Pazartesi, Aralık 11, 2006

Mahkeme kapilarinda surunmek var yaa

Bugun saat 1'de, Jersey City'de mahkemem vardi. Sucum buyuk: 25millik yerde 42'ye cikmisim! Hediyesi ne diye merak ediyorsaniz, azcik sabredeceksiniz...

Efendim, once gaz ve toz bulutu vardi :) Sincik bizim yesil, severek kullandigimiz bir Ford Explorer SUV'miz var. Burda spor araba olarak geciyor (Sport Utility Vehicle), bizim koyde cip derler. Numan abim her gun dunyanin yolunu tepmekten bikip Manhattan'a tasininca ondan ucuza kaptiydik 2.5 sene once.

Arabayi aldigimin ikinci gunuydu. Daha alisamamisiz bile. Otobandan, bizim mahalleye dondum. Gecenin 10u filan. Ilerde isikta yesil azcik bir basmisim gaza. Pat arkamda polis bitiverdi. 25lik yolda 40'la gidiyordun dedi. Yahu zaten otomatik vites, essek kadar motor var. Ben gaza basmasam 25mille gidiyor alet.

Neyse, o zaman East Rutherford'da mahkemeye gidip, savcinin "Sucluyum dersen, puan vermeyecegiz ama para cezasi ikiye katlanacak 250$" teklifini kabul etmistim. Puan olayi cok onemli burda. 8 puanda zaten ehliyetin gidiyor. Bana temizinden 4 puan yazacakti ki sigorta sirketleri primimi arttirip binlerce dolar fazla odetirlerdi. Mahkemeler de bunu biliyor ve herkese ayni muameleyi yapiyor. Bir cesit para makinesi olmuslar yani :)

Gelelim bu seferki cezaya. Asil mahkemem 3 hafta once idi. Ama o gun, senin cezan (ticket) bilgisayara girmemis, diyip bendeki orijinalden bir kopya aldilar (ahhh, ahh salaklik bende :) Sonra da

'makhemeye gelmedin, 10$ ekliyoruz cezana 115$ oldu, 7 Aralik'a kadar odemezsen yakariz cirani"

babinda bir mektup geldi. Haydaa bu ne yaw derken bu sefer mahkeme kagidi geldi.
Tarih 11 Aralik. 115$ odeyecegim bir sey degil de puan yazacak biliyorum. En iyisi mahkemeye gideyim dedim.


Saat 1'de mahkeme salonuna girdim. Icerde 10-15 kisi islemlerini yaptirmis oturuyor. Onumde de 2-3 kisi var. Savci soruyor "Suclu muyum diyeceksin, yoksa sucsuz mu?" (Are you going to plead guilty or not guilty?). Yahu ben sag yaptim, soyle oldu boyle oldu diyene basiyor fircayi.

- "Onu sormadim, cevap ver evet ya da hayir! Sucluyum dersen, bir indirim teklif edebilirim."

Sira bana geldi. "Sucluyum, savci bey kardesim" dedim. "Iyi, otur sen simdi, ben bir abstract'a bakacagim" dedi. Abstract? O ne ki? Herhalde kaydima bakacak...

Yargic geldi, basladi davalar. Bakiyorum, cogunluk hispanik. 3-5 tane siyah ve arap kardesimiz de var. Bir tanesinin durumu kotu. Uyusturucu ile yakalanmis. Daha evvelden de sabikasi var ayni konuda 6 kere. 8 gun hapis yatmis. 5 yil sartli tahliye ve 250$ para cezasi verdi hakim. Klinige tedaviye gitmesi gerektigini ve eger onumuzdeki 5 yilda bir daha yakalanirsa 60 gun (8ini yatmis 52 gun) hapis cezasi yazdi.

Yahu dedim, niye hic beyaz Amerika'li yok? Hani ayrimcilik yapiyorlar desem o da degil. Yanlis yapani durduruyor polis, sonra bilgisayardan bakiyor kimmis neymis plaka diye. Demek ki bu adamlar kurallara uyuyor kardesim...

Neyse saat 3 oldu beni cagirmadi hala. O arada digerlerinin isi bitti. Yargic bir ara verdi. Savci senin abstract'i bekliyoruz dedi. Katip'e sordu, nerde bununki diye. Katip aradi taradi bulamiyor.Kaydolurken orda olan benden aldiklari kopyayi dahi bulamiyor. Savci'ya "yok bu bende kaydolmadi" filan dedi ama savci, yok ben hatirliyorum dedi.

Bu arada, ortalikta Ingilizce konusamayan hispanikler filan var, "abstract'in ne oldugunu bilmeyen var mi?" diye sordu. Ben bir yandan Blackberry'de e-mail yaziyorum sirkettekilere, Times okuyorum filan vakit gecsin diye. Basimi kaldirip, "ben bilmiyorum" dedim.

- "Aaa? Burdan almadin mi ehliyetini, kac yillik ehliyetin var?" diye sordu.

- "5 yillik ve burdan aldim" dedim.

-"E o zaman bilmen lazim. Nedir abstract, var mi bilen peki?" diye sordu oturan digerlerine. Biri

- "Ehliyet sicili" (Driving Record) dedi.

Ben de cikintilik ettim,

- "Ee o zaman ne diye "Driving Record" demiyorlar, abstract'in bir suru anlami var. Matematikte de kullaniliyor, muhendislikte de..." filan dedim.

- "Burda boyle kullaniliyor" dedi.

Ama icinde kalmis 1 dk sonra dondu salak bir cevap verdi:
- "Hem matematikte de bir sorunun tek cozumu yok ki? Daha iyi bir arguman bulman lazim".

- "Tabii, tabii" dedim ama daha da inatlasmayayim, herif birazdan bana indirip yapip yapmayacagini soyleyecek.

Derken iceriye suslu puslu iki hatun ve adam girdi. Biri cikartti fotograf makinesi resim cekmeye basladi. N'oluyor yahu derken, hakim girdi ve bir nikah kiyacagim simdi dedi.

Boolece bir de nikaha sahit olduk. Firsat bu firsat cikarttim makineyi 3-5 resim de ben cektim :) Kizcagiz, "evet " dedikte sonra dondu "cesaretlendirmeniz icin tesekkurler" diye takildi mahkemedekilere. Herhalde dovmezler artik diye alkisladik :)

2 tane siyah hatunun davasi goruldu sonra. Birinin birlikte yasadigi erkek arkadasinin bir cocugu varmis. Cocuk diger kizdan. Bu ikisi pek gecinemiyor anlasilan. Simdiki kiz arkadas, anne icin "Restraint order" cikartmis, 3metreden fazla kendisine yaklasmamasi gerekiyormus. "Benim kapima kadar geldi" diye sikayet etmeye gelmis. Uyari verdiler diger hatuna, bir daha olursa hapse atacagiz dediler...

Saat artik 3:30 olmus. Savci da killandi, gitti icerden benim kayitlari buldu geldi. Hakim'e beni gostererek,

"hemen islemini yapabilir miyiz, kagitlarini kaybetmisler icerde, sabirla saatlerdir bekliyor" dedi.

Velhasil, ciktim hakimin karsisina. Amma ve lakin, savci ile pazarlik etmedik. Haklarimi sayip, sordu hakim:
- "Suclu oldugunu kabul ediyor musun?"
- "Evet!"

Sonra, kendime savunabilecegimi, bir avukat tutabilecegimi filan saydi doktu, ve sordu:
- "Nedir kararin?"
- "Kendimi temsil edecegim"

Efendim, devam etti hakim bey: Daha onceden boyle bir suc islememisim (anaa n'oldu bir onceki hiz cezasi?).
- "Savci indirim istiyor mu?"
- "Istiyorum, para cezasina cevirelim" dedi savci.
- "100$ ceza, 33 dolar mahkeme ucreti, 6 dolar bilmem ne, 250$ surcharge, toplam 389$"

Yahu 250$ surcharge neyin nesi diye sormak istiyorum ama zaten "insaat bolgesinde" yemisim cezayi, baksalar yaziyor orda ve bu yuzden odememi 2 katina cikartmalari lazim, gormemisler, bosver kurcalama di mi?

- "Kabul ediyorum" dedim.
- "Ne zaman odeyebilirsin, su anda odemek sitemezsen, makul bir sure, mesela bir ay oteye atabilirim, 25 gun icinde de itiraz edebilirsin" dedi.
- "Bugun odeyecegim" dedim ve bitti isim. Ciktigimda saat 4 olmustu. Bu saatte ise gitsem, 8'den once cikamam. Nargileci Jamal beni bekler, benim elim Paterson yolunu tutaaar...

4 yorum:

FB dedi ki...

Adil, gecmis olsun epey hareketlisinde bir gun gecirmissin. Yav sizin oralarda da cok polis var, bir yanlis yapmana bakiyor ki ensende bitsin.

Adil Hindistan dedi ki...

Jersey City hareketli Figen'cim. Manhattan'da yer yok biliyorsun, Jersey City'de sahil finans firmalari ile dolu. Bir suru de luks residential yapiliyor. Her tarafta insaat var.

Dolayisiyla, ceza yersen, iki kat yedim diye dusunebilirsin :( Polisler de her kose basinda! Benim ise ilk kez araba ile gittigim gundu, yollari bilmiyordum, bir elimde GPS, toplantiya gec kaliyorum filan stresi ile ve sadece iki isik arasinda 40'a ciktim. Orda bekliyorlarmis. O gun bugundur bakiyorum, hep polis oralarda duruyormus zaten...

Adsız dedi ki...

Ya su kirk yillik kuzen'e abi demek olmuyor. Degisik geldi. Degistir bakiim son iki blogunu :)
-Mourad

Erduran dedi ki...

valla koptumya , bu nedir abi , mahkeme değil sanki panayır yeri,geçmiş olsun diyelim , ama okurken gülmekten yarıldım :)