Pazar, Aralık 03, 2006

Sushi Zamani

Isik hizinda gecen bir haftasonu oldu gene. Cuma gunu isten ayrilan bir arkadasimizin gule gule yemegi vardi. Bizim grupta iki 'buyuk patron' var ve bunlardan biri son derece cekilmez biri oldugu icin yeteeerr diyip ayrilanlarin sayisi hic de az degil. Ben o kisiyle calismadigim icin yatip kalkip sukrediyorum. Michael'in veda yemegi icin yakinlardaki Turk restauranti Sip Sak'i secmis bizimkiler. Eglenceli bir yemek oldu, hunkar begendi deme calismalari yaptik, bayagi ugrastik ama ih iihh soyleyemiyorlar, mumkun degil. Kelime sonlarindaki r harflerini j diye soyluyorlar bir turlu duzelttiremedim. Vazgectik en sonunda. Hatirliyorum patronuma kar dedirtene kadar akla karayi secmistim.Kaj diyip duruyordu. Isin komik yani ingilizcede de ayni okunuslu kelime car. Onu soyleyip kar diyememek nasil oluyor cozemedim. Car gibi diyince soylemeye baslamisti.

Ertesi gun her adi gectiginde yaaa evet onu da gidip gormek lazim dedigimiz ama bir turlu gidemedigimiz BODIES sergisine gittik. Sergi yorumlarini diger ceviz yazacak. Sergi sonrasi guzel bir yemek ve arkadaslarla keyifli bir cay sohbeti nokta koydu Cumartesiye.

Veee bugunun ana aktivitesi: sushiiii:)) Gozlerim parliyor suhsi denince, her daim yiyebilirim. Yanina da sicak sake varsa oohh demeyin keyfime. Baktik en son Nisan'da acikbufe sushi brunch'i yapmisiz, eh dedik ikincinin vakti gelmis de geciyor bile. Elif, Simon, Eda ve Muratla beraber Minado'ya gittik ogle saatlerinde. Gecen sefer o harika yemek sonrasi midemi bozup sefil bir gun gecirmis oldugum icin bu sefer hazirlikliydim. Bos mideyle gitmedim bu defa mesela. Henuz o kadar Japon olamadim herhal, ac karnina cig balik pek yaramiyor bana. Erken kalkip ufak bir kahvalti ettim. Bir de cok abartmadim gecen seferki gibi. Hic sorun olmadi bu sefer. Iki saatten fazla orda oturduktan (esittir yedikten:)) sonra biz kizlar hemen yandaki kore marketi Han Ah Reum'a gitttik. Erkekler de kendi oyuncakcilarina, bilgisayar magazalarina gitmisler.

Han Ah Reum Kore market zinciri. Genelde uzakdogu urunleri satiyor. Sebze ve meyve hem cok taze hem de cogu markete gore cok ucuz. Genis bir balik reyonlari var. Onceden paketlenmis olanlar, buzlar ustune yatirilmis isteginize gore hazirlanmayi bekleyenler, asagidaki akvaryumlarda yuzenler...hepsi var. Urunlerin bir kisminda ingilizce aciklama da yaziyor ama hepsinde degil. O ne bu ne ise yarar su nasil yenir diye bakinirlen zaman akip gidiveriyor iceride. Donmus bir tatli bulduk mesela, denesek mi nasil pisiyor ki bu derken orda calisanlardan birine sorduk bize okur musunuz diye. Kiz da okuyamam, ben koreliyim burda cince yaziyor dedi:) Cok yakin olmadigi icin 2-3 ayda bir gittigim bir yer orasi. Her gittigimde deneyecek bir sey buluyorum. Bu sefer de Aloe aldik. Nasil yenir, ne yapilir bilmiyorum ama internet sagolsun, buluruz nasilsa yapacak birsey, di mi:)

NOT: Adil arkaplanlarla ilgili yazisini yeni linklerle update etti. Ilgilenenlere duyurulur...Bir deeee Vista meraklilari yeni bloguna gozatabilir.

Hiç yorum yok: