Pazartesi, Mart 26, 2007

Tatil Notlari


Tatil gene goz acip kapayincaya kadar bitti ve kurkcu dukkanimiza geri donduk. Bu bizim ilk gemi tatilimizdi. Eda-Murat, Elif-Simon ciftleri ile beraber ciktik bu tatile ve arkadaslarla gecirilen tatilin daha guzel oldugu bir kez daha kanitlanmis oldu. Cok eglendik. Gemi Norwegian Jewel, kalkis noktasi Miami, sure 7 gun, ugranacak adalar Puerto Rico, Antigua, St. Thomas ve Great Stirrup Key. Edalar ve biz balkonlu kamaralari tercih etmistik, rezervasyonu beraber yaptirdigimiz icin kamaralarimiz yan yanaydi. Gemide 2400 yolcu, 1100 de murettebat vardi. Onceden gemiye disaridan icki sokamayacagimiz konusunda uyarilmistik. Ne yapacaklar bavullari mi actiracaklar diye dalga geciyordum ki Murat tum cantalarin x-rayden gecirildigini soyledi. Icki cikarsa alip son gece geri veriyorlarmis. Oyleymis hakkaten, durdugumuz yerlerde de gemiye her binisimizde tum cantalar x-rayden gecirildi, sapkalara kadar cikarip baktilar hatta.

Ilk gunu denizde gecirdik. Bizimkiler sorumlu tatilciler olarak gym'e bile gittiler, benim disimda fire verilmedi:)) Disarisi dururken kendimi kapali yerlere kapatmayacagim yonunde bir savunmam vardi ama disarisi da cok ruzgarli, hava kapali, soguk denebilecek serinlikte ve hatta yagmurlu olunca disari da cikmadim, savunma bi ise yaramadi.

Gemide biri acik bufe olmak uzere 3-4 ana restaurant, 4-5 tane de ozel restaurant vardi. Ana restaurantlardaki yemekler fiyata dahildi ama ozel olanlarinda kisi basi $15-$20 odemek gerekiyordu, rezervasyon yaptirmayi basarabilirseniz tabi:) Hibachi-style Teppenyaki'ye rezervasyon yaptiracagiz diye gobegimiz catladi, ancak sondan bir onceki gun o da resmen torpille yaptirabildik. Rezervasyonlar sabah 8de basliyor, biz bir sabah erken kalktik yihuu diyerek 8.30da gittigimizde gunun rezervasyonlari dolmustu bile. Olmaz ki canim, daha ne kadar erken kalkilabilir bir rezervasyon icin. Gemide calisan birkac Turk varmis, biz yolculuk boyunca 3'uyle tanistik. Onlardan biri geminin yiyecek ve icecek muduruydu. Tanistigimiz sirada yemekteydik ve kendisi cok buyuk bir incelik gosterip masamiza 2 sise sarap gonderdi. Mustafa bey'e burdan tekrar tesekkur ediyoruz. Rezervasyon torpilimiz de tam o sirada orda bulunmakta olan kendisidir, bunun icin de bir tesekkur borcluyuz. Bu arada ogrendik ki en cok Turk calisan Royal Caribbean gemilerindeymis.

Ilk gunumuz biraz yagmurlu ve serin gecti dedigim gibi ama asagi indikce hava da isinmaya basladi. Ertesi gun San Juan'a indigimizde hava gayet iyiydi. Ilk duragimiz San Juan, Puerto Rico. San Juan eski ve yeni San Juan olarak ikiye ayriliyor. Biz eski sehri gezmeye karar verdik orda bulundugumuz 6 saat icinde. Puerto Rico 1952'den beri Amerika'ya bagli. Bacardi fabrikalariyla da unlu. Eski San Juan'da 16. ve 17. yuzyildan kalma Ispanyol binalari var. Bir de methini pek duydugumuz yagmur ormani vardi ama o da 4-5 saat isteyen basli basina bir etkinlik oldugundan gidemedik. Haritaya baktigimizda pek de buyuk bir alan gibi gorunmuyordu, biz burayi bitirir plaja bile gideriz diyorduk (tabi tabi). Her kosede fotograf cekmek icin oyalanip ustune bir de yemek ve alisverise dalinca yarisini bile gezdigimizden emin degilim.

San Juan korfezinin ve sehrin korunmasi icin 16. yuzyilda Ispanyollar tarafindan yapilan El Morro kalesine gittik. Kalenin yeri cok guzeldi gercekten. Obur ucta daha kucuk bir kale daha varmis ama ona gitmeye vaktimiz kalmadi, adini da hatirlamiyorum. Yol ustunde gordugumuz bir katedrali gezdik. Katedral kucuk, sade ve bembeyaz boyasiyal cok ic aciciydi. Eski San Juan'da sokaklar genelde dar ve arnavut kaldirimli. Kucuk balkonlu, cogunlugu 2 katli olan evlerse rengarenk boyali.

Acikinca kendimize yerel yemekleri tadabilecegimiz bir yer aramaya basladik. Sirketteki Puerto Rico'lu bir arkadasim pasteles'i tavsiye etmisti. Hic birimiz daha once yememis olunca pasteles yapan yer bulana kadar dolandik. Pasteles Hamuru genelde yesil muz, bir cesit muz olan plantain, Turkcesini kulkas koku olarak buldugum neye benzedigi konusunda hicbir fiktimin olmadigi taro ve balkabaginda olusuyormus. Bunlar pure haline getirilip etli olacaksa arasina et konduktan sonra muz yapraklarina sarilip kaynar suda uzun sure (sirketteki Puerto Ricolu arkadasim 1.5 saat dedi) pisirilirmis. Cok lezzetli oluyor, cok begendim. Ozellikle noel zamani cokca yapilan yoresel bir yemekmis.

Ikinci adamiz Antigua'ydi. Bana biraz Jamaica'yi animsatti ama Jamaica cok daha yesil. Bu ada da cok fakir gorunuyor. Orda hemen bir taksiye atlayip onceden ayarladigimiz resorta gittik. Gunubirlik giris ucretini odedikten sonra resortun tum olanaklarindan yararlanabiliyorsunuz. Kucuk olsa da guzel bir plaji ve denizi vardi. Guneslendik, yuzduk, yedik ictik, aksama kadar yattik orda analaycaginiz:)

Ertesi gunku duragimiz St. Thomas'di. Yarim gunluk tekne ve snorkel turu ayarlamistik gitmeden once, gemi limana yanastiginda teknemiz de bizi bekliyordu. Hava guzel, deniz sakin ve onceki 1-2 tekne gezimde de problem olmamis eh daha ne olsun diyip tutma ilaci almadim. Tutma ilaci alinca acaip uykum geliyor, zar zor uyumamayi basarsam da serseme donuyorum. Sen misin almayan. Tekne yolda iyice sallamaya basladi ve ben sefil oldum. Snorkel yapacagimiz yere gittimizde de snorkel falan gormuyordu gozum. Cikilacak bir kara olsa cevrede direk oraya cikacaktim ama yoktu. Soguk su iyi gelir dediler snorkelimi takip attim ben de kendimi asagi. Bir sure iyi geldi cidden de. Ama suyun sicakligina alisinca ben burdayim bir yere gitmedim sinyallerini gondermeye basladi yine midem. Batik bir tekne vardi, onun kalintilarini izlemek ilgincti ama balik ya da deniz florasi yonunden cok da zengin bir snorkel olmadi. Donus yolunu da Adilin kucaginda yatarak, rezil olmamak icin dualar ederek, gelmedik mi daha diye diye bitirdim. Karaya adim atar atmaz ne mide bulantisi kaldi ne birsey. Sen sakrak sakimaya basladim gene.

Kalan zamanda adayi gezdik. Alisveris icin dogru yerin St. Thomas oldugunu soylemislerdi, ama alisveris yapmaya pek vakit kalmadi. Baktigimiz sokak pazarinda ilginc seyler goremedik. Sonra bir sokak bulduk, 50 dukkan varsa 40i mucevher satiyordu, mucevher cok ucuzmus orda ama gel gor ki hic aram yoktur takiyla falan, degerlendiremedik:) Sonunda gene kostura kostura her adada oldugu gibi gemide olmamiz gereken saati gecirerek ve ama daha icki alacaktik diye soylenerek gemiye gittik. St. Thomas'i cok sevdik biz.

Son duragimiz Bahamalarda kucuk bir adaydi, Great Stirrup Key. Hakkaten kucuk bir ada ama, bir saatte cevresini rahatca yuruyebilirsiniz, o kadar bile surmeyebilir. Norwegian adanin bir kismini satin almis (bize oyle dedier en azindan) ve dogu karayipler tarafinda cruise yapan gemilerinin hepsi buraya ugruyor. Insan biraz ilgi gosterilmis olmasini bekliyor yani. Gelin gorun ki son derece hayal kirikligi bir yer. Cok cirkin bir kere, cevredeki cali cirpiyi yesillikten saymiyorum. Kosede bir yerde barbeku yapiyorlardi. Sezlong, semsiye gibi seylerin hepsi paraliymis. Ben bir onceki gece geminin hizli gitmesinin ve bolca sallamasinin etkisiyle yine yerlerde surunen midemi toparlayip adaya cikabildigimde hepsi alinmisti zaten. Snorkel bile paraliydi, ben kaldigim hicbir otelde snorkelin parayla kiralandigini gormemistim, yuh diyorum baska da birsey demiyorum.

Gemimiz 13 katliydi. Surekli acik bir casino, saga sola serpilmis barlar, spa, gym, oyun odasi, kutuphane, restaurantlar, 1-2 dukkan, gosteri salonu ve diskosu vardi. Her aksam bir gosteri vardi, gayet siradan gosterilerdi bizce. Bir tek sondan bir onceki aksam Cirque Bijou diye bir sirk vardi, o cok guzeldi iste. 13. kattaki terasta iki havuz vardi, havuzlar cok kucuktu, gemi havuzlari anca bu kadar oluyor sanirim. Yuzmek icin degil de serinlemek icin sadece. Gemiye icki sokmak yasakti basta da belirttigim gibi. Ama bu bize engel olabildi mi, tabi ki hayir:) Iki gun ustuste toplamda 5 sise icki kacirdik iceri, yemek onceleri ve sonralari uzuun ve cok keyifli bol muhabbetli balkon sefalari yapildi onlarla.

Sonuc olarak bayagi eglendik, cabuk gecti gunler ama gemi tatili pek bize gore degil. Biz sadece Adille ikimiz gitsek sikilirmisiz, ona karar verdik. Sadece gemide gecirdigimiz gunlerde kapana kisilmis hissi oluyor biraz. Yapacak fazla sey yok. Yolcularin yaridan cogu yasli, oyle olunca bingo gibi aktiviteler oluyor gun boyu. Kalabalik. Veee hic beklemezdim o buyuk gemilerden ama salliyorlar, bazen yalpalayarak yurumenize yol acacak kadar hissediliyorlar ve benim gibi araba, deniz tutan biriyseniz tabi ki tutuyor, sefil oluyorsunuz. Bir de, indiginiz yerlerden pek birsey anlamiyorsunuz. Hadi bizimkiler adaydi, ana amac da denizle butun olmakti ama yine de cok kisitli zamaniniz olunca bir yerde, ozellikle de ilk kez gittiginiz bir yerde, ne yapacaginizi sasiriyorsunuz: denize mi gidelim, adayi mi gezelim, alisveris mi yapalim...Hele de gemiyle Avrupa turlari cok anlamsiz gozuktu gozume birden. O kadar yogun gorulecek seylerin oldugu sehirlerde hangisini secip gezebilirsiniz ki cidden.

Eve geldigimizde bavullarimizdan birinin acilmis oldugunu gorduk. Kilit kirilmis ve alinmis. Bavulun icinde Transportation Security Administration'dan bir yazi vardi. Bavulumuz icinin acilmasi icin rastgele secilen sansli bavullardan biri olmus. Bavulu kitlemenin yasak oldugunu soyledi ertesi gun bunu anlattigim patronum. Kotu tecrubelerimiz var bizim bu konuda. Amerika'da hic basimiza gelmedi ama Adil Arabistan'dan Turkiye'ye donerken, kitlemeyin yasak uyarilarina kulak vererek bavulunu kitlememis ve bunun sonucu bavuldaki birkac sise parfumun calinmasi olmustu. Ondan beridir mutlaka kitliyoruz biz bavullarimizi. Cok bakmak istiyorlarsa buyursunlar kirsinlar kilidi, bir itirazim yok.

7 yorum:

JTB (JourneyToBlue) dedi ki...

oh be, sonunda yazabildin sekerim.. merak icindeydim:) cok guzel gorundu bu gezi. hep istedigimiz bir sey bizim de.. ama tabi ben acikcasi Cruise gezisi yerine, bizim kiyilarimizda bir Mavi yolculuk hayalindeyim. bu yil insallah gerceklesecek.. mide bulantilarin da hos olmamis:)) mi desem acaba:))
canim benim, harika gunler diliyorum.. ne iyi ettiniz..

Zeren İŞSEVENLER dedi ki...

Valla hergün baktık baktık bir numara yok, sonunda yazabildiniz bişeyler:)

Ya ben hala evin iç-dış resimlerini bekliyorum ama....

sevgiler
issevenler

Selim Karakaya dedi ki...

bezencim, öyle anlatmissin ki, son paragraflara gelene kadar dayanilmaz bir gemi yolculuğu istegi olustu icimde, ama son anlattiklarin da hemen vazgecirmeye yetti:)
(ho$, turkiye'de ozel sektorde hangi isyerinden o kadar uzun bir tatil izni alinabilir, o ayri)
dilayra dogru yolu gostermis ama, anlasilan bu yaz cok kisi mavi tura cikacak, sizi de bekleriz:)
sevgiler...

Alev dedi ki...

Sevgili Bezen

Gemi yolculugunu hep merak ederdim. Televizyonlarda reklamlari cok guzel gorunuyordu ama suphelerimde yok degildi. Yazin sayesinde gemi yolculugunun benim tarzim olmadigini anladim. Kisitli zamanlardan ve bir yere kisilip kalmis hissinden hic hoslanmiyorum bende. YAzini buyuk bir zevkle okudum. Aslinda birazcikda kiskanmadim degil o plaj goruntulerini gorunce. Yazimi ozledim nedir :)

Adsız dedi ki...

GEMI YOLCULUGUNU BENDE MERAK EDIYORUM GUNLUK YAT TURLARI DISINDA HIC ACILMADIM DENIZE AMA BU SENE MARMARIS-GOCEK ARASI MAVI YOLCULUGA CIKMAK ISTIYORUM.
YAZINIZI KEYIFLE OKUDUM NE IYI YAPMISSINIZ ...

Bezen Hindistan dedi ki...

mavi yolculuk bizim de hep istedigimiz birseydi ama koca gemide bile deniz tuttuktan sonra kucucuk teknede bir hafta dayanabilir miyim pek emin degilim artik. umarim yapabilirsiniz dilaracim, belki sen yeniden ikna edersin beni mavi tur anilarinla:))

kuzencim ben tamamen unuttum o fotolari. bu haftasonu taze taze cekip yollayacagim soz.

uzun tatil dedigin 1 hafta be selimcim, ama haklisin o bile kavga dovus aliniyor orda. gidecek misin sen de mavi tura?

alevcim benim de burda en cok aradigim sey oyle plajlar, hadi plajini da gectim sakin dalgasiz deniz. asagidaki adalarda var ama ve cok da yakinlar aslinda ucakla. tatil dusunuyorsaniz kesinlikle tavsiye ederim adalarin herhangi birini.

sevgili yesim umarim gerceklesir mavi tur dilegin bu yaz.

Elif dedi ki...

Bezen Hindistan.. Adin soyadin ilginc ve bir o kadar da guzel bence. Cok hosuma gitti iyi gunlerde kullan:)