Pazar, Haziran 18, 2006

Filmler, Veda Partisi, Dervis


Hava cok sicak bugun. Hizli ve dolu dolu gecen son iki haftanin ustune bugunu evde gecirmeye karar verdik. Adil bir ara gym'e gitti ama ben henuz burnumu cikarmadim disariya. Klimanin yakinlarindan pek ayrilmayarak kah film seyredip kah dergi okuyup tembellik yapiyorum bugun. Sibel arayip da disarida sicakligin 96 F oldugunu soyleyince disari cikmama kararimi tebrik ettim kendimce:) Adil Kurtlar Vadisi Irak'i bulmus, onu izledik sabah. Gerci yarimdi sanirim cok ortadan basladi gibi geldi bize ve bir saat bile olmadan bitti. Alt yazi olmadigi icin bir kismini da anlamadik zaten. O kadari bile yetti bana, basini bulup da tekrar izlemeye hic gerek yok. Savas filmlerini cok sever, buldukca da izlerim. Cok yapay buldum bu filmi:(

Arkasindan eglenceli birsey seyredelim bari de kaybettigimiz bir saatin acisi ciksin diyerek The Pink Panther'i izledik. Pembe Panter serisini cok severim, Adil ozellikle hastasidir, butun seriyi topladik ama bunun digerlerinin ayarinda bir film olmasini beklemiyorduk zaten. Steve Martin Clouseau icin iyi bir secim ama orjinal Clouseau'nun yerini kimse tutamiyor tabi. Fena degildi ama, eglendik yine de. Beklentiyi yuksek tutmayinca daha cok zevk aliyoruz galiba filmlerden. 5/10.

Hazir film seyretmeye baslamisken ve koltuga iyice yayilmisken bir de Jarhead'i seyrettim. Adil ve Murat onu Cuma aksami seyretmislerdi, ben disarida oldugum icin izleyememistim. Iste bu kaliteli ve etkileyici bir savas filmi. Korfez Savasi'na katilan bir askerin/keskin nisancinin yasadiklarini anlattigi ayni adli kitabindan uyarlanan bir film Jarhead. Benim gibi bu turun meraklilarina tavsiye ederim. 8/10

Haftasonumuzu anlatmaya geriye dogru giderek devam edeyim. Can arkadaslarimiz Ilkay ve Sibel Kazakci, kabilemizin dort uyesinin daha oturdugu Cambridge Heights sitesine tasinmaya karar verdi. Dun sabah 10'dan itibaren sitede ev turundaydim onlarla beraber. Toplamda 6 tane ev gezdik sanirim. Evlerin bir kismi ayni olsa da yerleri, hangi cepheye baktiklari ve evin durumu insanin begenisini cok etkiliyor gercekten. Daginik evler hosunuza gitmiyor mesla. Sonucta evi aliyorsunuz, icindeki esyalari degil ama yine de ilk bakista degerlendirmeyi olumsuz etkiliyor daginik ve pis evler. Saat 3 civarinda yeter bu kadar diyip o gunku geziye son verdigimizde arkadaslarimiz da hangi tipte bir ev istediklerine ve evin nerede olmasi gerektigine karar vermislerdi. Bayagi verimli bir gezi oldu o anlamda. Simdi is begenilen 1-3 eve teklif yapmaya ve sonuclari beklemeye geldi. Sonbahar gibi yeniden yakinimiza gelecek arkadaslarimiz.

Aksam Adil'in eski patronu ve arkadasi Gil'in veda partisindeydik. Gil baska bir firmadan teklif aldi ve Hong Kong'a gidiyor. Temmuz basi gibi tasinacak. Partiyi Numan organize ediyordu, onlarda toplandik. Butun gece yedik, ictik, muhabbet ettik. Gil'e zorla piyano caldirdik. Ilk basta nazlandi biraz ama sonra kimsenin itelemesine gerek kalmadan cok guzel parcalar caldi bize. Guzel ve eglenceli bir aksam oldu.

Numan'i bildim bileli beceriklidir bircok konuda. Yemek yapmak da bunlardan biri. Mesela keci sutunden yogurtla bir cesit peynir yapmis ki arkadasimiz yeme de yaninda yat olmus valla. Yine Numan'in yaptigi zeyinli ekmekle cok da iyi gitti. Tarifi aldik, simdi is keci sutunden yapilmis yogurt bulmaya kaldi. Bizim yakinlardaki marketlerde olmadigini biliyorum, Manhattan'da arayacagiz artik. Bak is actin basima kuzen (yazarin notu: Numan Murat Uygur'un kuzeni aslinda ama kabilede adi kuzen kaldi, hepimizin kuzeni o artik), boyle guzel seyler yapma bir daha rica ederim:))

Cuma is cikisi 7-8 kisi Dervis'e gittik. Dervis Manhattan'da Times Square civarlarindaki bir Turk restauranti. Benim pek sik gittigim bir yer degil Dervis, isinamadim bir turlu o restauranta. Once barda oturmakla basladik ama sayi artmaya ve barda yanyana dizilmis bir halde muhabbet etmek zor olmaya baslayinca bir masaya gectik. Oyle olunca bir sure sonra garsonlarin soran bakislarinin da uzerimizde iyice hissedilmeye baslanmasiyla e hadi yemek yiyelim gelmisken dedik. Hani olur da oraya denk gelip yemek yemek isteyen olursa diye soyluyorum, ahtapot guvec istemeyin sakin. Cok yagliydi, tadi da kotuydu. Hunkar begendinin de eti pek begenilmedi yiyenlerce.

Dervis'de tartisilan konulardan biri Elif'in Turkiye'ye kesin donus yapma karari ustuneydi. Istanbul'da is bakmaya baslamis arkadasimiz, buldugu anda da donmeyi dusunuyor. En azindan sirketin onun adina yaptigi green card basvurusu sonuclanmadan donmemesi icin ikna etmeye calistik biz bir grup, digerleri de istiyorsa simdi donsun, kendi karari diyordu. Kart basvurusunun sonuclanmasina 1 yildan biraz fazla var ama yine de gittiginde buldugu isten, ortamdan memnun kalmazsa, uyum saglayamazsa geri donebilmesi icin bir acik cekinin olmasinin iyi olacagini dusunuyorum. Yaklasik 2-3 yildir bu basvurunun sonuclanmasini bekledigi dusunulurse bu kadar bekledikten sonra 1 yil daha beklemek cok da fazla bir ozveri degil bence. Sonucta karari kendi verecek tabi, bakalim. Burdakiler icin de en cok tartisilan konulardan biri bu sanirim, donmek mi iyi kalmak mi. Bizim o tur ikilemlerimiz yok su anda, gonlumuz kalmaktan yana. Ama bu ikileme dusenler bocaliyor gercekten de. Sonucta tercih meselesi. Terazide hangi unsurlar agir basiyorsa karar da o yonde verilmeli, degil mi. O yuzden yurtdisinda yasayip da lanet olsun ne isim var burda, hic sevmiyorum burayi, cok mutsuzum diyenleri (donmek icin de pek caba gostermiyorlar sanki) anlamiyorum. Kimse kimseyi zorla tutmuyor ki.

2 yorum:

Zeynep Seda dedi ki...

Sevgili Bazen,

Yazdigin postla alakali degil ama maille ulasamayinca buraya yorum birakmak durumunda kaldim.

Dun geceden beri sana mail atmaya calisiyorum fakat iletilemedi diye geri donuyor maillerim. Acaba ben mi bir yanlislik yapiyorum? Ye 11 icin sana ulasan tarifler oldu mu?

Sevgiler!

Bezen Hindistan dedi ki...

Merhaba Zeynep, simdi tekrar kontrol ettim yaklasik 30 tane email gelmis ye 11 icin su ana kadar. yine gonderemezsen ben sayfandan alirim, not ettim.
Katildigin icin tesekkurler:)

Sevgiler