Cuma, Temmuz 23, 2010

Ceee

Icimiz disimiz nem oldu. Bugun biraz fena degildi gerci (yagmur yagiyor su anda) ama genel olarak pek nemli. Disarida terlemeden oturulabilecek gun sayisi pek fazla olmadi ne yazik ki Haziran ve Temmuzda. Agustostan daha az nemli bir performans rica ediyorum.

Ben yine koptum yazi yazma olayindan. Kede aldi basini gidiyor, daha sik not tutmak gerekiyor gundemden kopmamak icin ama artik boyle boluk porcuk okur kendini napiim.

Bu postu gecen hafta yazsaydim adini gamli baykus koyacaktim. Kede hasta oldu 2-3 hafta once. Yaz gribi. O ara iyice dustu bana. Tuvalette bile kucagimda oturuyordu diyeyim siz anlayin olayin boyutunu. Hastalik kismi bir haftada gecti ama etkisi birkac hafta surdu valla. Daimi gamli baykus modundaydi hatun. Herseye bozulunabilir mi, evet oluyormus. Sabahlari da oyle uyandigini soyluyordu Adil, dudaklar buzuk, kaslar catik bir halde. Hatta bir sabah ben henuz kalkmamisken uyandi, hani cok duskun ya bana, gorunce sevinir diye tum sirinligimle gunaydin dedim kendisine. Artik kendimi ne zannettiysem. Soyle bir bakip suratini asip totosunu donmesi bir oldu. Yuzume bakmadi. Uzuun bir surenin sonunda pas verdiginde surati her soyledigimden alinmak icin programlanmis olarak asikti gene.

Donemsel herhal (yani umuyor ben), biraz daha alingan. Super pazarlik ediyor yalniz. Parktan eve donulecek mesela, dakika pazarligi, yemek yenecek, kasik pazarligi, uyunacak, saat pazarligi...Ne soyledigimizi de kulagimizin cok iyi duymasi gerekiyor, kaydedilip aleyhimize kullaniliyor sonra. Ve fakat bir kibarlasiyor ki bir sey isteyecegi zaman, ses inceliyor falan, gel de hayir de.

Bir de inat ki oyle boyle degil. Acaip de gururlu. Bize kizdiginda mesela, agliyor aglamiyor neyse artik, oyle duruyor bir kosede goz goze gelmeden. Biraz zaman gecince kucagimiza almamizi istiyor. Ama hadi gel diyince asla gelmiyor. 'Sen al' diyor. Kendisi gelmemis oluyor yani. Ben yenilmedim muttefiklerim yenildigi icin yenik sayildim hali diyoruz biz buna:) Burnu dusse almayacak hatun.

Yemek konusunda 'allah okuldan razi olsun' diyebiliyorum sadece. Sebzeyi bir tek orada, o da pure halinde, yiyor. Yemek yemeyen cocuklar icin onerileri okuyorum bazen, gulesim geliyor. Sebzeyi, eti yemiyorsa corbasina koyun, makarnasina serpin, borek yapin falan gibi onerilere Lara sozkonusu olunca gulebiliyorum ancak. Makarna ve pilava birsey koymak dusunulemez bile. Iki farkli pirinci karistirip pilav yaptim birinde, begenmedigi pirinc turunu ayiklatmaya kalkti bana, yemedi o pilavi. Makarna ve pilavin pisecegi su cok onemli oldu o yuzden.

Tuvalet egitimine giris falan yok henuz. Bezine laf soyletmiyor. Hatta biz bez takmadigimiz icin uzuluyor bize. Oyle rahatsiz da olmuyor cis, kaka yapinca. Hadi degiselilm diyince ya 'daha bitmedi' ya da 'bivaz sova (biraz sonra)' diyor, o biraz sonra hic gelmiyor:) Hiiic umrumda degil, acelem yok.

Ettigi laflar cok sasirtiyor bizi bazen. Haftasonu yemekte kalabalik olacaktik. Masayi hazirlarken Laranin yanina kim otursun diye konusuyorduk Larayla. Maksat muhabbet olsun hani. O mu otursun bu mu otursun derken 'Istevsen soyle yapalim...layanin yanina baba otuvsun' dedi. Istersen soyle yapalim dedi ya bana pek eglendim. Kendine aya diyordu artik laya diyebiliyor. Yolda giderken de stop isaretlerine geldigimizde bazen 'stop signde duvmak lazim anne gecmek olmaz' diyor kafasini iki yana sallayip:)

Sunlari sunlari yazayim dedigim seyler vardi, hicbirini hatirlamiyorum su anda. Simdilik bu kadar olsun o hal.

Hiç yorum yok: