Perşembe, Ocak 27, 2011

Yine Kar Yine Kar Yine...

Yine kar yagdi dun gece. Bi 37 cm'cik daha birakiverdi. Aralik sonundan beri 3. buyuk kar yagisi bu. Bugun aydonumuydu iste, daha ilk kardan erimeyen ve sonradan gelen ufak karciklarla desteklenen kar yigininin ustune bi 37 cm daha ekleyerek kutlamis olduk. Garaj aralarina yigilan karlar adam boyu oldu nerdeyse. Ama az ama cok herrr hafta en az bir kere kar yagiyor. Kasirgalara isim veriyorlar ya ben de bu karlara isim vermek istiyorum. Dun yagana Yeter, pazartesi yagacak olana Imdat, ondan dort gun sonra tekrar yagacak olana Oha Be gibi isimler vereyim.

Sabah otobusler falan calismiyordu, oglene dogru basladi calismaya. Bizimkiler hazir buradayken iznimden kaybetmeyeyim diye ciktim geldim ise. Kat cok sakin, beste bir ancak gelmis.

Bu kadar ustuste yagidigini ilk kez goruyorum burada ben. Yagardi ama sonrasinda bi isinirdi, erirdi birikenler, sonra yine yagardi bir ara. Bu kis yagdiktan sonraki gunlerde eksilere dusuyor (carsamba ben gelirken 10F (-12C) idi mesela) o karciklar eriyemiyor bir turlu. Arka bahceyi ne zaman yeniden gorebilecegiz merak ediyorum.

Bahar istiyor ben...

Pazartesi, Ocak 24, 2011

Nasil Diyor Siz

Kede ingilizce ve turkceyi karistirip kullanmaya basladi bir suredir. Biraz ondan biraz bundan. Oyun oynarken ingilizce konusuyor genelde. Ogretmenlerini taklit ediyor. Hatundan inciler efenim...

Masanin ortasindaki bardaga yetismeye calisiyor, yetisemiyor. Bardagi ona uzatmayi teklif ediyorum reddediyor:
- I'll cek the sandalye to uzan
(cekiyor sandalyesini uzaniyor:))

Oyun oynuyoruz, gozlerimi kapatmami istiyor 'close your eyes' diyerek. Hemen ardindan kontrol ediyor:
- closed'dun mu eye'ini?

Gunleri sayiyor:
- sunday, monday, saturday, cumay...
(cumay'i duyunca ben guluyorum tabi ki ve 'it is not funny' diye fircayi yiyorum kededen)

Perşembe, Ocak 06, 2011

Ucu Cok Gece

Geldim:) Yazmak istediklerim var ama yazasim yok. Kedeye 3 yas yazisi yazacaktim. Ohooo neresinden tutacagim simdi derken hepten kaldi. Simdiiii...Dogumgununden baslayalim once degil mi. Favori mekanlarindan cocuk muzesinde yaptik bu yil dogumgununu. Ne hos bir olaymis bu disarida kutlama isi. Herseyi onlar hallediyor, sen pastani ve goody bag'lerini alip gidiyorsun. Yaz olsa sal bahceye tum cocuklari, kisin olmuyor tabi. Yas araligi da cok olunca hepsini ilgilendirecek ortak aktivite bulmak zor oluyor. Cocuk muzesinde hepsi eglendi sonucta. Biz hatta erken gittik, parti saatine kadar oynadik, sonrasinda kede yorgunluktan bayilana kadar yine oynadik.

Bizimki partiden bir gun once 'happy birthday istemiyorum, soylemesinlev' demeye basladi. Sarki soylemesinmis ona kimse. Adil aa olmaz oyle diyince sarki soylendi. Kede de sarki boyunca arkasini donup oturdu, kesinlikle bakmadi one. Mumu da uflemek istemedi. Tabi sonraki birkac gun boyunca bana hesap sordu 'niye soyledilev, sen soylemedin mi (onlara)' diye:) Cok eglendi ama, gelecek yil da orada istiyor. Tabi efenim ne demek, memnuniyetle:)

Noel zamani okullarinda parti ve hediye cekilisi olacakti. Partiniz olacak diye anlatirken ben gozlerini kocaman acip 'neee dovt mu oluyovum' dedi. Parti varsa dogumgunudur Lara icin. Hediye icin de 'noel baba sana ne getirsin' diye sordum. Unutmus tabi bunlari 'noel baba kim? adil baba yok mu?' diye sordu:)) Adil baba varken niye noel baba ona hediye getiriyor anlam veremedi. Henuz bu islerle ilgisi yok, biz de firsati degerlendiriyoruz tabi hicbir sey almayarak:))

Bu yil yilbasi agaci susledik evde. Tamamini kendi yapabilsin diye onun boyuna uygun bir agac aldik. Susler de kirilmayacak cinsten. Cok hosuna gitti. Gidip gidip suslerin yerini degistiriyor hala.

Arada biiiir suru dogumgunu kutladik. Kasim ve Aralik kabilede en cok dogumgununun oldugu aylar. Sadece Aralik icinde 9 dogumgunu var. Kede icin her dogumgunu esittir pasta yemek oldugu icin pek memnundu bu durumdan.

Dis macununu yemeye devam ediyor. Oyle bir zevkle aliyor ki fircayi, firca degil de horoz seker sanki elindeki. Once macunu yiyor bana muzip muzip bakarak sonra dis fircaliyor. Dis fircalamak da soyle: bazen fircayi isirarak kafasini asagi yukari salliyor bazen de lutfen 2 surtup sonra havadan devam ediyor fircalama islemine. Neyse ki ardindan benim azicik fircalamama izin veriyor. Bi de kendisi yiyor ya macunu ben de disimi fircaladiktan sonra yiyecekmisim, 'tukuvmeee' diye bagiriyor her seferinde.

Tam banyoyla olan sorunlarimizi cozduk derken yine istememeye basladi. Ne zaman banyo desem 'ben yavin yapicam' diyor. Ortacagda yasasa cok mutlu olurdu bu acidan sanirim, yilda 1-2 banyo oohh. Onu banyoya sokana kadar bir omur geciyor.

'Neden?' sorularina tam gaz devam. Her cevap bir baska neden'i tetikledigi icin 2-3 neden sonrasini dusunup cevap vermeye calisiyorum. Tikaniyor insan bir yerden sonra. Takildigi konularda donup donup ayni sorulari soruyor. Farkli cevap verirsen 'boyle demistin ama' diye yuzune vuruyor hemen.

Beze devam. Tuvalete cis/kaka yapmak konusunda hic acelesi yok. Bazen bez degisecegimiz sirada cisi gelirse kosuyor hemen ama diger zamanlarda aklina bile gelmiyor. Rahatsiz olmuyor, ondan sanirim. Cisli/kakali bezle saatlerce dolasabilir, hic umrunda olmaz. Ne zaman ki pantalonuna falan cikip islaklik onu rahatsiz etmeye basliyor o zaman kendi istegiyle yanimiza geliyor degiselim diye. Cok tasarruflu bez konusunda cook:) Outsource ettik biz de tuvalet isini, okulda alistirmaya calisiyorlar. Ogretmenleri bez takmayin, evde oyle gezsin, 1-2 gun ustune yapar sonra alisir dediler. Oooldu. Buldugu yere yapacak, goreceksin gormeyeceksin, bunun kakasi var, hali kapli alanlar var, zaten bi haftasonumuz var...almiim tesekkurler. Rahatim ben bu konuda, birakacak elbet. Kendi bilir zamanini. Disari ciktigimizda panik halde tuvalet aramiyor olmak isime geliyor ne yalan soyleyeyim.

Oyle gulucukler sacarak uyanmiyor uykularindan. Ozellikle oglen uykularindan genelde parlamaya hazir olarak kalkiyor. Cabuk aliniyor. Kendi dedigi olacak bi de tabi ki. Bizimkileri, ozellikle babami, kafasi cok kizdiginda gonderiyor 'tuvkiyeye git bi daa gelme' diyerek:) Parcali puzzle yapmaya pek merakliydi bir ara, simdi o parcalar 'yemek' olarak oradan oraya tasiniyor.

Pek feci kiyafet seciyor. Dugmeli olmayacak bi kere. Kesinlikle giymiyor. Caktirmadan giydirebilirsek ve farketmezse ne ala. Farkederse hemen cikarilacak, kiyamet kopuyor. Citcit da dugme kategorisinde. Sadece kendisi icin degil, biz ozellikle ben de giymeyecegim. Her sabah kontrol ediyor uzerimdekileri dugme var mi diye. Varsa neden giydin diye kiziyor diktator cuce. Dugmesiz olsa da sevmedikleri var. Uzerinde minik kelebekler olan uzun kollu bir tisort almisim mesela, kis basindan beri giydiremedim. Sevmiyormus. Etek, elbise zaten dusunulemez bile. Simdiye dek giymeyi kabul ettigi tek elbise uzun bir tisortmus gibi duran yazlik bir elbisesi var o. Degisik renklerde kadife pantalonlar almistim kis basinda, hicbirini giymiyor. Sevdigi birkac ust, 2-3 tane esofman alti, bu kis onlarla geciyor.