Cuma, Ekim 01, 2010

Renaissance Fair

Bu yil birkac defa Ronesans Panayirina (bkz ilgili diger yazim) gitme girisiminde bulunmustuk ama bir turlu olmamisti. Hatta birinde tepedeki kara bulutlara ragmen 'belki yagmaz' diyerek kapisina kadar gitmis, park yerinden girise yururken yagmuru tepemize yemis, cevabimizi alip geri donmustuk. Tatilden donunce baktik ki o haftasonu bitiyor, solugu orada aldik ana kiz. Ana kiz, cunku Adil Tolgayi almak uzere havaalanina gidecekti.

Lara'ya ormana gidecegiz diyip durdugum icin sabah kalkar kalkmaz ilk lafi 'ovmana gidelim' oldu. Hatta kahvaltiya gidiyoruz diyince 'noo ovmana gidicem ben' diye itiraz etti :) Anne ayinin ac ac oynamayacagini kendisine acikladiktan sonra once kahvaltiya gittik sonra herkes kendi yoluna gitti.

Bu, orman icinde kurulan bir koy. Cesitli yerlerde sahneler kurulmus, hepsinde ayri bir gosteri var. Farkli noktalarda canli muzik var, cocuklar icin buyuk salincaklardan ok atmaya kadar pek cok aktivite var, golde su bisikletleriyle gezme var, aksesuar satan standlar var, vahsi kuslar sovu vs var ve tabi ki bilimum yiyecek var.

Sallana sallana geldigimiz icin yer gok arabaydi park yerine vardigimizda. Yol kenarlari bile dolmustu. Zar zor biraz uzakta bir yer bulduk ve iceri girdik. Kostumler cok ilgisini cekti tabi kedenin ama kostumlulerle yanyana fotograf cektirecek kadar degil. Onu gectim tek kare fotografini zor cektim hatunun. Onda da bir-fotograf-daha-cek-bak-burayi-nasil-basina-yikiyorum bakisi atti bana. Sozlu olarak da yeterince tiz bir sesle ayni mesaji verince makina aynen cantaya geri girdi, foto moto yok.

Yemek icin siraya girdigimizde, mesela, tam arkamizda bir sovalye vardi. Bastan asagi zirhli, kafasinda da basligi. Sira da acaip agir ilerlediginden kede bayagi bir inceledi onu. Adam basligini cikarmadan 3-5 sebeklik yapti bizimkine ama ufacik bir gulumseme bile alamadi geriye. Onun yerine bana bin tane soru sordu ne giymis neden giymis diye baslayan. Bu ara en cok kullandigi kelime 'neden?'. Her cevap bir baska soruyu getiriyor, zor oluyor valla cevap yetistirmek.

Yemekten sonra kuslara gittik ama gosteri bitmis, sadece kafeslerinde gorebildik onlari. Hemen yandaki cadirda tavsanlar ve papaganlar vardi acikta dolanan. Oraya goturdum kedeyi. O ara dondurma bulmaya odaklandigindan ayaginin dibine kadar gelen tavsana bakmadi bile, hemen cikmak istedi. Dondurmaciyi bulduk, herkes rahatladi, gezmeye devam.

Bir delikten kafasini cikaran kralin soytarisina domates atilan bir alan vardi. Bayagi da kalabalikti onu. Onu seyretti biraz, neden domates atildigina ve milletin buna pek eglendigine cok anlam veremedi. Bu cok zevklidir mesaji verip sonra evde bilimum yiyecegi kafama yemek istemedigim icin cok dikkatli cevap vermeye calistim, ne derece basarili oldugumu onumuzdeki gunlerde gorecegiz:)

Arabasini da almistik yanimiza, yoruldukca oturuyordu. Bir ara kendi itmek istedi. Yerler tas toprak tabi, cok kolay degil itmesi. Zorlanarak ittirmeye calisirken (ama yardim da kabul etmezken) 5-6 metre ileride bir kahkaha koptu, nooldu dedi. Oraya gidelim de bakalim dedim, bana 'avaba kullanivken ovaya gitmek zov oluyov' dedi:)

Su balyozla guc seviyesinin olculdugu oyun var ya, ona bayildi. Daimi seyirci olduk onlarin onunde, pur dikkat izledi gelen herkesi. Uzun sure onlarin onunden ayrilmadik.

Sovalyelerin atlar uzerinde mizrakla birbirine saldirdiklari ve sonra hepsinin yerde savastigi gosteri de cok ilgisini cekti. Sectigi at kazaninca (kazanan ati gorunce secti uyanik) pek hosuna gitti, yerdeki savasi ve sonrasinda kralin gelisini falan da ilgiyle izledi. Gosteri bitince atlar gene gelsin diye gitmek istemedi, zor ikna ettim gelmeyeceklerine.

Cok hosuna gitti orasi, gene gidelim diyip durdu donerken. Gosteriler vesileyle tiyatroyu anlatmaya calistim ama sanirim kafasini karistirdim cocugun. Bir sonraki gun benzincide isimizin bitmesini bekler ve arada benzinciyle laflarken 'bezinci tiyatvo giymemis cunku ovmanda diil' dedi:))

Kedeyi biraz tiyatroya gotureyim de daha iyi anlasin dedim ama bulduklarimin hemen hepsi hafta ici. Butuk kucuk cocuklarin anneleri evde mi oturuyor yani, ya da hepsinin mi bakicisi var, sinir olmus durumdayim. Bir tane buldum haftasonu, o da tee Nisanda ve sadece bir haftasonu. Bu mudur yani NJ, cok hayal kirikligina ugrattin beni...

Hiç yorum yok: