Saat 5:30am, gun agariyor. Bir kac kisi haric, otobustekilerin hepsi uyuyor. Bezen otobus tutmasin diye hap aldi. Yan etkisi uyku. Gozunu acamiyor. Benim saatlerim hepten sasti. Hepi topu 2 saat uyuyabildim, donuste bende mi alsam :)
2sn once oldugu gibi virajlarda ustteki raflardan dusen esyalari saymazsak gayet sakin bir yolculuk oldu simdiye kadar.
Epey bir yol "duble" olmus. Daha dun sabah, ODTU Mezunlari Dernegi Visnelik Tesislerinde bulusup, Pazar brunch'inda bu konudan bahsetmisti sevgili Ozcan Yalcinkaya agbimiz. Esiyle Kayseri'ye gidip gelmisler hafta ici ve yollari cok begendigini soyledi. Nermin Fenmen ve Zeki Sagay hocalarim ise yollarin oldukca kalitesiz yapildigini ve bazi yerlerde daha simdiden bozulan asfaltin ustune bir kat daha asfalt dokuldugunu anlattilar.
Dil sinavina katilip geri donenler yuzunden otobusler dolu dolu. Zar zor en arkanin bir onundeki koltugu alabildik. Dolayisiyla yolun durumunu gozlemleyemedim. Yolculuk suresine bir etkisi olmasa da, bozuk ta olsa duble yol trafigi daha guvenli hale getirmistir sanirim. Ahh bir de bir seyi yaparken ucuzcu, vur-kacci zihniyetten kurtulsak!
Sogut diye bir yerden geciyoruz simdi. Ilginc bir manzara var. Hemen yanimizda yukselen dag, tamamen taslarla, kayalarla ortulu. Blackberry'nin bir de fotograf cekme ozelligi olsa, simdi cekip bu yaziyla postalayabilirdim. Iste o zaman harika bir mobil-blog yazma araci olurdu bu alet :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder