Çarşamba, Haziran 29, 2011

Futbol

Hayir, gelen giden yok henuz. Biz de tam gaz aktivitelere devam ediyoruz. Kasabamizda 3-5 yas grubu cocuklar icin futbol etkinligi duzenleniyor. Genelde bu tur aktiviteler hep hafta ici gun ortasinda oluyor biz de melul melul programa bakmakla yetiniyorduk. Bu seferkinin 6.30'da baslayacagini ogrenince hemen atlayip yazdirdik iki kankayi. Haftada 1 saat, 4 hafta surecek.

Ilk seans bu Pazartesiydi. Su ici korumali futbol coraplarindan isteniyordu, buldugumuz en kucuk boyu aldik. Bizim huylu kede hayatta giymez bunlari diye son ana kadar soylemedim ona. Bilmedigi seyleri denemeye pek hevesli olmadigi icin vazgecme firsati vermek istemedim eline. Park yerinde katakulliye getirip giydiriverdik. Heyecanli taraftarlar olarak kenarda yerimizi aldik. Hatta Adil isten erken cikmis, tam techizatli kameraman modunda cekime hazir bekliyordu.

Duyan gelmis, bir suru cocuk vardi. Boylara gore kiz-erkek gruplara ayirdilar bunlari, her grup onceden belirlenen alanlara gecti koclariyla birlikte. Herbirine birer futbol topu verdiler, kosturmaya basladi cocuklar. Bizim kankalar elele tutusmus bir halde tarafimizdan -defalarca - ittirilerek gruplarina gonderildiler. Sonunda zoraki de olsa gittiler. Cok uzun sureli olmadi ama bu gelisme. Ikisi de pek niyetli degildi olaya dahil olmaya. Iki topa vurup yanimiza kosuyorlardi. Biz iceri ittiriyorduk onlar disari kaciyordu. Birbirlerini gaza getirirler diye dusunmustuk, tam tersi oldu. Kedenin futbol yasami saniyorum 15 dakika surdu.

Bizi kenarda gorunce iceri gitmek istemiyordur belki diye olay yerinden uzaklastik Adille ama bunu goren kede avaz avaz aglamaya basladi, geri donduk. Sonunda baktik ki olmayacak, biz binbir hileyle iceri gonderiyoruz bunlar bumerang modunda aninda geri geliyor, vazgectik. Futbol sahasinin arkasindaki cocuk parkina gecip biz zaten parkta oynamaya gelmistik havasina girdik. Onumuzdeki hafta long weekend, ders yok. Iki hafta sonraki derste bakalim birsey degisecek mi. Ben parami 'degismeyecek'e yatiriyorum :))

Pazartesi, Haziran 27, 2011

Mezuniyet ve Lunapark

Gecen hafta kedenin mezuniyet toreni vardi. Aslinda anaokulunu bitirenler icin bu toren, onlar ciddi ciddi kep takiyor, ama iste en kucuk sinif haric okulun diger siniflari da serpistiriyorlar araya. Bizimki kucuk okuldan buyuk okula gecti. Preschool olacak bu sene, binasi degisiyor. Tum haftayi okulun son haftasi, son iki gunu, son gunu seklinde gecirdikleri icin bu sabah okula gitmek istemedi haliyle. Okul bitti diyor bana. Calisan aile cocuklarinin okulu bitmez cucuuum konulu bir konusma yaptim, pek hoslanmadi:)

Nasil olduysa elbise giymeyi kabul etti toren icin. Istemeseydi de hic umurumda degildi valla ne giydigi. Alacaklari 'diploma'nin yenecek bir tatli degil de bir kagit parcasi oldugunu ogrendiginde zaten gitmeyelim diyip duruyordu:) Gittik, kedeyi sinifina teslim edip salonda yerimizi aldik. Agirlik hakikaten mezun olan kindergarten sinifindaydi tabi. Diger siniflar da birer sarki soylediler, onun disinda oturdular yerlerinde. Siralari gelince gidip diplomalarini aldilar. Onlar icin sikici oldugunu dusundugum bir torendi, gayet guzel oturdular 1 saat boyunca takdir ettim hepsini. Toren bitince hepsine koca birer cikolata verdiler, pek hosuna gitti tabi :)

Yakinlarimizdaki stadyuma lunapark kuruldu Cuma gunu. Sadece 2 hafta kalacak. Gecen yil goturmustuk kedeyi ama uyuz bir trene beraber binmeye ancak ikna olmustu. Biraz hayvan beslemis yavru keci elini isirinca ondan da vazgecmis, diger aletleri seyretmisti sadece. Bu sefer de cok farkli olmaz herhalde diye dusunerek goturdum ilk aksam. Yanilmisim. Keramet 3.5 yastaymis.

Meger bunu beklermis hatun. Okuldan alip direk goturmustum. 6 gibi oradaydik, 11'i geciyordu ciktigimizda:) Teleferige ve donmedolaba beraber bindik. Donmedolaba 3 kere bindik hatta. Cocuk kisminda boy cizelgesine gore boyunun yettigi (boyu yetmeyenleri almiyorlar) oyuncaklarin tumune bindi. Boyu yetmedigi icin binemediklerine ama ben buyudum diye itiraz etti. Eve donunce saydim da bazilarina ikiser kez olmak uzere nerdeyse 20 seye binmis. Birkac ay oncesine kadar atlikarincaya gidemeyen hatun ucan sandalyelere bindi ya agzim acik kaldi. Daha da gozu yetiskinler icin olan aletlerdeydi. Ona ne zaman binebilirim buna ne zaman binebilirim diye sordu durdu.

Bu arada, cocuk oyuncaklarindan birine alinmadim hamile oldugum gerekcesiyle. Ben kucukken genclik parkinda ucaklar vardi. Icine oturursun bir yukari cikar bir asagi iner ya donerken, iste onlardan. Onun ucak degil de fil versiyonunu ve yukari cikamayanini dusunun. Tam girdik kedeyle fil begeniyoruz kendimize, kosarak geldi gorevli sen binemezsin diye. Niye? Hamilesin. Eeee? Her oyuncagin girisinde uyari levhasi var yuksek tansiyonu olanlar, kalp hastalari, hamileler vs dikkat etsin diye. Buyuklere yonelik aletlerden biri olsa anlayacagim ama cocuk oyuncagi yaw bu. Adet yerini bulsun diye asilan bir uyariyi ciddi ciddi uyguladi adam bana. Kici kirik, yerden bile kalkamayan bir file bindirilmedim ya inanamiyorum. Kede tek basina bindi.

Cok yoruldu ama hic kabul etmedi. Esnedigi bir ara 'bak uykun gelmis esniyorsun gidelim artik' dedim 'esnemiyovum aaa diyovum' diye cevap verdi:)) En sonunda balon alip cikmaya ikna ettigimde hala 'biv keve daha. son!' diyip duruyordu:) Hafta ici tekrar getirecegime soz verdim, ciktik. Saskin anne kisisi arabayi nereye park ettigine iyi bakmamis oldugu icin bir sure otoparkta araba aradik. Artik 'cok bekledik' diye soyleniyordu ki kede, arabayi buldum:) Alarm sagolsun:))

Salı, Haziran 21, 2011

Havuz

Anneanne ve dede geldi Cuma aksami. Kede bu sefer hic yabancilamadi onlari. Gec geldikleri icin sabah uyandiginda gordu onlari ve direk yanlarina gitti, 1 saate yakin uyumama izin verip onlarla takildi, bavul actirip siparislerini cikarttirdi vs.

Haftasonlari tam gaz gezmeye devam ediyoruz. Gecen Cumartesi bir arkadasimizin evinde dogumgunu partisi vardi. Arka bahcelerinde kocaman bir havuz var, cocuklar cok egleniyor orada. Kede ve kankasi suyu soguk bulup giremediler bir turlu. En sonunda lutfen bi girip 10 dakika falan takildilar. Cok nazli bunlar. Sitedeki havuz bu yil isitiliyor olmasa ona da adim atmaz bizimki.

Hos isitiliyor olmasina ragmen ayak direyip beni deli ediyor. Havuza girmesini ben ondan daha cok istedigim icin hayir diyince cok bozuluyorum:)) Pazar sabah havuz dedim yok dedi parka gittik. Orada bi havuza gidelim lafi edince hic ikiletmeyip saniyesinde eve dondum kacirmayayim bu sihirli ani diye. Geldik, mayolari giydik, havlulari aldik tam cikacagiz rash guard giymek istemedi. Gunes kremi surmemiz lazim o zaman dedim istemedi, ben havuza gitmeyecegim diye kestirip atti. Dedim ya ben ondan daha cok gitmek istiyorum surat astim tabi.

Ustumu degistim yeniden, bu arada Adil gozumun onunden kacirdi kedeyi, disarida 1-2 isim vardi onlari halledeyim bari dedim. Tam cikacagim en sevimli halini takinmis olarak geldi havuza gidelim diye. Yelkenlerim suya indi, yine ustumu degistim gittik. Suya girince egleniyor maymun ama goturebilmek bir mesele. Kolluklarini (kolluk simit arasi bir zimbirti) takmak istemiyor, buyumusmus yuzmeyi biliyormus. Cikarirsan benim seni tutmam lazim diyorum bin itiraz isitiyorum. Bivak benii diye bagiriyor avaz avaz. Tut nefesini o zaman diyip birakiyorum aynen dibi boyluyor tabi.

Tutup cikariyorum batip duran o degilmis gibi basliyor yine bivak benii bivak benii diye:)) Ben yine neden birakamayacagimi aciklarken kizginlikla ekliyor: "konusma ben konusuvken" :))) Gulmemem lazim ama yapamiyorum. Hic boyle birsey soylemisligimiz de yok bu arada ona. Havuzun en derin yerine gitmek istiyor kolluksuz gidemeyecegini, onu orada tutamayacagimi soyluyorum 'bi daa hic havuza gelmeyelim o mazan' diye kestirip atiyor. Restini yerim senin. Isin kotusu unutmuyor bunlari. O gun goturebildim ama dun gitmek istemedi mesela. Bir daha hic gitmeyecekmis havuza, cok sikiliyormus. Oldurecek bu kiz beni:)

Perşembe, Haziran 09, 2011

Durumlar

Kede hanimdan inciler:

- I don't feel well mommy
- neresi agriyor tatlim?
- soylemeeem supviz (surpriz) olcak
- :)) iyisin yani:)

Kahvalti ediyoruz, balini bitirmis daha istiyor
- gene bal lutfeeen
- yumurta bitmeden ikinci bal yok
- bali getivmezsen yumuvtayi yemem!

Artik kim kimin tehditini yerse:) Gozu cok cabuk acildi bu maymunun.

-----------------

Bugun doktor kontrolum vardi. Bu hanim kizimiz tosuncuk olma yolunda ilerliyor. Laradan buyuk dogacagi kesin (gununu beklerse tabi). O da benim sezaryen sonrasi normal dogum (vbac) yapma olasiligimi azaltiyor. Doktor civanim ve saz arkadaslari normal dogum icin ellerinden geleni yapacaklar. Benim istedigim de o ama sebeplerimiz biraz farkli. Bizim doktorun 'hasta' profili genelde dort cocuktan sonra saymaya baslayanlar. Onlar kafalarinda bu hamileligi coktan bitirmis durumdalar yani, sonrakileri dusunuyorlar. Bu da sezaryen olursa bundan sonrakilerde normal dogum sansi hic kalmaz, endiseleri bu:) Hatta bugun doktorlardan biri bundan sonra kac tane daha dusundugumu sordu. Bu son dedim 'sadece iki tane mi? emin misin?' diye cevap verdi:)) Sadecenin altini cizmek istiyorum. Egleniyorum her gidisimde:)

-------------------

Son gunlerde kendimden hic hosnut degilim. Ruh halim pek bir degisken olmaya basladi. Kede dogduktan sonra bolca gelgitlerim olmustu tamam ama bu biraz erken degil mi? Tahammul seviyemin dustugunu hissediyorum ve hosuma gitmiyor. Cunku bu en cok kedeye yansiyor. Daha dun mesela, bir yetiskin olarak ne yaptim? Ota boka mizmizlanmasina dayanamayip 3 yasindaki cocuga kustum! Ciddi ciddi kustum. 15 dakika falan konusmadim, yuzune bile bakmadim. Sonra kucagima geldi, sana neden kizdigimi biliyor musun diye sordum cevap: 'bilmiyovum'. Bilmiyor tabi, henuz 3 yasinda oldugu icin olabilir mi? Dag fareye kusmus farenin haberi yok hesabi. Farkindaydim da bilmediginin, bacak kadar cocuga kustugum icin kendime sinir olmaktan hemen sakinlesemedim.

Dogumdan sonra da boyle ona mi yansitacagim gelgitlerimi, hic hosuma gitmiyor bu dusunce. Sancili bir emzik birakma doneminde, tum duzeninin altust olmasina cok az kaldi, bir de benimle ugrasmasi gerekmez umarim.

Pazartesi, Haziran 06, 2011

Ilk Disci Son Emzik

Haftasonu ilk kez disciye gitti kede. Her odaya tv koymuslar, genis de bir cizgi film arsivleri var. Dora'ya evet dedi bizimki, onu koydular. Disci genc bir hatun, cocuk discisi zaten, kalplerini kazanmak adina hersey ongorulmus. Cekmeceleri bir acti: minik oyuncak arabalar, sticklerlar, oyuncak gunes gozlukleri, suslenmeyi sevenlere minik ojeler, kolyeler, boncuklar vs...

Kede cok hosnut degildi dislerini sergileyecek olmaktan. Sonrasinda soz verdigim dondurmanin hayaliyle gikini cikarmadan gelmisti buraya kadar. Koltuga oturdu oturmasina ama cok gergindi, beni bir saniye bile birakmadi. Disci once alt dislerini saydi, hemen bir sticker verdi. Sonra ustleri saydi hop bir sticker daha. Sonra hizlica dislerini soyle bir temizledi. Ona itiraz etmedi kede. Yutmasin diye tukuruk cekme aletini soktular hemen arkasindan ve su siktilar agzina. Iste o su fazla geldi bizimkine aglayarak kalkmaya yeltendi. Bir kutu dis macunu ve dis fircasi hediye ettiler hemen, bir daha olmayacak diye sakinlestirip yeniden oturttuk.

Disciyle ilgili kitaplar okumustuk ama ayni sey degil tabi. Aynali zimbirtiyla kontrol edip florur surduler dislerine, islem bitti. Cok cabuk olup bitti hepsi. Florur surulurken yeniden su gelecek diye agzini acmak istemedi kede once, gelmeyecegine garanti verilince acti ama cok sakin degildi o sirada. On disi kirik ya kedenin, x-ray cekmek istedi disci. Ama ben hamileyim diye onunla olamayacaktim x-ray cekilirken, baskasiyla da hayatta yalniz kalmaz orada. Adil cok gec yattigi icin gelmemisti bizimle. X-ray isi hic aklimiza gelmemisti ki. Bir ay sonra sirf onun icin gene gidecegiz.

Curuk yok neyse ki ama emzik tez birakila buyurdu disci. Agiz yapisini bozmaya baslamis. Bebek geldikten sonra hic biraktiramazsiniz simdi yapin dedi. Simdiye kadar buna kalkismamistik cunku parmaga gecerse diye korkuyordum ben. Parmagi hic kontrol edemiyorsun sonucta. Dislerine zarar veriyormus Laracim diye anlattim donuste, emzik perisi gelecek bu gece emzikleri alip sana hediye birakacak dedim. Once cikolata istedi hediye olarak, sonra dondurmaya cevirdi:) O oglen son kez emzikle uyudu, aksam yastigin altina koyduk. Uyuyana kadar elli kere peri nerde, niye gelmedi, neden uyuyunca geliyor diye sordu durdu. O uyuyunca emzikleri alip cope attim.

O kadar kolay olmuyor tabi emzikleri bir yana dunya bir yana olan birinin emzikten vazgecmesi. Pazar oglen emzik diye aglaya aglaya uyudu. Neden emzik alamayacagini anlattigimda iyice bagirarak agliyordu. Aksam yine yastiklarin altinda carsaflarin arasinda emzik aradi, getirsin peri emziklerimi ben abla olmiycam dedi, yine agladi.

Cumartesi havuz sezonunu actik. Hava bir garipti aslinda bir sicak bir serin, ama havuza isitici aldilar, suyu isitiyorlar su donemde. Suyun ici pek guzeldi ilik ilik. Selin de gelince yaklasik 2 saat suda kaldi kankalar, tabi biz de. Bu sure boyunca hic susmadilar. Birbirleriyle konustular, bize orada dur burada dur diye talimatlar verdiler, once ben once sen kavgalarina girdiler, sarki soylediler, kendi kendilerine konustular...agiz kapanmayinca bolca su yuttular tabi:) Eve dondugumuzde hasat olmustu kede. Ogle uykusu icin cok gec oldu artik uyumasin diyordum ama ben dustan cikana kadar sizip kalmisti:)

Pazar gunu sevgili arkadaslarim surpriz baby shower yemegi yaptilar. Hepsine tekrar cok tesekkur ediyorum, cok guzel bir ogleden sonraydi. Kede benimle kalmak isterse diye biraz endiselenmiyormus Adil ama babadan once pek sevdigi Aylinle park sonra tatli teklifi gelince beni daha hizli birakamazdi kede, isik hiziyla satildim:))

Foto: tribute to emzik :)

Çarşamba, Haziran 01, 2011

Uzun Hafasonu

Pazartesi Memorial Day olmasinin serefine tatildi, haftasonumuz 3 gundu boylece. Dakikasini bos gecirmedik haliyle. Kistan cikinca zaten bir kabina sigmama modu olur bende, bu sefer bir de bebek gelecegi icin iyice oraya da gidelim bunu da yapalim modundayim. Lara'da da aynisi olmustu bana. 'Nesting' durtusu ugramiyor bana, 'hadi gezelim' modu ayyuka cikiyor:))

Cuma aksami pide partisi ile basladik ise. Gecen hafta inegol kofte partimiz olmustu ama hava cok soguk, yerler islakti iceride yapmak zorunda kalmistik. Bu sefer gayet sicakti, bahceye kurduk masalari. Ayni aksam sitenin on bahcesinde acik hava sinemasi olacakti, plan pideleri yiyip film izlemeye gitmekti. Biz sohbete cocuklar kudurmaya dalinca film kimsenin umrunda olmadi. Saat 10'a dogru kedeyi yatirmaya cikardigimda hala oturuyordu millet.

Cumartesi sabahtan simitciye kahvaltiya gittik yeni tanistigimiz bir ciftle. Oldukca uzun suren bir kahvalti oldu. Ipod sagolsun, uzun oturmamiza cok sorun cikmiyor artik. Ogleden sonra da kede arka bahcede arkadaslariyla oynadi, biz de yine homini girtlak atistirip muhabbet ettik. Uyku saatinde aglayarak girdi iceri hatun.

Pazar gunu cekirdek aile olarak kahvaltiya gittik. Oradan parka gectik, nerdeyse 2 saat parkta takildik. Cok da sicakti hasadi cikti kedenin. Iyi oldu, aksamustu sirke gidecektik ve normalde uyudugu saatte evden cikmamiz gerekecegi icin nasil yapsam diye dusunup durmaktaydim. Cabucak uyudu eve gidince, cikma saatimiz geldiginde de hic mizmizlanmadan uyandi. Sirki cok seviyor.

Bu seferki kendi cadirinda gosteri yapan bir sirkti. Ve fakat havalandirma yoktu iceride. Giris kenarlarina birkac vantilator koymuslar ama bana misin demiyordu tabi. Icerisi cooook sicakti. Arabanin klimasinin hayalini kurmaktan sirk falan seyredemedim ben. Cin iskencesi gibiydi. Sarin havlunu sauna niyetine otur. Kede bile ilgisini kaybetti ara ara, ki bir onceki sirkte gozunu kirpmadan izlemisti. Yaklasik 1.5 saat sonra ara verdiler, filler ve develer geldi isteyen cocuklari gezdirmeye basladilar. Bizimkinin hic isi olmaz oyle seylerle. Firsat bu firsat diyip 'aaa sirk bitmis laracim, hadi suradan balon alip gidelim' dedim. Sicak onu da cok rahatsiz ettigi icin cok israr etmedi kalalim diye, balona tav oldu ciktik.

Sirk tatlisini es gecmedi tabi, pamuk helva secti kendine. Adil ne yedin diye sordugunda cevap: 'tombuk sekev' :))

Pazartesi sabahi saat 6 civari arka bahceye iniyormuscasina ses cikaran gokgurultuleri sayesinde uyandik. Ardindan kovayla bosalan yagmura pek bozuldum cunku plan degisikligi yapmamiz gerekecekti. Ama saniyorum iyi oldu o yagmur, bir gun onceki nemi biraz aldi. 7'de yagmur durmus ardindan acan gunesle yerler kurumaya bile baslamisti. 9 civari tekrar yagmayacagina kanaat getirip asil plana geri donduk: hayvanat bahcesi.

Acildigi saatte orada olmaya calisiyoruz ki trene sira olmadan binebilelim, cok sicaklara kalmadan gezebilelim. Erken gitmenin odulunu alip birkac kere ustuste binebildik trene sira beklemeden. Hayvanlara pek bakmiyoruz oraya gidince, asil amacimiz hayvan gormek degil cunku. Trene binsin, atlikarincaya binsin, oyun alaninda oynasin, ha bir de kuslara yem versin. Ahh, dondurma bi de:) O kadar.

Ata binmeye ikna etmistik bu sefer, cok da istekli gorunuyordu. Trenden sonra hemen at binme yerine gittik, biletimizi aldik, siraya girdik...Sira bize gelince fikir degistirdi kede, binmiyceeem diye aglamaya basladi. Ikna olmasina sasirmistim zaten, vazgecmesi surpriz olmadi. Kuslari beslemeye gectik direk. Onlar da hic ac degilmis, 1-2 tanesi lutfen geldi yem yemeye. Pes edip ciktik oradan da.

O gun koyunlarin tuyleri kirpilacakti, ona bakalim dedik. Onde zar zor kedeye gore yer bulup ittirdik hatunu one. Biraz seyretti, cok ilgisini cekmedi 'sikildim ben' dedi cikti geldi. Atlikarinca, oyun alani, dondurma, tekrar tren derken saat 2.30 oldu. Eve geldik, biraz uyudu sonra yine arka bahce.

Kendime benzetiyorum galiba yavastan. Haftasonlari uyaninca ilk lafi 'bugun neveye gidebiliviz' ya da 'bugun hangi avkadasim gelicek' oluyo:)) bahceye cikmayi disari cikmaktan saymiyor, illa bir yere gidecegiz. Bence hic sorun degil, gideriz tatlim:)) Azicik daha buyusun artacak gidilebilecek yer sayisi da.