Ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Ekonomi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar, Şubat 08, 2009

Is guc durumlari

ABD'deki ekonomik krizi sagir sultan duydu. Bu durum bizi nasil mi etkiliyor? Durum kisaca soyle: Is oldugu surece yasam eskisi gibi devam ediyor. Bu memlekette insanin basina gelebilecek en kotu sey elbette sagliginin bozulmasi. Cunku ABD'de hersey para ama saglik hepsinden ote...

Sigortalar cok pahali. Haliyle sigortasiz milyonlarca insan var. Calistiginiz sirkete gore buyuk olcude sigorta sorun olmaktan cikiyor ama issiz kalirsaniz durum kotu. Tek cocuklu bir ailenin aylik sigorta gideri rahat 1000$'in ustunde. Ikimizde calistigimiz icin su anda odedigimiz para yillik bir kac bin dolar. Sonucta yine yukarida bahsettigim gibi eger iyi bir isiniz varsa, sigorta da diger giderler gibi cok caninizi yakmayan bir gider...

Problem su ki her gun 25000 kusur kisi issiz kaliyor bugunlerde. New York finans dunyasinin merkezi; haliyle ekonomik krizden en buyuk darbeyi alan eyalet oldu. Cok degil bir yil oncesine kadar; eger sirkette durum kotuye giderse; bir suru diger finans firmasindan bir tanesine giderim diye dusunuyordum. Ancak 2008 koklu finans firmalarini teker teker sildi haritadan ve hepi topu iki tane bagimsiz yatirim bankasi kaldi. Biri benim calistigim Goldman Sachs; digeri bundan once calistigim Morgan Stanley.

Goldman su ana kadar krizi en hafif zararla geciren firma. Ancak once Kasim ayinda, sonra Aralik'da iki buyuk kiyim oldu. Sirket calisanlarinin %15+ i isten cikartildi. Her gun binlerce insan issiz kaliyor ve bunlar gayet kalifiye insanlar. Gun gecmiyor ki dev firmalardan bir kacindan kotu haberler gelmesin. 

Peki kalanlarin durumu iyi mi? Yo, herkes baski altinda; yarinin ne getirecegini kimse bilmiyor. Karanlik tunelin ucunda bir cikis da gorunmuyor. Haliyle is yeri keyifsiz bir yer halini aldi. Calisma saatleri artti; is yuku artti; yani yasam kalitesi dustu.

Obama'nin basa gecmesi iyi oldu elbette; ustelik demokrat hem kongre hem de senato cogunlugunu ellerinde tutuyorlar; ancak su anda uzerinde calisilan ekonomiyi canlandirma paketi gibi devasa paketleri kanunlastirmak icin yine Cumhuriyetcilere muhtac durumdalar. Cumhuroyetciler ise ayni tas ayni hamam; sanki Bush donemi ve oncesindeki Cumhuriyetci fikirler degilmis gibi coken; hala ayni seyleri tekrarlayip Obama - Demokratlarin cikartmak istedikleri paketleri tas koymaya calisiyorlar.  New York Times yazari, Nobel Ekonomi odullu Paul Kraugman'in dun yazdigi gibi ; ulke ucurumun kenarina geldi onlar hala kor kor asagi itmeye calisiyorlar.    

Bir kac gundur Lara'nin oglen uykularindan firsat buldukca Charlie Wilson's War adli filmi izliyoruz; henuz bitiremedik. Film bir Amerikan senatorunun Ruslara karsi Afgan'lari silahlandirmasinin basariyla sonuclanmasinin ardindan duruma bakip Afganistan'in yarisindan cogu 14 yasinin altinda; bu insanlari egitmek lazim diyerek okul yaptirma gayretlerinin nasil kor politikacilarla engellendigini ve bugunun gozuyle geriye bakildiginda nerelerde yanlislar yapildigini gozler onune seriyor.

Tunelin ucu karanlik ama bir gun elbette bu tunelden cikilacak. Soru su: ne kadar sonra ve ne bedelle?

Salı, Kasım 25, 2008

Basima tas dustu

Insan yazmaya yazmaya nasil yazildigini da unutuyor galiba. Su yaziya baslayincaya kadar 5 kere sildim ilk cumleyi, off! 

Bu hafta evdeyim. 15 is gunu tatilim varmis, baktim vakit kalmadi; sirketin yeni kurallarina gore de kullanmam gerekiyor; bu haftayi tatil aldim. Nasil kural bu diyor insan di mi? Ne tip firmalarda var bu bilmiyorum ama ozellikle finans firmalarinda var. Niye mi? Eger bir dalavere ceviriyorsan ortaya ciksin diye...

Soyle bir gecen seneyi hatirlarsaniz, 31 yasinda, Jerome Kervivel adinda genc bir trader kimseye caktirmadan 40milyarlik dolarlik pozisyon acip Fransa'nin 2. en buyuk bankasi olan Societe Generale bankasini yaklasik 7 milyar dolar zarara ugratti. 

 Yine hatirlarsaniz 1995 yilinda Ingiltere'nin en koklu bankasi olan Barings Bank (1762-1995) Singapur'daki bir trader'in faaliyetleri sonucu batmisti. 1995 yilinda FDIC (su Amerikan bankasina yatirilan 250bin dolari garanti eden kurum) iki hafta araliksiz tatil uygulamasini baslatmis.

2000'deki dotcom krizi ve ardindan gelen Enron, Tyco vs. skandallari iki senatorun sponsor oldugu Sarbane-Oxley (SAX) duzenlemesini yaratmisti 2002'de. SAX duzenlemesi mecburi izni sart kosmuyordu ama finans sirketlerinin biriken izinleri takip etmesini sart kosuyordu. 

Agustos'dan beri bir biri ardindan, yuz kusur yillik Bear Stearns, Lehman Brothers, Merrill Lynch gibi  dev yatirim bankalari batti. Daha once calistigim Morgan Stanley (MS) ve simdi calistigim Goldman Sachs (GS), (simdilik) ayakta kalabilen iki yatirim bankasi.  Yatirim bankalari, normal bankalar kadar siki duzenlemelere uymak zorunda degil; zaten batmalarinin bir sebebi de bu. 

Iki ay once, yasam savasi veren GS ve MS yatirim bankasi kimliginden cikip normal banka olmak icin ABD hukumetine basvurdular ve basvurulari hemen kabul edildi. Boylece duzenlemeler ve seffaflik artacak bu firmalarda. Karsiliginda, hukumetin 700 milyar dolarlik kurtarma paketinden pay alacaklar...

Gecen yillarda her ceyrek GS'in acikladigi kari vs yaziyordum. Gecen yil biraktim. Simdi 60$ civarinda; 240 dolarlardan indi. Tabii koskoca Citi grubun 50-60$'dan 3$'a, yine 1 yil once 60$ iken Morgan'in ~10$'a indigini dusununce GS hala butun bu kriz doneminde zarar aciklamayan ve en iyi giden banka konumunda...

Disardan boyle. Icerde de durum karisik. 2-3 hafta evvel; soylentiler once onaylandi sonra gerceklesti. %10 calisanin isine (~3500 kisi) son verildi. Ben hala yerimdeyim ama kimi cok yakin, bir suru arkadas / tanidik gitti...  

Bu gunlerde en karisik olani Citi. Onlar 70bin kisi cikartacaklar. Isten cikanlarin tekrar ise girmesi belki bir yil belki daha fazla surecek su durumda. Hangi arkadasimizla konussak, durum ayni ve kotu. Zor gunler bunlar...

Not: Bu yaziyi 25 Kasimda yazmistim ama ardindan bir iki yazi daha gondermeyi planladigim icin draft halinde duruyordu. Bugun itibariyle yil sonuna izinliyim; artik bunu da gondereyim bari...

Salı, Mart 18, 2008

2008 1. Ceyrek Sonuclari

Ekonomiyi birazcik takip edenler, Amerikan piyasalarinda olan bitenden haberdardir. Efendim, Bush'un Federal Rezervlerin basina atadigi Ben Bernanke, her market dikey dususe gececek gibi oldugunda bankalar arasi kredi faizlerini dusuruyor.

Sonuc? Dolar son 15 senenin en dusuk seviyelerinde. Altin'in onsu 1000 dolara, petrol'un barrel'i 112 dolara vurdu. Issizlik rakamlari son 7 senenin en kotusu. Tepedekiler "recession" dememek icin yirtiniyor.

Emlak balonu herkesin gozunun onunde sisti sisti ve sonunda gecen sene ortasinda patladi. Ozellikle son 5-6 senedir Wall Street yatirim bankalari ve hedge fund'larin zeki ve de becerikli ekonomi muhendisleri komplex finansal paketler cikarttilar. Bunlarin en gozdesi, "Mortgage backed security" denilen yatirim enstrumanlari.

Sistem oyle calistiki bu kagitlar deli gibi prim yapar oldu. Dolayisiyla bu kagitlari piyasaya surenler, alip satanlar surekli musteri talebi sebebiyle cok yuksek karlar edindiler. Kagitlari piyasaya surmeleri icin borc vermeleri (mortgage dagitmalari) gerekiyordu ve bu adam oder odemez demeden onune gelene mortgage veren bir sistem cikti ortaya.

Simdi sistemin curuklugu meydana cikti. Bankalarin elinde kagit var ama millet mortgage'ini odeyemiyor. Dolayisiyla batik kredi dolu ortalik.

Gecen yil sonuna dogur Wall Street firmalari arka arkaya zararlar acikladilar ayni donemde Goldman yine kar acikladi. O zamandan beri degisen bir sey yok. Piyasalar asagi dogru gidiyor. Cesitli yerlerde bankalar, kredi kuruluslari batiyor. Pek cok sirket calisanlarini azaltmaya gitti. Bizim sirketten de %5 isten cikartildi. Durum gayet gergin...

Derken gecen hafta sonuna dogru piyasalar cok ciddi bir sallanti daha yasadi. 85 senelik saygin wall street firmalarindan biri olan Bear & Sterns iflasin esigine geldi. Gecen yil hisse senedi 160$ olan sirket hafta sonu hissesi 2$'dan JP Morgan Chase tarafindan satin alindi. Federaller de copcatanlik yaptilar. 14000 calisanin yarisi atilacakmis. Gecen sene milyarlarla olculen sirket, 240 milyon dolarciga gitti.

Tabii cok ciddi tartismalar oldu. Her firsatta Federalleri interventionist olmakla suclayan, markete elleme baska bir sey istemezuk diyen Wall Street uzmanlari "tamam bu adamlar kurtarilmayi haketmiyor ama kurtarilmazlarsa sistem coker" filan demeye basladi.

Herkes boyle bakmiyor tabii. Dun gormus gecirmis bir yatirimci "biraksin Federaller batsin; tutmaya calistikca daha kotu olacak. Iflas kotu bir sey degil; sistemin temizlenmesi lazim. Aksi takdirde bir daha ki sefere gene federaller bizi kurtarsin diyecekler. Bu adamlar altlarindaki Maserati'leri tutsunlar diye vergilerimiz gidiyor" diye isyan ediyordu NPR'da (National Public Radio).

Neyse, gelelim bizim sirketin durumuna. Dedigim gibi durumlar kotu; herkesin kafasi karisik; sinirler gergin ve dun Goldman zarar aciklayacak turu haberler cikti. Sirketin hisse seneti 140$a kadar dustu (gecen sene 255'i gormustu). Tabii Bezen hanim hemen "hadi alalim Goldman'i; yine cikacak bak; hep kaciriyoruz" dedi ama "neyle?".

Hakli cikti gerci. Bugun sirket yine 1.5 milyar dolar kar acikladi. Kar %50 dusmus ama tum beklentilerin uzerinde. Hisse senedi basina 3.23$ demek bu. Net gelir 8.34 milyar dolar olmus.

Ozellikle Bear'in batmasindan sonra yatirimcilar arasindaki Goldman'in degeri daha da artmis. Sirkete para akisinin hizlandigi yonunde. Piyasa'da genel kani "herkes zarar aciklarken bu adamlar gayet guzel gidiyorlar; herkesten daha iyiler; niye riske girip diger bankalara gideyim" seklinde imis.

Soylentilerin yalancisiyim...

Pazartesi, Ocak 14, 2008

2007 Sonu Sirket Haberleri



Goldman Sachs'in 2007'de 3. ceyrek sonuclarindan bahsettigimden beri 4 ay gecmis, firsat bulup son ceyrek sonuclarini yazamamistim. Sabah ise gelirken radyoda Goldman recession bekliyor aciklamalarini dinledim. Ise gelince ana sayfada Abdullah Gul'un, bizim CEO ile resmini gordum, bugun diger wall street firmalari ile GS, Gul ile bir araya gelmisler kahvaltida... E dedim vakittir, su sonuclari da gecivereyim....


18 Aralik'da (ben tatildeyken) aciklanan son ceyrek sonuclari gecen yilin ayni donemine gore ve 3. ceyrege gore daha iyi. Net gelirler 10.74 milyar dolar, net kazanc 3.22 Milyar dolar olmus.

2007 yili toplaminda Goldman 45.99 milyar Dolar net kazanc ve 11.60 Milyar dolar net gelir elde etmis. Bizim CEO, BLANKFEIN LLOYD C, ayni zamanda sirketin bireysel hissedarlari arasinda en cok hissesi olan 2. kisi, yaklasik 1.5 milyon hissesi var. En fazla hissesi olan ise, bir onceki CEO ve su anda Bush hukumetinin Hazinenin basina atadigi PAULSON HENRY M JR.
Bu yil sirket tarihinin en karli yili olmus, bizim CEO'ya da 70 milyon dolar ikramiye dusmus artan bu karliliktan.
Burda haberleri takip eden bazi arkadaslar, her yil sonu "ohaa hayvanlar gene xxx dolar ikramiye dagitiyorlarmis size..." seklinde sevgilerini belli ederler. Goldman'da bir taban maas var, ustune de 'discretionary' ikramiye. Ayrica sirket, 401K (emeklilik) fonuna her yil bir miktar para yatiriyor, saglik sigortasi vs ortaya bir paket cikiyor. Buna yillik 'compansation' deniliyor. 2007'de calisanlarina 16.5 Milyar dolar compansation odeyecegini aciklamis GS. Hemen calisan sayisina bolup ortalama adam basi 623bin dolar gibi rakamlar cikti gazetelerde.
Ama dedigim gibi CEO 70milyon dolari aliyor, onun altindaki adamlar da ondan cok az almiyor. Is gucunun %20'si Hindistan'da. Orda calisanlara Amerikan maaslari odenmiyor...

Goldman'in niye diger finans firmalarindan daha fazla odedigi konusunda da spekulasyonlar tavana vuruyor Aralik ayinda. Ornegin, "oduyorlar, cunku odeyebiliyorlar. Onlar bu rakamlari verince, rakipleri ister istemez kendi verecekleri rakamlari yukari cekmek zorunda kaliyor; bu da onlarin finansal gucunu daha da zayiflatiyor" gibi bir yorum okudum.
Butun bunlardan hisse senedi nasil etkilendi? 235 olara kadar cikmisti bir kac ay once ama bugunlerde 200 dolar civarinda dolasiyor. Tabii ben de kendi kendime, "ahh ahh yuklenecektim 95 dolarken" diye hayiflaniyorum ama kim bilir bir kac sene sonra "ahh ahh alacaktik 200'ken..." de diyor olabilirim.

Velhasil, her zamanki gibi bitirelim "zenginin mali, zugurdun cenesini yorarmis"...

Salı, Aralık 12, 2006

Para para...


Bugun sabah sirkete vardigimizda, beklendigi uzere sirketin tepesindekilerden bir mesaj bulduk telefonlarimizda ve e-maillerde. Bizim sirket Wall Street tarihinin en buyuk yillik karini ederek, yeni bir rekor kirmis yine.

Gecen yil ayni son 3 aylik donemde sirket 1.63 milyar $ kar etmisti, bu yil ise 3.1 milyar $ kar etmis. Sirketin yillik kazanci ~38 milyar $, net kari ise ~9.4 milyar dolar olmus. 3 ay onceki "Zenginin mali..." baslikli yazimda, sirketin kar aciklamasinin ardindan hisse senedinin 155$'a ciktigini yazmistim. Ondan onceki donem ise karliligina ragmen hisse senedinin 139$ a dustugunu yazmistim. Bugun de dustu ama dusmus hali 200$.

Bu seferki dususun sebebi olarak artik ekonominin zirve yapmasi olarak gosteriliyor. Emlak piyasasinin 1 yildir iniste oldugunu yazmistim daha once. Emlak piyasasinin ABD ekonomisinde cok ciddi bir yeri var. Yaklasik %3.5'luk GDP'nin (Gross Domestic Product - bizdeki GSMH, Gayri safi milli hasila galiba) $1'lik bolumunu olusturuyor.

Iyimser borsacilar (bulls) ekonominin 2007'de de iyi gidecegini, issizlik rakamlarinin beklenenden iyi ciktigini ve emlak piyasasi haricinde tum gostergelerin pozitif oldugunu soylerken, daha temkinli ya da karamsar konusanlar (bears), surdurulemez ticaret acigindan ve diger gostergelerden bahsederek 2007'de inise gecilecegini tahmin ediyor.

Daha once bir ekonomi kitabini okuyup cok begendigim Selen Altan kardesimizin hocasi Peter Navarro', bu ikinci grupta su anda. Ben de ayni kanaatteyim ama ne biliyorum da ne konusuyorum sanki? Bekleyip gorecegiz!

Pazar, Kasım 26, 2006

Gulsek mi aglasak mi?

Yillardir takip ettigim iki ODTU tartisma listesi var. Biri, zaten co-sahipligini yaptigim ODTU-MD, digeri Metu_NA_Discussion. Birincisinde uyelerin cogu Turkiye'de yasayanlar, ikincisinde durum tam tersi.

Ilginctir, Turkiye ile ilgili haberleri ikincisinden aliyorum. Bugun bir tartismada gecen bir isim Ajdar ve YouTube'da Cikita Muz adinda bir videoklibine link verilmis. Nedir diye gittim baktim. Acilar cekerek izledim bitirdim. Hah bir Mahir daha cikti diyordum ki tartismalarin devaminda benim gibi "kim bu?" diyenler icin Mahir'in, Ajdar'in ve Ek$i Sozluk'ten Otisabi adinda bir yazarin da katildigi, Reha muhtarin sundugu Pisti adinda bir gosterinin linki geldi. Ibretlik bir sey!

Velhasil Turkiye'den ayrildigimiz sureden beri TV'lerde kalite adina bir arpa boyu yol gidilemedigini de ogrenmis bulunduk. Belli ki Turkiye de sanatci kavrami da yeni bir dip yapmis...

Neyse, Pisti programindaki herkes Ek$i sozluk'ten sikayet etti, bu Ajdar denen vatandas da pek bir uzulmus yazilanlara ama bir yandan da her gun girip bakiyormus ne yazdilar hakkimda diye. Malzeme iyi olunca, 800 kusur giris yapilmis.

Hurriyet'teki bir habere link veren giris ilgimi cekti. Gittim baktim. Sinan Aygun "Muz sorununu Ajdar cozer" demis bu haber de hurriyet'in ekonomi sayfasinda cikmis. Tam Sinan Aygun'luk bir laf :)

Hala oyle mi bilmiyorum, biz Turkiye'de iken, Ankara Ticaret Odasi baskani idi Sinan Aygun. Bos bos degil, rakamlarla konusurdu. Lakin zaman gectikce farkettim ki Sinan Aygun hep ihracatci gozlugunu takip bakiyor. Yani, Turk Lirasi ucuz olsun, kiymeti dussun, devlet ihracatciyi desteklesin vs. vs.

Bunlar artik, benim okuyup ogrendigim ekonomi anlayisiyla sorgusuz sualsiz kabul edebilecegim seyler degil. Devaluasyonun ihracatci icin faydali oldugu dogru ama genel olarak Turk halkina bir yarari olduguna inanmiyorum. Ozellikle son 30 yildir her gun Turk Lirasinin degeri dustu, yurt disinda gazetelerde capraz kur koselerine bakarken Turk Lirasinin sefil durumunu gorup icimiz kan aglardi. Turkiye kriz uzerine kriz yasayip biz de dahil milyonlarca insanin birikimi bir gecede devaluasyonlarla yok oldu gitti. Ihracatci icin iyi oldu belki ama tum Turkiye icin iyi olmadi.

Neyse, ihracatci icin devaluasyon yapilmasi gerektigini savunan bir kac kisi ile gunlerce suren bir tartisma daha bir kac gun once sonlandi ODTU-MD de. Ayni seyleri bir daha yazacak gucu bulamiyorum kendimde, valla yoruldum.

Son iki notla baglayayim. Yukarida verdigim Pisti programini izlerseniz goreceksiniz, bir yerinde Otisabi Borat'tan bahsederken Reha Muhtar "ben yillarca yaptim onu" diyor. Evet Reha Muhtar yillarca 'salagi' oynadi Turk halkina ama salak biri degil. Tam Borat gibi insani sapsal eden sorular soran biri. Ciddiye alirsaniz sapsal oluyorsunuz iste :)

Bir de Hurriyet'teki haberin son paragrafina bakarsaniz,

"TÜSİAV Başkanı Veli Sarıtoprak ise örgütlenme ile her türlü sorunun çözümlenebileceğini ifade ederek, tüm üreticileri tek bir çatı altında toplanmaya çağırdı.

Etkinlik, muz ağalığı ödüllerinin takdimi ve ışıklı muz animasyonuyla sona erdi."

diyor.... Dun Bezen Engin'le chatlesirken, Engin "Veli amcama Muz Agaligi vermisler" demisti (Issevenler'in blogunda yoktu, cik cik cik) . Hani kirkpinar agaligini filan biliyoruz da muz agaligini hic duymamistik. METU_NA_Discussion'daki bir cumlede gecen Ajdar'dan ciktik nerelere geldik baglandik. Dunya boyle bir iliskiler/rastlantilar yumagi iste :)

*****
Yaziyi bitirip gondermistim ki sevgili Dilayra, bir YouTube linki gonderdi: Manga & Goksel: Dursun Zaman. Goksel'in sesine bayildim...

Perşembe, Kasım 02, 2006

Kaderin Cilvesi...

Aksam sirkette bir arkadasla calisiyorduk. Bizim teknolojiye yone veren mudurlerden biri yanimizdan gecerken muhabbetimize katildi ve "Bomba bir gibi bir haberim var size" dedi:

- Bugun Randy (bizim sirketin IT bolumun basi) ile 25 tane diger sirketin CIO'sunu (Chief Information Office - Teknoloji bolumunun tepesindeki kisi) aradi Microsoft. Apar topar ucaga atlayip San Francisco'ya uctular. Biliyorsunuz hem biz hem de diger firmalar (Wall Street finans firmalari), Microsoft'a epeydir baski yapiyorduk. Nihayet dinlediler ve bugun acikladilar Microsoft, SuSE Linux'i destekleyecek. Randy'de konustu!...

Hakikaten soke olduk. Bir kere bizim sirket Red Hat ile calisiyor. Bu isbirliginin etrafinda donen dunya kadar sey var. Zaten Oracle gecen hafta, RedHat size 100$a destek veriyorsa, ayni destegi ben 50$a verecegim diyince, RedHat'in hisseleri %25 deger kaybetmisti. Simdi Microsoft'ta SuSe Linux'i destekleyecegim derken bizim CIO'nun orda konusmasi ortalik toz duman olacak demek. Bizimkiler ve ardindan diger finans firmalari Red Hat'i birakip SuSe'ye gecebilir.

Isin bir diger ilginc yani, destegini Red Hat'in arkasina koyan IBM'in bu durumdan faydalanip Red Hat'i satin almasi mumkun olabilir...

Ilginclikler bununla da bitmiyor....SuSE, pek cok Linux dagitimindan biri. Almanya'da gelistirilmisti. Bir iki yil once Novell SuSe'yi satin aldi. Novell kim mi?

Bilgisayar dunyasinda soyle asagi yukari 15 yillik gecmisi olan herkes Novell'i bilir. Iyi bir sirketti. Gayet saglam bir isletim sistemleri vardi ve Microsoft'un esamesi okunmazken, ag uzerinde dosya paylasimina, ortak printer kullanimina, silinen dosyalarin kurtarilmasina vs. olanak sagliyordu. Network piyasasinin %90'i gibi korkunc bir piyasa hakimiyeti vardi...

Neyse, gerisini herkes biliyor. Internetle birlikte TCP/IP protokolu aldi basini gitti. Novell, kendi network protokolu IPX/SPX 'i kullanmakta israr etti once. Ayni donemde Microsoft ta kendi NetBIOS protokolunun erdemlerinden dem vuruyordu. Ama Microsoft daha erken uyandi ve TCP/IP'yi native olarak desteklemeye basladi. Novell'de bakti bakti olmuyor, TCP/IP'yi de desktekliyorum demeye basladi. O da yetmeyince artik IPX/SPX degil benim ana protokolum TCP/IP dediler (galiba 6.0 versiyonu ile). Amma ve lakin, ati alan uskudari gecti...

O dunya devi Novell hizla pazar payini kaybetmeye basladi. Kuculdukce kuculdu, eridi gitti sirket. Sonra SuSe'yi satin aldilar ve buyuk sirketler (Enterprise) tecrubelerini kullanarak, bu versiyonu sirketler icin cazip hale getirmeye basladilar. Ancak piyasa girmekte gec kaldilar yine. Daha yenilikci bir sirket olan Red Hat onlardan daha once bunu akil etti ve piyasanin buyuk kismini kapti.

Kaderin cilvesi iste. Novell'i bitiren Microsoft, simdi Novell'in elinden tutuyor! :)

Salı, Ekim 17, 2006

Kitap: Principles of Economics (Peter Navarro)

Daha once okumaya basladigimi yazdigim, Peter Navarro'nun (hani su Selen Altan'in master hocasi olan ekonomi profesoru) Principles of Economics: Business, Banking, Finance, and Your Everyday Life (Ekonominin prensipleri: Is dunyasi, Bankacilik, Finans ve gunluk yasantiniz), adli kitabini bitirdim. Valla, adam cok iyiymis!

Bir once dinledigim Timothy Taylor'in "Economics" kitabinda gecen konulara O da degindi. Kimi yerlerinde benzer ornekler verdi ama hem aciklamalari cok daha oturakli ve ayaklari yere basan cinstendi hem de sundugu bakis acisi farkli geldi.

Cok kisaca ogrendigim bir iki seyi not edeyim. Ekonomistlerin genellikle birbiri ile celisen aciklamalarda bulunmalarini ve bazi konularda anlasamamalarini aciklarken, 5 ekolden bahsediyor Peter Navarro:
1) Klasik ekonomi ekolune gore, ekonomik krizler, kuculmeler ve issizlik her ekonomide var olan durumlardir ve mudahale edilmedigi takdirde kendi kendine duzelecektir. Bu yaklasim, Amerika'daki 1929 ekonomik krizine (Great Depression) kadar suregeldi.

2) Klasik ekonomistler bir turlu bitmek bilmeyen krizin zamanla gececegini dusunedursun, Keynes yeni bir teori gelistirdi ve krizden cikmak icin devletin farkli bir politika (Fiscal Policy) uygulamasi gerektigini savundu. Ona gore, Uretim ile harcama arasinda bir denge soz konusu idi ve darbogazdan cikmak, uretimi arttirmak icin devlet harcamalari arttirmali (ve/veya vergileri dusurmeli) idi. Franklin D. Roosevelt bu teoriyi uygular, "New Deal" adi altinda ABD'nin 4 bir tarafini bir birine baglayan otoyollar yaptirir, sosyal yapilanmalara yonelir ve kesenin agzini acar. Dolayisiyla, piyasaya para girer, issizlik azalir, ustune 2. dunya savasinda yapilan harcamalarda eklenir ve krizden cikilir.

Keynes uygulamalari, devletin sosyal harcamalarini arttirmasi gibi sonuclara vardigindan ABD'de Demokratlarin sevdigi bir yaklasim. Bu yaklasim 1950'de baska bir krizde ise yarar, yine devletin yuksek harcamalari ve Kore savasi sayesinde krizden cikilir. JFK, 1964'de Keynes'in onerdigi gibi vergileri dusurur ve is dunyasi tarihi karlar yapar (su anda 2. Bush'un vergileri dusurmesinden sonra oldugu gibi), ABD, tarihinin en iyi ekonomik donemini yasar.

Ancak Keynes yonetiminin cozum bulamadigi sey stagflation: ayni anda yuksek enflasyon ve yuksek issizlik...

Piyasada para cok, mal az olunca enflasyon doguyor (Demand Pull Inflation). Isler iyi gidince fiyatlar ve maaslar artiyor, bu da enflasyona sebep oluyor. Baska bir tur enflasyon da 1970'lerde ortaya cikan malzemelerin (benzin, demir, cimento vs.) fiyatinin artmasi ile olusan (Cost push inflation) enflasyon.

Enflasyonu azaltmak icin Keynes yontemi, ekonomiyi daraltmayi oneriyor, bunun icin devlet faizleri yukseltiyor. Bu sefer de issizlik ortaya cikiyor...

3) Milton Friedman, Keynes yontemini "aktivist" olarak yorumluyor ve ekonominin dogal bir issizlik seviyesi oldugunu, bunun altina inmeye calismanin uzun vadede enflasyonu ve issizligi getirdigini iddia eder. 1979'da Milton'in cozumu, ekonomiyi daraltarak issizligi olmasi gerekenin uzerine cikartma yontemi (aci recete) uygulanir. Bu donemde faizler %20lere cikar ve ozellikle faizlerden cok etkilenen kucuk isletmeler, insaat piyasasi vs. cok kotu bir donem gecirir.

4) Reagan doneminde arz tarafini yani is dunyasini ihya edecek bir dizi uygulamaya gidilir. Vergiler dusurulur ve sonucta ekonomi ciddi bir yukselise gecer. Bu ekole gore, is dunyasinin kari artacak ve dolayisiyla toplamda odeyecekleri vergi artacagi icin ekonomi icin iyi olacak... Sonuc pekte oyle olmaz ve hem ticaret acigi (90larin basinda 200 milyar dolar) hem de butce acigi buyudukce buyur.

5) Reagan'dan sonra gelen Bush, bu acigi gorur ve endise duyar. Onun donemindeki neo-ekonomistler, degisik bir bakis acisi sunar. Derler ki, insanlar, vergi oranlarinin dusmesi ya da kamu harcamalarinin artmasi gibi durumlarin gecici olarak ekonomiyi duzelttigini ama sonrasinda her seyin kotuye gittigini gorur ve zaman icinde "ogrenirler". Yine ayni tekrarlandiginda, sonucunun ne olacagini bildikleri icin ayni tuzaga dusmez, hazirlikli olurlar, savurgan davranmazlar...

Bush bu teori dogrultusunda kisa sureli ekonomik cozumler yerine uzun vadeli yaptirimlara gider, butceyi denklestirmeye calisir, harcamalari kisar. Ancak, teoride hatalar vardir. Insanlarin ekonomi bilgisi ongoruldugu kadar iyi degildir ve reaksiyonlari gecikmeli olarak verir ya da hic vermez ayni hatayi tekrar ederler. Politik olarak da iyi bir sonuc getirmez ve Bush secimi kaybeder.

Clinton aslinda fazla bir degisiklik yapmaz planlarda ama butceyi denk tutmak ve ticaret acigini azaltma konusunda ciddi oldugunu her firsatta vurgular ve is dunyasi/wall street'e guven asilar. Sonucta beklenti gercege donusur...

Bu beklentinin gercege donusmesi ilginc ekonomik olaylardan biri. Enflasyon beklentisin enflasyon, issizlik beklentisinin issizlik, veya bir para biriminin degerinin dusmesinin beklenmesi o para biriminin deger kaybetmesine sebep olmasi gibi. Cunku bu beklentiler karsisinda is dunyasi harekete geciyor ve o sonucu getirecek yaptirimlara gidiyor...Dedigim gibi ilginc bir durum.

Maroekonomi konulari uzayip gidiyor. Yazarin teorileri vs. anlatirken tarihsel olaylarla birlikte teorilerin nicin ortaya ciktigini ve uygulanmasi sonucu neler oldugunu aktarmasi olayi kavramak acisindan gayet faydali...

Pazartesi, Ekim 09, 2006

Ekonomi uzerine kisa bir not....

Gecen hafta, ekonomi uzerine yogunlastigimi yazmistim. Bugun Kuzey Amerika'daki ODTU'luler listesinden, bu yilin tum bilim odullerini Amerika'li profesorlerin kazandigini okudum ve Nobelprize.org sayfasina bir goz attim.

Ekonomi alaninda odulu de bir Amerikali, New York'taki Columbia Universitesinden 1933 dogumlu Edmund S. Phelps almis, macro-ekonomi alaninda yaptigi katkilar nedeniyle. Enflasyon ve Issizlik arasindaki iliski, bugunku jenerasyonun refahi ile gelecek jenerasyonlarin refahi arasindaki iliskideki fedakarliklari incelemis ekonomist.

Phelps demis ki, "bugunku enflasyon, sadece bugunku issizlikle ilgili degildir ve gelecekteki enflasyon beklentilerine de baglidir. Cunku, maaslar ve fiyatlar cok sik degismez. Degistiginde ise, gelecekteki enflasyon beklentisi hesaba katilir, dolayisiyla bu hesap dogrultusunda isci alinir veya cikartilir. Bugun enflasyon yuksek ise, yarin enflasyonun yuksek olma ihtimali de fazladir. Dolayisiyla ekonomiyi stabilize etmek guclesir".

Okudukca/dinledikce anliyorum ki ekonomi dunyasi (market ekonomisi) bir iliskiler yumagi. Hala tum baglantilari kurmak zor geliyor ama zamanla netlesiyor/okuduklarim anlam kazaniyor. Linkini verdigim yaziyi 1 ay once okusam hic bir sey anlamayacaktim ama bugun, her seyini anlamasam da epey bir kisminda ne dendigini anlayabiliyorum. Peki bunu bana ne faydasi var? Bilmem! Gorecegiz :)

Çarşamba, Ekim 04, 2006

Kitap: Economics (Timothy Taylor)

Kitap kitap diyorum ama biliyorsunuz audiobook'lardan, kitap okumaktan degil kitap dinlemekten bahsediyorum aslinda. Biyoloji kitabini yarida biraktim :( Bookmark hala duruyor, bir ara devam edecegim ama su anda ekonomi kitaplari daha cok ilgimi cekiyor. iAudio'ma 2-3 tane ekonomi kitabi yukledim...

Bunlardan ilki, Taught Standford Universitesi profesorlerinden Timothy Taylor'in "Economics" adli kitabi. Teaching Company sayfasinda kitap/ders hakkinda detayli bilgi var. Benim icin gayet faydali oldu. Kitap hem makro ekonomi hem de mikro ekonomiye giris niteliginde.

Hayat gailesi icinde kosusturup giderken, bunlari bilmenin bana faydasi ne diye dusunebilirsiniz ama okudukca anliyorsunuz ki ozellikle makto ekonomi bilginizin olmasi, bulundugunuz ulkenin gidisatini ve sizin hayatinizda ne gibi etkileri olabilecegini gormenizde / anlamanizda faydali oluyor.

Mesela gecenlerde ev almak konusundaki kararsizligimizdan bahsettim. Aslinda ekonomi ve gidisat hakkinda bilgi sahibi olmazsak, bizimki kumar oynamaktan farkli olmayacak. Tabii ki kahin degiliz, iki kitap okuyunca ekonomiyi cozmus olmayacagiz, zaten Ekonomi icin "dismal science" yani ~"belirsiz bilim" gibi bir deyim var. Ama yine Ingilizce deyimiyle "educated guess" yani bilgiye dayali tahmin yapmaya, yardimci oluyor.

Mesela su anda ABD'de yillik faiz %5.25 iken 2 yillik faiz %4.63, 10 yillik faiz %4.5. Garip di mi? Uzun vade hep kisa vadeden yuksek faiz getirmez mi? Peki bir de soyle dusunelim. Eger yatirimci gelecekte ekonominin daralacagini dusunuyorsa, o ekonomiyi acmak , buyutmek icin hukumetin faizleri dusurecegini hesap ediyor. Simdiden %4.5'lik faize razi, cunku gelecekte onun da altinda olacak faizler diye dusunuyor...

Velhasil simdi Peter Navarro'nun "Principals of economics" kitabini dinliyorum. Gayet meshur bir profesormus kendileri. Hakikaten cok guzel ve daha detayli anlatiyor. Dinlerken bir yandan da Blackberry'e notlar aliyorum. Usenmezsem Turkce'ye cevirip yazacagim buraya bitirince...

Salı, Ekim 03, 2006

Yeni Ofis



Bugun sabah yeni ofisime gittim direkt. Yolun ne kadar surecegini merak ediyordum...
Ev'den yuruyerek Rutherford tren istasyonuna: ~ 7dk
Rutherford'tan Hoboken'a tren: ~25 dk
Hoboken'dan Hafif rayli sistemle ofis: ~20 dk

Yalniz tren saatleri bir garip. 8:19 trenine binersen 9:15 gibi ofiste oluyorum. Bir onceki tren ise 7:44'de. Ona binersem bu sefer 8:30'da ofise variyorum. Arasi yok ama artik engineering bolumunde calisacagim icin calisma saatlerim esnek olacak ;-)

Oglen feribotla Manhattan'daki ofise gececektim. Normalde 15dk.da bir binanin hemen dibinden "water taxi" denilen sari renki feribota binip, 10 dk sonra Wall Street limanina variliyor. 15-20 dk gecti, feribot yok ortalikta. Yarim saat gecti, hala bir sey yok. Olacak is degil. Bir aksilik var belli ki. O sirada sirketten tanidigim bir kac sima limana geldi ve ismi, sekli semali farkli baska bir feribota bindi???

"Nereye gidiyor bu?" diye sordum, "Pier 11" dediler. Orasi neresi, binsem mi derken baktim karsidan water taxi geliyor. "Hah, gecikmis sadece" diye binmedim. Feribot kalkar kalkmaz farkettim ki bizim water taxi donmus baska yone dogru gitmeye baslamis...

Liman ofisine gidip sordum,
- "Pier 11" feribotuna bineceksiniz
demezler mi? Neyse 15 dk sonra gelene bindim ama kek gibi 1 saat beklemis oldum. Isin kotusu, Hong Kong'dan gelen bir arkadas'i da alip Koodo Sushi'ye gidecektik. Ac bilac bekledi cocuklar da. Ama sushi guzeldi :)

Google'dan ve MS maps'ten ofisin adresini verince (30 hudson, jersey city) binanin henuz yapim asamasindaki resimlerini buldum... Demek ki en az 2 senelik bu resimler.

Çarşamba, Eylül 13, 2006

Kitap: Confessions of an Economic Hit Man

Kitabi, "Bir Kiralik Ekonomistin Itiraflari" seklinde uydurukca cevirecegim. Yazari, John Perkins, bir ekonomist, sitesi www.johnperkins.org. Yaklasik 30 sene boyunca, Endonezya, Peru, Panama, Ekvator, Suudi Arabistan, Iran vs. gibi gelismekte olan ve dogal kaynaklari sebebiyle ABD'nin ilgisini ceken pek cok ulkede faaliyet gostermis. Kendi yaptigi isleri anlatiyor kitabinda...

"Petrol gibi dogal zenginlikleri olan gelismemis ulkelere gidip, eger dunya bankasi ya da benzeri ABD etkisindeki kalkinma bankalarindan yuklu miktarda borc alip, alt yapi projeleri uretilirse, ekonomilerinin kalkinacagina inandiriyordum. Bu ulkeleri alabildigine borclandiriyorduk. Ustelik bankalar borc verirken, projelerinin tasarimini ve gerceklestirilmesinin Amerikan firmalarinca yapilmasini da sart kosuyordu. Boylece Amerikan firmalari buyuk projelerle ihya olurken, aslinda o ulkede sadece bir kesimin isine yarayacak, yoksul ile fakir arasindaki ucurumu buyutecek devasa projeler yurutuyorduk. Bakim anlasmalari ile de para akisini garanti altina aliyorduk..."

"Tabii bu ulkeler, 15-20 yillik sureclerde artik borclarini odeyemeyecek hale geliyorlar. Iste o zaman, Amerikan hukumeti isin icine giriyor ve diyetini istiyor. Artik o devlet, Amerikan'in etkisine girmis oluyor ve cesitli odunler vermek zorunda kaliyor."

"Bazen ABD (petrol) sirketlerinin arzu etmedigi biri bir ulkenin basina secilebilir. O zaman, kiralik ekonomistlerden biri gidip. masasina bir kursun koyarak seceneklerini sunar: "Size karsi calistik, ancak kazandiniz. Tebrikler. Artik ya bizimle birlikte calisirsiniz ya da ..."

"Eger, biz beceremezsek, arkamizdan CIA'nin cakallari gelir. Darbe ya da baska bir sekilde o kisi devrilir ya da bir kazaya kurban gider. Onlar da basarili olamazsa, isin icin ordu girer ve gencecik Amerikan askerleri olmeye ve oldurmeye gonderilir."

"Hugo Chavez'i Saddam kurtardi. Petrol sirketlerinin cikarlarina ters dusunce Cakallar devreye girdi. Basarili da oldular, kiskirttiklari petrol iscilerinin greve gitmesi ile 2002'de Chavez hukumeti duser gibi oldu ama 72 saatte Chavez durumu kontrol altina aldi. Artik ya bir kazaya kurban gitmesi ya da Ordu'nun devreye girmesini bekliyordum ki, Irak savasi ve Saddam'a cevrilen dikkatler sebebiyle kurtuldu."

Kitapta, 1941'de Ingiliz ve Amerika'lilarla is birligi yaparak babasi Reza Shah 'i deviren Riza Pehlevi'den uzunca bahsediyor. Thedore Roosevelt'in torunu CIA ajani Kermit Roosevelt Jr.'s 'in 1951'de Iran ulke Petrollerini devletlestiren basbakan Mohammed Mossadegh'a karsi Sah'in yeniden tahta oturtulmasindan bahsediyor. Iran'in nasil peskes cekildigi ve bu duruma karsi Islami hareketin yukselisinden taa bu gunlere gelmemizde nelerin etkili oldugundan bahsediliyor.

En onemlisi de, bugun ortada donen olaylarin aslinda pek cok insanin sandigi gibi komplo teorileri ile aciklanmasinin anlamsiz oldugunu, ekonomik modellerin, "ozgur ticaret anlasmalarinin", IMF ve Dunya Bankasi gibi kuruluslarin beceriksizligi ve bu yanlis sisteme inanmis, univesitelerde bu sistemleri okumus ogrenmis ekonomistlerin mevcut adaletsiz durumu korukledigi, zengini daha zengin, fakiri ise daha fakir olmaya ittigini anlatiyor.

New York Times'da uzun sure en cok satanlar listesinde yer aldi ve bence okunmasi gereken bir kitap. Turkce'ye cevrildi mi bilmiyorum. Amazon'dan 10$'a satiliyormus su anda (ISBN: 0452287081).

Zenginin mali...

Son 3 donem, calistigim sirketin kazanci ile ilgili haberleri gecmictim (bir, iki , uc), adet bozulmasin diye yaziyorum...

Bugun sabah sirkete gittigimizde yine bir e-mail ve bir telefon mesaji bekliyordu bizi. Bizim sirket son 3 ayda 7.5 milyar dolar kazanmis. Dun hisse senedi 8$ artti ve 155$'a cikti. Bugun'de artmis 160$ olmus.

Sirketin yonettigi para 600 kusur milyar dolar = 3 x Turkiye butcesi...

Bu sene verilecek primler de ortalama %16 artacakmis. Ancak, IT'ciler olarak gecen sene rekor kazanca ragmen IT'dekilere verilen primler dustugunden beri her rekor kazanc haberi geldiginde, millet dis gicirdatiyor. Ee, zenginin mali zugurtun cenesini yorarmis :)

Salı, Haziran 13, 2006

Bilgisayar guncellemeri nihayet bitti...

Hizli ve ucuz servisi icin NewEgg'e sukranlarimizi sunduk bugun. Geri besleme guzel bir olay: pek cok insan bir seyi aldiktan sonra, NewEgg'in sitesine gidip goruslerini, bir sorun yasayip yasamadiklarini, urunu begenip begenmediklerini vs. yazmis. Sonucta, sizden sonraki alicilara yardimci oluyor yazdiklariniz. Ben de gidip kimilerine degerlendirme yazdim...

Aldigimiz 2 tane 750GB'lik Hard Disk, 1 ViewSonic VP2030b LCD monitor, 1 tane 4GB USB drive, 1 tane Promise SATA Controller, x tane USB2/Firewire Combo kart ve cesit cesit kablolarimiz elimize ulasti, bilgisayarlarimiza taktik. Hard disklerin yer degistirmesi Kimi Windows ve Linux makineleri yeniden kurmak gerekti ama bugun itibariyle hepsi bitti :)

Her sey bitti dedik ama ayin 2. Salisi olmasi sebebiyle Microsoft aylik yamalarini acikladi. 8i kritik tam 12 tane yama var! Service Pack gibi bir sey :) Neyse, yukledik, sorun cikmadi hic birinde. Windows kulalniyorsaniz, gecikmeden Windows Guncelleme sayfasina gidip guvenlik yamalarini indirmenizi tavsiye ediyoruz...

Hii, bir de bugun bizim sirket 3 aylik karini acikladi. Sirkette "Gene Tanri'dan cok para kazanmisiz" esprileri donuyordu; cunku sirket yine tarihi bir kar acikladi ve gecen 3 ayda oldugu gibi (bkz. biz olmasak ne yapacak bu sirket?) 10 Milyar dolardan fazla "net" kar ettigini acikladi. Yalniz borsa acaip bir iniste. Dun Lehman Brothers net karinin %47 arttigini acikladi, hisse senetinin fiyati dustu. Bugun de Goldman'in kagidi 5$ deger kaybederek 139$'a indi. Daha iki uc ay once 170$ civarinda dolasiyordu. Borsa indim, iniyorum diyor valla, ciksak mi ne?

Salı, Mart 14, 2006

Biz olmasak n'apcak bu sirket? :)

Sevgili Eda Kilic ile boyle takiliyoruz birbirimize bazen ofiste herkes gitmis bir biz kalmissak :) Bugun bizim sirket 3 aylik net karini acikladi: 10.34 Milyar dolar! Goldman tarihinin en iyi yili idi gecen sene ama 2005'in ilk 3 aylik donemine gore bu yil %61 artmis net kar. Hiic fena diil di mi?

Perşembe, Aralık 15, 2005

Ates olmayan yerden duman cikmazmis...

Sabah 6:45 otobusune yetisecektim. Dun kimligimi unutmustum sirkete giderken, kapilar da acilmiyor onsuz her disari ciktigimda geri girmek icin cama yapisip Garfield takliti yaparak dikkat cekmek durumunda kaldim. Sabahta yarim saat cuzdanimi aradim ki zaten montun cebindeymis. Yeni aldik, n tane cebi var bulunmuyor bir sey yahu...

Neyse, sabah birikmis e-mailleri okuyorum pat Tolga'dan bir mesaj. "Abi evde yangin cikti, acil kurtarilacak ne varsa haber et". Haydaaaaa! Hemen cevap yazdim, evi aradim ama cevap yok. Belli ki disarda. Bizim buyuk mudur geldi, haberi soyledim "Asagidan bir sirket arabasi kap git" dedi. Takima bir e-mail attim. Tolgaya cebinden ulasip yola ciktim...

Manhattan'in sabah trafigi ters yone bile gidiyor olsak felaket. 1 saatte anca vardim. Cok onemli bir sey degilmis. Tolga anlatti: Disarda Yangin Alarmi otmeye baslamis. Once ciddiyetine varamamis ama "Burasi Amerika, simdi disari cikmak gerekir herhalde" demis. Disari cikmis ki bodrum katinin pencerelerinden dumanlar cikiyor. Tipin biri bodruma giden kapiyi acmaya calismis ki alevleri gormus ve yangin diye bagirmaya baslamis.

Tolga sogukkanlilikla eve dalip hemen cekmeceden Green Kart, pasaport filan fismekanin oldugu zarfi kapmis. Gerisine kusura bakmayin diyip cikmis. 15dk sonra itfaiye gelip sondurmus yangini. Meger asagidaki kurutucalardan biri bir sekilde alev almis ve bir patlama olmus. Evler ahsap ama Allah'tan yangin apartmanlara sicramadan mudahale edip sondurmusler. Zarar ziyan yok, asayis berkemal!

Isin acaip tarafi dun yolda Wall Street Journal'i okurken bir yazi gordum. Fire Drill yapiliyor sirketlerde ve cok onemli ama insanlar ciddiye almiyor cok ciddiye alir gorunmek istemiyorlar filan diye uzunca bir sey. Ama aklima ev gelmedi, iste bir daha yaptiklarinda ciddiye alayim dedim. Ote yandan yangina karsi kasa mi alsak diye sordum Tolga'ya (her seyi bilir ne de olsa) amma ve lakin bu aletler zatem 3-5 dk koruyormus icindekileri. Kasaya bir sey olmuyor ama icindeki kul oluyormus meger. Yaaa.

Sirkete donduk ama o nereye bakiyorsa...

Dun tatil donusu ise gittim, millete Brezilya / Arjantin nasil bir yermis anlattim saatlerce. 1500 tane mail birikmis; oku oku bitmiyor. Oglene dogru patron ve patronun patronu bizi teker teker cagirmaya basladi. Gelecek yil maasimizi ve aldigimiz ikramiyeyi acikliyorlar. Baktim, cikanin surati bir karis; durum iyi degil. Gecen yil sirket tarihinin en iyi yili idi; primler herkesin yuzunu guldurmustu. Bu yilda oyle olur diye bekliyorduk. Hele hele Fortune ve Wall Street Journal'da GS bu yil adam basi 500,000$ ikramiye dagitacak haberleri ciktigindan beri...

Velhasil, klasik olarak bankacilar kapmis parayi, IT'cilere koklatmadilar (yani iste, ancak koklattilar diyelim). Benim ortak, diger SA cikti, "Fire squad is expecting you" dedi dayak yemis bir yuzle. Girdik, klasik ivir ziviri dinledik netekim gecen seneki kadar olmasa da yakin prim vermisler. Iyi yaa iste diyip ciktik.

Aksam, is departmanlarinda calisan IT'cilerin partisi vardi. Toplantik gittik. 16.caddede bati yakasinda gusel bir mekan. Hafif icelim dagitmayalim dedik ama azar azar da olsa sisede durdugu gibi durmuyor meret. Disarisi da nasil soguk. Sirket arabalari vizir vizir gelip gidiyor. 1 saate yakin bekledik baktim yok, "Hadi bir taksi cevirelim" dedim Eda'ya (Kilic). Zar zor bir taksi bulduk, adam Rutherford'a kaca gidilir bilmiyor. Dedim sana 60 papel (Portekizce de para demekmis). Eve vardim maillere bakayim dedim ama ekran (gozlerim) kayip duruyor, takilamadim yattim, yazmak bugune kaldi :)

Simdi e-mail geldi yeni VP'lerin listesi. Adim yok galiba :) Hii, sirket bugun karini aciklayiverdi. 5.6 Milyar $ net kar etmis. Bu yil da sirket tarihinin en iyi yili olmus. Eee?

Pazar, Eylül 25, 2005

Bisiklet Turu ve Walmart

Pazar sabahi Ilkay ve Sibel kahvaltidan sonra evlerine, Balkir, Engin ve Bezen de Manhattan'a dogru yola koyuldu. Ben, Bisikletimle yeni bir tura cikmaya niyetlendim ama NY Jets ile Jacksonville Jaguars arasindaki heyecanli mac uzatmaya gidip, Jaguars'in golu ile noktalanincaya kadar TV'nin basindan kalkamadim.

Sonrasinda Edmund Morris'in "The Rise of Theodore Roosevelt" kitabini dinleyerek yola koyuldum. 2 saat sonra kendimi Paterson'da "Yeni Toros"un onunde buldum. Ordan her zaman gittigimiz Turk pastanesine ugrayip Pazar aksaminin son ay coregini satin aldim. GPS'in yardimi ile eve donmem yarim saat surdu. Yine bir maratonluk yol gitmisim: ~40 Km :)

Sonrasinda Fortune dergisine goz gezdirdim. Walmart'in Katrina'ya cevabini anlatan kriz-yonetimi yazisi oldukca ilgincti. Agustos - Eylul doneminin kasirga donemi oldugu biliniyor. Walmart bu donemde musterilerin neleri satin aldigini incelemis ve henuz kasirga gelmeden hazirliklara baslamislar. Kendi meteroloji uzmanlari Hukumetten 12 saat once Kasirganin bolgeyi vuracagini bildirmis ve hemen bolgeye su, kuru buz, dayinikli tuketim malzemeleri sevketmisler.

Kasirganin ardindan kapanan 126 magaza kisa surede tekrar isler hale getirilmis. Polise ve askere kursun ve kalacak yer temin etmis, ac insanlara magazalardan bedava yiyecek, icecek; giyecek bir seyi kalmayan insanlara elbise vermisler. FEMA'ya gonderdikleri 3 kamyon dolusu su, burokrasiye takilip geri gonderilince kendileri dagitim yapmislar. Nakit 17 Milyon dolar bagislamis ve verimlilig ile bilinen dagitim merkezlerini yardim icin seferber etmisler.

Medyada iscilerine afet sonrasi sadece 3 gun izin verdikleri icin elestirildiler ama tum iscilerine afetten etkilenmeyen diger Walmart magazalarinda calisma imkani tanimislar. Walmart bugun 1 milyonun uzerinde isci calistiriyor ve iscilerine sendika hakki tanimamalari yuzunden bence hakli olarak cok sert elestiriler aliyorlar.

Yazi Walmart yanlisi degil aslinda. Walmarti elestirenlerin bu guzel etkinlikleri ovdugunu ve Walmart isterse cok iyi isler cikartip Amerika'yi daha iyi bir yapabilir ama sorun istekli olmamalari seklinde elestirilere de yer veriliyor. The only Lifeline was the Walmart baslikli yaziyi Fortune sitesinden okuyabilirsiniz.

Salı, Eylül 20, 2005

Kitap: Higher (Neal Bascomb)

Hafta sonu Paulo Coelho'nun The Alchemist'i ("Simyaci") kitabini dinledim. Cok begendim; gayet hos bir kitap. Ola ki ala okumadiysaniz, mutlaka okuyun.

Ardindan, Neal Bascomb'un "Higher: A Historic Race to the Sky and the Making of a City" kitabini dinlemeye basladim. Kitap, bir yanda kukreyen 1920'lerdeki (Roaring '20s) ABD'nin durumu anlatirken bir yandan da donemin iki unlu mimari William Van Alen ve H. Craig Severance'in ortakliklarinin bitmesinin ardindan birbirlerinin amansiz rakibi haline gelmelerini ve Dunyanin en yuksek binasini insa etmek icin giristikleri yarisi aktariyor.

Mimarlik dunyasinin harika cocugu Van Alen, 405 Lexington Ave.'da, sadece 4 yilda Chrsyler'i bir dunya devi haline getiren is adami Walter Chrsyler'in kendisine tanidigi sinirsiz kaynaklarla Chrsyler adini bugunlere tasiyacak Manhattan'in en guzel binalarindan birini insa ederken, ayni donemde, rakibi ve eski ortagi, zeki bir is adami olan Severance, bas mimari Yasuo Matsui ile Wall Street'te, 350m'lik yuksekligi ile yarisi kazanacak gibi gorunen Bank of Manhattan binasini insa etmektedir.

Bascomb, bir yandan bu muthis mucadeleyi akici bir dille aktarirken, bir yandan da, mimarlik ve insaat dunyasinin 1850'lerden baslayarak betanarme yapilardan celik yapilara gecisini, teknolojik gelismeleri ve mucitlerini, donemin unlu is adamlarinin yasamlarini, borsa cilginligini ve ABD'nin dunya liderligine giden yolda attigi adimlari okuyucuya (uhm, dinleyiciye) detaylari ile sunuyor.

Bu kitap sayesinde, Manhattan'daki eski gokdelenlerin nicin kat kat pasta gibi insa edildigini de ogrendim. 1916 yilinda cikarilan imar yasasina gore bir bina, basladigi caddeden ancak cadde genisliginin 2.5 kati kadar yukselebiliyormus. Sokaklarin karanlikta kalmamasi icin cikarilmis bu yasa. Ilk yukseklige ulasildiktan sonra binalar geri cekilmek benzer sekilde belli yuksekliklere ulastiklarinda tekrar geriye cekilmek durumunda imis ancak binalarin yuksekliginin ne kadar olabilecegi sinirlandirilmamis.

Ilk planlara gore, Chrsyler binasi 233m yuksekliginde tasarlanir; bu haliyle Van Alen yarisi kaybedecek gibidir. Ancak 1930 yilinda Bank of Manhattan'nin en ust noktasi planlandigi gibi 283m'ye ulasir ve bir hafta sonrasinda buyuk supriz gelir: Van Alen, binayi 7 kat daha uzatmak icin gizlice izin alir ve yine gizlice binanin icinde Chrsyler binasi 319m'ye tasiyacak olan catiyi insa eder.

Ancak, sadece 4 ay sonra Empire State binasi 381m ile Chrsyler binasinin dunyanin en uzun binasi rekorunu gecer ve taa 1972'de World Trade Center'in insaasina kadar da unvanini korur.

Kitabi okumayi bitirmedim henuz ama ogrendigim ilginc bir detay da Walter Chrysler'in Van Allen'a olan borcunu, Van Allen'in muteahhitlerle gizli anlasmalari oldugundan suphelenerek odemedigi bilgisi...

Her seye ragmen, 75 yil sonra art-deco turunun son ornegi olarak Chrsyler binasi, bence Manhattan'in goklerini susleyen en guzel, en goz alici bina olmaya devam ediyor!


[EK - 25 Eylul 2005]
Kitap bitti. Bir iki ekleme/duzeltme yapayim. Kitabin baslarinda Van Allen ile Walter Chrsyler'in bir kontrat yapmadiklari yaziyordu. Walter Chrysler, dunyanin en yuksek binasi icin her tur masrafi yapmaktan cekinmez ama GM'deki guc cekismesi sonucu zaten kin guttugu John Jakob Raskob'un Empire State binasi ile kendini gecmesine tahammul edemez. Otobiyografisinde Chrysler binasindan sadece 2 sayfa bahseder; Van Allen'in adi bile gecmez.

Van Allen, Amerikan Mimarlik Odasi'nin on gordugu bina maliyetinin (~15 Milyon Dolar) %6'sini ister ve mahkeme uzun surer. Van Allen'in sonucta parasinin buyuk bir kismini alir ama yukarida da yazdigim gibi Chrysler tarafi, hakkinda muteahhitlerle gizli anlasmalar yapti turunden soylentiler cikartir. Camur at izi kalsin lafi bosuna degil iste.

Kitabin son bolumu Empire State Binasi, ABD baskanligina aday donemin unlu simasi Al Smith ve JJ Raskob'i anlatiyor. Ozellikle Raskob ilginc bir kisilik. Chrysler gibi kucuk yasta parasiz pulsuz biri olarak baslayip ABD'nin en zengin kapitalistlerinden biri haline geliyor. Kitapta adi gecen ve bu dev binalari dikenlerin cogunun ortak ozellikleri var: fakirlikten geliyorlar, kendilerini yetistiriyor ve zorluklari asmaya alismis azimli, 'buyuk' hayaller pesinde kosan, kibirli, buyuk egolari olan insanlar....

Pazartesi, Haziran 13, 2005

Nasildi o reklam? Alirsin Ford, olursun ...

Aylar once Ford'dan yazi bir yazi gelmisti. Explorer SUV'lerde bir ariza varmis: bagaj kapagi kaldirildiginda ustteki cam dusebiliyormus! Bu yuzden en yakin Ford servisine getirin cami ucretsiz degistirecegiz diyorlardi.

Cok yakinda bir Ford servisi var, adi Stadium. Son gidisimde incik mincik bir yerlere 1200$ para aldiklarindan gicik kapmistim ama en yakinda onlar oldugu icin gotureyim bugun dedim. Dun gece Spurs Detroit macindan sonra e-maillere takilip 2'ye kadar oturunca istekilere bir e-mail atip bugun evden calisacagimi soyledim.

Neyse, sabah bisikletimi bagaja atip servise gittim. "Yarin sabah getirin, aksama alirsiniz", dediler. Ben de 'hazir getirmisken simdi birakayim, yarin aksam alirim' dedim. Sonra bisikletle geri dondum.

Oturmus hafta sonu production deployment'imiz icin script yazaiyordum ki biraz once aradilar. Takmaya calisirken cam parcalanmis, arabanin arkasi falan da cizilmis, boyanmasi vs. lazimmis. Bir de frenler sorunluymus, ordan da bir 350$ sikismis. Frenlerde problem oldugunu biliyordum, fiyat da cok anormal gelmedi ama 'ben arabasiz n'apicam?' diye sordum. "Sorun degil, gelin biz size bir araba temin edecegiz " dediler. Binek otomobil verecekleri icin mecburen bisiklet yerine yuruyerek gitmem gerekti. Yeni bir Taurus verdiler. Saginda solunda cizikler vardi onlari isaretledik. Umarim isaretlerken kacirmamisizdir, yoksa gittigimde basima is cikacak.

Bu arada bugun Ford 260000 arabayi geri cagirmis yine. Ama borsa bugun oyle cosmus ki Ford'un kagidi bile ~%1.5 yukselip 10.49$ olmus. Ben 9.70$'de almistim az bir sey, fren masraflari cikar belki :)