Cuma, Nisan 28, 2006

Kitap: Surely You're Joking Mr. Feynman

Richard P. Feynman, 1918-1988 yillari arasinda yasamis, 1965'de Nobel odulu almis, 20 yy'in efsanevi fizikcilerinden biri. Kelimenin tam anlamiyla 'Asmis' Ingilizce'de 'larger-than-life' denilen tipten...

"Surely you're Joking Mr. Feynman", Feynman'in cocuklugundan baslayarak basindan gecen bir bir turlu ekzantrik olayi anlattigi, buyuleyici bir kitap. Okudukca, merakiniz artiyor. Feynman'in karakterini, zekasini, analitik dusunce yapisini benimsiyor, olaylara yaklasimindaki durustlugune, problemlere urettigi cozumlere hayran kaliyorsunuz.

Bir once okudugum "The Pleasure of Finding Things Out" ("Bir seyleri cozmenin zevki"?) kitabi Feynman'in bitmez tukenmez yasam oykulerinden kisa secmelerin oldugu bir kitapti. Arada, nano-teknoloji, bilim ve ogretmenlik uzerine verdigi seminerler filan da vardi ama kisaydi, bu cok daha detayli bir kitap.

Feynman, bilim adami olmasinin sebebi olarak babasini gosteriyor. Gecimini uniforma satarak kazanan babasi, daha o dogmadan, "erkek olursa bilim adami olacak" demis ve kucuk yaslardan itibaren ona bilimi, bilimselligi sevdirmis, 'merakli olmayi ve arastirmayi' ogretmis. Feynman hep bir seylerin 'nasil calistigini' anlamaktan zevk alan bir insan olmus.

1939'da MIT'den fizik derecesini, 1942'de de Princeton'dan PHD'sini almis. MIT'i cok sevmis ama hocalari 'git baska yerleri de gor' demisler. 'Princeton'daki labaratuvari gordugumde, buranin tam benlik oldugunu anladim. Her sey her yerde idi. Tam benim evdimdeki labaratuvar gibi. Her seyi sifirdan kurmak gerekiyordu, o yuzden ne buranin laboratuvarlarindan yetisenler hep cok iyi oluyordu" diyor.

Princeton'da arastirma gorevlisi iken, daha 23 yasinda sayili fizik teorisyenleri arasinda gosteriliyormus. Los Alamos'ta Atom Bombasinin gelistirilmesi calismalarina katilmis. Askerlerin nasil ciddi, kuralci olduklarini dusunun ve bir de savas ortami oldugunu hesap edin. Ortam oyle iken Feynman ele avuca sigmaz kisiligi ile ortaligi epey bir karistirmis. Kasa acma merakina kapilmis ve en gizli belgelerin tutuldugu tutuldugu dolaplarin, kasalari sifrelerini kirmasi ile un yapmis. Geceleri ormanda davul calip dans etmeye baslamis. Sesleri duyup, uzaktan gorenler "kizilderililerden birinin ayin yaptigini" sanmis...

Bir gun donemin unlu fizikcilerinden biri olan Niels Bohr Feynman'i cagirip birebir tartismaya baslamis. Sonradan anlasilmis ki, Niels cok taninan, cok saygi duyulan, her dedigi dogru kabul edilen biri oldugu icin, fikirlerini tartisacak birilerine ihtiyac duymus. Feynman da konu fizik olunca babasini tanimayan "delisin, hayatta oyle olmaz o" gibi korkusuz cikislari ile bilinen genc biri oldugu icin, Niels onunla tartismak ve aciklarini bulmak istemismis.

Zaten daha ilk sunumuna, Einstein dahil 3 tane Nobel odullu profesor gelmis. "Elim ayagim titriyordu, ama sonra konusmaya baslayinca bir sey oldu ve o gunden sonra da hep oldu. Farkettim ki fizik bilimini tartisirken sakinlesiyorum ve aklimda sadece fizik oldugu icin kim varmis, neymis onemi kalmiyor" diye acikliyor.

Dil ogrenmeye merakli biri olarak, once Ispanyol'ca sonra Portekiz'ce ogrenmis. Rio'da 1 yil hocalik yapmis. Anlattigi Rio (insanlarin mutlulugu, sakinligi, plajin hayat uzerindeki etkisi, fakirlik, samba...), gecen Aralik'ta gordugumuz Rio'dan
farkli degil. Orda iken, yine "frigideira" denen bir davulu calmayi ogreniyor. Feynman'in hayatinda hep gordugumuz bir sey oluyor. Feynman inat edip cok calisiyor ve isin erbabi kadar olmasa da oldukca saygin bir yere getiriyor kendini. Bir yandan Fizik Profesoru olarak Rio Universitesinde ders verirken bir yandan da bir samba okulunda davulcu olarak bir grupla Rio Karnavalina hazirlaniyor. Rio'nun 3 buyuk plaji Coba Cabana, Ipanema ve Leblon arasindaki
plajlar yarismasina katiliyor ve kazaniyorlar...

Tum yil sistemi, ogrencileri inceliyor. "Ayni soruyu 2 farkli sekilde soruyorum. Birinde kitaptaki gibi, hemen ezberden cevap veriyorlar, digerinde ortaya bir ornek koyuyorum; o zaman dilleri tutuluyor. Cunku ezberliyorlar ama kafalarinda sekillendiremiyorlar" diyor. Sene sonunda, Rio universitesinde yaptigi etkileyici konusma ile Brezilya'da neden bilim yapilamayacagini ve mevcut sistemde neden bilim adami yetismeyecegini ornekleri ile anlatir. "Ancak yaniliyor olmaliyim, cunku sinifimda 2 ogrenci bu sistemin icinde yetismelerine ragmen benden iyi not aldilar" diye bitirir. Bolum baskaninin kalkip, "sistemde bir bozukluk oldugunu biliyordum ama kangren oldugumuzun farkinda degildim" demesi uzerine cesaretlenen herkes bir seyler soyle, sistemi tartisir.

Sonra 1 ogrenci kalkar ve "Mr. Feynman'in bahsettigi ogrencilerden biri benim, ama ben bu yil geldim buraya; asil egitimim Almanya'dan" der. Sonra digeri kalkar ve "ben de Kanada'dan misafir ogrenci olarak geldim" der. Bolum baskani da "Benim donemimde savas vardi, o yuzden hoca yoktu. Her seyi kitaplara bakip, test ederek ogrendim" der. Bu Feynman'in analitik, probleme teshis koyabilme ozelligine bir ornek aslinda.

Bir ara, sanatci bir arkadasi ile surekli tartistiklarindan bahsediyor. Sonucta, biri birlerine bildiklerini ogretmeye karar veriyorlar. "Ben umutsuz vakaydim, hic bir seyi duzgun cizemezdim" diyor. Ama sonra uzun uzun nasil calistigini, yaraticiligini kullanarak kendini nasil gelistirdigini okuyoruz. "Vatikan'i gezerken 18 tane resim gordum. 2 tanesini begenmedim, digerleri olaganustuydu. Sonra otele gidip, yanima almayi unuttugum guide'dan okudum. Meger 16 tanesi Michelangelo, Da Vinci gibi ustalarin, 2 tanesi de local sanatcilarin resmi imis. O zaman anladim ki, artik iyi sanat ile kotu sanati ayirt edebilecek hale geldim. Artik guzel bir resme bakip, onun guzelligini takdir edebiliyordum ve bu bana cok zevk verdi" diyor.

Feynman'in kitabi ve hayati enterasan hikayelerle dolu. Anlatmakla bitermem mumkun degil, ama okuyan herkesi etkileyecek ve okuyucuya mutlaka bir seyler katacak turden bir kitap. Mutlaka mutlaka okumanizi tavsiye ediyorum!

1 yorum:

FB dedi ki...

Anlattiklarin Adilcim, bana gecen sene okudugum Oktay Sinanoglu kitabini hatirlatti. Onun da bilim disinda cok seye ilgisi var.Dil ogrenmedeki kabiliyeti, sanatla ugrasmasi filan. Einstein da cok iyi bir keman virtuozu ve politikayla da ugrasan aktif bir insanmis. Bu genius'lar cok yonlu galiba...