Çarşamba, Ekim 25, 2006

The School of Athens

Gecen hafta, yeni is yerimde spora basladim. 4 yildir (ara ara) gittigim "Kings Court" a alismisim, basta yadirgadim buraya biraz ama simdi alistim. Sadece spor ayakkabimi goturmem yetiyor. Sort, t-shirt vs. geri kalan giyecek her seyi veriyorlar. Saat 6 gibi isi birakip 3. kata iniyorum. Hava karariyor o saatte. Spor merkezinin bir tarafi, o saatte isil isil olmus Manhattan'a bakiyor. 2 gun agirlik 2 gun de kosu hedefliyorum ama gecen hafta sadece 3 gun gidebildim. Cikislarda buhar banyosuna takiliyorum bir 5-10 dk. Iyi geliyor.

Yeni mudurum beyaz sacli, sanirim 50lerinde, cok seker bir adam. O da spora geliyor o saatlerde. Bisiklet biniyor (spin class), agirlik calisiyor. Bravo valla. O yasa gelince bizde oyle olsak :)

Tamam da bu resim ne, bir onceki yazinin esprisi neydi diyorsunuzdur ama bu blogu takip edenlerden biri iseniz "once gaz ve toz bulutu vardi" diye yazmaya baslamama alismissinizdir :)

Spor merkezinde, agirlik bolumunun ortasinda daire seklinde, resepsiyona benzer bir yer yapmislar. 2 bilgisayar ve 2 gorevli var. Isteyene yardim ediyorlar. Hatta istemeseniz de zorlandiginizi filan gorurlerse, yardima geliyorlar (gecende benim fazla agirlik koydugumu dusunup, ne olur ne olmaz diye destege geldi bir tanesi de ordan biliyorum).

Iste o bilgisayarlarin birinin arkaplaninda (wallpaper) yukaridaki muhtesem resim vardi. Cok hosuma gitti, calistiriciya, "cok guzel bir arkaplan" dedim. "Aaa, arkaplan demek eksik kalir! Rafael'in Atina Okulu (The School of Athens) adli resmi bu. Bak surdaki Sokrates, su Plato, su da Arsimet..." dedi.

Eve gelince, cahilligime derman olsun diye Wikipedia'ya basvurdum elbette. Rafael, (Raffaello, Raphael, Raffaello Sanzio, Raffaello Santi, Raffaello da Urbino diye de isimlendiriliyormus), 1483-1520 yillari arasinda yasamis, Ronesans donemi Italyan mimar ve ressamlarindan biri.


Eylul'de Versay Sarayini gezerken iyice ogrendigimizi uzere, kilise ve saray esrafi sanatcilarin hamisi, karnini doyuran kesim. Rafael'de 1508 yilinda daha 25 yasindayken Roma'da Papa Julius II tarafindan Vatikan'daki sarayin bazi odalarini boyamasi icin ise alinmis ve 1513'de papa olunceye kadar onun hizmetinde, ondan sonrada yeni papanin hizmetinde calismis.

Rafael'in hikayesini burda kesip, "The School of Athens" resmine donelim. Wikipedia'daki yazida resimdekilerin bazilarinin kim oldugu belirtilmis. Ornegin, en sagda siyah sapkali kisi ressamin ta kendisi. Daha once "Argumentation kitabi" hakkinda yazdiklarimi okuduysaniz, Romalilarin 7 liberal sanat'tan bahsettigini hatirlayacaksiniz (Geometri, Retorik, Diyalektik, Gramer, Aritmetik, Muzik, Astronomi). Iste resimde, bu sanatlara atifta bulunuyor ve ressamin kendisini o resme koyarak, "Resim" sanatini diger sanatlar ile ayni seviyede tuttugunu belirtiyor.

Resimde her sey bir sey anlatiyor zaten. Yuruyenlerden soldaki Plato'yu temsil eden Leonardo Da Vinci gokyuzune isaret ediyor. Plato'nun neyi savundugun okumus etmis insanlar icin bir anlami var bunun ama simdi bir de bunu aciklamaya girismeyeyim. Hem zaten benim bildigim de Wikipedia'dan okudugum kadari. Sosyolog yok mu sosyolog? Evde bir tane var ana ne sorsam "Ohooo, nerden hatirlayayim" diyor bana.

Resimde ortada oturan ve hemen goze carpan kisi ise Diyojen. Diyojen, (Diyogenes of Sinope) M.O. 412'de Sinop'da (Yaa demek Sinope, Trebizonda gibi Yunanca imis) dogmus ve M.O. 323'te Yunanistan'da Corinth de olmuuus.

Diyojen, deli dolu bir adam, lafi kodumu oturtan cinsten. Igneleyici laflari ile pek bir meshur imis. Gunduz elinde fenerle carsida dolasip ne yaptigini soranlara "durust bir insan ariyorum" diye cevap verirmis. Dunyevi zevklere deger vermeyen biri olarak bir ficinin icinde yasadigi rivayet ediliyor.

Bir deniz yolculugu esnasinda, korsanlar gemiyi basmis ve Diyojeni de Corinth'de kole olarak satmislar. Korsanlar "ne yaparsin, ise yararsin?" diye sorduklarinda, "Yoneticilik yaparim, kendine efendi ("master") arayan birine satin beni" demis. Bilmem ironiyi anlatabildim mi? Kendisini satin alan Xeniades adli vatandasin iki cocugunu yetistirmis ve kendini kontrol etme uzerine ogretilerini yaymaya atamis kendini...

Her iki yilda bir bu sehirde oyunlar duzenleniyormus. Orda ders vermis. Buyuk Iskender ile de bu festivallerin birinde, karsilastigi rivayet ediliyor. Buyuk Iskender, donemin bu unlu dusunurunu ficisinda bulur ve "benden diledigin bir sey var mi?" diye sorar. O da "gunesimden cekil" diye yanitlar. Bir baska hikayeye gore de karsilastiklarinda, Diyojen insan kemikleri ile hasir nesir bir vaziyette bulmus. "Babanin kemiklerini ariyorum ama kolelerin kemikleri arasindan ayirt edip cikartamadim" demis. bulup arasinda arasinda imis. Terslenmesine ragmen Buyuk Iskender'in, "Iskender olmasam, Diyojen olmak isterdim" dedigi rivayet ediliyor.

Diyojen hakkinda daha fazla bilgi isterseniz, Turkce Viki'de bir iki sey var. Ek$i Sozlukde de epey bir seyler yazilmis. Surdan bakabilirsiniz. Bugunluk bu kadar...

1 yorum:

Selena dedi ki...

Bu resimden ne güzel puzzle olur:))