Salı, Haziran 26, 2007

Kabin Zamani Geldiii:))...ve Gecti:((

Gecen yaz bir haftasonu Catskills'de bir kabin kiralamis ve tadina doyamamistik. Bu yil kistan baslamistik yaz gelse de kabine gitsek demeye. Vee bu Cuma 8 kisilik ekibimizle yeniden dustuk yollara. Ilkay ve Sibel de katildi bize bu sefer. 6 kisiyken kucuk kabinlerden birini kiralamistik, bu sefer ellerindeki tek buyuk kabini kiraladik: Patakatan Lodge. 9 kisilik lodge da lodge'mus ama, iki yatak odasi, bulasik makinasi, firin, televizyon, dvd player, gercek bir somine, daha buyuk bir buzdolabi, yarisi cepecevre sinek telleriyle kaplanmis bir teras...5 yildizli bir otele gelmisiz gibi hissettik. Onde ve arkada da acaip genis alanimiz vardi, nereye nasil yayilacagimizi bilemedik.

Buzdolabina girmesi gerekenleri aceleyle yerlestirip ates yakmak uzere odun toplamak icin disari attik kendimizi. Yine gecen sefer biz gelmeden once nehir tasmis ve odunlarin yigili oldugu alani dagitip odunlari goturmustu, odun bulucaz diye canimiz cikmisti. Bu sefer agzina kadar doluydu odunluk. Kabinden iceri adim atmamizla yeme etkinligine baslamamiz da bir oldu. Pazar aksamustu yola cikana kadar kabin civarinda olmadigimiz anlar disinda mutemadiyen yedik. Grupca mide fesadi gecirmemis olmamiz mucizeden baska bir sey degil. Bir onceki sefer eksikligini cektigimiz malzemelerin listesi yapilmis, onlara agirlik verilmisti bu defa. Erkeklerin yumurtasi unutulmadi mesela.

Gecen sefer biraz kurabiye ve boregimiz vardi, hemen bitmislerdi ve iki gun boyunca aahh ahh biraz daha olsalardi demis durmustuk. Bu sefer takim listelerine ilk olarak onlar eklendi. Gozumuz o zamandan ne kadar ac kalmissa oyle bir kurabiye borek corek getirmisiz ki. Sibel yaprak sarmasi bile yapmisti (insanin becerikli arkadaslarinin olmasi harika bisi). Bir tarafta cesit cesit kurabiyeler bir tarafta cesit cesit borek, corek, poaca ve sarma. Yiyorsun yiyorsun bitmiyor:) Cennet boyle birsey olsa gerek:)) 8 kisi iki gun boyunca yedik ama bitiremedik hepsini. Donuste her ekibe yolluk bile cikti onlardan.

Ilk aksam atesimizi yaktik, sarinip sarmalanip cevresine dizildik, sucuk ve marshmallow kizarttik, yedik ictik muhabbet ettik gec saatlere dek. Biz yattiktan sonra oturanlar arabalardan birini atesin yanina cekip ufak bir fasil muhabbeti de yapmis sarap esliginde. Ilkay kacta yatarsa yatsin sabahlari cok erken kalkar. Bu burda da degismedi ve 6.45'de uyandigimda Ilkay zinde, canli, neseli haliyle digerlerini uyandirmaya calisiyordu. Ben o kadar erken uyanamam aslinda ama evimden baska bir yerde uyudugumda uyaniveriyorum erkenden. 8.30'da herkes bir sekilde kaldirilmis, homurdananlara kahve sunulmus ve bahceye yayilinmisti. Voleybol oynandi, badminton oynanmaya calisilip basarilamadi, biraz tavla atildi. Arada Ilkay'in uyuma ihtimaline karsi ufak bir tencere ve demir bir spatula hazir tutuldu hatta emin olmak adina zaman zaman cocugun basucunda calindi. Sansimiza gene siki yagmur yagmis birkac gun oncesinde, gene nehir tasmis. Bu sefer bizim kaldigimiz yerlerde tasmamis ama nehrin rengi camur rengini almis. Kano yapicaz diye diye geldigimiz icin yapsak mi, noolur ki yapsak falan diyorduk ama nehrin neresi sig neresi derin gormek mumkun degildi. Kabinleri isleten Jeff de bu suda yapmanizi kesinlikle tavsiye etmiyorum diyince kano hayali suya dustu. Yururken nehrin olmasi gereken ve simdi oldugu rengini birarada gosteren bir yer bulup hemen resmini cektik.

Kano isi yatinca bisiklet on plana cikti. Gecen sefer Adil ve Simon bisikletleri burda kiralamisti ve cok kotu de cikmamisti bisikletler, idare etmislerdi. Bisiklet tasimak cok kolay olmuyor bizim icin. SUV'nin arkasina bisiklet takmak icin gereken aleti almadik, iceri sokabiliyoruz ama bu sefer de tum koltuklari yatirmamiz ve arabanin arkasini tamamen bisiklete vermemiz gerekiyor. Bu defa Simon ve Elif bisikletlerini getirmisti ama digerleri getirmemisti, kiraladiklari bisikletler rezalet cikti, pek zevk alamamis bisiklet grubu erken kesti turunu. Bir dahaki sefere getirecegiz demek ki ne olursa olsun. Biz Sibel'le yuruyus yaptik. Kabinde toplanip bir miktar daha tembellik yaptiktan sonra bu defa Eda ile yuruyuse ciktik. Biz giderken mangali yakacagiz yarim saate burda olun diye siki siki tembihlenince fazla uzatamayip donduk 45 dakika sonra. Firca yer miyiz acep derken bir geldik ki Sibel disinda hepsi uyuyor bir kosede:))

Mangal sonrasi yine ates fasli oldu, cok guzel yandi ates iyi isitti bizi. Aksamlari bayagi soguk oluyor orda. Haziran'da gittigimizden midir nedir sivrisinek pek yoktu bu defa. Sinek kovucu mumlar goturmustuk, cikartmadik bile cantadan. Ben iki gun boyunca hic off sikmadim ve hic isirilmadim. Karasinekler onlarin yerine de isiriyordu ama onlar kasindirmiyor en azindan.

Pazar gununu de bolca cimlere yayilma, voleybol ve biraz yuruyus halinde gecirdik. Donus saati gelsin istemedik hic ama cabucak geldi maalesef. Simdi uygun bir yer bulup Agustos ayi icinde Vermont'a gitmek istiyoruz biraz daha uzun sureli bir kabin tatili icin.

2 yorum:

Adsız dedi ki...

Tek kelimeyle harika bir tatil yapmissiniz,imrendim gercekten.Böyle toplulukla kafadar olan kisilerle tatil yapmak cok güzeldir.Sevgiler,senem.

Bezen Hindistan dedi ki...

merhaba kizilciksurubu. haklisin, kiminle tatile gittigin gercekten cok degistiriyor tatilin kalitesini. nereye gittigin hic onemli degil yeter ki kafa dengi arkadaslarin olsun yaninda.
sevgiler