Pazartesi, Ocak 30, 2012

Ejderha Kral

Cumartesi kedeyi kukla tiyatrosuna goturduk: Ejderha Kral. Cin halk hikayesiymis. 45 dakikalik bir gosteriydi. Pek acmadi bizimkini. Daha 5. dakikada ben bunu sevmedim diyerek verdi notunu. Biz cok begendik. Dekorlar ve kuklalar cok guzeldi, hikaye guzeldi. Neyse ki huysuzlanmadan oturdu sonuna kadar, biz de rahat rahat seyredebildik. Kukla tiyatrosu istemiyormus bir daha, gercek tiyatro istiyormus :)

Karanlik oldugu icin foto cekemedik ama youtube'da su videoyu buldum. Oyundan bir parca:

Çarşamba, Ocak 25, 2012

Inciler

Haftasonu kar yagdi. Gecen kis ustuste cok miktarda yagan kardan o kadar cok cekmistik ki kar denince korkuyordum ama bu seferki makul bir miktarda yagdi, 8-10 cm olunca durdu. Kar yagarken cikip yagan karlara buyutecle bakmayi teklif ettim kedeye, kabul etmedi. Kar durdu, birkac arkadasimizin cocugu kizaklarla cikageldiler kapiya. Hadi kaymaya dedim, istemedi. Hevesim kursagimda alternatif kar oyunlari onerdim, geri cevirdi. Halime gulen Adil sansini denemek istedi, aldigi cevap 'do you like freezing? kar is freezing you know' oldu:) Bu kis da evdeyiz belli oldu.

Gecenlerde ustu islaninca elime ilk gecen pantalonu giydirdim. Boyu kisa geldi. Egilip bakti bacaklarina 'bu ne yaaa' dedi ve hemen cikardi pantalonu.

Aylinden once cizgi film olayi kisitliydi. Haftaici aklina gelirse gunde 20 dk, haftasonu disari da cikmissak 30 dk, evdeysek 1 saat. Aylin dogunca duzen karisti tabi. Hem benim uyumama izin versin hem de cikan krizler azalsin diye hergun ve uzun uzun izlemeye basladi, sure kontrolu her zaman yapilamadi ve isin boku cikti. Simdi yine azaltma calismalari icindeyiz. Itiraz had safhada tabi, siki savasiyor. Simdilik haftasici gunde 30 dk, haftasonlari Aylini uyutsun diye sadece o uyurken izleme izni var. Yoksa mutlaka uyandiriyor ufakligi. Haliyle Aylinin gozunun icine bakiyor uyusun diye. Yine bir gun cizgi film seyrederken Aylin babaannesinin kucaginda bir anda karsisinda belirince (artik kapatmasi gerekecek ya) kardese tepkisi 'ooo, nerden cikti buu' seklinde oldu.

Hasta olup da evde kaldigi bir sabah kriz cikarmaya baslayinca babaannesi cizgi film izlemeye gondermis. Adil asagi indiginde hala tv basindaymis hanimefendi. Cok izledin artik kapat diyen babasina cevabi 'baba senin ise gitmen lazim. ise git lutfen'.

L: Baba sen erkek misin?
A: Evet kizim. Peki sen nesin?
L: I am a lady

Cuma, Ocak 20, 2012

Pasta Hatirina

Haftasonu bir dogumgunune gittik. Kede dogumgunu cocugu dahil kimseyi tanimiyordu. Mekan Little Gym. Cocuklar oynamak icin iceri girdi, bizimki girmeyi reddetti. Hatta kucagima cikti. Bizim toplandigimiz kisimda oturacak yer pek yoktu, ayakta da artik deve kadar olmus bir cuceyle dolasamazdim. Indirdim, kiyamet koptu. Nasil bir aglama. Hadi gir oyna, yok girmiyor. Ona bir sandalye buldum, otur seyret o zaman buradan, hayir oturmayacak. Biz dolasacagiz arkdaslarimizin arasinda yanimizda gel madem, illa kucakta gelecek. Tasiyamam seni uzun sure dedim bacagima yapisti. Cidden yapisti ama, suruye suruye anca gidebiliyorum. Gel iceri beraber girelim, beraber oynayalim, hayir. Aglama devam ediyor bu arada. Konusuyoruz olmuyor rusvetler havada ucuyor yok. E eve gidelim madem, ona da hayir. Adil sinirlendi sonunda, iceri girmeyen cocuga pasta yok deyiverdi. Bu bize iyice siddetlenen bir aglama olarak geri dondu. Hepimiz gerildik.

Ennn sonunda pastanin guzel hatirina iceri adim atmaya ikna oldu. Beraber girdik. O arada o sustu ama ben aglamak uzereydim. Once yanimdan ayrilmadi, sonra biraz once yapilan bubbledan orada burada kalip da patlamamis olanlari gordu, gitti onlari patlatti. Diger cocuklara hic yanasmadi. Ufak ufak 1-2 minderde zipladi birseyler yapti. O sirada Adil de girdi iceri beraber sallanma aletine gittiler ve acildi. Yuzu guldu, yaptiklarini gostermek icin seslenmeye basladi, eglenmeye basladi. Tabi bu arada sure doldu. Hosuna gitmeye baslamisti ya, istemeye istemeye cikti.

Pizza ve pasta icin masaya oturduklarinda hala iceri gidelim, gene gelelim diyip duruyordu. Sonrasinda keyfi yerindeydi. Uzun bir dogumgunu oldu velhasil.

Foto baska bir dogumgununden, kankasi Selin ile.

Cuma, Ocak 13, 2012

Bale

Kede ilk bale gosterisine Ekimde gitti. Cinderellayi seyrettik. 1 saatlik, kucuk cocuklar da takip edebilsin diye ara ara hikayenin anlatildigi bir gosteriydi, bayildi bizimki. Evde bale hareketleri yapmaya basladi. Aralik ayinda Nutcracker'in yine cocuklar icin kisaltilmis 1 saatlik gosterisini bulduk, ona gittik. Daha sik gitmek istiyor ama cocuklarin da izleyebilecegi bale gosterisi pek yok ne yazik ki. Digerleri hem cok uzun hem de aksam saatlerinde, daha onlar icin cok erken bence.

Bu arada ben bale yapmak istiyorum demeye basladi. Baktik surekli soyluyor, yazdirdik. Bu aralar en sevdigi renk kirmizi, onun icin kirmizi bir tutu yaptim ona ve gecen hafta ilk derse gittik. Programin adi Storytime Ballet. Once masali okuyorlar, sonra ona gore dans ediyorlar. Hatunu sinifa teslim ettik, onlar masala baslarken biz asagi cay icmeye indik. Fotograf makinasini evde unutmustum, yemedigim laf kalmadi tabi bu arada:)

Yaklasik 20 dakika sonra acep ne yapiyor diye yukari ciktim, baktim bizimki salonun girisindeki sandalyede tek basina oturuyor. Disaridan seyredenlerden biri 'katilmak istemedi' dedi. Sasirmadim. Sosyal bir kelebek degil ne yazik ki, bir yere isinmasi cok zaman aliyor, hatta bazen o isinma hic olmuyor. Aglamadan guzel guzel oturuyordu ama, arkamdan aglamamis olmasi bile mutlu etti beni.

Neden dansetmedin diye sordugumuzda 'bugun istemedim' ve 'I was feeling a bit shy' dedi. Gelecek hafta dans ederim dedi. Baleyi cidden seviyor demek bu, hic gelmek istemiyorum diyip kesip atabilirdi yuzmede yaptigi gibi. Oradan bir dogumgunune gidecektik, madem dansetmeyeceksin yola cikalim o halde dedik.

1 saat mesafede bir yere gidiyorduk, yolda uyudu. Mekana varinca biz uyandirdik onu. Uyku sersemiydi hala. Tutumu giyecegim diye tutturdu, geciriverdik pantalonunun ustune. Iceri girmek istemedi. Ikna etmeye calistik olmadi, biz giriyoruz dedik agladi. Hic tanidigi cocuk yoktu onun da etkisi vardi. En sonunda bizim arkadaslarimiz orada, sen istedigin zaman gel diyip biz salona gectik. Biraz sonra, iceride kraker var tuyosunu alinca geldi:)

Diger cocuklarin yanina hic gitmedi, bizim etrafimizda dolandi. Oyunlara katilmadi. Pizza zamani geldiginde masaya oturdu ama biraz sonra aglayarak geldi. Beni goremiyormus oturdugu yerden, yanina gelecekmisim. Aldim tabagimi karsisinda bir yerde durdum napiim.

Cok cekingen. Kimseye yaklasmiyor, kankalari Selin ve Leyla yoksa o ortamda olmak dahi istemiyor. Umarim asabiliriz bu cekingenligi yoksa cok zor gunleri olacak ileride.

Salı, Ocak 10, 2012

6. Ay

Aylinin yasi yasina boyu boyuna en yakin arkadasi Mina bizi ziyarete geldi bu ay. Cok uzakta oturuyorlar, istedigimiz kadar sik gorusemiyoruz o yuzden. Aylin dogumundan 1 ay sonra comezlik tacini Mina'ya devretmisti, Martta, hayirlisiyla, Duru dogana kadar taci Mina koruyacak:) Minayla karsilikli bagirdilar, pek komikti halleri.

Henuz yabancilara karsi bir tavri yok. Ona gulene guluyor, gezdirildigi surece kimin kucaginda oldugunu umursamiyor. Yeter ki oturmasin. Yatiriyorum tum gucuyle dogrulmaya cabaliyor, debelenirken yuzustu donup alin benii itirazlarina basliyor. Salincagina koyuyoruz sarkan oyuncaklara tutunup kendini kaldiriyor. Araba koltuguna, ayni zamanda puseti, koyuyoruz, yan donup kendini ittire ittire cikmaya calisiyor. Kemerleri bagliyoruz haliyle, hemen kiziyor. Dil simdiden pabuc:))

Ek gidalara gecme calismalari devam etmekte. Yulafli cereale cok itirazi yok, pirincliyi hic sevmemisti. Yogurt sevmiyor, muzu zorla yiyor, havuca agzini bile acmiyormus. Dun aksam patates yemeginden tattirdim, yuzume cok fena bakti uzun uzun:) Bir daha da aralatamadim o dudaklari.

Bir ara kedeyle iceri gittik. Geri donduk ki bizimkinin sac bas dagilmis, yanaklar al al, orasinda burasinda yogurt izleri...Babaannesi yogurt yedirmek istemis, sonuna kadar savasmis hatun:) Tabi babaanneden kacamayacagini henuz bilmiyor, yenilmis ama ezilmemis:))

Armutu ise cok seviyor. Su kucuk filelerden aldim, icine armut puresi koyup eline veriyorum. Yalana yalana heyecanli sesler esliginde emiyor suyunu. Sadece posasi kalinca alip yeniden doldurayim diyorum, zor bekliyor, onunde yapmama ragmen ufaktan itirazlara basliyor.

Ha bir de hala doydugu zaman mamayi puskurtmeye calisiyor. 4. ayda baslamisti buna. Doyunca puff yapip mamayi puskurtmeye calisiyor. Ya da kafasini hizla saga sola cevirip biberonun agzindan cikmasini sagliyor.

Kede ara ara gelip sariliyor Ayline. O da hemen agzini acip artik ablasinin neresini denk getirirse agzina sokaya calisiyor. Bazen yanagini veya kolunu denk getirip yaliyor. 'Iiiiyy that's disgusting' diyip hemen kagit havluyla hem kendini hem Aylini kuruluyor Lara:)) Aylinin kendi elini yemesinden bile hic hoslanmiyor, gordukce kagit havlu getirip, cocugun elini agzindan cikarip kurulamaya girisiyor. Aylin o arada obur elini sokuyor agzina, bize de karsidan hallerine gulmek kaliyor.    

Cuma, Ocak 06, 2012

Yilsonusu Yilbasisi ve Otesi

Aralik ayinin son yarisi burada cesitli bayramlar kutlaniyor, biri de Kwanzaa. NJPAC cocuklara yonelik bir etkinlik duzenlemisti, gidelim neymis ogrenelim dedik. Cocuklar icin elisi odalari yapmislar, kede boncuk dizip bilezik yapti kendine. Dans ve davul workshoplari yapmislar. Davulu izledik, sonlara dogru kede bir tanesine biraz vurmayi kabul etti. Dans da Afrika danslari yapiyorlardi, isteyenler de katiliyordu ama bizimki birak katilmayi izlemek bile istemedi. Standlar kurmuslar kiyafet, incik boncuk, sus esyasi satiyorlardi, bir odada hikaye okunuyordu ama onlerde degilsen duymak mumkun degildi. Sonuc olarak suregelen bir aktivite vardi ama kwanzaa nedir, niye, nasil kutlanir onu ogrenemedik. Tin girdik tin ciktik kisaca.

Wiki yetisti imdada. Kwanzaa kisaca Afrika kokenlerilerin kutladigi dini olmayan bir kis bayrami (imis). Araligin son haftasi, tum hafta boyunca kutlanirmis. Bu kutlama sirasinda kwanzaa'nin yedi prensibini temsil eden yedi mum yakilir, ziyafetler ve hediyeler verilirmis.     

Oyle yilbasi havasina falan girmiyoruz uzun suredir. O da bir gun iste. Bizim icin arkadaslarla bir araya gelmek icin bir bahane daha sadece:) Agaci susleyecek misin dedim kedeye, pek orali olmadi, onu bile cikarmadik o yuzden. Hediye zaten yok. Kede simdilik yilbasinda hediye olayini bilmiyor, oyle bir talebi yok, firsatci ana babasi da bunu sonuna kadar kullanmaya niyetli. Okulda cekilis yapiyorlar, sonra noel baba gelip hediyelerini ellerine veriyor, onunla bile fazla ilgilenmiyor. Daha acmadi oradan gelen yapbozu.

Bu yilbasinda kabile dagildi. 4 farkli organizasyon vardi. Evde kalip da pasa pasa uyusam mi acep diye bir sure ciddi ciddi dusundukten sonra kedeyi de alip Ufuklara gittik. Aylin hanim babaannesi ve dedesiyle evde kaldi. Aaa bak uyuyarak mi girdi yeni yila sormayi unuttum. Akibetim nedir bu yil bileyim di mi:)) Kede biraz Halukla oynadi ama cok eglenme havasinda degildi bu sefer. Yemegi pas gecti, bir milyon kere tatli ne zaman gelecek diye sorup sonunda muradina erince tatlisini yiyip koltugun ustunde sizdi. Gidene kadar da orada uyudu. Biz de bol bol yiyip sohbet ettik.

Gece 2'ydi eve dondugumuzde, benim uykuya dalmam neredeyse 3'u buldu. Aylin gorev bilinci tam bir birey olarak gece uyanmalarini aksatmadi ve sabah 6'da da kalk borusunu caldi.  Hatunun gulucuklerine hic pas vermeyip isik hiziyla babaanneye postaladim ve biraz daha uyudum.

 Kedeyi sinemaya goturecektim yilin ilk gunu, soz vermistim. Yakinlardaki bir kasabadaki sinemada Olivia vardi o gun, tek seans. Ben gec uyaninca apar topar hazirlandik, kahvalti bile etmeden ciktim. Arabaya yerlestik, hersey hazir ama gps bir turlu adresi bulamadi. En sonunda iceri gidip adresi kontrol ettim ki meger bu Bloomfield bizim dibimizdeki degil tee CT'deki Bloomfieldmis:( Nereden baksan 2 saatlik yol. Her eyalette ayni isimli kasaba olmak zorunda mi kardesim? Gicik oldum.

Kede benden daha sakin karsiladi bu durumu. Tabi ona salak annen eyalet ismine bakmamis cocuum demedim, gunu yanlis yazmislar bugun degilmis dedim. Durdu durdu 'olmaz boyle bir sey...bizi kandiriyorlar di mi anne?' dedi:) E o kadar hazirlanip cikmisiz parka gittik biz de.

Resolution falan yapmiyorum nicedir. Sonra yapamadim diye gerilecegime hic yapmam daha iyi:) Ama su ustume yapisip kalan kilolari versem...

...Adaletin bu mu dunya! Daha yukaridaki cumleyi bitirmemistim ki burnuma bir kutu kurabiye dayadi is arkadasim. Pes. Bizim grubun kullandigi tercume burosu gondermis. Pek de guzel gorunuyordu serefsizler. Ne yapicam, gidip kahve aldim yanina mutfaktan:) Bi sweetolics anonymous grubu bulsam gidip uye olucam yeminle.

Perşembe, Ocak 05, 2012