip yogun bir realm idi ve hemen her gece uzun sure (bazen 1 saat) kuyrukta beklemek gerekiyordu oyuna girmek icin. Bir kere bir realm'i secince, oraya bagli kaliyorsunuz ve baska bir realm'e gecmek isterseniz para oduyorsunuz Blizzard'a. Yalniz sikayetler tavana cikinca, Blizzard bedava gecis imkani verdi.
Benim uye oldugum ekip ("guild" deniliyor oyunda), Dignitas, Blizzard'in onerdigi ve bedava gecis imkani verdigi "Arygos" realm'ine tasinma karari aldi. Ben de onlara uyup tasindim yeni realm'e. Dedigim gibi realm'ler birbirlerinden kopuk. Dolayisiyla "Durotan" daki arkadaslariniz orda kaliyor, haberlesemiyorsunuz ve onlari gormuyorsunuz artik.
Yani "internet filan gocmez kardesim, yalan yanlis yazmayin" diyecem ama dinleyen kim :)
Durotan gibi pek cok 'eski' realm zor durumda aslinda, cunku saatlerce kuyrukta beklemek istemiyor hic kimse. Ote yandan, arkadaslari filan orda, birakip hic tanimadigi insanlarin oldugu yere gitmek de istemiyor insanlar. Blizzard dun, pek cok yeni "bedava" tasinma imkani tanidi ve eger insanlar tasinmazlarsa, zorla realmleri boleceklerini ilan ettiler.
Oyunun oldukca sosyal bir tarafi var. Surekli ekibinizle yazisiyorsunuz, basiniz dara dusunce yardiminiza kosuyorlar (tabii bu islerin adabini ogrenip sizde baskalarina yardim ediyorsunuz"), isinize yarayacak ama belki oyun icindeki Muzayede Evlerinde (Auction House) dunyanin parasini odeyip alacaginiz seyleri bedava veriyorlar. O yuzden iyi bir guild'in olacak su dunyada mirim :) Benimki, Dignitas, cogu evli, cocuklu, 30+ yasinda, dunyanin dort bir tarafindan uyesi olan akli basinda bir grup. O yuzden Bezen'in deyisiyle "Seviyorum ben onu" :)
Oyunun bana gore hos bir tarafi da su: bir suru yasli, torun sahibi, emekli insan oynuyor oyunu. Bu insanlar, torunlari ile oynuyorlar! Dusunsenize, cocuk eve geliyor, oyuna giriyor ve dedesi o gun oyundan kazandigi, onun isine yarayacak degerli bir seyi gondermis posta kutusuna :) Veya birlikte akin ciktigi, kendisinden kuvvetli birilerine karsi onu koruyacak bir babaannesi var. Teknolojiyi icsellestirmis bir toplumda yasamanin boyle hos taraflari var cocuklar icin...
Realm konusuna donersek, az insanin oldugu bir realm'de farkli bir oyun stili gelistirmeniz gerekiyor. Ornek: Herkes gibi ben de sik sik muzayede evlerine gidip, ne var ne yokmus, ne satabilirim, ne alabilirim diye bakiyorum. Durotan cok kalabalik oldugundan, daha cok alici ve daha cok satici vardi. Arygos'da daha az kullanici oldugundan hem bir sey bulmak zor hem de fiyatlar daha pahali. ama eve gelip saatlerce oyuna girmek icin kuyrukta beklemekten iyidir...
Cumartesi, Aralık 30, 2006
World of Warcraft

Bugun Cumartesi, saat sabahin 7si ve ben ayaktayim. En son ne zaman bir Cumartesi bu kadar erken uyandigimi hatirlamiyorum bile. Niye mi? 2 hafta once World of Warcraft oynamaya basladigim gunden beri, hemen her gece en erken 2'ye kadar oyuna takildigim icin vucut alismis herhalde :)
Oyunun turu MMORPG (Massive Multiplayer Online Role Playing Game - Al iste becerebilirsen Turkce karsiligini bul :) Murat Uygur okuyorsa, yorumlara yazar ne demek oldugunu, benden pas!)
En son Turkiye'de dayimi ziyarete gittigimizde, 11 yasindaki kuzenim, Olgu Esmer, gostermisti bana. Oyunu satin alip online sunucular uzerinde oynuyorsunuz. Saniyorum kendi sunucunuzu kurup arkadaslarinizla oynamaniz mumkun yoksa oyunu yazan sirket, Blizzard'a aylik ~15$ gibi bir rakam oduyorsunuz.
Bu oyun sadece basit bir oyun degil, milyarlarca dolarlik eglence endustrisinde onemli bir kalem. "Massive Multiplayer" denmesinin sebebi, milyonlarca insan oynuyor bunu. Cocuklarin oynadigi bir oyun sanmistim ama anne baba cocuk, ailece oynayan insanlarla tanistim oyunda. Dun aksam takim oldugum kisi 57 yasinda bir babaanne! Inanilmaz takinti yapiyor ('addictive') ve oyuncularin da para kazanabildigi bir oyun.
Nasil mi? NPR'da (National Public Radio - Ulusal Halk Radyosu) bir programda bu oyun hakkinda kitap yazan biri ile soylesi yapiyorlarken rastgeldim. "I know a couple of people who makes 6 figure out of this game - Bu oyundan 6haneli (> 100,000$) gelir elde eden bir kac kisi taniyorum" dedi. Nasil yani diyeceksiniz. Once oyunu birazcik anlatayim, sonra aciklamasi daha kolay olacak.

Sacinizi, basinizi istediginiz hale getirdikten sonra sectiginiz karakterin rolunu, asil fonksiyonunu belirliyorsunuz. Mesela ben Warrior ("Savasci") rolundeyim. Bu rolu secenlerin en onemli ozelligi, 'dayanikli olmalari'. Ileriki safhalarda grup halinde 'akin' yapildiginda savasciya cok onemli bir is dusuyor, rakipleri kendi uzerinde cekip, arkadaslari saldirirken, gogsunu siper edip rakiplerin verdigi zarara karsi dayanabilmek. Karakteri olusturur ve silahlarini secerken onun "tank" gibi olmasi icin defans agirlikli ogeleri secebiliyorsunuz. Iyilestirici (Paladin), sihirbaz (magican), avci (hunter) vs. gibi baska roller de var ve hepsinin guclu ve zayif yonleri var.
Neyse, oyuna 1. seviyeden basliyorsunuz ve cok basit silahlariniz var. Diger oyunculara karsi degil de, normal, canavarlara karsi savasmayi sectiginizi dusunelim. Geliyoruz oyundaki onemli konseptlerden birine... Nasil daha kuvvetli olacaksiniz? Basladiginizda, diyelim 100 puan sagliginiz var. Savasa girdiginizde, canavarlar size zarar veriyor ve sagliginiz dusmeye basliyor. Sifira duserse, bir "ahhhhh" sesi ile ruhunuzu teslim ediyorsunuz.
Yok eger siz galip gelirseniz, 2 sey kazaniyorsunuz: Tecrube (eXPerience) ve o canavar ne 'dusurdu' ise: para, silah, yemek vs. Savasa savasa tecrubenizi arttiriyorsunuz ve belli bir tecrubeye ulasinca seviyeniz artiyor. Her seviye atladiginizda, yeni seviyedeki tecrubeniz sifirlaniyor ve puan toplamaya basliyorsunuz.
Hizli puan kazanmanin yollarindan biri, size verilen "quest" leri (Uygur, Turkcesi neydi? 'odev' diyelim simdilik) tamamlamak. Bu odevleri tamamladiginizda hem yuksek puan aliyorsunuz hem de guzel bir hediye (para, silah, vs.) Seviye atlamak gittikce zorlasiyor. Seviyeniz arttikca, aldiginiz odevlerde guclesiyor, sizin seviyenizde ya da daha yuksek seviyedeki canavarlarla bogusmak durumunda kaliyorsunuz. Genellikle tek basina gitmek imkansizlasiyor ve hep birileri ile takim olup grup halinde savasiyorsunuz.
Iste bu noktada isin icine gercek para giriveriyor. Insanlar, bu canavarlardan dusuveren hediyeleri gercek para karsiliginda e-bay'de satiyor. Simdi, nasil yaaa? niye insanlar bunlara para veriyor diyeceksiniz? O kismi aciklamasi zor. 700$ verip oyunda bulunmasi cok cok ender bir kilici satin aldigindan bahsediyordu bir adam bu NPR'daki programda. Isin ilginc tarafi, bunu satin alan adam saati 6$lik islerde calisan biri. "Beni mutlu etti, mutlu olmak icin yasamiyor muyuz?" diyordu eleman.
Baska? Karakter transferi var. Yani bir oyuncu, baska bir oyuncuya olusturdugu bir karakteri satiyor. Gece gunduz oynadigim halde ben 22. seviyedeyim. Artik bir seviye atlamak bir kac gunluk is ve gittikce zorlasiyor. En ust seviye olan 60a ulasmak aylar aliyor. Arkadaslari ile birlikte oynayan biri, geri kaldiginda kendi kotu hissedip solugu e-bay'de alabiliyor.
Bazen bakiyorsunuz, 10larca kisi var ve bu karakterler 'calisiyorlar'. 'Calismak' kavrami soyle bir sey. Mesela 1.seviyedesiniz. Canavarlarda 1.seviyede ve teker teker saldiriyorlar size, ileriki seviyelerdeki gibi toplanip gelmiyorlar. Dolayisiyla rahatca galip geliyorsunuz ve para biriktirmeye basliyorsunuz.
Bazi girisimci Amerika'lilar, Meksika'dan, Cin'den birilerini oyuncu kiraliyor ve bunlara aylik para oduyorlar. Bu 'caliskan' isciler bikmadan usanmadan siz oldurunce tekrar tekrar oyunun yeniden canlandirdigi canavarlari oldurup para kazaniyor ve sonra onlari kiralayanlara aktariyorlar. Sanal para, gercek paraya donusuyor...
Velhasil, warcraft dunyasi, heyecan dolu yari sanal, yari gercek harika bir fantazi dunyasi... Uykusunu seven hic kimseye tavsiye etmem, ben oyunuma donuyorum :)
[DUZELTME]
Olgu'cum duzeltti, bana oyundan bahsettiginde 11 degil 13 yasinda imis. Ozur diler duzeltirim :)
Çarşamba, Aralık 13, 2006
Blogger Beta Tasinma Islerine Devam
Blogger Beta tasindiktan sonra, bir takim degisiklikler yapmamiz gerekti. Hala beta yazilim oldugu icin bazi gariplikleri var. Ornegin Bezen'in kullanici adi gorulmuyor, sadece benim ki var (sag tarafta "Biz" yazan yerde).
Ote yandan yeni blogun Arsiv goruntulemesi cok hos. Sanirim, sizin de hosunuza gidecektir. Arayuzu Turkce'lestirdik bir parca. Her seyi Turkce yapamadik gerci ama eskisinden daha iyi.
'Labels', ya da Turkce'lestirdigim haliyle 'Konular'/'Basliklar' yeni bloggerin bir ozelligi. Yazilari kategorize etmeye yariyor. Tam benim bayilacagim bir ozellik. Bir yandan da ogreniyoruz, acemilik var tabii.
415 tane yazi girmisiz bugune kadar. Dun ve bugun sanirim 4 saate yakin vakit harcadim kategorize etmek icin. Hala, son halini vermis degiliz, dolayisiyla degisiklikler olabilir. Yan tarafa bir goz atip, gormek istediginiz bir konu basligi varsa yaziverin lutfen...
Ote yandan yeni blogun Arsiv goruntulemesi cok hos. Sanirim, sizin de hosunuza gidecektir. Arayuzu Turkce'lestirdik bir parca. Her seyi Turkce yapamadik gerci ama eskisinden daha iyi.
'Labels', ya da Turkce'lestirdigim haliyle 'Konular'/'Basliklar' yeni bloggerin bir ozelligi. Yazilari kategorize etmeye yariyor. Tam benim bayilacagim bir ozellik. Bir yandan da ogreniyoruz, acemilik var tabii.
415 tane yazi girmisiz bugune kadar. Dun ve bugun sanirim 4 saate yakin vakit harcadim kategorize etmek icin. Hala, son halini vermis degiliz, dolayisiyla degisiklikler olabilir. Yan tarafa bir goz atip, gormek istediginiz bir konu basligi varsa yaziverin lutfen...
Pazartesi, Aralık 11, 2006
Blogger Beta'ya gectik...
Salı, Kasım 21, 2006
Gusel Arkaplanlar

[Guncelleme - 12 Aralik 2006]

Taa ilk bilgisayarla hasir nesir olmaya basladigimiz 1990'larin basindan itibaren, matematiksel fonksiyonlarla oynayip "fraktal" cikartmaya bayilirdik. Eger arkaplan olarak kullanmayi dusunurseniz, Digg'de yukaridaki gibi olaganustu fraktallere bir link gordum, bir goz atin derim. Digg'in en sevdigim taraflarindan birisi de, "yorumlar". Bu linki veren yaziya gelen yorumlardan bir diger guzel fraktal sitesine ulasabiliyorsunuz...
Pazar, Kasım 19, 2006
Vista ile mesgulum donucem...

Bu aralar 2 bilgisayarima yukledigim Windows Vista'yi kesfetmekle mesgulum. Bir ara yasadigim sorunlari ve cozumleri vs. Ingilizce blogumuza yazacagim. Ilgilenenler oradan okuyabilir. Genel izlenimim gayet iyi. Yuklemesi biraz sorunlu ama hos olmus, artik iyice eskiyen XP'den bikmistik...
Yeni Komsu...
Soz verdigimiz uzere 3. postunu da giren Eda & Murat Kilic'i linklerimize ekliyoruz. Vatana millete hayirli ugurlu olsun :)
Perşembe, Kasım 02, 2006
Kaderin Cilvesi...
Aksam sirkette bir arkadasla calisiyorduk. Bizim teknolojiye yone veren mudurlerden biri yanimizdan gecerken muhabbetimize katildi ve "Bomba bir gibi bir haberim var size" dedi:
- Bugun Randy (bizim sirketin IT bolumun basi) ile 25 tane diger sirketin CIO'sunu (Chief Information Office - Teknoloji bolumunun tepesindeki kisi) aradi Microsoft. Apar topar ucaga atlayip San Francisco'ya uctular. Biliyorsunuz hem biz hem de diger firmalar (Wall Street finans firmalari), Microsoft'a epeydir baski yapiyorduk. Nihayet dinlediler ve bugun acikladilar Microsoft, SuSE Linux'i destekleyecek. Randy'de konustu!...
Hakikaten soke olduk. Bir kere bizim sirket Red Hat ile calisiyor. Bu isbirliginin etrafinda donen dunya kadar sey var. Zaten Oracle gecen hafta, RedHat size 100$a destek veriyorsa, ayni destegi ben 50$a verecegim diyince, RedHat'in hisseleri %25 deger kaybetmisti. Simdi Microsoft'ta SuSe Linux'i destekleyecegim derken bizim CIO'nun orda konusmasi ortalik toz duman olacak demek. Bizimkiler ve ardindan diger finans firmalari Red Hat'i birakip SuSe'ye gecebilir.
Isin bir diger ilginc yani, destegini Red Hat'in arkasina koyan IBM'in bu durumdan faydalanip Red Hat'i satin almasi mumkun olabilir...
Ilginclikler bununla da bitmiyor....SuSE, pek cok Linux dagitimindan biri. Almanya'da gelistirilmisti. Bir iki yil once Novell SuSe'yi satin aldi. Novell kim mi?
Bilgisayar dunyasinda soyle asagi yukari 15 yillik gecmisi olan herkes Novell'i bilir. Iyi bir sirketti. Gayet saglam bir isletim sistemleri vardi ve Microsoft'un esamesi okunmazken, ag uzerinde dosya paylasimina, ortak printer kullanimina, silinen dosyalarin kurtarilmasina vs. olanak sagliyordu. Network piyasasinin %90'i gibi korkunc bir piyasa hakimiyeti vardi...
Neyse, gerisini herkes biliyor. Internetle birlikte TCP/IP protokolu aldi basini gitti. Novell, kendi network protokolu IPX/SPX 'i kullanmakta israr etti once. Ayni donemde Microsoft ta kendi NetBIOS protokolunun erdemlerinden dem vuruyordu. Ama Microsoft daha erken uyandi ve TCP/IP'yi native olarak desteklemeye basladi. Novell'de bakti bakti olmuyor, TCP/IP'yi de desktekliyorum demeye basladi. O da yetmeyince artik IPX/SPX degil benim ana protokolum TCP/IP dediler (galiba 6.0 versiyonu ile). Amma ve lakin, ati alan uskudari gecti...
O dunya devi Novell hizla pazar payini kaybetmeye basladi. Kuculdukce kuculdu, eridi gitti sirket. Sonra SuSe'yi satin aldilar ve buyuk sirketler (Enterprise) tecrubelerini kullanarak, bu versiyonu sirketler icin cazip hale getirmeye basladilar. Ancak piyasa girmekte gec kaldilar yine. Daha yenilikci bir sirket olan Red Hat onlardan daha once bunu akil etti ve piyasanin buyuk kismini kapti.
Kaderin cilvesi iste. Novell'i bitiren Microsoft, simdi Novell'in elinden tutuyor! :)
- Bugun Randy (bizim sirketin IT bolumun basi) ile 25 tane diger sirketin CIO'sunu (Chief Information Office - Teknoloji bolumunun tepesindeki kisi) aradi Microsoft. Apar topar ucaga atlayip San Francisco'ya uctular. Biliyorsunuz hem biz hem de diger firmalar (Wall Street finans firmalari), Microsoft'a epeydir baski yapiyorduk. Nihayet dinlediler ve bugun acikladilar Microsoft, SuSE Linux'i destekleyecek. Randy'de konustu!...
Hakikaten soke olduk. Bir kere bizim sirket Red Hat ile calisiyor. Bu isbirliginin etrafinda donen dunya kadar sey var. Zaten Oracle gecen hafta, RedHat size 100$a destek veriyorsa, ayni destegi ben 50$a verecegim diyince, RedHat'in hisseleri %25 deger kaybetmisti. Simdi Microsoft'ta SuSe Linux'i destekleyecegim derken bizim CIO'nun orda konusmasi ortalik toz duman olacak demek. Bizimkiler ve ardindan diger finans firmalari Red Hat'i birakip SuSe'ye gecebilir.
Isin bir diger ilginc yani, destegini Red Hat'in arkasina koyan IBM'in bu durumdan faydalanip Red Hat'i satin almasi mumkun olabilir...
Ilginclikler bununla da bitmiyor....SuSE, pek cok Linux dagitimindan biri. Almanya'da gelistirilmisti. Bir iki yil once Novell SuSe'yi satin aldi. Novell kim mi?
Bilgisayar dunyasinda soyle asagi yukari 15 yillik gecmisi olan herkes Novell'i bilir. Iyi bir sirketti. Gayet saglam bir isletim sistemleri vardi ve Microsoft'un esamesi okunmazken, ag uzerinde dosya paylasimina, ortak printer kullanimina, silinen dosyalarin kurtarilmasina vs. olanak sagliyordu. Network piyasasinin %90'i gibi korkunc bir piyasa hakimiyeti vardi...
Neyse, gerisini herkes biliyor. Internetle birlikte TCP/IP protokolu aldi basini gitti. Novell, kendi network protokolu IPX/SPX 'i kullanmakta israr etti once. Ayni donemde Microsoft ta kendi NetBIOS protokolunun erdemlerinden dem vuruyordu. Ama Microsoft daha erken uyandi ve TCP/IP'yi native olarak desteklemeye basladi. Novell'de bakti bakti olmuyor, TCP/IP'yi de desktekliyorum demeye basladi. O da yetmeyince artik IPX/SPX degil benim ana protokolum TCP/IP dediler (galiba 6.0 versiyonu ile). Amma ve lakin, ati alan uskudari gecti...
O dunya devi Novell hizla pazar payini kaybetmeye basladi. Kuculdukce kuculdu, eridi gitti sirket. Sonra SuSe'yi satin aldilar ve buyuk sirketler (Enterprise) tecrubelerini kullanarak, bu versiyonu sirketler icin cazip hale getirmeye basladilar. Ancak piyasa girmekte gec kaldilar yine. Daha yenilikci bir sirket olan Red Hat onlardan daha once bunu akil etti ve piyasanin buyuk kismini kapti.
Kaderin cilvesi iste. Novell'i bitiren Microsoft, simdi Novell'in elinden tutuyor! :)
Çarşamba, Eylül 13, 2006
Blogger sorunumuz cozuldu
Tatili, Blackberry araciligi ile sicak sicak bloga gecmeyi planliyorduk ama Blogger'in azizligine ugradik...
Spam in onune gecmek ve yorum birakanin makine degil de bir insan oldugunu dogrulamak icin, word-verification denilen bir teknik kullaniyor blogger. Size bir kac harf, sayi vs gosteriyor bir resmin uzerinde, siz de onlari belirtilen alana girdikten sonra yorum birakabiliyorsunuz.
Sorun su ki bir bloga yazi yazarken de ayni durumla karsilasiyoruz bir suredir. Ben kaale almamistim ama blackberry de niyeyse bu resimler goruntulenemedi, dolayisiyla yazdigimiz yazilari gonderebilmek mumkun olmadi.
Meger, bir sekilde bizim blogu "spamci" kategorisine almis blogger. Bir e-mail gonderip, durumu duzeltmelerini istedim. Bugun cevap geldi, duzeltmisler. Cok gec coook :(
Spam in onune gecmek ve yorum birakanin makine degil de bir insan oldugunu dogrulamak icin, word-verification denilen bir teknik kullaniyor blogger. Size bir kac harf, sayi vs gosteriyor bir resmin uzerinde, siz de onlari belirtilen alana girdikten sonra yorum birakabiliyorsunuz.
Sorun su ki bir bloga yazi yazarken de ayni durumla karsilasiyoruz bir suredir. Ben kaale almamistim ama blackberry de niyeyse bu resimler goruntulenemedi, dolayisiyla yazdigimiz yazilari gonderebilmek mumkun olmadi.
Meger, bir sekilde bizim blogu "spamci" kategorisine almis blogger. Bir e-mail gonderip, durumu duzeltmelerini istedim. Bugun cevap geldi, duzeltmisler. Cok gec coook :(
Cuma, Ağustos 18, 2006
Web 2.0 / Faydali Siteler

Sanirim 4-5 sene onceydi, Yahoo'da Faydali-Siteler diye bir gruba uye olmustuk, hakikaten gayet faydali sitelerin adreslerini ogreniyorduk. Ama Google oyunun kurallarini bastan asagi degistirdi...
Azcik internet teknolojisi ile alakaniz varsa "Web 2.0" lafini duymussunuzdur bir yerlerde... Cok kaba bir tanimla, wiki'ler gibi, bu okudugunuz bloglar gibi kullanicilari ile etkilesen dahasi kullanicilarinin bir biri ile etkilestigi ve sosyal aglar kurdugu web ortamlarindan bahsediliyor. Bir iki gundur en iyiler siralamasinda gordugum ve hakikaket begendigim, bazilarini zaten kullandigim linklerden sadece bir ikisini asagiya yazacagim.
Tamam, tamam "once bir gaz ve toz bulutu vardi..." diye baslamadan bir sey anlatmayi becerebilecegim gunler de gelecek elbet :)
Digg.com ... Bu aralar, Teknoloji haberlerini takip etmek icin kullaniyorum. Kullanicilarinin bu haber onemli okunsun veya yaramaz diye isaretlemesi ve yorumlar yapmasiyla calisan harika bir yer..

Digg kadar faydali bulmasam da bugun millet nereye akiyormus diye baktigim diger bir adres del.icio.us/popular
Bir de henuz pek bir faydasini goremedigim ama du bakalim dedigim LinkedIn.com var: Is dunyasinda baglantilar kurmak icin tasarlanmis bir sosyal ag.
Listeyi uzatmayayim daha. En iyisi, toplu listelere goz atmak:
- Time'da yayinlayan "50 coolest sites of 2006"
- Seth Godin'in "En gozde Web 2.0 siteleri listesi"
Pazar, Ağustos 13, 2006
Bilgisayar dedigin...
Bizim gibi 8086lar ile calismis, artik eski sayilabilecek, epey gormus gecirmis kusak icin bile gayet heyecan verici gelismeler olabiliyor bilgisayar dunyasinda...
Gecenlerde, Apple onumuzdeki baharda piyasaya surecegi Leopard sisteminin demosunu yapti ve gazetelerde bu Apple Vista 2 yi'yi gostedi gibi basliklarla sunuldu. Hakikaten cok hos, goze hitap eden yenilikler var. Microsoft hala Sonbaharda Vista'yi cikartmakla ugrasiyor ama orijinal planlarindaki 3 ozellikten 2sini yediler bile.
Bu arada en heyecan verici, en guzel goruntuler bana gore Linux'den geliyor. Size bir link verecegim: http://www.ehomeupgrade.com/entry/2915/linux_xglcompiz_graphics
Gidip, videolari teker teker inceleyin ve soyleyin bakalim hangisi en guzeli. En ustteki compiz, Linux uzerinde kullanabileceginiz bedava bir yazilim. Gorunce dudadim ucukladi ve hemen bugun kurdum: (http://sc0ri0n.blogspot.com/2006/08/compiz-on-ubuntu-dapper.html).
Olaganustu effektler var. Bilgisayar kullanmanin keyfine variyorsunuz :)
Gecenlerde, Apple onumuzdeki baharda piyasaya surecegi Leopard sisteminin demosunu yapti ve gazetelerde bu Apple Vista 2 yi'yi gostedi gibi basliklarla sunuldu. Hakikaten cok hos, goze hitap eden yenilikler var. Microsoft hala Sonbaharda Vista'yi cikartmakla ugrasiyor ama orijinal planlarindaki 3 ozellikten 2sini yediler bile.
Bu arada en heyecan verici, en guzel goruntuler bana gore Linux'den geliyor. Size bir link verecegim: http://www.ehomeupgrade.com/entry/2915/linux_xglcompiz_graphics
Gidip, videolari teker teker inceleyin ve soyleyin bakalim hangisi en guzeli. En ustteki compiz, Linux uzerinde kullanabileceginiz bedava bir yazilim. Gorunce dudadim ucukladi ve hemen bugun kurdum: (http://sc0ri0n.blogspot.com/2006/08/compiz-on-ubuntu-dapper.html).
Olaganustu effektler var. Bilgisayar kullanmanin keyfine variyorsunuz :)
Çarşamba, Ağustos 09, 2006
Kulaklik meselesi

Bir de Shure marka kulakliklar gozume carpmisti. Daha cok profesyonel olarak muzikle ugrasan insanlar kullaniyormus. normalde 20-30$ dunya kadar kulaklik varken bunlarin en dusuk E2C modeli 100$. Hafta sonu, Simon'la konusurken "ben gecerlerde E2C aldim, boyle bir sey olamaz. Noise cancellation filan hikaye, kulakligi takinca dunya ile iliskim kesiliyor" dedi.
Duramadim, dun hemen bir Best Buy'a ugradim. Fiyati E2C'nin 2 kati olmasina ragmen gorunumunu daha cok begendigim E3C modelinden aldim. 113dB'lik ses uretebiliyor. Harika bir sey, ne otobus, ne metro gurultusu, sadece muzigi duyuyorsun. Paraya kiyabiliyorsaniz kesin tavsiye ederim.
Perşembe, Ağustos 03, 2006
Red Hat Enterprise Kursu
Bu hafta boyunca Red Hat Enterprise Sistem Yoneticisi kursundaydim. Simdiye kadar katildigim teknik kurslarin en iyisiydi diyebilirim. Hocamiz, Red Hat'ten gelen gayet bilgili, sempatik bir adamdi.
Kurs aslinda 4 gun, 5.gun ise bilgisayarin karsisina oturtup 2 bolumluk bir test yapiyorlar.
1. bolumde, bilgisayari bozup veriyorlar ve tamir et diyorlar. Benzer sekilde cesitli kosullar verip sunlari sunlari yap diyorlar. Nasil yaptigin onemli degil ama sonucun aynen istedikleri gibi olmasi gerekiyor, yoldan puan kirilmiyor ya da sonuc tam istedikleri gibi degilse not alamiyorsunuz. Bu ilk bolumu %100 basarmak gerekiyor.
Sonra ikinci bolum geliyor. Yazili sorular var ama coktan secmeli degil. Yaniti bilmeniz gerekiyor. Onda da %70 basarili olmak gerekiyormus. Sirket beni sadece dersler bolumune yazdirdigi icin sinava katilmiyorum. Aslinda 350 dolar verip sinavi alabilirim. Gecersem, Red Hat Sertifikali Teknisyen oluyorum (RHCT). Bir ustu de Red Hat Setifikali Muhendis sinavi (RHCE). O da 750 dolarmis.
Sadece muhendislik sinavina girmek mumkun, cunku o sinav RHCT de sorulan sorular + daha zorlari seklinde oluyormus; o yuzden 3 sonuc soz konusu. Basari durumuna gore RHCE, onu alacak kadar iyi olmayan ama RHCT siorularini bilenlere RHCT sertifikasi veriyorlar. Onu da gecemezseniz 750$ yaniyor.
Bugun son dersten sonra, bir program yuklediler. Soyle bir sye. Programin seviyeleri var. Calistirinca 1 seyleri bozuyor ve sizden tamir etmenizi istiyor. Becerebilirseniz, bir sonrakiye geciyorsunuz ama hepsini gecmek zorunda degilsiniz. 3 bolumde 4,2 ve 3 soru vardi. Ilk iki sorular Teknisyen seviyesi, sonrakiler Muhendislik seviyesinde sorulardi.
Ilk soruda gayet orijinal bir cozum urettim. Yola degil sonucta problemin cozulup cozulmedigine baktiklari icin gecmis kabul ediyorlar. Linux bilgim cok iyi olmasa da unix uzerinde shell ve perl ile bolca script yazdigim icin problemi cozerken, komutlari kullanmak yerine bozulan scripti tamir ettim :)
Hoca, son boot sorusu icin 'cok zorlanacaksiniz' tahmininde bulundu. 'Bash' kabugunu kirmislar, dolayisiyla makine acilmiyordu. Aslinda kirmak ta denmez sadece ismini bash.gotcha yapmislar. Script bilmeyenler sorunun nedenini anlamakta cok zorlandi, bashi yuklemeye filan kalktilar ama benim icin kolay bir soru oldu.
Tum problemleri cozebilen sadece 2 kisiden biri oldugum icin gurur duydum kendimle :) O gazla Red Hat'in kursu almaya niyetlenenler icin seviye tespit sinavlarini yaptim bu aksam. Sonuclari scorion.net'e yazdim. Ilginc olan, daha zor olan yoneticilik sinavi sorularindan aldigim puan linuxe giris sinavindan aldigimdan daha yuksek oldu.
Sirkette Linux Enterprise kurulu ama sadece serverlar da desktopta ben hala Ubuntu kullaniyorum :)
Kurs aslinda 4 gun, 5.gun ise bilgisayarin karsisina oturtup 2 bolumluk bir test yapiyorlar.
1. bolumde, bilgisayari bozup veriyorlar ve tamir et diyorlar. Benzer sekilde cesitli kosullar verip sunlari sunlari yap diyorlar. Nasil yaptigin onemli degil ama sonucun aynen istedikleri gibi olmasi gerekiyor, yoldan puan kirilmiyor ya da sonuc tam istedikleri gibi degilse not alamiyorsunuz. Bu ilk bolumu %100 basarmak gerekiyor.
Sonra ikinci bolum geliyor. Yazili sorular var ama coktan secmeli degil. Yaniti bilmeniz gerekiyor. Onda da %70 basarili olmak gerekiyormus. Sirket beni sadece dersler bolumune yazdirdigi icin sinava katilmiyorum. Aslinda 350 dolar verip sinavi alabilirim. Gecersem, Red Hat Sertifikali Teknisyen oluyorum (RHCT). Bir ustu de Red Hat Setifikali Muhendis sinavi (RHCE). O da 750 dolarmis.
Sadece muhendislik sinavina girmek mumkun, cunku o sinav RHCT de sorulan sorular + daha zorlari seklinde oluyormus; o yuzden 3 sonuc soz konusu. Basari durumuna gore RHCE, onu alacak kadar iyi olmayan ama RHCT siorularini bilenlere RHCT sertifikasi veriyorlar. Onu da gecemezseniz 750$ yaniyor.
Bugun son dersten sonra, bir program yuklediler. Soyle bir sye. Programin seviyeleri var. Calistirinca 1 seyleri bozuyor ve sizden tamir etmenizi istiyor. Becerebilirseniz, bir sonrakiye geciyorsunuz ama hepsini gecmek zorunda degilsiniz. 3 bolumde 4,2 ve 3 soru vardi. Ilk iki sorular Teknisyen seviyesi, sonrakiler Muhendislik seviyesinde sorulardi.
Ilk soruda gayet orijinal bir cozum urettim. Yola degil sonucta problemin cozulup cozulmedigine baktiklari icin gecmis kabul ediyorlar. Linux bilgim cok iyi olmasa da unix uzerinde shell ve perl ile bolca script yazdigim icin problemi cozerken, komutlari kullanmak yerine bozulan scripti tamir ettim :)
Hoca, son boot sorusu icin 'cok zorlanacaksiniz' tahmininde bulundu. 'Bash' kabugunu kirmislar, dolayisiyla makine acilmiyordu. Aslinda kirmak ta denmez sadece ismini bash.gotcha yapmislar. Script bilmeyenler sorunun nedenini anlamakta cok zorlandi, bashi yuklemeye filan kalktilar ama benim icin kolay bir soru oldu.
Tum problemleri cozebilen sadece 2 kisiden biri oldugum icin gurur duydum kendimle :) O gazla Red Hat'in kursu almaya niyetlenenler icin seviye tespit sinavlarini yaptim bu aksam. Sonuclari scorion.net'e yazdim. Ilginc olan, daha zor olan yoneticilik sinavi sorularindan aldigim puan linuxe giris sinavindan aldigimdan daha yuksek oldu.
Sirkette Linux Enterprise kurulu ama sadece serverlar da desktopta ben hala Ubuntu kullaniyorum :)
Perşembe, Haziran 29, 2006
TIGR 6.0
TIGR (Technology Infrastructure for Global Research), bizim bolumun arastirmalari yayinlamak icin kullandigi yazilimin adi. RAMS (Research Application Management Systems) grubu, benim 1.5 yil icinde bulundugum, bu yazilimin yonetiminden ve desteginden sorumlu olan grup.
Gecen Cuma, bizim icin cok onemli olan 6.0 surumunu uretime aldik. Grubun elemanlarindan biri Hong Kong'a gittigi icin, yazilimin uretime konmasinda yardimci oldum. O aksamin resimlerini PicasaWeb'deki alanimiza yukledim.
Carsamba gunu, yazilimcilar, destek gruplari ve business tarafindan buyuklerin katildigi "kucuk" bir eglence ve bolca "car bomb" ile basarimizi kutladik. Bunun resimlerini de yukledim...
Gecen Cuma, bizim icin cok onemli olan 6.0 surumunu uretime aldik. Grubun elemanlarindan biri Hong Kong'a gittigi icin, yazilimin uretime konmasinda yardimci oldum. O aksamin resimlerini PicasaWeb'deki alanimiza yukledim.
Carsamba gunu, yazilimcilar, destek gruplari ve business tarafindan buyuklerin katildigi "kucuk" bir eglence ve bolca "car bomb" ile basarimizi kutladik. Bunun resimlerini de yukledim...
Cuma, Haziran 16, 2006
Bill Gates Uzerine

Ayaga kalkip alkislanacak bir sey Bill Gates'in yaptigi. Dunyanin en zengin insani, kazandigi muazzam serveti, insanliga geri vermek icin ugrasiyor ve diger zengin insanlara bir ornek teskil ediyor.
Bilgisayar dunyasinda calisan biri olarak, yarattigi koskoca sektor dolayisiyla, epey bir kismimizin ona tesekkur borclu oldugumuzu dusunuyorum.
Bir daha dunyaya boyle biri gelir mi bilmiyorum, O'nun ardindan Microsoft ve bilgisayar dunyasi nasil sekillenecek hep birlikte gorecegiz!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)