Pazartesi, Şubat 06, 2006

Bir Super Bowl, Iki Dogumgunu, Uc Film


Bu haftasonuna bayagi bir sey sigdirmisiz sanki:) Arada yazacak vakit bulamadik ama, hepsi bugune kaldi. Bu haftasonu burasi icin coook onemli bir haftasonuydu. Nedeni de Super Bowl - Amerikan Ulusal Futbol Ligi'nin (NFL) sampiyonluk maci. Thanksgiving'de bile sokaklar bu kadar bosalmiyordur herhalde. En cok bira tuketimi de sanirim yine bu pazar yapiliyordur. Bizde de gelenek oldu artik super bowlu bir araya gelip tavuk, pizza, bira ve sarap esliginde izlemek. Eda-Murat ikilisi projektorleri ile en buyuk ekran kategorisinde birinci sirada olduklari icin bu onemli macin evsahibi de onlar oldu. Mac baslamadan yarim saat kadar once yemeklerimizi ickilerimizi almis televizyon karsisina yayilmistik. Amerikan futboluyla hiiiic ilgili degilimdir aslinda, biraz da vahsi ve urkutucu geliyor bana 250-300 poundluk adamlarin birbirlerini ezmeleri, super bowl'a olan ilgim daha cok reklamlari yuzunden. Ama bu sefer maca da sardirdim. Cenem durmadi zaten mac boyu. Hic bir kurali bilmiyorum ya, niye ordan 3 puan aldilar, neden faul, bu nasil oluyor, o niye oyle...Her turlu spor dali kurallari dalinda uzman arkadasimiz Ilkay bikmadan sabirla yanitladi tum sorularimi:)) Sagol Ilkaycim, sayende biraz anladim neler dondugunu:)

Super bowl bu kadar onemli olunca mac sirasinda, aralarda gosterilen reklamlar da bir o kadar onemli oluyor. Tum reklamlar yeni, bazilari sadece orda gosteriliyor ve bu konuda da ciddi bir rekabet var. Inanilmaz da pahali bu reklamlar, 30 saniyesi 2 milyon dolar diye duydum. Rakamlara bakar misiniz.

Iki dogumgunumuz vardi bu hafta. Kabilemizin en genc uyesi Mina 1 yasina basti Cumartesi gunu. Ufakliklarin ne kadar cabuk buyuduklerine bir kez daha hayret ettik. Ne zaman gecmis bir yil. Her yil arkadan gelen bir bebek daha oluyordu, ilk kez bu yil bebek bekleyen arkadasimiz yok. Diger dogumgunu cocugu da 33. yasini bu aksam surpriz bir parti yaparak kutladigimiz Charles (bakiniz tepedeki resim). Parti surpriz oldugu icin Charles'i caktirmadan en kolay nereye gotururum diye dusunen esi Mina, isyerlerinin altindaki Chelsea Market'dan bir bar secmis. Asagilara indigimizde 7. Avenue'nun ilerisine pek gitmedigimizden olsa gerek -hos yukarilarda dolanirken de durum pek farkli degil - haberimiz bile yoktu boyle bir pasajin varligindan. Bar da bir kasabin arka kismi, ilginc degil mi. Arkada bar oldugunu bilmiyorsaniz gecip gidersiniz cok buyuk ihtimalle kasabi gorunce. Mina uyarmasa ben de gecer giderdim kesin. Charles cok sasirdi, gercekten guzel bir surpriz oldu. En guzeli de sanirim kizkardesinin bu parti icin Washington D.C.'den kalkip gelmesiydi.

Film performansimiz bayagi dusmustu son zamanlarda. Arayi biraz olsun kapatmak icin haftasonuna uc de film sikistirdik. Bir Fransiz: Jet Lag (Jean Reno ve Juliette Binoche), bir Taiwan: Wedding Banquet (Dion Birney, Mitchell Lichtenstein), bir de Fransiz/Japon filmi: Fear and Trembling (Sylvie Testud, Kaori Tsuji). Onlari da en kisa zamanda yorumlayacagiz.

Hiç yorum yok: