New York'da Turk film festivali basladi gecen Cuma. Festivalin ilk filmi Cem Yilmaz'in Hokkabaz'iydi. Son ana kadar durup ogleden sonra bilet almaya kalkinca online satislar bitmisti tabi. Giseden alabilecegimi soylediler ama simdi aksam cik git bir de bilet kalmamissa oraya kadar bos yere gittigimle kalacaktim. Gilda organizasyonda gorevli, bana bir bilet ayirtip hemen cozdu bu isi sagolsun. Salon bekledigim gibi agzina kadar dolu cikmadi ama, gisede hala bilet satiyorlardi ben gittigimde. Filmi begendim, hosuma gitti. GORA gibi gozumuze gozumuze sokulmamasinin bunda etkisi ne kadardir acaba. O filmde soyle guleceksiniz boyle bayilacaksiniz diye oyle reklam yapilmisti ki beklentilerim tavana vurdugundan hic begenmemistim o filmi. Bu daha sicak bir filmdi.
Cumartesi aksami Mathieu ve Kara'lardaki partiye davetliydik. Brooklyn'de oturuyorlar. Yolu bizden cok daha iyi bilen Murat ve Eda ile beraber gittik. Iki katli, cok sevimli bir evleri var. Arka tarafta bayagi genis bir bahce var. Gunduz hava serin oldugu icin bahcede usur muyuz acaba diye endiseleniyorduk ama arka tarafta, buyuk agaclarin korumasi altinda kalan bahcede hic ruzgar yoktu, tum geceyi disarida gayet rahat gecirdik. Mathieu'un olaganustu bir ahci oldugundan bahsetmistim daha once. Gayet actik tabi onlara ulastigimizda. Her zamanki gibi superdi hazirladiklari. Cigerci onu kedileri gibi pek ayrilmadim masanin basindan gece boyunca. Bir ara tam Mathieu firindan yeni cikmis french pie'i masaya koyacakken Kara ile carpistilar ve guzelim pie yerle butunlesti. Arkasindan yas tuttuk resmen. Bu isten tek karli cikan firsati aninda degerlendiren kopekleri Fresco oldu. Ertesi sabah hala aaahh ahh nasil gitti guzelim pay diye soyleniyorduk. Cok yedik, cok gulduk, herkes cok icti ben baktim...
Pazar gunu hastanedeki egitimin ikinci kismi vardi. Sabah erkenden dustuk gene yollara. Yolda giderken kendimizce prova yapip bayagi eglendik. Konu mankeni olarak benim olaya gerceklik katmak adina arada bagirmam gerekiyordu, unuttukca Adil tarafindan durtuklenerek gorevimi yerine getirdim:)) Bu seferki egitim daha doyurucu oldu. Hastanede bulusuldu bu sefer, once dogum kati gezildi. Muze gezen turist kafilesine benzettim kendimizi oyle eller arkada sallana sallana o oda senin bu oda benim gezinirken. Sonrasinda tekrar sinifa gectik. Onumuze kucuk birer kuvet, birer maket bebek, 1-2 giysi konuldu. Maketleri giydirdik, soyduk, yikadik, kuruladik, nasil tutulmalari gerektigini gorduk, nasil emzirilmeleri gerektigini konustuk vs. Gene gecen haftaki gibi erken cikariz diye ogle yemegini pas gecmis, yanimizdaki kuruyemislerden atistirmistik. Bu sefer daha uzun surunce ciktigimizda bayagi actik. Eda ve Murat'ida arayip kendimizi Enginar'a attik. Bu sefer degisiklik yapip kebap yerine sulu yemek sectik, cok guzel geldi.
Icini yaptirmak istedigimiz iki dolabimiz var. Gecen ay bir firmadan fiyat almistik. Karar vermeden once bir yerden daha fiyat alsak diye bakiniyorduk. Home Depot'un da boyle bir hizmeti oldugunu duyunca onlari cagirdik. Adamlardan randevu almak zor is yalniz, 3 hafta falan bekledik gun verecekler diye. Dun onlar gelecekti bana da bahane oldu izin aldim. Sabah kalktigimizda sokak cok kalabalikti, film seti kuruluyormus gibi bir hal vardi tam karsimizdaki evin onunde. Nooluyor yaw derken ogrendik ki karsimizdaki evde Law & Order dizisi icin cekim yapilacakmis o gun. Ogleden sonraya kadr bayagi hareketliydi sokak.
2 yorum:
Ne güzel olmuşsun sen maaşallah :)))
@Bezen and Adil...
Tebrik ediyorum...İnanamıyorumzamanın ne çabuk geçtiğine... Daha dün miğde bulantıları varken bugün o muhteşem güne geri sayım başlamış bile...
Eee...banada doğumda size iyi eğlenceler demek kalıyor...
Sevgiler,
Arzu
Yorum Gönder