Pazartesi, Temmuz 26, 2010

Plaj Zamani

Sicagi sicagina yazayim da bu da daha onceki pek cok aktivite gibi gume gitmesin. Haftasonu 250+ mil (400+ km) yol yapmisiz toplamda. Laraanim ilk ciddi plaj cikarmasini yapti cumartesi gunu. Gecen yil gittigimzde sezon bitmisti, hava serindi, anca kumda oynayabilmisti biraz. Asagi da gitsek yukari da gitsek plajlar bize ortalama ayni uzaklikta. Ortalama 1.5 saat. Ama yola cikilacak saatleri dikkatli secmek gerekiyor, tam donusun yogun oldugu saatte sonmeye kalkarsan 3 saat surebiliyor yol, surmuslugu de vardir.

Kabilece Connecticut'daki Compo Plajina gittik. Aksamustu gitmeye karar verince cok da trafik yoktu sansimiza, 1.5 saatte gidiverdik. Buradaki plajlarda oyle semsiye falan yok cunku, ya sabah erken saatte ya ogleden sonra gec saatte gitmek gerekiyor. Bazi plajlarda kiralayabiliyorsun ama hepsinde degil. Ciddi plajcilar kendi semsiyeleriyle geliyorlar zaten. CT'de plajlarin cogu ozelmis ve disaridan fazla gelen olmasini da istemedikleri icin bazilari sehir disindan gelenleri otoparka park ettirmiyormus mesela. Park edecek baska yer de pek olmayinca civarda o sehirde oturmuyorsan o plaja gidemiyorsun haliyle. Burasi oyle degildi, bunlar izin veriyor ama park ucretini yuksek tutmuslar, araba basi $40.

Cocuk parkinin tam onundeki alana yayildik, cocuklar pek bayildi bu ise. Plaj fena degildi ama tam denizin onu tamamen midye vs ve ufak taslarla doludu, denize ilk giris de oyle. O pek hos olmadi tabi, insanin ayagi aciyor. Kedenin su ayakkabilari da zirt pirt acilip cocugun ayagindan cikip hem onu hem beni deli ettiler. Yedek su ayakkabisini yanima almadigima pek hayiflandim. Su ilk giriste biraz derinlesiyor gibi oluyor ama hemen sonrasinda ayak bileginin biraz ustunde ve kumlu uzun bir alan var. Kedeyi kucakta oraya goturduk, o kisimda cok eglendi. Yaninda en yakin arkadasi Selin de olunca bi suda bi kumda bi parkta bayagi oynadilar. Dondurma luplettiler. Deliriyor dondurma icin. Sebze meyve pek yemiyor ya, hemen tabi olasi tarifleri kafamdan gecirmeye basliyorum. Avokadolu dondurma nasil olur acep falan gibi:)

Evden cikmadan cantalari kontrol etmistim eksik birsey kalmasin diye ama birsey unuttugum hissini de atamamistim ustumden. Plaja ayak basinca neyi unuttugumu hatirladim: fotograf makinasi:) Plaj fotosu yok kedenin arkadaslarin telefonla cektigi 1-2 foto haricinde. Telefon fotosu da birseye benzemiyor be mirim.

Havanin ufaktan kararmaya baslayinca dusunu almis, giyinmis gruplar gozukmeye basladilar. Ufaktan kucuk masalar acildi, ickiler yemekler cikti ortaya. Bu plajda icilebiliyormus. Bizimkilerden onceden buraya gelenler de biliyormus bunu, hoop saraplar cikti cantadan. Soforler bir kenara ayrildi grubun kalani artik iyice belirginlesen dolunaya karsi hupletti saraplari. Pek guzel oluyormus efem. Biz tabi mayolu ve kumluyduk giyinmis gelmis diger gruplarin yaninda:)

Donus yoluna ciktigimizda Laranin uyku saati haydi haydi gecmisti ama pek direndi gitmemek icin. Arabaya binip de totosu yer gorunce farketti sanirim ne kadar yoruldugunu, agzini acacak mecali kalmamisti. Sizdi gitti biraz sonra zaten.

Ertesi sabah yeni ev alan arkadaslarimiza kahvaltiya gidecektik. Memleket genis olunca mesafeler de bir hayli oluyor. Nerdeyse 1.5 saat surdu yol. Pek bi acikmistik vardigimizda. Ev nerdeyse ormanin icinde, pek sakin ve evlerin cok da dip dibe olmadiklari bir kasabada. Bayagi buyuk bir bahceleri var. Yazin tabi orman yolu ve agaclarin arasinda olmak pek hos da bunun kisi nasil olur bilemiyorum. Geyigi dondu tabi bolca.

Cooook sicakti yine. Veranda da kanopi vardi ama yine de bayildik otururken. Sonra birden hava kapandi ve yagmur basladi da ortalik azicik kendine geldi. Bahcede bir de yuzme havuzu vardi. Ama henuz temizlik islemi tamamlanmadigi icin yuzulemiyordu. Lara gitti geldi havuza bakti, girmek istedi. Temizligin henuz bitmedigini soyleyince bahcedeki minibarin ustune oturdu ve temizligin bitmesini orada bekleyecegini beyan etti. Birkac gun surecegini ogrenmek kararini etkilemedi. Simdi ben bu cocugu sitedeki havuza gitmeye ikna edebilmek icin 50 takla atiyorum desem kim inanir.

Yine ogle uykusu saatini oldukca asmis olarak donus yoluna dustuk. Kede hic gitmek istemedi, havuzu beklemedigimiz icin oldukca bozularak arabaya aglayarak bindi. 'Yavin neveye gidicez?' diye sormayi da ihmal etmedi:) Yarin maalesef is ve okul gunu oldugunu soyledik. Maalesef demiyoruz tabi ona:)
PS: Fotonun konumuzla hicbir alakasi yoktur, orasi bos kalmasin diye konmustur.

Cuma, Temmuz 23, 2010

Ceee

Icimiz disimiz nem oldu. Bugun biraz fena degildi gerci (yagmur yagiyor su anda) ama genel olarak pek nemli. Disarida terlemeden oturulabilecek gun sayisi pek fazla olmadi ne yazik ki Haziran ve Temmuzda. Agustostan daha az nemli bir performans rica ediyorum.

Ben yine koptum yazi yazma olayindan. Kede aldi basini gidiyor, daha sik not tutmak gerekiyor gundemden kopmamak icin ama artik boyle boluk porcuk okur kendini napiim.

Bu postu gecen hafta yazsaydim adini gamli baykus koyacaktim. Kede hasta oldu 2-3 hafta once. Yaz gribi. O ara iyice dustu bana. Tuvalette bile kucagimda oturuyordu diyeyim siz anlayin olayin boyutunu. Hastalik kismi bir haftada gecti ama etkisi birkac hafta surdu valla. Daimi gamli baykus modundaydi hatun. Herseye bozulunabilir mi, evet oluyormus. Sabahlari da oyle uyandigini soyluyordu Adil, dudaklar buzuk, kaslar catik bir halde. Hatta bir sabah ben henuz kalkmamisken uyandi, hani cok duskun ya bana, gorunce sevinir diye tum sirinligimle gunaydin dedim kendisine. Artik kendimi ne zannettiysem. Soyle bir bakip suratini asip totosunu donmesi bir oldu. Yuzume bakmadi. Uzuun bir surenin sonunda pas verdiginde surati her soyledigimden alinmak icin programlanmis olarak asikti gene.

Donemsel herhal (yani umuyor ben), biraz daha alingan. Super pazarlik ediyor yalniz. Parktan eve donulecek mesela, dakika pazarligi, yemek yenecek, kasik pazarligi, uyunacak, saat pazarligi...Ne soyledigimizi de kulagimizin cok iyi duymasi gerekiyor, kaydedilip aleyhimize kullaniliyor sonra. Ve fakat bir kibarlasiyor ki bir sey isteyecegi zaman, ses inceliyor falan, gel de hayir de.

Bir de inat ki oyle boyle degil. Acaip de gururlu. Bize kizdiginda mesela, agliyor aglamiyor neyse artik, oyle duruyor bir kosede goz goze gelmeden. Biraz zaman gecince kucagimiza almamizi istiyor. Ama hadi gel diyince asla gelmiyor. 'Sen al' diyor. Kendisi gelmemis oluyor yani. Ben yenilmedim muttefiklerim yenildigi icin yenik sayildim hali diyoruz biz buna:) Burnu dusse almayacak hatun.

Yemek konusunda 'allah okuldan razi olsun' diyebiliyorum sadece. Sebzeyi bir tek orada, o da pure halinde, yiyor. Yemek yemeyen cocuklar icin onerileri okuyorum bazen, gulesim geliyor. Sebzeyi, eti yemiyorsa corbasina koyun, makarnasina serpin, borek yapin falan gibi onerilere Lara sozkonusu olunca gulebiliyorum ancak. Makarna ve pilava birsey koymak dusunulemez bile. Iki farkli pirinci karistirip pilav yaptim birinde, begenmedigi pirinc turunu ayiklatmaya kalkti bana, yemedi o pilavi. Makarna ve pilavin pisecegi su cok onemli oldu o yuzden.

Tuvalet egitimine giris falan yok henuz. Bezine laf soyletmiyor. Hatta biz bez takmadigimiz icin uzuluyor bize. Oyle rahatsiz da olmuyor cis, kaka yapinca. Hadi degiselilm diyince ya 'daha bitmedi' ya da 'bivaz sova (biraz sonra)' diyor, o biraz sonra hic gelmiyor:) Hiiic umrumda degil, acelem yok.

Ettigi laflar cok sasirtiyor bizi bazen. Haftasonu yemekte kalabalik olacaktik. Masayi hazirlarken Laranin yanina kim otursun diye konusuyorduk Larayla. Maksat muhabbet olsun hani. O mu otursun bu mu otursun derken 'Istevsen soyle yapalim...layanin yanina baba otuvsun' dedi. Istersen soyle yapalim dedi ya bana pek eglendim. Kendine aya diyordu artik laya diyebiliyor. Yolda giderken de stop isaretlerine geldigimizde bazen 'stop signde duvmak lazim anne gecmek olmaz' diyor kafasini iki yana sallayip:)

Sunlari sunlari yazayim dedigim seyler vardi, hicbirini hatirlamiyorum su anda. Simdilik bu kadar olsun o hal.