Salı, Aralık 23, 2008
Daha dun annemizin...
Salı, Kasım 25, 2008
Basima tas dustu
Salı, Ekim 21, 2008
10. ve 11. Aylar
Yiyeceklerle oynasin, minciklasin, merakini gidersin de onlari yeme isine giriselim rahatca diye dusundugumden deney yapmasi icin eline bilimum sey veriyorum firsat buldukca. Gecenlerde onune bir kap yogurt koydum bu amacla. Icindekine bile bakmadan kabi yere atmaya calismak oldu ilk hareketi. Su icine meyve vs konulabilen delikli feederlar da ayni akibete ugruyor. Alip iki ceviriyor hoop yere gonderiyor sonra. Mama sandalyesinde oturdugu yerin cevresine bez germeyi falan dusunuyorum. Yere dusunce geri veremiyoruz eline, en azindan o zaman devam eder kurcalamaya. Bu amacla bir naylon ortu aldim yere ama henuz sermedim. Feederi ipe bagladik biz de care olarak. Elinden atsa bile yere dusmuyor boylece.
Onde yarim iki disle gezmeye devam ediyor boncuk. Buldugu hemen hersey eninde sonunda agzina gidiyor. Islak mendil buldu mu direk agzina sokuyor bir kere, hic affetmiyor. Pusetiyle gunluk turlarimizi yaparken yaprak veriyorum eline arada, pek hosuna gidiyor onlari parcalamak. Artik onlari da biraz oynadiktan sonra agzina sokuyor. Gecen gun kirmizi bir yaprak verdim, eline almasiyla agzina sokmasi bir oldu. Domates veriyoruz eline bazen, o mu sandi acep rengi benzer olunca. Yesi yapraklari ayni istahla agzina almiyor.
Aksam uykusuna gecisimiz biraz problemli bu ara. Rutini falan takmaz oldu. Ne hep anlattigimiz masallar ilgisini cekiyor ne simdiye kadar ise yarayan ninniler. Uykusu var ama uyumak istemiyor. Kendini tum hiziyla geriye atmaya basladi birkac gundur. Kalkiyor tekrar atiyor kalkiyor tekrar atiyor. Arada orasini burasini carpiyor ne kadar engel olmaya calissam da, azgliyor ondan sonra da. Benim yaptigim birsey mi – sacini oksamam, bu hengamede masal anlatmaya calismam vs - bu kadar “wired” yapiyor onu nedir anlamadim. Ama cozum onerisi olan varsa pek bi minnettar olacagim.
Firsat buldukca salincaklara gidiyoruz. Bayiliyor. Bayagi hizli salliyoruz ama giki cikmiyor. Haftasonu kitapciya gittik beraber. Yerler hali oldugunda emeklesin diye yere biraktim. Kalaballik oldugu icin pek bir yere gidecegini sanmiyordum, hani cekinir falan diye. Peehh, atti kendini ortaya emekledi durdu raflarin arasinda, milletin ayaklarinin altinda hic umursamadan. Boyunun yetistigi raflardaki kitaplari, oyuncaklari yere indirdi buyuk bir zevkle. Pek eglendi. Yeni eglencelerimizden biri de yuruyen merdivenler. Alisveris merkezine gidince yuruyen merdivenleri izliyoruz bir sure, sonra o kucagimda bir cikiyoruz bir iniyoruz. Son gittigimiz sefer yaklasik 20 kere inip ciktik o merdivenleri koyun delisi modunda, bayildi...
diye yazmaya baslamisim yaklasik 1.5 ay once ve ha bugun tamamlarim ha yarin derken oyle kalmis yazi. Bu arada 11 aylik olduk, eh 12'ye de pek birsey kalmadi. Azimliyim ama dogumgununden once gonderecegim bu postu:))
Uyku oncesi kendini hizla geriye atmaktan vazgecti ama kucagimizdayken atmaktan geri durmuyor cok kizdigi zamanlarda. Ne masal ne ninni yok artik uyku rutinimizde. Rutin de kalmadi sanirsam. Yukari cikiyoruz, biberonunu aliyor, yatakta oynuyoruz uykusu gelene kadar. Bazen kendi yatiyor uyumaya hazirim diye, bazen uykusunun geldigine ikna edilmesi gerekiyor. Geceleri hala iki kere biberon aliyor. Gelecek ay kontrole gittigimizde bu gidise bir dur diyecek saniyorum doktoru. Artik fizyolojik olarak ihtiyaclari yokmus ya gece yemeye. Ama aglayarak uyaniyor ve bayagi da iciyor, ac demek ki diye dusunup itirazsiz veriyorum biberonunu. Mama diyebiliyor halbuki, ama gece uyandiginda soylemiyor agliyor sadece.
Yemesi gayet iyi. Pirasayla tanistirdik birkac hafta once, severek yedi ama pisik oldu. Bu hafta basinda tekrar yaptik, gene pisik oldu. Yogurda bayiliyor. Hatta dun yogurt bitip de meyve gelince terorize etmis bizimkileri tekrar yogurt vermediler diye:) Ben basini cevirdigi anda tamam doymus demek ki diyip birakiyorum yemek vermeyi, doyup doymadigini en iyi kendisinin bilecegini savunuyorum. Annemler olur mu oyle sey diyip karsisinda binbir oyunla yedirmeye devam ediyorlar.
Dede, baba ve mama diyor. Bunlarin disinda bir de kendi dilinde anlattiklari var ki onlari henuz cozemedik:) Anlamayinca da kiziyor. En favori kisisi babam. Iki dakika gozden kaybolmasin babam, hemen dede dede diye aranmaya basliyor. Iki lafinin biri dede. Sabah gozunu aciyor ilk lafi soru formatinda 'dede?' :)) Basini hayir anlaminda sallamayi ogrenmis bir de. Altini acalim mi, hayir, artik yatalim mi, hayir...kullaniyor valla gayet guzel. Ahh bir de kizgin bakmasi var. Kafasini egip gozlerini kaldirip kizgin bakiyor:)) Buna yeni basladi. Iki gundur zirt pirt kizgin baktirmaya calisip egleniyoruz. Ayaga kalktiginda ayak parmak uclarinda duruyor, henuz tutunmadan ayakta duramiyor. Ayagini da tam basmadigi icin yurumesine henuz var diye dusunuyorum. Biz tutunca da yurumek cok ilgisini cekmiyor, emeklemekten gayet mutlu.
Hareketlerinin kisitlandigi seylerden hic haz etmemeye basladi. Altini actirmak istemiyor her zaman mesela, yikiyor ortaligi. El fenerini kim bulduysa allah razi olsun, imdadimiza cok yetisti boyle zamanlarda ve fakat her seferinde etkili olmuyor tabi. Pusetinde ya da araba koltugunda oturmak istemiyor her zaman. Pusetle gezintilerimiz daha sokagin basina varamadan eve geri donmemizle sonuclaniyor bazen bu yuzden. Arabayla da uzun mesafelerden kaciniyoruz durmadigi icin. 1.5 (trafikle 2-2.50 olabiliyor) saat uzakta oturan arkadaslarimizin kizlarinin dogumgunune bu yil da gidemeyecegiz galiba.
Bir de basina su dokulsun hic istemiyor artik. Buna dun basladi. Kendini kuvetten atmaya calisinca banyoyu cok kisa kestik hatta. Daha once sesi cikmiyordu birkac kucuk kap su dokmeme kafasina. Dun agladi ve cikmaya calisti, durmadi kesinlikle. Ustu acik sapkamsi seylerden aldim gozune su gelmesin diye onu da taktirmiyor. Bunu asmanin bir yolu var mi yoksa banyolarimiz gozyasli mi olacak bundan boyle?
Dizlerinin ustunde oturup sallanarak dansediyor. En sevdigi sarki wheels on the bus. Gecen sabah donencesindeki yavas mozart'ta da dansediyordu. Kapi gicirtisina oynayanlardan olacak galiba:)
Ust disler geliyor bu ara, zor gunler geciriyoruz hep beraber. Agrisi cok oldugu zamanlarda homeopatik bir ilac veriyorum, iyi geliyor biraz.
Pazartesi, Ağustos 18, 2008
9. Ay
Artik mama sandalyesinde bize eslik ediyor yemeklerde. Eline verdigimiz yiyeceklerle olan iliskisi onlari minciklayip minciklayip yere atmaktan ibaret henuz. Yemek istedigi birsey olursa agzini acip bizim vermemizi istiyor. En buyuk zevklerinden biri kagit yirtmak. Paper shredder (kagit ogutucusu) olarak ise aldik kendisini biz de, atilacak her turlu dergi, posta vs'yi eline veriyoruz o da istahla yirtiyor. Bir canavar mi yaratiyoruz acep diye de dusunuyoruz bir yandan. Yarin birgun kitap cicidir yirtilmaz dedigimizde bizi ne kadar kaale alacak (alacak mi hatta) bakalim. Neyse onu o zaman dusunuruz.
Hambletonian parade'e gittik. Hambletonian bir cesit at yarisi. Tam Turkcesini bilmiyorum, atlar arkalarina kosulu arabalarla yarisiyorlar, jokeyler o arabalarda oluyor. Bu yaris her yil bir kez yapiliyor ve yaristan once o yaris atlarinin, yerel okul bandolarinin vs katildigi bir gecit toreni oluyor. Gecit kismini kacirdik ama sonrasindaki park gosterilerine yetistik. Boncuk bu arada yaris sonrasi verilecek kupanin icine oturdu. Rahati pek yerindeydi orda, biz hadi demesek gelmeye hic niyeti yoktu. Ilk dondurmasini da tatti o gun. Bayildi bayildi. Yaninda oturan ve kendi dondurmasini yiyen annem ona dondurma vermedigi zaman bagiracak kadar cok sevdi. Yaz bitmeden bir de eline kulahta dondurma mi versek acep.
Dun doktor kontrolu vardi. Son gidisimizde (6 aylikken) daha tartilma asamasinda aglamaya baslamisti, ustune 4 tane de asi yiyince cikana kadar aglamisti. Bu sefer daha sakindi, igneyi yiyince agladi sadece. 9. ayda sadece 1 asi varmis iyi oldu. Burada doktor ofislerinde bekletilmek adetten nerdeyse, gecen sefer 40 dakika bekletmislerdi ve Lara sabrinin sonundaydi zaten muayeneye girdiginde. Bu sefer iyice abartip tam 1 saat 15 dakika beklettiler. Bana gelmislerdi artik o surenin sonunda, doktora patladim ufak capli. Isten izin almak zorunda kalmayalim diye Cumartesileri gidiyorduk, cogu kisi oyle yapinca yigilma ve bekleme suresi daha fazla oluyor haliyle. Buyuk cocuklari oyalamak biraz daha kolaydir herhalde ama herhangi birseye odaklanma suresi saniyelerle olculen bebek kismisini oyalamak cok zor oluyor duduk kadar bekleme odasinda o kadar zaman. Isten izin almaya karar verdik, hafta ici gidecegiz bundan sonra.
Sunu da yazayim bunu da yazayim dedigim bir suru sey vardi su anda hicbirini hatirlamiyorum. O yuzden bugunluk bu kadar:)
Çarşamba, Ağustos 13, 2008
Cuma, Ağustos 01, 2008
Sicak Cok Sicak
Pazartesi, Temmuz 21, 2008
Kacamak
Montclair cok guzel bir yer, acikhava cafeleri falan var, sevdigim bir kasaba ama park yeri bulmak bir dert. Sokaklarin ve halka acik park yerlerinin cogu orada oturanlara ayrilmis. Nerden bilecekler denmiyor, arabalarin camlarinda bunu belirten kucuk etiketler oluyor cunku. Onun disinda buldugumuz yerler de hep 2 saatlik parka izin veriyordu. Buralarda park sureni 5 dakika gecmeyegor, nerden nasil anliyorlar bilmiyorum ama aninda cezayi basiyorlar, kac kere basimiza geldi. Surekli polis mi dolasiyor nedir. E film 2 saat zaten, kesin geceriz o sureyi diye donup durduktan sonra yine 2 saatlik kapali bir park yeri bulduk. Biraz daha dolansak kahvaltiya zaman kalmayacak. Yersek yeriz cezayi naapalim diyip gittik. Dondugumuzde herhalde kapali bir bir yerde oldugumuzdan sureyi astigimiz halde ceza yememistik. Pek mutlu olduk:)
Cuma, Temmuz 11, 2008
Yukseklik ve Salincak

Yarin mama sandalyesi almaya gidecegiz. Iyice oturmaya baslamadan (kendi kendine en az 10 dakika) almak istememistim, zorla oturtuluyor gibi olup da beli rahatsiz olmasin diye. Ne kadar oturabildiginden hala emin degilim aslinda. Totosunu yere koyduramiyoruz ki. Aninda donuveriyor. Oturmak sabit kalmayi ve sakin olmayi gerektiren bir eylem oldugundan sanirim hic ilgisini cekmiyor. Kucagimizda da oturmuyor, kucagimizdaysa kalkip dolasmamiz gerekiyor. Arkadaslarim hamileligim boyunca surekli hareket halinde oldugum icin bunun normal oldugunu, cocugun baska turlusune aliskin olmadigini iddia ediyor:) Eh, bir yurumeye baslasa da gezsek o zaman kizimla. Bana hikinglerde, bilimum dag bayir sehir muze vs gezilerinde eslik etsin. Evde bunlar icin ittirmem gereken biri var zaten, bir tane yeter:))
Ilk kez salincaga bindi gecen hafta. Acemi biz oylece aldik oturttuk kuzuyu salincaga. Yan salincakta bir bebek daha vardi. Tecrubeli anne babanin hali baska oluyor tabi, cocuk one dusmesin diye yastik getirmisler, ondeki boslugu onunla doldurmuslar. Biz ne bilelim. Daha ikinci ittirmede Lara one dogru dustu salincagin on kismina carpti hafifce. Her ne kadar salincaklar plastik de olsa cok sert bir plastikten. Annemlerin buranin klimalarina alisamayip her yere mutlaka hirka tasimalari yetisti imdadimiza. Hirkayi tikistirdik on tarafa. Lara icin biraz sicak olmustur eminim ama ise yaradi, oturdugu yere sabitledi onu.
Pek bir heyecanliydim gun boyu salincaga binecek diye. Ben cok severim salincagi, tum gun hadi aksamustu olsa da gitsek diye bekledim. Oturttuk salincaga, acaba hosuna gidecek mi acaba korkar mi diye gozunun icine bakiyoruz. Sifir tepki! Ciddi ciddi oturdu sallandi kizim. Cevreyi inceledi, guldurecegiz diye yaptigimiz bilimum saklabanliga cevredekilerle beraber bakti, anneannenin yaptiklarina guldu. Bayagi sallandi orda. Birkac gun sonra tekrar gittik salincaklara. Bu sefer tedarikliydik, cok biliyoruz havalarinda sirtina yumusak birseyler bile koyduk, hizmette sinir yok:) Hosuna gittigini belli etti bu defa ama uyku saati cok yaklasmis oldugu icin cok az sallandik.
Pazar, Haziran 29, 2008
8. Ay
Emekliyor artik. Foam matin cevresine bariyer olarak koydugumuz esyalari once kafasi sonra totosuyla itip devirmeyi, olmadi yanlarindan sigisip gecmeyi deniyor. Buyuk kopegi deviriyor kolayca, ustunden asip gidiyor. Ordan cikabildi mi ondan mutlusu yok, hizla uzaklasmaya calisiyor yakalanmadan. Kopek ustune devrildi gecen gun, onu ustunden atana kadar cani cikti, deli oldu sinirden:)
Hala bizimle yatiyor. Yatagi yere indirdik bir sure once, rahat ettik. Duser mi ne zaman duser derdinden kurtulduk. Barikatlari var tabi cevresinde ama artik dusecegi mesafe 15-20 cm. Yatma rutini olusturdum, ayni masallari ayni sirayla anlatiyorum, ayni sarkiyi devamli soyluyorum, masalin hemen ardindan su sesi aletimiz aciliyor falan. Peki kim girdi bu rutine basariyla? Ben! Odaya girdigimizde esnemeye basliyorum, masallarin sonuna dogru esnemekten sesim degisiyor, birakilsam aninda horuldamaya baslayacagim, bizimki o arada havaya tekmeler savuruyor yatagi dort donup bariyer yastiklarini asmaya calisiyor. En sonunda onu uyutmayi basardigimda ben de yaninda sizip kaliyorum genelde zaten.
Bir ara kendi yerinde yatsa mi acep diyordum artik demiyorum. Boyle cok rahat. Hatun gezinerek uyudugu icin kenarlara sikismis bir sekilde uyuyoruz - duzeltmeye calisma hatasini gosterdim birkac kez, tekrar uyutana kadar canim cikti, dersimi aldim dokunmuyorum, buldugumuz yere sigisiyoruz - ama rahat valla. Daha fazla uyuyoruz bir kere. Co-sleeping yapacagiz biz, karar verdik.
Gecen gun disarida yere birakalim dedik. Koca bir carsaf serdik cimenlerin ustune, attik Larayi. Hemen cimlerin ustune atti kendini. Bayagi bir sure yoldu cimleri, yolduklarini carsafin ustune atti, yuvarlandi yerlerde. Cimlerden rahatsiz olur mu acaba derken bogustu onlarla bayagi bir sure. Agaclardan yaprak koparmak da hosuna gidiyor, onlari parcalayip yere atiyor, doga sever benim kizim:)
Hayvanlara hala hic pas vermiyor.
Yag Yag Yagmur
Dun havuza goturelim dedik Larayi. Iki hafta kadar once goturmustuk ilk olarak. Hava yine bulutluydu ama cok sicakti. Su soguktu ama. Once mizmizlandi Lara, kalabalik, suya atlayip su sicratan bir suru cocuk falan. Cikardik hemen, kenarda biraz bacaklarini islattik, sonra yavas yavas tekrar deniyorduk...ki yagmur baslar gibi oldu hemen havuzu bosalttilar. Daha dizine kadar anca sokmustuk kizi. Bir dahaki sefere dedik donduk.
Dun iste bu bir-dahaki-sefere olacakti. Hava yine yagsam mi yagmasam mi modundaydi son iki gundur. Hatta garantiye almak icin ben 10-15 dakika oncesinde gidip baktim havuza, millet gayet guzel yuzuyordu. Yine bir heves kaptik Larayi kostuk havuza. Daha iceri adim atamadan yagmur basladi, havuzu bosalttilar:(( Gunun tek yagmuru biz ordayken yagdi ve eve dondukten 10 dakika sonra da durdu. Gene giremedigimizle kaldik.
Larayi yagmurda dolastirdim ben de teselli armagani olarak. Yagmur yagarken ayaklarini uzatiyoruz normalde, ilk kez tamamen yagmur altinda kaldi. Cok sasirdi, cevreye bakinip durdu. Hosuna gitti yagmur.
Pazar, Haziran 22, 2008
Mamanin Kati Hali
Simdi bu alerji isi soyle oluyormus. Bagirsaklar filtre gorevi gorup, alerjik olabilecek yiyecekleri disarida tutup iyi olanlari aliyormus. Bebeklerde bu filtre sistemi 4-7 ay arasinda gelisiyormus. O asamadan itibaren bagirsaklar daha secici oluyormus. IgA (protein immunoglobulin) proteini salgilayip zararli alerjenlerin vucuda girisini engelliyormus. Bu sureden once IgA proteinin salgilanmasi cok dusuk oldugu icin gelen hersey kan dolasimina giriyor ve bagisiklik sisteminin olur olmaz antikor uretmesine sebep oluyormus. Yiyecek alerjileri boyle basliyormus. Herhangi bir yiyecege alerjisi olan anne babalarin ozellikle bebek en az 6 aylik olana kadar beklemeleri oneriliyor, o bebeklerde risk daha fazla oluyormus. Bizim yiyecek alerjimiz yok ama ne olur ne olmaz diyerek bekledik. Acelemiz yok ki, ihtiyaci olan tum vitamini ve kaloriyi formuladan aliyor zaten. Katilar sadece tada alisma amacli bu zamanlarda ne de olsa.
Pirinc mamasiyla basladi, simdi bugday mamasi yiyor. O bitince sonra yulaf ezmeliyi deneyecegiz. Sebze-meyvelerden de elma, armut, muz, havuc, tatli patates, kabak, bezelye ve yesil fasulye denedi simdilik (kendime not olsun diye saydim hepsini tek tek). Herbirini 3-4 gun verip sonra yeni bir taneye geciyoruz. Sadece elmada sorunumuz oldu, cok gaz yapmis, o gun tum ogleden sonrayi huzursuz ve huysuz gecirmis, gaz agrisi olmus. Elmayi rendeleyip vermistik, bir dahaki sefere biraz pisirip verecegiz ya da kavanoz elma mamasi deneyecegiz. Super oluyor o kavanoz mamalar. Bazen kendimiz hazirliyoruz ama el altinda olmalari cok buyuk kolaylik. O kadar rahatsiz edince devam etmedik elmaya, 1-2 hafta gecsin yine bir deneriz. Armut ve elmayi ilk yiyislerindeki yuz ifadesi cok komikti. Bakiniz yukaridaki resim - ilk armut yiyisi o:) Yuzunu burusturdu falan ama itiraz etmeden de yedi. Henuz kendi kendine oturmaya baslamadigindan mama sandalyesi almadik, araba koltugunda yiyor yemeklerini.
8. ayinda yogurda baslayacagiz. Gelecek ayin sonlarina dogru corbalara da ufaktan geceriz.
NOT: hindistan.net domainini farkli bir servis saglayiciya tasiyoruz. Transfer tamamlanana kadar (4-5) gun calismiyor olacak. ilginize bilginize.
Cumartesi, Haziran 14, 2008
7. Ay
Pazar, Nisan 06, 2008
5. Ay
Kedicik biberonundan vazgecmedigi ve memeye uyku arasinda bile yuz vermedigi icin pompayla sagmaya basladim, evde bir pompa iste ayri bir pompa tuttum hatta ama 1 ay bile surmedi cesme kurudu, sutum kesildi. Duydugum herseyi denedim, malt icecekleri ictim, mother's milk cayini icinde yuzebilecek kadar ictim ama bana misin demedi. Buzluktaki sut stogu da hemen bitince 1 aydir tamamen formula iciyor.
Oyuncaklara falan hic ilgisi yok. Uzattigimiz seylere, ne tur ses cikarirlarsa cikarsinlar azicik bakip birakiyor elinden. Dis kasima zimbirtilari da oyle. Onlari da iki evirip cevirip atiyor, elini yemeye devam ediyor. Ne bouncer ne yere koydugumuz gym ilgisini cekiyor, cok sikiliyor onlarda hatta. Kendisi gordugum bouncer sevmeyen ilk bebek. Ben sigabilsem kimse kaldiramayacak beni o bouncerdan ama o hic hoslanmadi, oturmasi gerekiyor ya ondan sevmiyor sanirim.
'Bebeginizle konusun' olayinin bokunu cikarmis durumdayim. Konusmaya basladigi zaman ilk kelimesi 'sus' olacak saniyorum:) Ben konusuyorum, o bazen sesler cikarip karsilik veriyor genelde tinmayip elini yemeye devam ediyor. Imkanlari elverse elinin tamamini sokacak agzina ama sigdigi kadarina da razi. Hak veriyoruz kendisine, biz de aksama kadar yiyebiliriz o eli:)
Uyku konusunda 4. ayda bir asama kaydettik ve geceleri araba koltugu ve salincaktan kurtulup yataga transfer olduk. Simdilik bizimle yatiyor. Yuzunu gozunu kasiyip kendini ilk firsatta uyandirdigi ve hala geceleri birkac saatte bir uyanip formula ictigi icin yamacimda olmasi benim kolayima geliyor. Tekrar uykuya dalmasi ya da kendini uyandirma asamasinda elini kolunu tutup engel olmam daha kolay oluyor, ben de biraz daha fazla uyumus oluyorum. Cok onerilen bir yontem degil biliyorum, lara oncesi donemde benim de yerinde yatsin canim diye atip tuttugum bir konudur uyku ama sabahlari surunerek kalkinca azicik daha uyku icin tum idaellerimi satacak hale geliyorum, ayrica beraber yatmak da cok hosumuza gidiyor.
Keyfi yerinde oldugu surece isterse hic uyumasin, bioritmi boyleymis ihtiyaci yok demek ki diyip gececegim ama huysuzlugu tavana vuruyor bu kisa uyku seanslarinin arkasindan bazen. Ozellikle aksam saatlerinde bagirma huyumuz peydahlandi mesela, ciglik atiyor. Bir arkadasim fazla enerjilerini atmak icin de bagirir bebekler dedi ama bana sanki yoruldum beeen bagirmasiymis gibi geliyor bu. Hemen sakin muziklerimizi devreye sokup gece uykusu zamanina kadar idare ediyoruz.
Egzema cikti Lara'da. Ikinci ayindan beri ozellikle yuzunde kirmizi, bazen kuru bazen iltihaplanmis gibi duran kabartilar oluyordu. Doktoru atopik dermatit dedi, bebeklerin cogunda olur, genelde 6. aydan sonra kendiliginden gecer nemli tutun dedi, aquaphor ve atopiclair onerdi. Onlari ve buldugum dogal bircok kremi denedim, banyo sayisini azalttik falan ama hic ise yaramadi. Arada gecer gibi oluyor birkac gun sonra daha siddetli geliyordu, farkli yerlerde cikiyordu. Kasinmaktan helak oluyordu cocukcagiz bu arada. Hidrokortizonlu krem kullanmamak icin taklalar atiyordum ben bu arada. Baktik doktorun verdikleri hic ise yaramiyor dermatologun yolunu tuttuk. Kadin bizimkini gorur gomez eczema dedi. Steroid bir krem ve kasintisi icin damla verdi. Banyo suyuna karbonat karistirmamizi ve aveeno eczema care urunlerini kullanmamizi soyledi. Laranin cok hassas bir cildi varmis ve muhtemelen bir yil kadar on-and-off ilac kullanmasi gerekecekmis. Krem ve damla cok ise yaradi. Hala tam gecmedi ama, farkli yerlerde beliriyor gene, bu ilaclar kontrol altinda tutuyor simdilik. Bir de alnindakinden ornek almislardi, impetigo cikmis, bakteri uruyor yani. Onun icin de antibiyotik verdi ama su anda surun dedigi yerlerde birsey olmadigi icin kullanmiyorum. Haftaya tekrar gorecegiz dermatologumuzu o zaman Lara'nin simdiki halini gosterip yeniden konusacagiz antibiyotik konusunu.
Salı, Mart 18, 2008
2008 1. Ceyrek Sonuclari

Sonuc? Dolar son 15 senenin en dusuk seviyelerinde. Altin'in onsu 1000 dolara, petrol'un barrel'i 112 dolara vurdu. Issizlik rakamlari son 7 senenin en kotusu. Tepedekiler "recession" dememek icin yirtiniyor.
Emlak balonu herkesin gozunun onunde sisti sisti ve sonunda gecen sene ortasinda patladi. Ozellikle son 5-6 senedir Wall Street yatirim bankalari ve hedge fund'larin zeki ve de becerikli ekonomi muhendisleri komplex finansal paketler cikarttilar. Bunlarin en gozdesi, "Mortgage backed security" denilen yatirim enstrumanlari.
Sistem oyle calistiki bu kagitlar deli gibi prim yapar oldu. Dolayisiyla bu kagitlari piyasaya surenler, alip satanlar surekli musteri talebi sebebiyle cok yuksek karlar edindiler. Kagitlari piyasaya surmeleri icin borc vermeleri (mortgage dagitmalari) gerekiyordu ve bu adam oder odemez demeden onune gelene mortgage veren bir sistem cikti ortaya.
Simdi sistemin curuklugu meydana cikti. Bankalarin elinde kagit var ama millet mortgage'ini odeyemiyor. Dolayisiyla batik kredi dolu ortalik.
Gecen yil sonuna dogur Wall Street firmalari arka arkaya zararlar acikladilar ayni donemde Goldman yine kar acikladi. O zamandan beri degisen bir sey yok. Piyasalar asagi dogru gidiyor. Cesitli yerlerde bankalar, kredi kuruluslari batiyor. Pek cok sirket calisanlarini azaltmaya gitti. Bizim sirketten de %5 isten cikartildi. Durum gayet gergin...
Derken gecen hafta sonuna dogru piyasalar cok ciddi bir sallanti daha yasadi. 85 senelik saygin wall street firmalarindan biri olan Bear & Sterns iflasin esigine geldi. Gecen yil hisse senedi 160$ olan sirket hafta sonu hissesi 2$'dan JP Morgan Chase tarafindan satin alindi. Federaller de copcatanlik yaptilar. 14000 calisanin yarisi atilacakmis. Gecen sene milyarlarla olculen sirket, 240 milyon dolarciga gitti.
Tabii cok ciddi tartismalar oldu. Her firsatta Federalleri interventionist olmakla suclayan, markete elleme baska bir sey istemezuk diyen Wall Street uzmanlari "tamam bu adamlar kurtarilmayi haketmiyor ama kurtarilmazlarsa sistem coker" filan demeye basladi.
Herkes boyle bakmiyor tabii. Dun gormus gecirmis bir yatirimci "biraksin Federaller batsin; tutmaya calistikca daha kotu olacak. Iflas kotu bir sey degil; sistemin temizlenmesi lazim. Aksi takdirde bir daha ki sefere gene federaller bizi kurtarsin diyecekler. Bu adamlar altlarindaki Maserati'leri tutsunlar diye vergilerimiz gidiyor" diye isyan ediyordu NPR'da (National Public Radio).
Neyse, gelelim bizim sirketin durumuna. Dedigim gibi durumlar kotu; herkesin kafasi karisik; sinirler gergin ve dun Goldman zarar aciklayacak turu haberler cikti. Sirketin hisse seneti 140$a kadar dustu (gecen sene 255'i gormustu). Tabii Bezen hanim hemen "hadi alalim Goldman'i; yine cikacak bak; hep kaciriyoruz" dedi ama "neyle?".
Hakli cikti gerci. Bugun sirket yine 1.5 milyar dolar kar acikladi. Kar %50 dusmus ama tum beklentilerin uzerinde. Hisse senedi basina 3.23$ demek bu. Net gelir 8.34 milyar dolar olmus.
Ozellikle Bear'in batmasindan sonra yatirimcilar arasindaki Goldman'in degeri daha da artmis. Sirkete para akisinin hizlandigi yonunde. Piyasa'da genel kani "herkes zarar aciklarken bu adamlar gayet guzel gidiyorlar; herkesten daha iyiler; niye riske girip diger bankalara gideyim" seklinde imis.
Soylentilerin yalancisiyim...
Pazar, Şubat 24, 2008
Çarşamba, Şubat 20, 2008
Biberonum Canim Benim
Dun bir bugun iki derken daha isteki ikinci gunumun aksami memeyi reddetti bizim tembel teneke. Bas bas bagirdi hatta biberonumu getirin diye. O biberonuyla ask yasiyor artik ben de pompayla yakinlasiyorum caresiz. Bunun olabilecegini biliyordum ama bu kadar cabuk olmasini beklemiyordum valla. 3 ay boyunca yanindan ayrilmayan emektar memeyi ikinci gunde sildi atti nankor kede. Gece yari baygin anlarinda firsattan yararlanmaya calisiyorum ben de, bazen aliyor bazen farkedip itiyor:) Hayir sabri da yok ki gak dedi mi yapilacak servis. Biberon dolaptan cikarilacak, sicak suda bekletilip ilitilacak falan zaman istiyor, musteri memnuniyeti yerlerde tabi. O yuzden geceleri formulaya donduk, bir biberonda su bir biberonda formula hadi dendi mi hizla karistirilmak uzere basucumuzda hazir bekliyor. Arada bir biberon aliyordu, hic boyle bir sorun yoktu o zaman. Gun boyu biberona gecince rahati gordu tabi.
'Tummy time' yapmaya calisiyoruz arada ama nafile. Karin ustu durmaktan hiiiiiccc hoslanmiyor. Bazen daha ters cevirip yataga yaklastirdigim anda itiraza basliyor, o derece. Gecenlerde 1-2 dakika durdu ama sonrasinda soylendi epeyce. Aglama degil, yuksek perdeden sesler cikardi kendince. Siki kufur yedim saniyorum:) Zorlamiyorum, iki gunde bir deniyorum istemiyorsa aliyorum hemen. Nasil olsa yapacak, israr etmeye hic gerek yok.
Isyerinde artik torun sahibi olan biriyle sohbet ediyorduk gecen gun. Bebekler ve uykusuzluktan konu acilinca 'hele bir ehliyet alsinlar sen o zaman goreceksin uykusuzlugu, bu hicbirsey' dedi. Ertesi gun bir baskasi da 'araba kullanmaya baslasin gorursun' dedi. Iki ayri kisiden ayni yorum gelince guldum once ama dusununce dogru valla.
Pazartesi, Ocak 28, 2008
Her Seferinde Baslik Bulmak Zor Geliyooor
Gece gunduz evde boncukla gectigi icin tum haberler de onunla ilgili oluyor haliyle. Zaten bizi merak eden kalmadi artik, papucumuz dama atildi:))
2 hafta sonra ise basliyorum. Hic gidesim yok. Nasil birakip gidecegim diye sucluluk duygusuna bogulmus durumdayim simdiden. Yabanci birine birakmiyorum sonucta, babaannesi ile olacak ama yine de kotu hissediyorum iste. Is saatlerimi gunde bir saat azaltmak istiyorum. Ogle tatili kullanmayip erken cikayim diyorum, yolda cok zaman harciyorum cunku. Erken cikilmasindan kesinlikle hoslanmayan, ailesi tatile gittiginde 'yasasin yalnizim daha uzun saatler calisabilirim' diye pek sevinen iskolik patronumla pek hos(!) bir konusma yapacagiz ilk gun. Bakalim ne olacak.
Çarşamba, Ocak 16, 2008
Asiya Bir Iki
Yarin doktor kontrolu ve asilari var Lara'nin. Dort tane birden olacak, iki bir bacaga iki diger bacaga. Ikinci ve dorduncu aylarda dorder asi yapiyorlar burda. Gecen hafta olacakti aslinda ama doktorun isi cikinca ertelendi. Pek bi sevinmistik ertelenince (kotu birsey yapacaklar sanki), dort tane olmasi bizi germis durumda zira. Tekinde bile nasil bagirmisti gecen sefer. Ates dusurucumuzu falan hazir ettik simdiden. Bi de kendimizi hazir edebilirsek super olacak.
Babaannemiz ve dedemiz nobeti devralmaya geldi Pazar gunu. Cumartesi de annemler donuyor. Devir teslim haftasi bu hafta yani.
Geceleri dolasmak ise yaramadiginda banyoda fan ve su sesinde uyumaya devam ediyor minik kedi. Banyoya girince bizim uykumuz gelmeye basladi artik, pavlov gorse gurur duyardi bizimle:) Bir sound soother aldim, kalp sesinden selaleye ruzgardan kus sesine 10 farkli ses var. Henuz her seferinde ise yarayan bir ses bulamadik alette, teker teker deniyoruz. Sahtesini istemiyor ve farki farkediyor kucukhanim.
Pazartesi, Ocak 14, 2008
2007 Sonu Sirket Haberleri


Velhasil, her zamanki gibi bitirelim "zenginin mali, zugurdun cenesini yorarmis"...
Perşembe, Ocak 03, 2008
2. Ay
Su sesi biraz sakinlesmesine yardimci oluyor. Su sesini dinlerken kucagimizda uyuyor uyuyacagi zaman, yeterince dalmadan suyu kapatirsak aninda gozunu acip itiraz ediyor. Sudan once yuruyerek uyutabiliyorduk sadece, uzun suruyordu o da. Gozunu kapadiginda hah tamam artik diye koltuga ilistigimizde aninda farkediyor, gozunu acip sert bir bakis firlatiyor:) Ay pardon yanlislikla koltuga degmisim diyip firliyoruz yeniden. Simdi onun yerini su almaya basladi. Musluk karsisinda bayagi vakit geciriyoruz yani. Bitsin su gaz problemi diye gun sayiyoruz resmen. 3 ayda biter herhalde diye umit ediyoruz ama 6 aya kadar bunu cekenler de olmus, umarim bizimkisi o kadar surmez. Kolik cd'sini getirtmistik Turkiyeden. CD guzel aslinda, bizim uykumuzu getiriyor, annem bile kendine istedi bir tane, gel gor kucukhanim hic orali olmadi. 1-2 kere dinledi simdi yuzune bile bakmiyor.
Ilk ayin sonunda gittigimiz doktor kontrolunde kilosu, boyu iyi cikti. Ikinci asisini oldu ve bu sefer cok agladi. Buyudukce aciyi daha cok hissetmeye basliyorlarmis. Onumuzdeki haftaki kontrolunde 4 asi birden olacak, nasil olacak bakalim. Yine onumuzdeki hafta kalca cikigi kontrolu icin yaptirmamizi istedikleri ultrasonu yaptirmaya gidecegiz.
Bebeklerin gozyasi bezlerinin tam olarak islemeye ve gozyasi uretmeye baslamasi biraz zaman alabilir demisti ilk gittigimizde doktor. Lara'nin tek gozunde hala gozyasi yok, hic olmadi. Biraz takip edelim sonra olmazsa gozcuye gondeririz dedi doktoru. Ne zamana kadar olmazsa endiselenmeye baslamak lazim bilen, yasayan var mi acep?
Çarşamba, Ocak 02, 2008
Mutlu Yillar
Dogal olarak Lara uyudugunda vakti olmali ama kizimiz oole cok uyku seven biri degil. Bu konuda anlasamadik, ne annesine cekmis, ne bana. Maalesef yavrumun gaz problemleri tam gaz! Tam 3 ay bitince bitecek iste diye seviniyorduk ki annem kotu haberi verdi: Kizkardesim Arzu Gunden'in iki kizinda da (Zeynep Azra & Ecrin) ayni sorun olmus ve nerdeyse 6 ay surmus :(
Neyse, ben okuyan herkesin yeni yilini kutlayayim. 2007'de ev (yoksa borc mu desem) sahibi olduk ve sevgili kizimiz dogdu. Dolayisiyla sikayet edemeyecegim. 2008'in de iyi gececegini umuyorum. Du bakalim...