Perşembe, Mart 25, 2010

Obuv Sayfada Kaldi


(asagi inecegiz, merdivenlerin basinda)
- anne kucak al
- sen kendin inebiliyorsun artik tatlim
- ellevim dolu inemem ki (iki eline de birer emzik almis onlari gosteriyor)

Okul cikisi eve gidiyoruz, dedesi de arabada, yolun asagisinda tren raylari gorunuyor
- vaylav (raylar) ovada
- eveet orda, dedene de gosterdin mi
( o arada yan sokaga donuyoruz raylar artik gorunmuyor)
- vaylav obuv sayfada kaldi

Gecen hafta oksuruk baslamisti kedede. Bize cok oksuruyor gibi gelmemisti ama babaannesi gun icinde daha cok oksurdugunu, iki kere de ateslendigini soyleyince Cumartesi doktora gosterelim dedik. Persembeden basladik Laraya anlatmaya. Barney doktorda, Winnie the pooh doktorda gibi kitaplari var cok ise yariyorlar bu konularda, basina ne gelecegini bilerek gidiyor doktora. Son iki seferdir de doktor cikisi hemsirenin verdigi sekeri aliyoruz pek mutlu oluyor bizimki. Sekeri oraya ozgu birsey yaptik.

Neyse, Cumartesi sabahi geldi, ilk randevu bizim, artik hazirlanmak lazim, kede bir aglamaya basladi ki susturabilene askolsun. Gitmiycem diyor baska bir sey demiyor. Aklimiza gelen her turlu rusveti onerdik hayir susmuyor. Parka gidecegiz oradan cikinca diyoruz parka gitmiycem diyor. Neye agliyor bu kadar derken baklayi cikardi agzindan. Parmagini gosterip ‘doktov asi yapiyov pavmak aciyov’ dedi.

E pesss. Gecen yil bir ara parmagindan kan almislardi dogru ama ne zamandi ben bile hatirlamiyorum. Enn az 6-7 ay once olan birseyi sen nasil hatirliyorsun hala cocuk. Agzimiz acik kaldi. Valla asi yok dediysek de etkili olamadik, aglamaya devam etti kede. Bu arada evden cikma saatimiz geldi, daha ne bezini ne pijamasini degistirebilmis degiliz. Doktora gec kalmak da istemiyorum cok beklemek zorunda kaliyoruz saatimizi kacirirsak. Bilimum hasta cocukla ayni bekleme odasini paylasmak hiiic cazip gelmiyor.

Baktik ki sakinlestiremeyecegiz hatunu, pijamalariyla koyduk arabaya itirazlari arasinda. Oraya vardigimizda aglamiyordu artik. Doktor da asi yok diyince rahatladi, muayeneye izin verdi. Oksuruk ilerleyebilir diye antibiyotik verildi. Islem bitince hemsireden sekerini aldi, 2 tane vermis ablasi agiz kulaklardaydi tabi bizimkinde. Artik ustunu degistirmemize itiraz etmedi de parka da pijamayla gitmesi gerekmedi.

Seker aklinda kalmis, istiyor arada bir. Seker hemsire ablada diyorum. Dun geldi bi ara yine seker istiyorum diye ben de ayni cevabi verdim.
- doktora gitmemiz lazim seker icin
- gidelim
- hasta olunca gidiyoruz ya doktora askim
- hasta oldum, simdi gidelim (elimi cekistiriyor bu arada, niyet ciddi)
- :))

Ates dusurucu ilacin tadini cok seviyor, ona da yapiyor bunu aklina estikce.
- bundan icmek istiyom
- o ilac hayatim atesin cikinca icilir
- (elini alnina koyuyor) atesim cikti
- :) atesin yok tatlim
- vav. bivazcik icelim

Icmesi gerekecek her ilaci bu kadar sever umarim. Biz kucukken bir oksuruk surubu vardi da, iiyyy, ne igrenc seydi o oyle, hatirladikca yuzum burusuyor, hala unutamamisim bak.

Çarşamba, Mart 17, 2010

Firtina

Pek firtinali bir haftasonu (4 gun aslinda) gecirdik. Yagmur, ruzgar, devrilen agaclar, tasan nehirler, devrilen elektrik direkleri…Ne derece ciddi oldugunun farkinda degildik dun ve bugun gazetelerden okuyana kadar. Arada oluyor boyle cunku. Asagilarda bir yerde kasirga oluyor, onun yagmuru ruzgari bize geliyor sonra. Son 30 yildir bu kadar siddetli olmamisti deniyor haberlerde. Saatte 70 mile cikmis ruzgarin hizi. Burasi bile boyle olduysa kasirganin gobeginde kalanlara Allah kolaylik versin valla. Cumartesiden beri elektrigi kesik olan bir suru ev var (NY/NJ’de kesikten etkilenen toplam ev sayisinin 500,000 oldugu soyleniyor). Nehir kenarinda olup tamamiyla su basmis sokaklar var (bazi resimler camlarina kadar su icinde arabalar gosteriyor, kayikla eve gidip gelenler vs). Tepesine agac yemis evler, arabalar var. Bizim arka bahcede 2 agac devrildi, biri daha incecikti zaten, digeri de orta halli bir cam agaci.

Cumartesi en siddetli haliydi. Ruzgar yagmuru gurultuyle cama carpip durdu tum aksamustu ve gece. Kede arada biraz rahatsiz olsa bu seslerden genelde cok etkilenmedi. Sadece gece uyumaya calisirken surekli oyle ses gelmesi basta biraz gerdi hatunu ama sonra gayet rahat uyudu. Aksam bir ara elektrik kesilir gibi oldu, gitti geldi. Yine olursa diye kedeyi hazirlayayim dedim. Elektrik kesilirse sakin korkma tamam mi birtanem, korkacak hicbirsey yok diyip soyle oluyor boyle oluyor karanlik oluyor, sen oturup bekliyorsun karanlikta dolasmiyorsun, biz mum bulup geliyoruz falan diye anlattim. Sonra ona sordum, elektrik kesilirse ne yapiyoruz diye. Cevap: ‘Kovkuyoz’. Hadi buyrun. Hay ben bu dilimi…Kafasiz kadin. Hali hazirda korkmayan cocuga niye sakin korkma diyip de aklina dusuruyorsun ki. Tum konusmamizdan onu cekmis almis iste.

Cevirdim hemen, korkacak birsey yok ki sasiriyoruz sadece diye. Artik hep oyle anlatiyorum, simdi ‘elektivik kesilivse aa aaa diyovuz’ diyor. Oyle diyoruz hakkaten, aliskin degiliz ki kesintiye falan:) Evde mum kategorisinden su tealight mumlardan var sadece, onlarin da yerini ben bulana kadar kesinti biter muhtemelen. Arada bir ‘kovkuyoz’ da diyor tabi. Sonra ben mudahale edince ‘kovkacak bisi yok ki diyovuz’ diyor.

Son iki gundur pek ilgisini cekiyor kedenin bu elektrik konusu. Bana elektrik diregi cizdirdi, is donusu de sokaktakilere bakip yerinde incelemeler yapacagiz. Yangin ve yangin alarmlarindan bahsederken itfaiye gelince biz cekiliyoruz demistik, onu tekrar edip duruyordu. Bunu elektrige de uyarladi, simdi kesinti ve sonrasinda yapilacaklari kendi anlatirken ‘elektivik gelince cekiliyovuz’ diyor:) Cekilelim tabi rahatca girsin iceri elektrikcik:)

Tepedeki resim bizim zavalli agaclarimiz. Digerleri de durumu ozetlesin:





Salı, Mart 09, 2010

Gokten Bir Elma Dusmus

Lara’nin adini dikkuyruk olarak degistirmek istiyoruz. Bu ne inatciliktir kardesim. Dun aksam olani anlatayim taze taze. Aksam eve geldik, kede gunluk kostebek dozunu almakta youtube’da. Su donemki gozdesi kostebek, birak aksama kadar izlesin. Babaannesi de elma dilimlemis koymus yanina. Biraz sonra elma yemek istemedigine kanaat getirip kabi uzatti. Yemek istemedigi seyleri yere atma huyu var ya hatunun. Istemiyorsan kenara koy demeye kalmadi elmalar yeri boyladi. Gozunu gozumden ayirmadan yapti bunu. Yere yemek atmiyoruz diyerek kalkip bilgisayari kapattim. Aaaac diye bir 10 dakika agladi. Yere yemek atmiyoruz, elmalarini toplarsan seyretmeye devam edebilirsin dedim, o aglamaya devam etmeyi tercih etti.

Koltukta oturuyordu, koltugun kol kismina cikip oturdu. Bana bakiyor yine. Aglamaya devam ediyor bir yandan da. Duser diye izin vermiyoruz koltugun kol kismina oturmasina. Gidip indirdim ordan koltuga biraz daha siddetli agladi. Sonra baktim yanima gelmek istiyor kolumu actim, geldi sarildi, biraz da kucagimda agladi. Sakinlesir gibi olunca yineledim yemeklerimizi yere atmiyoruz tatlim diye. Bu cucelerle inatmaslaya girince kazanma sansi olmadigi icin secenek sundum kendisine. Istersen toplayabilirsin onlari, o zaman kostebegi izleyebilirsin, beraber kitap okuyup oynayabiliriz. Istemiyorsan toplama ama o zaman anne seninle oynayamaz dedim. Sen topla dedi. Ben toplayamam dedim. Babaanne toplasin dedi. Olmaz dedim. Yine agladi. Sonra kitap okuyalim dedi. Ben okuyamam seninle henuz, elmalari toplamadin cunku, kendin oku dedim. Birsey demedi, okumadi da. Derken gidip koltugun ustunde ayaga kalkti, onun icin de uyardim, oturdu, yine kalkti dusuyordu bu sefer, duserken yakalayip koltuga oturttum bi de ona agladi.

Boyle boyle tam 1 saat gecti. Arada geliyor kucagima, sariliyoruz, kucagimda agliyor teselli ediyorum falan, sonra gidiyor, durup durup elmalara bakip agliyor ama gidip de toplamiyor kesinlikle. Hic bu kadar uzayacagini dusunmemistim ben, kostebek askina o dakika iner toplar saniyordum. Tam o sirada Adil isten geldi. Kede pek mutlu kostu babasina. Sarildilar falan. Adil elmalari yerde, kizini gozleri yasli, beni de dergi okurken gorunce anladi ne oldugunu. Onlar baba kiz biraz koklasti sonra Adil aa yere elma dusmus dedi. Son 1 saattir direniste olan o degilmis gibi kede atladi yere, laylaylom gulerek elmalari topladi. Adil gelmese daha ne kadar surerdi bu is bilmiyorum. Daha 28 aylik bu velet. Soyleyebilecegim tek birsey var: imdaaaaaaat.

Gece yatarken yemeklerimizi yere atiyor muyuz diye sordum, hayir anlaminda kafasini salladi. (Umarim bunu bugun de hatirlar). Birak iste orada, ne sansini zorluyorsun ki.
Bir soru daha sordum:
- koltukta ayaga kalkiyor muyuz?
- cici kizlav kalkav
- kalkmaaaaz
- kalkav!
- (ugrasamayacagim seninle simdi) iyi geceler tatlim

Çarşamba, Mart 03, 2010

28. Ay

Bir daha telefon alacagim zaman tus kilitli olmasi ilk bakacagim ozellik olacak. Kedeyle kose kapmaca oynuyoruz. Telefonu gordugu yerde eline gecirip kaciyor. Engini ariycam, ananeyi ariycam diye basliyor oraya buraya basmaya. Arada ariyor da biryerleri. Almaya calisiyoruz elinden, yine kaciyor, kendisinin rahatlikla girebildigi bizim sigmakta zorlandigimiz noktalari bulup oraya kaciyor, yakalarsak bagiriyor, savasmadan vermiyor telefonu.

Evin cesitli yerlerine monte edilmis bebek kapilarinin bazilarini acmaya basladi. Ust kat merdivenlerini ayiran salondaki kapi gordugu zulme daha fazla dayanamadi mesela. Yalama oldu resmen alet, o kadar kolay aciyor ki. Biz nooluyor diyene kadar kapiyi acmis, merdivenlerin de yarisini cikmis oluyor, duurr diye pesinden kosunca da pek egleniyor. Velcro falan mi taksam kapiya diye dusunuyorum. Ust katta bizim odanin girisindeki kapi da nasibini aldi ayni sekilde. Normalde kapiyi biraz yukari kaldirip oyle acmak gerekiyor ama bu ittire ittire zorla aciyor kapiyi. Kosup dururken carpacak diye kapiyi gunduzleri hep acik kalacak sekilde bagladik arkaya haftasonu. Gordugu anda geldi, kapiyi cektigi gibi ipi kopartti. Sonra dondu bana gayet ciddi aynen soyle dedi (bir el de havada): “Bak nooldu anne. Sakin buvaya takma bi daa” :) Oyle ya o ipi oraya takmasam kopartmak zorunda kalmayacakti o yuzden suclu benim. Yenilgiyi kabul edip kapiyi soktuk, herkes rahat artik.

Herseye bir lafi var artik kedenin. Gecenlerde Selin geldi, oynuyorlar. Bir suru seyi yigdilar odanin muhtelif koselerine, sonra Lara yerde oturmus puzzle yaparken Selin kostu biraz onlarin arasinda. Dondu Seline: “Ovda kosma dusevsin” dedi. Ben bir kahkaha attim tabi. Dondu bana siritti, yine Seline dondu “Dikkat et, kafani vuvuvsan aglavsin” Cok dikkat ediyor ya kendisi (!!!) arkadaslarini uyariyor bir de. Demek ki duvara mi diyoruz acep derken bizi duyuyormus aslinda ama kaale almiyormus. Eh herseyi ayni anda beklememek lazim di mi ama :)

Yine yeni yeniden kar yagdi. Daha bir oncekinden kalanlarin cogu yeni erimisti. Bu seferki digerinden de kotuydu, otobusler bile calismadi. Tam da Tolganin geldigi haftaya denk geldi bu kotu hava. Zaten 4 gunlugune gelmisti, once karla karisik yagmur sonra kar. Bir ilk geldigi gun yerler kuruydu. Lara hala pek hoslanmiyor kardan. Cikip biraz yuruduk kar ustunde, ayak izini birakirken eglendi ama karin cok oldugu yerlerde batip cikamamak, dusup zor kalkmak pek hosuna gitmedi. Bu kis cok uzun surmus gibi geliyor bana, bayildim artik. Cimler yesillensin, cicekler acsin artik. Kede yerde karlarin arasindan gorunen sararmis cim kalintilarini ‘aa saman gelmis’ diye yoluyor:)

Iya (inek) sut yapiyor bilmeyenler ogrensin:) Bu ara her gordugu inek resminde ‘bu iya sut yapiyov’ diye bilgilendiriyor bizi. Birinde inegin memelerini gosterip bak burdan sut sagiliyor demistim. Simdi her resimde inegin memesini ariyor, bulunca pek mutlu gosteriyor. Sonra emzigini sikip (emzige de meme dedigi icin herhalde) ‘buna benziyov’ diyor.

Emzigi bir donem sadece geceleri ve gunduz uykusu sirasinda arar olmustu. Sonra iliskilerini yeniden gozden gecirmeye karar verip ask tazelediler, ayirabilene askolsun simdi. Yatmaya 3 emzikle gidiyor ve gece de ara ara onlari ariyor el yordami yatakta, bulamazsa uyanip ariyor, yine bulamazsa beni uyandirip emzik bulduruyor. Agzinda emzik varken konusuyor, sarki soyluyor hatta hapsuruyor, cikarma geregi hissetmiyor hic. Emzik de yerinden memnun herhal, dustugunu gormedim. Asklarina engel olmuyoruz henuz. Ozellikle disarida eline gecen kendince degisik seyleri agzina sokmaya pek merakli oldugu icin o durumlarda emzik en buyuk yardimcim oluyor. Agzinda emzik varken ivir zivir sokamiyor haliyle:)

Kededen secmeler:

- saklanci (saklambac) oynayalim

- kazan delii (kazandibi) istiyom