Pazar, Ekim 15, 2006

Mamma Maia

Gecen yil Ingiltere'den gelip yazilim grubunun basina gecen Jim'in gelir gelmez duzenledigi Slate'deki ilk Bilardo turnuvasi gayet eglenceli gecince, bu yil ikincisini organize etti. "Arastirma" bolumunden ayrildigin icin hafta ici bana mesaj gonderip katilip katilmayacagimi sordu. Seve seve katilirim dedim...

Persembe aksami saat 6'da 54 W 21. Cadde'deki Slate'e vardik. Benim ortak rahatsizlanmis, dolayisiyla son dakika da Web tasarimi grubundan bir arkadasi davet etmis Jim. Onunla ortak olduk. Amerikan bilardosu oynaniyordu. Ben pek bilardo oynamayi beceremem, zaten bir iki disinda herkes eglencesine takiliyordu.

Bir yandan hamburger ve pizza atistirip sohbet ederken bir yandan da maclar yapildi. Ilk macimizi Ashish ve Dennis'e karsi oynadik ve 8-7 kaybettik. Ancak onlari da Cin mafyasi dedigim, benim eski takim arkadasim Kenny ile yazilimci kizlardan Hui-min ikilisi (ustteki resim), 8-6 yeniverdi. Son macimizda biz de bu ikiliyi 8-7 yenince, ust tura cikani belirlemek icin Kenny ve benim banttan top sektirme yarisina kaldi.

Bu top sektirme soyle bir sey: yan yana iki top koyuluyor, ikimiz ayni anda toplara vuruyoruz. Toplar karsi banta carpip geri geliyor. Kimin topu vurusu yaptigimiz banta daha yakin durursa o kazaniyor. Her 3 denemede de benim vurdugum toplar 2-3 tur atti bantlarda :) Bezen, elinin ayari yok derken hakliymis netekim...

Saat 9 gibi sampiyonluk maci basladi. Giydigi kirmizi sik bilardo eldiveni ile iddiali oldugu belli olan, eski ekibimden Jose ve onun kadar iyi olmasa da gayet iyi oynayan yazilimcilardan bir arkadastan olusan takim, eski patronum Jay ve ortagini her iki sette de yenip sampiyon oldular (ustteki resim, Jose tebrikleri kabul ederken).

Ben de maclari izlerken sohbet ettigim bir iki arkadasa, cikista Nargile icmeye gitmeyi teklif ettim. McDougal - Bleecker kesisimine yakin bir yerde, Luxor adinda bir nargileci var. Gayet kucuk bir yer. Bir kac kere gitmistik ayni ekip. Yalniz, bu sefer bir baktik ki 10-15 kisi gelirim diyince nasil sigacagiz diye kara kara dusunurken, yazilimci arkadaslardan Rebecca, Maia'ya gitmeyi onerdi.

Maia aslinda bir Turk restorani, daha dogrusu bir meyhane. Turkiye Yeni Turku, Mercan Dede, Husnu Senlendirici vs. geldi oraya. Ayrica pek cok aktivite duzenliyorlar. NY City Guide'da yuksek not almis, Rebecca'nin (yanda) sikca ugradigi guzel bir mekan.

Neyse, taksilere atlayip gittik. Ilk iki ekip vardiginda zaten 12 kisi olmustuk. Daha sonra gelenlerle bir ara 20 kisiye yaklastik. Yine Rebecca'nin onerisi ile Raki istedik. Sanirim O'nun disinda herkes ilk kez denedi rakiyi. Raki servisini yapmak, siparisleri soylemek bana kaldi. Turk restoranina gelince bir cesit ev sahibi oluverdim :)

Efe Raki'nin icindeki alkol miktarini gorunce biraz tirsti bir kismi ama zaten carpmasin diye az koydum. Hepsinin de gayet hosuna gitti. Hayatinda ilk defa dumanli bir sey icen Sam'in hali hepimizi yerlere yatirdi :) Muzik, nargile, raki derken dansoz cikti. Bizimkilerin bir kismini da kaldirdi. Hoplayip zipladik, gobek attik. Gece saat 1.30 gibi ekibin cogu hala ordaydi, ben artik ciktim.

Gece boyunca resim cekmistim. Soz verdigim gibi gece eve varinca Web'e yukledim. Tumunu gormek icin tiklayin...

Hiç yorum yok: